|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
dalalet, esaslarında, hidayet, inanç, olu, sadece |
![]() |
Hidayet Ve Dalalet Sadece İnanç Esaslarında Mı Olu |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hidayet Ve Dalalet Sadece İnanç Esaslarında Mı OluHidayet ve dalalet sadece inanç esaslarında mı olur? İman en büyük hidayet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Kim imanla küfrü değiştirirse, şüphesiz dosdoğru yoldan sapmış olur ![]() Tevhit yani Allahı bir bilmek de başlı başına bir hidayettir ![]() ![]() Şu âyet-i kerimede dalâlet, şirke düşmek mânâsında kullanılmıştır: “Allaha ortak koşan kimse, şüphesiz derin bir sapıklığa düşmüştür ![]() Ahlâk kavramını çiğneyip, hayvan gibi sadece şehvet peşinde koşmak da doğru yoldan bir sapmadır ![]() ![]() Şu âyet-i kerimede dalâletin bu çeşidi nazara veriliyor: “Onlar hayvan gibidirler, hatta, yolca ( tuttukları yol itibariyle), daha da sapıktırlar ![]() Başta, materyalizm, tabiatçılık, evrimcilik olmak üzere, İslâma zıt her türlü felsefî akım da birer dalâlet yoludur ve bunlara tabi olanlar da ehl-i dalâlettirler ![]() ![]() İnsanın kul olduğunu, bu âlemde misafir bulunduğunu ve ahirete yolcu olduğunu unutan kimselerde, kulluğun yerini enaniyet ve kibir alır ![]() ![]() Müminlerin yaptıkları her türlü yanlışlık da, doğru yoldan sapma demektir ![]() ![]() “Şaşırıyorsunuz diye Allah size açıklıyor ![]() ![]() Âyette, dalâlete düşmekten söz edilmiş, ama tercümesinde “dalâlet” yerine “şaşkınlık” kelimesi kullanılmıştır ![]() Sorularla İslamiyet Alaaddin Başar (Prof ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hidayet Ve Dalalet Sadece İnanç Esaslarında Mı Olu |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hidayet Ve Dalalet Sadece İnanç Esaslarında Mı OluDalâlet ne demektir, çeşitleri nelerdir? Dalâlet; “sapma, sapıklık, yanlış yolda gitme,” gibi mânâlara geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yahudiler Tevratı tahrif ettikleri ve peygamberlerini öldürdükleri için Allahın gazabına layık olmuşlardır ![]() ![]() Bununla birlikte, söz konusu iki gurubu kesin hatlarla birbirinden ayırmak çok zor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstikamet, “peygamberlerin, sıddıkların, şüheda ve salihlerin” yoludur ![]() ![]() Şöyle düşünebiliriz: hidayet, Allahın gösterdiği ve razı olduğu yoldur ![]() ![]() ![]() Nur külliyatında, küfür ve dalâlet iki kısma ayrılır: birinci kısım için, “Amelî ve ferî olmakla beraber, iman hükümlerini nefyetmek ve inkâr etmektir ki, bu tarz dalâlet kolaydır ![]() ![]() ![]() Birinci guruba girenler, kul olduklarını hiç düşünmeden, ahireti hesaba katmadan, dünyanın gayri meşru zevklerinden azamî ölçüde faydalanmak isteyen sefih ve ahlâksız kimselerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Hidayete ulaştıran yollar gibi, dalâlete sürükleyen sebepler de çok çeşitlidir ![]() ![]() ![]() ![]() “Kim imanla küfrü değiştirirse, şüphesiz dosdoğru yoldan sapmış olur ![]() Tevhit yani Allahı bir bilmek de başlı başına bir hidayettir ![]() ![]() “Allaha ortak koşan kimse, şüphesiz derin bir sapıklığa düşmüştür ![]() Ahlâk kavramını çiğneyip, hayvan gibi sadece şehvet peşinde koşmak da doğru yoldan bir sapmadır ![]() ![]() Şu âyet-i kerimede dalâletin bu çeşidi nazara veriliyor: “Onlar hayvan gibidirler, hatta, yolca ( tuttukları yol itibariyle), daha da sapıktırlar ![]() ![]() Tarih boyunca nice bâtıl düşünce akımları çıkmış, fakat günümüzde çoğunun mensubu kalmamıştır ![]() İnsanın kul olduğunu, bu âlemde misafir bulunduğunu ve ahirete yolcu olduğunu unutan kimselerde, kulluğun yerini enaniyet ve kibir alır ![]() ![]() Müminlerin yaptıkları her türlü yanlışlık da, doğru yoldan sapma demektir ![]() ![]() ![]() ![]() Âyette, dalâlete düşmekten söz edilmiş, ama tercümesinde “dalâlet” yerine “şaşkınlık” kelimesi kullanılmıştır ![]() Şu âyet-i kerime, dalâletin çok önemli bir kaynağına dikkatimizi çekiyor: “Kâfirler, Allah bu misâlle neyi murat etmiş, derler ![]() ![]() ![]() Demek oluyor ki, insan fısk ve günah vadisinde ilerledikçe bu menhus yolculuğa alışır; ona bağımlı hâle gelir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|