Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
olmayınca, terazi

Terazi Olmayınca

Eski 08-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Terazi Olmayınca






Terazi olmayınca
Hikâye bu ya; evvel zamanda, köyün birine bir kurt dadanmış Gün geçmiyormuş ki, birkaç hayvanı parçalayıp telef etmesin Köylüler bu işe bir çare bulmak için kurdu çağırıp, "Bu yaptığın nedir?" diye sormuşlar Kurt cevap vermiş:
- Ben bu işi zevkimden mi yapıyorum sanki? Açlıktan öleyim mi? Karnımı doyurmak için yapmak zorunda kalıyorum
Köylüler sormuşlar:
- Tamam da, karnını doyurmak için 3-5 hayvanı öldürmeye ne gerek var?
- Sizinki de söz mü yani? Benim elimde terazim yok ki Göz kararı tespit edip parçalıyorum işte
Köylüler bu söze cevap verememişler Ona hak vermişler Fakat bu işe de bir çare bulmaları lâzım Aralarında konuşup, kurda şöyle bir teklifte bulunmuşlar:
- Biz düşündük ki; sana günde bir buçuk okka et yeter Sırayla, her gün bu kadar et vereceğiz; filan yerden gel al!
Kurt da, köylüler de memnun olmuşlar bu antlaşmadan Hemen ertesi gün, belirlenen yere et konulmaya başlanmış Sırası gelen, söz verilen eti bırakıyormuş Kurt da sözünde durduğu için, hayvanlar da korkusuz yaşıyorlarmış
Aradan biraz zaman geçince, antlaşma sulandırılmış Kurdun eti önce azaltılmış; kurt sesini çıkarmamış Sonraları, bununla da kalınmamış; günlerce et götüren olmamış kurda O da bakmış olacak gibi değil, böyle giderse açlıktan ölecek; çıkmış ava Köyün kenarında otlayan merkep ile sıpasını bir çırpıda halletmiş
Bunu haber alan köylüler ayaklanmışlar; hemen kurdu çağırıp hesap sormuşlar:
- Hani seninle antlaşma yapmıştık; hayvanlarımıza zarar vermeyecektin
- Bu konuda bana birşey söylemeye hakkınız olmaması lâzım Antlaşmayı bozan sizsiniz Neredeyse açlıktan ölecektim Etimi azalttınız, ses çıkarmadım Fakat daha sonra, günler geçtiği hâlde hiç et getirmediniz Baktım olacak gibi değil, "Bari gidip kendi işimi kendim göreyim!" dedim Önüme ilk çıkan merkep ile sıpasıydı, onları yedim
Köylüler itiraz etmişler:
- Tamam, sözlerinde haklısın, biz antlaşmaya uymadık Ancak, bu işte sende de suç var Seninle bir buçuk okka üzerinden anlaşmıştık Sen gidip yüz okkalık koskoca eşeği ve sıpasını nasıl yersin?
Kurt cevap vermiş:
- Bana göre; yediğim, hakkımdan fazla değildi Daha önce de size söyledim Elimde terazi olmadığı için eşeği bir, sıpasını da yarım okka kabul ettim Böylece sözleşmenin dışına çıkmamış oldum
Bu cevaba ne denir? Köylüler de birbirlerine bakışmışlar, diyecek söz bulamamışlar Zorbayı muhatap kabul edip, onunla antlaşma masasına oturan, neticesine katlanmak zorunda
Haklıyı haksızı ayırmada terazi, yani adalet çok önemlidir Adalet, zorbaların eline bırakılırsa, onlar, adaleti kendilerine göre, işlerine geldiği şekilde tatbik ederler Teraziler farklı, uygulamalar farklı olunca da adaleti sağlamak mümkün olmaz Adalet adı altında zulüm yapılır
Her işimizde bize en güzel örnektir Resûlullahın yaptıkları İşte adaletin tatbikinde gösterdiği emsalsiz örneklerden biri:
Peygamberimiz zamanında, zorbalıkları ile meşhur Benî Mahzum kabilesi vardı Kendilerinden biri suç işlediğinde cezalandırmazlar; fakat başka kabileden ise, en ağır şekilde cezalandırırlardı
Mekke'nin fethinden sonra da bu âdetlerine devam etmek istediler Hırsızlık yapan Fatıma isminde bir kadının affedilmesi için, Hz Üsame'den Resûlullaha ricada bulunmasını istediler
Resûlullah Hz Üsame'yi çok severdi Fakat bu ricadan, Resûlullahın hiç de memnun olmadıkları, mübarek yüzlerinden belli olmuştu Hz Üsame çok üzüldü yaptığı bu aracılıktan Hemen özür beyan edip, mahcup hâlde dışarı çıktı

Peygamber efendimizin hükmü üzere, kadının cezası verildi Sonra Müslümanları Mescid-i Nebevî'ye toplayarak, hukuk tarihine altın harflerle yazılan şu hutbeyi irat buyurdu Allahın Resûlü:
"Ey eshabım! Şunu iyi bilin ki, Allahü teâlâ, eski kavimleri halkın arasında adalete riayet etmedikleri için perişan ve helâk etmiştir Onlar, içlerinden itibarlı biri suç işlediği zaman ceza vermezlerdi; fakat zayıf biri aynı suçu işleyecek olsa, bunun hakkında tereddüt etmeden cezasını tatbik ederlerdi Allaha yemin ederim ki, suç işleyen kızım Fatıma da olsa yine cezasını veririm!"

Mehmet Oruç



Alıntı Yaparak Cevapla

Terazi Olmayınca

Eski 08-01-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Terazi Olmayınca





Peygamber efendimizin hükmü üzere, kadının cezası verildi Sonra Müslümanları Mescid-i Nebevî'ye toplayarak, hukuk tarihine altın harflerle yazılan şu hutbeyi irat buyurdu Allahın Resûlü:
"Ey eshabım! Şunu iyi bilin ki, Allahü teâlâ, eski kavimleri halkın arasında adalete riayet etmedikleri için perişan ve helâk etmiştir Onlar, içlerinden itibarlı biri suç işlediği zaman ceza vermezlerdi; fakat zayıf biri aynı suçu işleyecek olsa, bunun hakkında tereddüt etmeden cezasını tatbik ederlerdi Allaha yemin ederim ki, suç işleyen kızım Fatıma da olsa yine cezasını veririm!"

Rahman razı olsun dua ile inşAllah


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.