Bid’At Ve Hurafelerden Sakınmak

**Prof. Dr. Sinsi** · 08-02-2012

وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ

BİD’AT VE HURAFELERDEN SAKINMAK*

Kıymetli Müminler!

Bid’at; Hz Peygamber (sav)'den sonra ortaya çıkan, Kur’ân-ı Mübîn’de ve Sünnet-i Seniyye’de bir benzeri olmayan ancak insanlar içinde ibâdet zannedilen görüş ve amellerdir

Hurafe ise; dinî ve mantıkî temeli olmayan, din adına ileri sürülüp benimsenen bâtıl inanç ve davranışlardır

Muhterem Cemaat!

[size="4"]Bid’at ve hurafeler dinimizce reddedilmiştir Dolayısıyla dünya ve ahiretimize bir faydası da yoktur Aksine bir çok zararları vardır Bid’at ve hurafeler, İslâm’ın temel öğretisi olan tevhit inancını zedeler Kainattaki herşeyin sahibi ve herşeyi idare eden Yüce Mevla’ya teslimiyeti zayıflatır Amelleri boşa çıkarır ve sevaplarını giderir Neticede ise insanı Yaratıcısından koparıp sahte ilahlara tapmaya sevkederek dalâlete düşürür Bid’at ve hurafelere inanarak batıl yollara sapan kimsenin, suçlayabileceği tek kimse vardır; o da kendisidir Nitekim Kur’ân-ı Azîmüşşan’da şöyle buyrulmuştur: “Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yaptıklarınız sebebiyledir O, yine de çoğunu affeder”

[size="4"]Resûlullâh (sav) de bid’at ve batıl inançlardan sakınmanın önemi hakkında ümmetine şu uyarıyı yapmaktadır: “İçinizde benden sonra yaşayanlar birçok ayrılıklara şahit olacaktır Size sünnetimi, hidâyete erdirilmiş, doğru yolu bulmuş halifelerimin sünnetini (yolunu) tavsiye ederim Ona sımsıkı sarılın, sonradan çıkacak şeylerden de sakının Çünkü dinde sonradan uydurulan şeyler, bid’attır Her bid’at da sapıklıktır

Aziz Cemaat!
Ne yazıktır ki, batıl inançlar ve bid’atler zamanla hayatımıza öyle bir girmiştir ki, artık onları çıkarmak çok zorlaşmıştır Çünkü bunlar dinî bir görev gibi algılanır olmuştur Hatta batıl inançlara inanmayanlar zaman zaman toplumdan dışlanmışlardır Bunun en önemli sebeplerinden biri dinî bilgi eksikliğidir Oysa doğru ve doyurucu bir din eğitimi ve öğretimi ile bid’at ve
hurafelerden kurtulmak mümkündür Öyleyse doğru kaynaklardan istifade ederek dinî bilgimizi artırmaya çalışmalıyız

Toplumumuzda yaygın olan batıl inançlardan birkaçını burada belirtmekte fayda vardır Mesela;

Bir şeyin uğursuzluğuna inanmak bazı rakamları uğursuz saymak, türbe ve yatırlara adaklar adayıp kurbanlar kesmek, dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, falcılara ve büyücülere gitmek, onların gelecekle ilgili söylediklerine inanmak hurafedir

İki bayram arasında nikah yapmayı uğursuzluk saymak, Hıdırellez günü kuma veya toprağa ev, araba veya kadın resimleri çizerek böylece çizilen resimler sayesinde ileride onlara sahip olunacağına inanmak,mezar taşları üzerine mumlar yakmak hurafedir

Müslüman aklını ve iradesini Kur'an ve Sünnet ışığında kullanmalı, insanların dini duygularını istismar ederek kendilerine menfaat sağlamaya çalışan kimselere karşı da son derece dikkatli olmalıdır

Değerli Müminler!

[size="4"]Bid’at ve hurafelere karşı en etkili ilaç Kur'ân ve Sünnet-i Seniyye’dir Çünkü Efendimiz (sav)’in hayat tarzı ve takip ettiği yol Kur’an’ın yoludur Kur’ân-ı Hakîm’de “Kim Peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” buyrulduğuna göre bize düşen Resûlullâh (sav)’in yolundan gitmektir Resûlullâh (sav)'in, O'nun varisleri olan gerçek alimlerin ve kulluğu zerrelerine kadar sindirmiş olan sıddık, şehit, sâlih ve velilerin yolundan gidenler, tertemiz bir kalbe sahip olurlar Kalpleri tertemiz olunca da ibadetlerden lezzet almaya başlarlar Önyargılardan, batıl inanışlardan kurtulurlar Her işini Kur’ân ve Sünnet’e göre düzenlerler Allah Teala onlardan razı olduğu için ne dünyada ne de ahirette mahzun ve mahcup olmazlar

Muhterem Müslümanlar!

[size="4"]Birer Müslüman olarak bizler Kur’ân ve Sünnet’e göre yaşamaya çalışmalıyızHayatımızı muhasebe etmeliyiz Kur’ân ve Sünnet hakkındaki bilgilerimizi artırarak batıl inançları hayatımızdan uzaklaştırmalıyız İmanımızı kuvvetlendirecek ve bizi Allah Teala’nın rızasına kavuşturacak işlerle uğraşmalıyız Hutbemi Efendimiz (sav)’in şu hadisi ile bitiriyorum: “Size iki şey bıraktım, o ikisinden sonra asla sapıtmayacaksınız Bunlar; Allah’ın Kitab’ı ve benim sünnetimdir…”

[size="4"] Nisa, 4/80
[size="4"] Hâkim, Müstedrek, 1/93; Muvatta, Kader 3; Hadisin diğer varyantları için bkz Müslim, Fedâilu’s-sahabe 36-37; Hac 147; Ebu Dâvud, Menâsik 57; Dârımî, Fedâilu’l-Kur’ân 1; İbn Hişam, es-Sîre, 2/604; Ahmed b Hanbel, Müsned, 3/14, 26, 59
* Hazırlayan: Bilal AKSOY, Sakarya İl Vaizi
[size="4"] Şûrâ, 42/30
[size="4"] Ebû Dâvûd, Sünne 5

08-02-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Bid’At Ve Hurafelerden Sakınmak وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ BİD’AT VE HURAFELERDEN SAKINMAK* Kıymetli Müminler! Bid’at; Hz Peygamber (sav)'den sonra ortaya çıkan, Kur’ân-ı Mübîn’de ve Sünnet-i Seniyye’de bir benzeri olmayan ancak insanlar içinde ibâdet zannedilen görüş ve amellerdir Hurafe ise; dinî ve mantıkî temeli olmayan, din adına ileri sürülüp benimsenen bâtıl inanç ve davranışlardır Muhterem Cemaat! [size="4"]Bid’at ve hurafeler dinimizce reddedilmiştir Dolayısıyla dünya ve ahiretimize bir faydası da yoktur Aksine bir çok zararları vardır Bid’at ve hurafeler, İslâm’ın temel öğretisi olan tevhit inancını zedeler Kainattaki herşeyin sahibi ve herşeyi idare eden Yüce Mevla’ya teslimiyeti zayıflatır Amelleri boşa çıkarır ve sevaplarını giderir Neticede ise insanı Yaratıcısından koparıp sahte ilahlara tapmaya sevkederek dalâlete düşürür Bid’at ve hurafelere inanarak batıl yollara sapan kimsenin, suçlayabileceği tek kimse vardır; o da kendisidir Nitekim Kur’ân-ı Azîmüşşan’da şöyle buyrulmuştur: “Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yaptıklarınız sebebiyledir O, yine de çoğunu affeder” [size="4"]Resûlullâh (sav) de bid’at ve batıl inançlardan sakınmanın önemi hakkında ümmetine şu uyarıyı yapmaktadır: “İçinizde benden sonra yaşayanlar birçok ayrılıklara şahit olacaktır Size sünnetimi, hidâyete erdirilmiş, doğru yolu bulmuş halifelerimin sünnetini (yolunu) tavsiye ederim Ona sımsıkı sarılın, sonradan çıkacak şeylerden de sakının Çünkü dinde sonradan uydurulan şeyler, bid’attır Her bid’at da sapıklıktır Aziz Cemaat! Ne yazıktır ki, batıl inançlar ve bid’atler zamanla hayatımıza öyle bir girmiştir ki, artık onları çıkarmak çok zorlaşmıştır Çünkü bunlar dinî bir görev gibi algılanır olmuştur Hatta batıl inançlara inanmayanlar zaman zaman toplumdan dışlanmışlardır Bunun en önemli sebeplerinden biri dinî bilgi eksikliğidir Oysa doğru ve doyurucu bir din eğitimi ve öğretimi ile bid’at ve hurafelerden kurtulmak mümkündür Öyleyse doğru kaynaklardan istifade ederek dinî bilgimizi artırmaya çalışmalıyız Toplumumuzda yaygın olan batıl inançlardan birkaçını burada belirtmekte fayda vardır Mesela; Bir şeyin uğursuzluğuna inanmak bazı rakamları uğursuz saymak, türbe ve yatırlara adaklar adayıp kurbanlar kesmek, dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, falcılara ve büyücülere gitmek, onların gelecekle ilgili söylediklerine inanmak hurafedir İki bayram arasında nikah yapmayı uğursuzluk saymak, Hıdırellez günü kuma veya toprağa ev, araba veya kadın resimleri çizerek böylece çizilen resimler sayesinde ileride onlara sahip olunacağına inanmak,mezar taşları üzerine mumlar yakmak hurafedir Müslüman aklını ve iradesini Kur'an ve Sünnet ışığında kullanmalı, insanların dini duygularını istismar ederek kendilerine menfaat sağlamaya çalışan kimselere karşı da son derece dikkatli olmalıdır Değerli Müminler! [size="4"]Bid’at ve hurafelere karşı en etkili ilaç Kur'ân ve Sünnet-i Seniyye’dir Çünkü Efendimiz (sav)’in hayat tarzı ve takip ettiği yol Kur’an’ın yoludur Kur’ân-ı Hakîm’de “Kim Peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” buyrulduğuna göre bize düşen Resûlullâh (sav)’in yolundan gitmektir Resûlullâh (sav)'in, O'nun varisleri olan gerçek alimlerin ve kulluğu zerrelerine kadar sindirmiş olan sıddık, şehit, sâlih ve velilerin yolundan gidenler, tertemiz bir kalbe sahip olurlar Kalpleri tertemiz olunca da ibadetlerden lezzet almaya başlarlar Önyargılardan, batıl inanışlardan kurtulurlar Her işini Kur’ân ve Sünnet’e göre düzenlerler Allah Teala onlardan razı olduğu için ne dünyada ne de ahirette mahzun ve mahcup olmazlar Muhterem Müslümanlar! [size="4"]Birer Müslüman olarak bizler Kur’ân ve Sünnet’e göre yaşamaya çalışmalıyızHayatımızı muhasebe etmeliyiz Kur’ân ve Sünnet hakkındaki bilgilerimizi artırarak batıl inançları hayatımızdan uzaklaştırmalıyız İmanımızı kuvvetlendirecek ve bizi Allah Teala’nın rızasına kavuşturacak işlerle uğraşmalıyız Hutbemi Efendimiz (sav)’in şu hadisi ile bitiriyorum: “Size iki şey bıraktım, o ikisinden sonra asla sapıtmayacaksınız Bunlar; Allah’ın Kitab’ı ve benim sünnetimdir…” [size="4"] Nisa, 4/80 [size="4"] Hâkim, Müstedrek, 1/93; Muvatta, Kader 3; Hadisin diğer varyantları için bkz Müslim, Fedâilu’s-sahabe 36-37; Hac 147; Ebu Dâvud, Menâsik 57; Dârımî, Fedâilu’l-Kur’ân 1; İbn Hişam, es-Sîre, 2/604; Ahmed b Hanbel, Müsned, 3/14, 26, 59 * Hazırlayan: Bilal AKSOY, Sakarya İl Vaizi [size="4"] Şûrâ, 42/30 [size="4"] Ebû Dâvûd, Sünne 5