![]() |
Seffâne'nin İsteği |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Seffâne'nin İsteğiHz ![]() ![]() Esirler arasında bulunan Seffâne, Mescid-i Nebevînin kapısında bir odaya konuldu ![]() ![]() "Yâ Resûlallah! Babam dünyadan göçmüş, kardeşim ise kaçmış bulunuyor ![]() ![]() ![]() Resûl-i Ekrem, kim olduğunu sorunca, Seffâne kendisini şöyle tanıttı: "Yâ Resûlallah!" "Ben, âileleri koruyan, esirlerin esaret bağlarını çözen, açları doyuran, çıplakları giydiren, misafirleri ağırlayan, yemekler yediren, selâmlaşmayı yayan Hâtem-i Tâî'nin kızıyım ![]() Seffâne'nin kendisini böyle tanıtmasından memnun olan Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu: "Ey kadın! Bu saydıkların gerçekten mü'minlerin sıfatlarıdır ![]() ![]() Bu sözleriyle Peygamber Efendimiz mühim bir gerçeği ortaya koyuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğruca Şam'a varan Seffâne derhal kardeşini buldu ![]() ![]() ![]() Fahr-i Âlemin mübârek simalarını bir kerecik gören ve onun bir tek insanî muamelesine mazhar olan Seffâne1 tereddüt etmeden, "Bana sorarsan" dedi, "hemen gidip ona tâbi olmanı tavsiye ederim ![]() Adiyy, bir müddet düşünceye dalınca, kızkardeşi buna hiç gerek olmadığını şu sözleriyle belirtti: "Neden düşünüp duruyorsun? Eğer peygamberse, ona bir an evvel tâbi olur, büyük hayır ve fazilete erersin ![]() ![]() ![]() Adiyy, kızkardeşinin tavsiyesini uygun buldu ![]() ![]() Babası gibi meşhur olan bu zâtı, Hz ![]() ![]() Mescid'den çıkıp Hâne-i Saadetlerine doğru beraber yürüdüler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İhtiyar kadına karşı Peygamber Efendimizin (a ![]() ![]() ![]() "Vallahi, o bir hükümdar değildir!" Kala kala ikinci ihtimal kalmıştı: "Öyle ise peygamberdir" ihtimâli ![]() Beraberce Hâne-i Saadete vardılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimizin tevazuunu ve misafire karşı gösterdiği alâka ve nezaketini ortaya koyan bu davranışı Adiyy'in gönlünü biraz daha yumuşattı ve îmâna bir nebze daha yaklaştırdı ![]() Bundan sonra Hz ![]() ![]() ![]() "Ben" dedi, "Hıristiyanım!" Bunun üzerine Kâinatın Efendisi şöyle konuştu: "Ey Adiyy! Belki de, Onun dinine insanların zâif, fakir ve güçsüzleri giriyor" diye söylenmiş olmasından dolayı İslâma girmekten geri duruyorsun ![]() "Vallahi, öyle bir gün gelecek ki, o Müslümanlar, bol servete kavuşacaklar, hattâ mala talib olacak kimse bile bulamayacaklardır ![]() "Yine Müslümanlar az, düşmanları çok diye düşünmüş olabilir ve bunun için de Müslüman olmaktan çekiniyor olabilirsin!" "Sen Hîre'yi bilir misin? İşte bu din, öylesine bir emniyet, bir asayiş temin edecek ki, bir kadın tek başına Allah korkusundan başka hiç bir korku duymayarak Hire'den kalkıp Kâbe'yi tavaf etmeye gidecektir!" Bu konuşma, Adiyy'in gönül kapısını İslâma açtı ve orada Müslüman olmakla şereflendi ![]() Ashab-ı Kirâmın büyüklerinden olan Adiyy bin Hâtem işte bu zâttır ![]() Salih SURUÇ |
![]() |
![]() |
|