Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
saat, yaşamak

Bir Saat Ot Gibi Yaşamak

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Saat Ot Gibi Yaşamak




Bir Saat Ot Gibi Yaşamak

Dışarıda bunaltıcı bir hava var ama biz arabanın içinde klima açık bir yandan müzik dinliyoruz bir yandan meyve yiyoruz keyfimize diyecek yok Türküler çalıyor eşlik ediyoruz hep bir ağızdan Hatta dinlediğimiz türkülerden birinin size iki üç mısrasını yazayım;
Dünyayı sevenler veli değildir, canım değildir
Canı terk edenler deli değildir
İnsanoğlu gamdan hali değildir…

Türkü bitti ama ben hafiften mırıldanıyorum Yaslandım koltuğa başım sağa düştü Gözüm takıldı, dağlardaki yeşilliklere Bu arada güneşte usulca dağların ardından kaybolmaya niyetlenmiş Rabbime şükürler olsun dağlara nispeten küçücük kalan gözlerim, hatta dağları geçin güneşe nazaran zerre olan gözlerim için böyle manzaralar sergileyen Kadir-i Zülcelâl’e binlerce kez hamd olsun Yol yorgunluğu uykusuzluk iyice bastırdı ve kimseden çıt çıkmaz oldu Mehmet başladı, ‘acaba formasyon sınavım ne olacak?’, Ceyhun başladı, ‘dükkanı açacağım yarın kim kalkacak erkenden?’, Mustafa elinde telefon iş derdine düşmüş müşterilerinin işlerini halletmeye uğraşıyor, Uğur’da da antrenmanlar başlayacak gibi bir kaygı peyda etti Aynı şekilde bende de kaygılar aldı başını gitti Sınavlar açıklanacak, acaba kaldım mı geçtim mi? Al işte gördünüz değil mi? Bunların hepsi 5 dakika içinde oldu Hani çok mutluyduk hani dert tasa yoktu Sonradan gözlerim yeşilliklere takıldı Bir anda uyandım ve bağırdım arabada

Kardeşlerim TEVEKKÜL ETMEK LAZIM!

Gerçekten öyle değil mi? Allah’a tevekkül etmeyen insan, bütün ihtiyaçlarını kendi gücüyle karşılayabileceğini ve yine bütün düşmanlarını da o aciz kuvvetiyle etkisiz hale getirebileceği vehmine kapılıyor

Ha bu arada tevekkül; sözlükte “birisini vekil edinmek, işini ona bırakmak,, işi başkasına ısmarlamak” gibi manalara gelir Kavram olarak ise tevekkül; “bir sonuca ulaşmak için gerekli olan sebeplere teşebbüs ettikten sonra başarıyı Allah’tan beklemek, O’nun takdirine razı olmak” demektir

Tevekkül, bütün canlıların hatta cansızlar âleminin de yaratılışlarında var
Toprağın altında bekleşen tohumlar, dağın en tepesinde insanların ulaşamayacağı yerde yetişen bir ot, suyumu kim verecek, hava nereden gelecek, ışığım yeterli olacak mı derdine girmez kardeşlerim Yumurtalarını binlerce kilometreden gelip uzak denizlere bırakıp geri dönen balıklar, rızık kaygısına düşmeden ve doğum kontrolü hesabına girmeden yavru yapan hayvanlar ve nihayet yollarını bilmeden süratle dönen gezegenler birer tevekkül sahnesi sergiliyorlar

Peki, biz ne yapıyoruz?

Tevekkül ettik deyip hala sebeblerde takılıp kalıyor muyuz? Evet, acaba Allah’a güvenmiyor muyuz? Hakkınızı helal edin Ben önce kendi nefsime sesleniyorum

Ve üstadım Bediüzzaman Said Nursi bakın ne diyor;

“Tevekkül eden ve etmeyenin misalleri, şu hikâyeye benzer: Vaktiyle iki adam, hem bellerine, hem başlarına ağır yükler yüklenip, büyük bir sefineye(gemiye) birer bilet alıp girdiler Birisi, girer girmez yükünü gemiye bırakıp, üstünde oturup nezaret eder Diğeri, hem ahmak, hem mağrur olduğundan, yükünü yere bırakmıyor Ona denildi:
“Ağır yükünü gemiye bırakıp rahat et
O dedi: “Yok, ben bırakmayacağım Belki zayi olur Ben kuvvetliyim; malımı belimde ve başımda muhafaza edeceğim
Yine ona denildi:
“Bizi ve sizi kaldıran şu emniyetli sefine-i sultaniye(geminin kaptanı) daha kuvvetlidir, daha ziyade iyi muhafaza eder Belki başın döner, yükünle beraber denize düşersin Hem gittikçe kuvvetten düşersin Şu bükülmüş belin, şu akılsız başın, gittikçe ağırlaşan şu yüklere takat getiremeyecek Kaptan dahi, eğer seni bu halde görse, ya divanedir diye seni tard edecek;
“Haindir, gemimizi itham ediyor, bizimle istihzâ (alay) ediyor Hapsedilsin” diye emredecektir Hem herkese maskara olursun Çünkü ehl-i dikkat nazarında zaafı gösteren tekebbürünle(kibirlenme), aczi gösteren gururunla, riyayı ve zilleti gösteren tasannuunla(yapmacılık) kendini halka müdhike(gülünç) yaptın Herkes sana gülüyor” denildikten sonra o biçarenin aklı başına geldi Yükünü yere koydu, üstünde oturdu
“Oh, Allah senden razı olsun Zahmetten, hapisten, maskaralıktan kurtuldum” dedi
İşte, ey tevekkülsüz insan! Sen de bu adam gibi aklını başına al, tevekkül et Tâ bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hadisenin karşısında titremekten ve hodfuruşluktan(kendini beğenmek) ve maskaralıktan ve şekavet-i uhreviyeden(ahretteki mutsuzluktan) ve tazyikat-ı dünyeviye(dünya sıkıntıları) hapsinden kurtulasın” --Risale-i Nur/23SÖZ –


Harun Serkan Aktaş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.