Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hastaların, üzüntüsü

Hastaların Üzüntüsü

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastaların Üzüntüsü




Hastaların Üzüntüsü

Şeyh Abdulmuhsin el-Kâsım

10/04/1423 Hicri – 21/06/2002 Miladi



Muhakkak ki hamd Allah’adır O’na hamd eder; O’ndan yardım, bağışlanma ve hidayet dileriz Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden O’na sığınırız Allah kimi hidayete erdirirse onu saptıracak yoktur Kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur O, tektir ve ortağı yoktur Ve şehadet ederim ki; Muhammed O’nun kulu ve rasulüdür Allah O’na, ailesine ve ashabına çokça salât ve selam eylesin
Bundan sonra Ey Allah’ın kulları! Allah’tan hakkıyla korkun! Allah’tan hakkıyla korkmak (takvâ), ne güzel bir ameldir! Ondan yüz çevirmek ise ne kötü bir beklentidir!
Ey Müslümanlar! Dünya amel ve imtihan yurdudur Kul dünyada; hayatını karartan bir illetten yada gücünü ve kuvvetini zayıflatan bir hastalıktan güvende olmaz Belâ bazen bir nimettir, hastalık ve sıkıntı bir müjdedir Rabbimiz, belâ ile merhamet eder ve nimetlerle musibete uğratır Mü’min için dünyanın acısı, bizzat ahiretin tadıdır Ne çok nimet var ki; kula verilse, ona hastalık olur Ne çok nimetten mahrum bırakılan kişi var ki; mahrumiyeti onun şifasıdır! (Sizin için daha hayırlı olduğu halde belki bir şeyi sevmezsiniz Sizin için daha kötü olduğu halde belki bir şeyi sevebilirsiniz Allah bilir, halbuki siz bilmezsiniz) (2/el-Bakara/216)
Musibet, sevginin adresi ve cennetin yoludur Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Mükafâtın büyüklüğü musibetin büyüklüğüyle beraberdir Şüphesiz Allah bir kavmi sevince, onları musibete uğratır Kim rıza gösterirse onun için rıza vardır Kim de kızgınlık gösterirse onun için kızgınlık vardır Bu hadisi, Tirmizi rivayet eder Afiyet, Allah’ın kulları üzerindeki en yüce nimetlerinden ve en cömert bağışlarındandır “İki nimet var ki, insanların çoğu onlarda aldanmıştır: Sağlık ve boş vakit Bu hadisi, Buhari rivayet eder Sağlık, ahirette kulun ilk hesaba çekileceği şeydir Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Kıyamet günü kulun ilk sorulacağı şey şudur: Ona “Senin bedenini sağlıklı kılmadık ve sana soğuk sudan içirmedik mi?” denir Bu hadisi,Tirmizi rivayet eder
Kişiyi arındırmanın en şiddetlisi, afiyetin geri alınması ve bozulmasıdır İnsanların en seçkini Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem dahi hastalıklarla musibete uğratılmıştır İbni Mes’ud radıyallahu anh, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına girer Nebi sallallahu aleyhi ve sellem rahatsızdır “Ey Allah’ın Rasulü! Sen şiddetli bir rahatsızlık çekiyorsun” der Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Evet; ben, sizden iki kişinin çektiği rahatsızlık gibi rahatsızlık çekiyorum Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet eder Hastalık, Eyyûb aleyhisselam’ı da seneler boyu sarmıştı
Hastalık, derecelerin artmasına ve günahların silinmesine neden olur “Hastalık ve benzeri bir eziyete uğrayan hiçbir Müslüman yok ki, Allah onunla ağacın yaprağını döktüğü gibi günahlarından bir kısmını hafifletmesin Bu hadisi; Buhari ve Müslim rivayet eder
Hasta için, sağlıklı halinde yapmakta olduğu nafile ibadetlerin sevabı yazılır Hastalık anında çokça dua edilir ve yakarış artar Mü’minin hastalığı; imanının ve Rabbine tevekkülünün artmasına yol açar Hastalık; kibir, kendini beğenme, gaflet, gurur ve benzeri nefsi hastalıkların ilacıdır Olgun kimse; zamanının musibetlerinden ders alan ve tecrübe edinendir Dinde musibete uğramanın dışındaki her musibet afiyettir
Allah’ın, mahlukatı yaratmadaki eşsiz eseri doktorlar tarafından görülmektedir (Kendi nefislerinizde de (ibretler) vardır Görmüyor musunuz?) (51/ez-Zâriyât/21) Allah’ın insanı yaratmadaki yüceliği, akıl sahiplerini hayrete düşürmektedir (Andolsun ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık) (95/et-Tîn/4) Bu yaratılış, Müslüman olmayanı İslam’a çağırmakta ve Müslüman’ın imanını kuvvetlendirmektedir Doktor; Allah’ın nimetlerini düşünerek işini Allah’a yaklaştıracak bir ibadet haline getirmelidir Gözlemlediği yüce sanat ve şaheser ile bu dine davet eden bir davetçi olmalıdır
Ameli sadece Allah için yapmak (ihlas), o amelin kabul edilmesinin ölçüsüdür İhlas ile az amel bereketlendirilir ve yapılan iş güzel olur Müslüman doktor; şeriatın kurallarını çiğnemeden, Müslümanların hizmetinde kullanmak üzere bilimsel alanda gelişen yenilikleri takip eder Doktor; sırlar ve avretler konusunda güvenilir olmalıdır Hastaların sırlarını gizlemeli ve hastalıklarını başkalarına ifşa etmemelidir Onlara şefkat ve merhametle muamele etmelidir Hastalar, sırlarını sana açtılar Allah’tan sonra şikayetlerini sana ilettiler Bedenlerini ve akıllarını, hatta ruhlarını sana teslim ettiler Bu nedenle ey doktor; sözünde ve davranışında Allah’ı gözet!
Hastaların yanında sözün geçerlidir Bedenlerini kesmede görüşün kabul edilir Hasta; kusurundan dolayı değil, Allah’ın dilediği bir hikmet gereği hastalıkla imtihan edilmektedir Bu nedenle; hastalığından dolayı onu horlama! Başına gelen musibet nedeniyle onu küçük görme! Doktor eğer bilgisi ile kibirlenirse Allah onu alçaltır Bilmediği şeye “Bilmiyorum” demek aklın olgunluğundandır Bir kimse için kapalı olan bir konu bir başkası için açık-seçik olabilir Bazı hastalıklar var ki, artık bilen kalmamıştır Hastanın hastalığını bilmediğini belli etmekten çekinme! Yumuşak huyluluk ve sabır, Allah rızasını gözeterek çalışanların en belirgin sıfatlarındandır Bu nedenle; hastanın şikayetinden, üzüntüsünü dile getirmesinden ve kötü davranışından rahatsız olma! Hastaya yumuşak davranmak ve ona şefkat göstermek, güzel bir anlayış ve olgun bir davranıştır Allah Teâlâ iyimserliği sever Bu nedenle; hastaya sıkıntısının yakında ortadan kalkacağını müjdele!
Ey Müslümanlar! Allah’tan başka şifa veren yoktur O’ndan başka musibeti kaldıran da yoktur Rukye yapan (dua ile tedavi eden) ve rukye (dua ile tedavi), doktor ve ilaç, Allah’ın şifa için sebep kıldığı faktörlerdir Sebepleri işle ve mubah yollarla tedavi ol Doktora tamamen güvenme; çünkü o bir beşerdir Fayda ya da zarar veremez Rabbine güven ve işini O’na havale et! Fayda veren ve zarar veren O’dur Hastalanınca şifa veren O’dur O’na sığın! Her ilaç fayda verecek değildir Bil ki; bütün millet sana bir şey ile fayda vermek için bir araya gelse, Allah’ın senin için yazdığından başka bir şeyle sana fayda veremez Sana bir şeyle zarar vermek için bir araya gelseler, yine Allah’ın senin için yazdığı şeyden başka bir şeyle sana zarar veremezler


Alıntı Yaparak Cevapla

Hastaların Üzüntüsü

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastaların Üzüntüsü




İlaçların en faydalısı, Allah’a güzelce tevekkül etmek, O’na sığınmak ve O’ndan iyilik beklemektir Kur’an-ı Kerim ile ve sünnette belirtilen dualarla tedavi, hastalıkların yok olması için en faydalı faktörlerdir Yine; huşu ve samimiyetle, kesin inanarak yapılan dua ve çokça sadaka vermek, en hayırlı ilaçtır Allah’ın kullarını musibete uğrattığı bir şey yok ki; onlara, o musibete karşı faydalandıkları şeyler vermesin Dinimizde, vahiyle ve nübüvvet kaynağından bildirilen, ilahi ve yararı kesin bir takım tıbbi ilaçlar vardır Medine acvesi (bir çeşit Medine hurması), zehir ve sihir karşısında koruyucudur; zararlarına engel olur Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Kim her gün yedi tane acve hurması (yiyerek) sabahlarsa zehir ve sihir ona zarar vermez Bu hadisi, Müslim rivayet eder Su, humma için ilaçtır Hadis-i şerifte şöyle zikredilir: “Humma, cehennemin kokusundandır; onu ateşle soğutun!” Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet eder Bizim için balın yerini tutacak; ondan daha üstün, ona benzer ya da ona yakın bir şey yaratılmamıştır Hacamat yaptırmak ise, ilaçların en hayırlısıdır Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Kendisiyle tedavi olduğunuz en hayırlı şey hacamattır Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet eder Çörekotunda her hastalığın şifası vardır Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Bu çörekotuna sarılın! Çünkü onda ölüm hariç her türlü hastalığın şifası vardır Bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet eder
Sihri bozmak, cin çıkarmak ve nazarın etkisini yok etmek gibi bazı hastalıklar var ki; şifası ancak Kur’an ve sünnette belirtilen duaları okumakla gerçekleşir Müslümanların mübarek bir suyu vardır O; suların en değerlisi ve en şereflisidir Beytullah’ta, mübarek topraklarda çıkar Bu su, zemzemdir Hastalığa şifa ve açlığa devadır Sünnette belirtilen bu tür şifalı ilaçlar, ancak yararı kabul edilir ve şifasına inanılırsa fayda sağlar

Çokça istiğfar etmekle hastalıklar yok olur ve etkileri azalır Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Rabbinizden bağışlanma dileyin ve sonra da O’na tövbe edin ki, üzerinize göğü (yağmuru) bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın Günahkarlar olarak yüz çevirmeyin!) (11/Hûd/52)
Ey Müslümanlar! Günah, bilgi kapılarını kapatır İslam; tedavi ya da benzeri nedenlerle kadının erkekle yalnız kalmasını haram kılmıştır Müslüman’a düşen görev, her mekanda şeriata uygun hareket etmektir Sağlık kurumlarında çalışanların kadın erkek bir arada bulunmaları, ilmi kazancı zayıflatır ve tedavinin bereketini giderir Bu, kişinin Allah’tan uzaklaşmasının ve hastalıkların ortaya çıkmasının nedenlerinden biridir Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım İbadet ile, bilgi kapıları açılır Ruhlar yücelir ve işler, hakkıyla yapılır Hastalar ve tedavi görenler, başlarına gelen sıkıntı nedeniyle Allah’a en yakın insanlardan olmaları gerekir Sıkıntı arttığında, Allah’tan başka onu giderecek yoktur Rahatta iken Allah’tan uzak olmak ve sıkıntı anında O’na isyan etmek, bedbahtlığa yol açan faktörlerdendir
Ey Müslümanlar! Takdir edilene rıza göstermek ve sabretmek, kararlılık ve olgunluktandır Bu nedenle ey hasta; Allah’ın senin için takdir ettiğine rıza göster ki, insanların en çok ibadet edeni olasın! Tahammülsüz insanın istemeyerek sabretmesi gibi değil, değerli insanın sabretmesi gibi isteyerek sabret! Sabrın sonu, hayırlıdır İman ölçüsünce sabır ve tahammül gerçekleşir Sabır, sabreden için hayırdır (Şayet sabrederseniz; elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır) (16/en-Nahl/126) Kim sabreder ve rıza gösterirse; bu musibetle kaçırdığından daha büyüğünü Allah onun için saklar Başına gelen musibetin ancak seni arındırdığını ve dereceni yükselttiğini; Allah’ın sana bağışladığı nimetlerin, senden aldığından kat kat daha fazla olduğunu hatırla! Urve b Zubeyr oğlunu kaybedince şöyle der: “Şayet musibete uğratırsan, sen afiyette kılmıştın Alırsan, sen bırakmıştın” Tahammülsüzlük, hastalığı gidermez; bilakis daha da artırır Bir hastalığa maruz kalmışsan, daha kötüsüne maruz kalmadığın için Allah’a hamd et! Yalnız kaldığında güzelce yalvar! Verdiğine şükrederek ve imtihanına sabrederek Allah’ı zikretmeyi unutma! Kişinin musibet anında tövbekâr olması ve rahata erdiğinde ise isyankâr olması ne çirkin bir şeydir!
Şifaya erdiğinin belirtileri görünüp de musibetin ortadan kalkmaya başlaması ile sevindiğinde, afiyette olma nimetini iyi takdir et! Bu nimeti verenin lütfunu ve keremini bil! Allah’ın ipine sarılmaya devam et! Rahatta iken Allah’ı bil ki, sıkıntı anında O da seni bilsin! Afiyette olman sakın seni aldatmasın! Çünkü günler dönmektedir Samimi bir tövbe ile Allah’a yönel! Olaylardan ve günlerden ibret al! Allah’tan kötü şeyler bekleyerek, Allah’ın takdir ettiğine kızgınlık veya tahammülsüzlük göstererek şeytanın ayağını kaydırmasından sakın! Allah Subhânehu, yarattıklarına karşı merhametli ve kullarına karşı şefkatlidir Belâları defeden ve her türlü şikayeti işitendir
Kovulmuş şeytandan, Allah’a sığınırım: (Eğer Allah sana bir zarar verirse, onu kendisinden başka giderecek yoktur Ve eğer sana bir hayır verirse; şüphesiz O, her şeye kâdirdir) (6/el-En’âm/17)
Allah beni ve sizleri Yüce Kur’an ile mübarek kılsın
İhsanı için Allah’a hamd ederiz Başarılı kılması ve nimet vermesi nedeniyle O’na şükrederiz Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur O, tektir ve ortağı yoktur Ve şehadet ederim ki; Muhammed, O’nun kulu ve rasulüdür Allah O’na, ailesine ve ashabına çokça salât ve selam eylesin!
Bundan sonra Ey Müslümanlar! Hastanın, hastalıklarının tedavisinde kullandığı hayırlı şey; kalbini ve doğruluğunu gözetmesidir Allah’a dayanarak ve O’na tevekkül ederek, O’na sığınarak, O’nun önünde acizliğini ortaya koyarak ve boyun eğerek, sadaka vererek, dua ederek, tövbe ve istiğfar ederek, insanlara iyilikte bulunarak, özürlülere yadım ederek ve darda olanı darlıktan kurtararak ruhunu güçlendirmesidir İbnu’l Kayyım rahimehullah şöyle der: “Dinlerinin ve milletlerinin farklılığına rağmen ümmetler bu ilaçları denemiş ve onların, doktorların ilminin ulaşamayacağı derecede şifaya etkisi olduğunu görmüştür” Ve şöyle der: “Birçok işte bunu biz de denedik, bizim dışımızda başkaları da denedi Elle tutulur ve gözle görülür ilaçların yapamadığını yapar gördük
Sonra bilin ki; Allah, Rasulü’ne salât ve selam getirmeyi sizlere emretmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.