Kıble Saati Nedir.. |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıble Saati Nedir..Kabenin bulunduğu nokta, güneşin günlük deklinasyonundaki yeri ve bulunduğumuz nokta arasında olusan küresel üçgenin trigonometrik çözümünün zaman cinsinden ifadesidir Güneşin deklinasyonu değiştikçe kıble saatleri de günlük olarak değişmektedir![]() KIBLE SAATİ İLE KIBLE TAYİNİ Yurtiçi takvimlerimizde namaz vakitlerinin son sütununda günlük olarak şehirlerimizin kıble saatleri bulunmaktadır Kıble tesbiti yapacağımız gün takvimlerinizde bulunan kıble saatinde yeryüzüne dik duran cisimlerin gölgelerinin güneşe taraf olan uzantısı kıble yönünü göstermektedir O saatte yüzünü güneşe dönen kıbleye dönmüş olur![]() Kıble saatleri sadece adı geçen şehir için geçerlidir Namaz vakitlerinde uygulanan fark cetvel-leri kesinlikle kullanılmaz![]() Konuyu ülkemiz dışında düşündüğümüz zaman; kıblenin tespit edileceği yerin enlemi ve boylamı gereği ya yüzünü veya sırtını güneşe dönen kıbleye dönmüş olacağından bu konunun bu sütunda genel anlatımı, yanlış anlamalara ve hatalı uygulamalara sebep olacağından yurtdışı için talep edilen her şehire göre özel açıklamalar yapılmaktadır |
|
Kıble Saati Nedir.. |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıble Saati Nedir..Kıble istikameti nasıl bulunur? Nemâzı Kâ’beye karşı kılmakdır Kâ’be için kılmak değildir Kıble önce (Kudüs) idi Hicretden onyedi aysonra, Şa’bân ortasında salı günü öğle veyâ ikindi nemâzının üçüncü rek’atinde iken Kâ’beye dönülmesi emr olundu ![]() Göz sinirlerinin çapraz istikameti arasındaki açıklık, Kâ’beye rastlarsa, Hanefî ve Mâlikî mezheblerinde nemâz sahîh olur Bu zâviye takrîben 45 derecedir İstanbulun kıble istikameti, cenûbdan yirmidokuz derecelik bir zâviye [açı]kadar şarkdadır Bu açıya (Kıble zâviyesi) denir Harîta üzerinde bir şehr ile, Mekke şehri arasında çizilen doğruya(Kıble hattı) denir Bu hat, kıble istikametini gösterir Güneş bu hat üzerine gelince, (Kıble sâati) olur Bu hat ile buşehrden geçen tûl dâiresi arasındaki zâviyeye (Kıble açısı) denir Bir şehrin kıble istikameti, tûl ve arz derecelerinetâbi’dir Şimâl nısf kürede, zevâl vaktinde, güneşin bulunduğu cihet yâhud mahallî zevâlî zemâna ayarlı bir sâatmakinesi üfkî olarak yüzü semâya doğru ve akrebi güneşe doğru tutulunca, akreb ile oniki rakamı arasındaki zâviyenin orta hattı [açı ortayı], takrîben cenûbu gösterir Meyl-i şems ve ta’dîl-i zemân sıfıra ne kadar yakın ise netîce o kadarhassas olur İstanbulun kıble istikameti iki yol ile bulunur: 1- Kıble açısı ile 2- Kıble sâati ile 1- İstanbuldan geçen tûldâiresinin istikâmetinden, ya’nî cenûb cihetinden Kıble açısı kadar şarkına dönülürse, Kıbleye dönülmüş olur K açısışöyle hesâb olunur: Mekke-i mükerremenin arz [enlem] derecesi a´ = yirmibir derece yirmialtı dakîka, Greenwich’den tûl [boylam] derecesi t´ = otuzdokuz derece elli dakîkadır İstanbulun arzı a = 41 derece, tûlü t = 29 dereceolduğundan, arz derecelerinin farkı 19 derece 34 dakîka, tûl farkı f = 10 derece 50 dakîkadır İstanbulun takrîbî kıbleaçısı K, (Ma’rifetnâme)deki hendesî îzâhdan istifâde edilerek: ![]() İhtâr: İstanbulun Mekke-i mükerremeden tûl farkı f, 60° den küçük olduğu için, bu K, aşağıdaki kat’î müsâvâtın verdiği netîceye yakındır Tûl farkı 120° den çok ise, Mekke-i mükerremenin Erd küresi merkezine göresimetriği olan nokta (tûlü – 140,17°, arzı – 21,43°) için takrîbî düstûr ile K Kıble açısı hesâb edilir Netîcenin 180° denfarkı alınarak takrîbî kıble zâviyesi [açısı] bulunur ![]() Ş, Şehrin şâkülünün küre-i semâyı kesdiği nokta, Z, zevâl noktası, AZ, Nısfünnehâr dâiresidir ![]() ![]() Kürevî müsellesâtdan çıkarılan şu müsâvât kat’î kıble zâviyesini verir: ![]() Burada a ve t, kıble açısı bulunacak yerin arz ve tûl dereceleridir a ekvatorun şimâlinde (+), cenûbunda (–) dir![]() t Londra (Greenwich)nın şarkında (+), garbın-da (–) alınır Bulunan K, o şehrden biri cenûba, diğeri kıbleyemüteveccih iki hat [kavs] arasındaki açıdır ![]() Kıbleyi bulmak için, t´ = 39,83° kıble tûlü ile –140,17° tûlü’nden ibâret çemberin ikiye ayırdığı Erd küresinde, cografî cenûbdan i’tibâren, kıblenin şarkında bulunan yerlerde garba, garbında bulunan yerlerde şarka, K açısı kadar dönülür Bu düstûr ile bulunan K, garba dönülecek mahallerde (–), şarka dönülecek mahallerde (+) çıkmalıdır Hesâbnetîcesi bunun tersi çıkarsa, (+180°) veyâ (–180°) ilâve edilerek kıble açısı bulunur Meselâ, t=67°, a=25° olanKarachi için CASIO hesâb makinesinde şu düğmelere basılır: 39 83 – 67 = cos x 25 sin – 25 cos x 0 3925 = Min 39 83 – 67 = sin ÷ MR = INV tan Kıble zâviyesi [açısı] –87°27 dakîka bulunur ![]() İstanbul için +28 derece 21 dakîka [kısacası 29°] bulunmakdadır Kat’î ve (takrîbî) olarak hesâb edilen ba’zıK’lar aşağıdadır Son üç değer simetrik üsûl ile bulunmuşdur Münih: 50° (47°), Londra: 61° (52°), Basel: 56° (50°),Frankfurt: 52° (47°), Tokyo: 113° (130°), New York: 122° (134°), Kumasi: 115° (125°) ![]() 2- İstanbulda, kıble sâati ile kıble istikâmeti şöyle bulunur: 170 ci sahîfede sağdaki şeklde B noktası, CŞ kıblehattının bir AB meyl dâiresini dik kesdiği noktadır ABŞ dik kürevî müsellesde, Napier müsâvâtına göre, cos (90-a) =cotan i x cotan K dır Dâimâ tan A x cotan A=1 olduğu için, sin a = (1 / tan i) x (1 / tan K) dır Buradan tan i = 1 /(sin ax tan K) olur Meselâ 2 şubat günü için Privileg hesâb makinasında E/C 1÷41 sin ÷ 28 21° tan = arc tandüğmelerine basınca, i=70,5 derece bulunur İstanbul için, dâimâ i=70,5 dir ABC dik kürevî müsellesinde de, cos(i+H)= tan x cot d dir ABŞ müsellesinde, cos i= tan a x cot d olduğundan, cot d = cos i / tan a olup, cos (i+H)= tanx cos i ÷ tan a olur E/C 16 58 tan x 70,5 cos ÷ 41 tan=arc cos – 70,5 =÷15= düğmelerinebasınca, H fadl–ı dâir zemânı, ya’nî CZ kavsi için 1 sâ 45 dakîka bulunur Kedûsînin Rub’-ı dâire hâşiyesinde diyorki, (Ayârlanmış mürî, kıble hattına getirilince, haytın kavs-i irtifâ’da rastladığı derecenin temâmîsi, İstanbulda Kıble sâatı vaktinin fadl-ı dâir derecesi olur 15’e bölünce, fadl-i dâir sâati olur) Fadl-ı dâir sâatini 12 den çıkarıp, tâdil-izemân ve tûl farkını hesâba katarak güneşin kıble hizâsında bulunduğu andaki (Kıble Vakti) veyâ (Kıble sâati) hergün için, müşterek sâate göre hesâb edilir Misâlimizde 10 sâ 33 dak olur Ezânî zuhr vaktinden Fadl-ı dâir ve birTemkin çıkarılınca, ezânî Kıble sâati 5 sâ 6 dak olur Bu anda güneşe dönülürse kıbleye dönülmüş olur Kıble,cenûbun şarkında ise, güneş de şarkda, ya’nî öğleden evvel olup, vakt düstûrundaki H nin (-) olması îcâb eder =meyl-i şemsdir = a´ = 21 43° olunca, güneş senede iki kerre tam Kâ’benin üstüne gelir Bu günlerde, bütündünyâda bu ânda (kıble sâati vaktinde), güneşe dönen kıbleye dönmüş olur ![]() Ahmed Ziyâ Beğ, tûl ve arz derecelerini biraz büyük alıp, hesâbı logaritme cedveli ile yaparak, İstanbul için yaklaşık K=29 derece bulmuşdur İstanbulda, Kandilli iskelesindeki câmi’ tekrâr yapılırken, mihrâbı bu düstûr ilehesâb edilmişdir ![]() Pusula (kıble nümâ) ile, cenûb cihetini bulup, bundan otuzbir derece şarka dönülürse, İstanbulda kıbleye dönülmüş olur Fekat pusulanın ibresi magnetik kutubları göstermekdedir Bunlar ise erd küresinin ekseninin kutublarıdeğildir Magnetik kutubların yeri de zemânla değişmekdedir Altıyüz sene kadar bir zemânda, hakîkî kutublaretrâfında bir devr yapmakdadır Bir şehrde pusula doğrultusu ile hakîkî kutub doğrultusu arasındaki zâviyeye (Sapmaaçısı) denir Her yerin sapma açısı başkadır Şimâlden şarka (+) veyâ garba (–) doğru pusula ibresinin 30° sapdığımeskün mahaller vardır Bir yerin sapma açısı da, her sene değişmekdedir O hâlde, bir yerde cihet, pusula ilebulunursa, kıble açısına, sapma açısını eklemek veyâ çıkarmak lâzımdır İstanbulun sapma açısı takrîben + 3° dir![]() Bunun için, İstanbulda pusula ile anlaşılan cenûb cihetinden: 28° + 3° = 31° şarka dönünce, kıbleye dönülmüş olur ![]() Cenûb ciheti, kutub yıldızı ile veyâ sâat ile yâhud yere çizilen (Nısf-ün-nehâr) hattı ile bulunursa, kıble açısına sapma açısını eklemek lâzım olmaz İstanbulda cenûbdan 29 derece şarka dönülerek, kıble ciheti bulunur Bunun içinsâatımızı masa üzerine koyup, altı sayısı cenûba çevrilir Yelkovan beş üzerine getirilince, kıbleyi gösterir![]() Hastalık ve düşman, hırsız korkusu veyâ yanlış bulmak ile, kıbleden ayrılmak farz nemâzlarda da, câiz ise de, vapurda, trende kıbleye dönmek şartdır ![]() Müsâfir, vapurda ve trende, farz nemâza, kıbleye karşı durup, secde yeri yanına pusula koymalı Vapur ve trendöndükce, kendisi kıbleye karşı dönmelidir Yâhud başka birisi, sağa sola döndürmelidir Nemâzda göğsü kıbledenayrılırsa, nemâzı bozulur Çünki, vapur, tren, ev gibidir Hayvan gibi değildir Otobüsde, trende, dalgalı denizdekıbleye dönemiyenlerin, farz nemâzları câiz olmıyacağından, bunlar, yolda oldukları müddetçe şâfi’î mezhebini taklîd ederek, öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı cem’ edebilir Hanefî mezhebinde olan, yolda kıbleye dönemiyecek ise,yola çıkdıkdan sonra, gündüz bir yerde durduğu zemân, öğle vaktinde öğleyi kılınca, hemen ikindiyi de kılmalı, gece durulduğu zemân, yatsı vaktinde akşamı ve sonra yatsıyı bir arada kılmalı ve bu dört nemâza niyyet ederken (Şâfi’î mezhebini taklîd ederek edâ ediyorum) diye niyyet etmelidir Şâfi’î ve mâlikî mezhebine göre, giriş veçıkış günlerinden başka üç günden ziyâde kalmağa niyyet etdiği bir yere girince, yâhud dört günden önce biteceğini sandığı işi için gitdiği yerde onsekiz günden çok kalınca mukîm olur Buradan çıkınca, 80 kilometreye gitmeğe niyyetetmedikçe, seferî olmaz (Fetâvâ-i fıkhiyye)de buyuruyor ki, (Seferde, ikindi ile cem’ ederek kılmak için, öğleyigecikdirse, öğle vakti çıkdıkdan sonra, mukîm olsa, önce öğle nemâzını kazâ eder Öğleyi kazâya bırakdığı içingünâha girmez ) Dişinde kaplama veyâ dolgu olduğu için mâlikî veyâ şâfi’î mezhebini taklîd eden, üç günden çok veonbeş günden az kaldığı yerde, farzları kasr etmemeli, dört rek’at kılmalıdır Kasr ederse, iki rek’at kıldığı farzlarımâlikî ve şâfi’î mezhebine göre sahîh olmaz Dört rek’at kılarsa, hanefîde mekrûh olur ise de, sahîh olur Derisi,yabancı kadına değince veyâ nemâzda abdesti bozulunca, mâlikî mezhebine göre, nemâzının sahîh olması da, böyledir Bu kimsenin, seferî olarak kaldığı yerde, harac olmadan, nemâzlarını cem’ edemiyeceği 54 cü maddesonunda bildirilmişdir ![]() Ramezân-ı şerîfin başlamasını hesâb ile, takvîm ile önceden anlamak câiz olmaz ise de, kıbleyi hesâb ile, kutup yıldızı [pusula] ile ve nemâz vaktlerini astronomik hesâblarla hâzırlanan takvîmden anlamak câizdir Çünki hesâb veâlet ile, temâm bulunmasa da, çok zan elde edilir Kıble ve nemâz vaktleri, fazla zan ile kabûl olur![]() Mihrâb bulunmıyan, hesâb, yıldız gibi şeylerle de anlaşılamıyan yerlerde, kıbleyi bilen, sâlih müslimânlara sormak lâzımdır Kâfire, fâsıka ve çocuklara sorulmaz Kâfire, fâsıka, mu’âmelâtda inanılırsa da, diyânâtda [ya’nîibâdetlerde] inanılmaz Kıbleyi bilen kimseyi aramağa, lüzûm yokdur Kendisi araşdırır Karâr verdiği cihete doğrukılar Sonradan, yanlış olduğunu anlarsa, nemâzı iâde etmez![]() [b]Kıble, Kâ’benin binâsı değildir, arsasıdır Ya’nî yerden Arşa kadar, o boşluk kıbledir Bunun için kuyu dibinde, yüksek dağların tepesinde [tayyârede], bu cihete doğru kılınabilir [Hâcı olmak için de, Kâ’benin binâsınadeğil, o arsaya gidilir Başka yerlere giden, hâcı olamaz ]İbni Hacer-i Mekkî hazretleri (Fetâvâ-i fıkhiyye)de buyuruyor ki, (Kâ’benin binâsını, şimdiki şeklinden değişdirmek câiz değildir, harâmdır Bugünkü binâyı Haccâc yapmışdır Halîfe Hârûn-ür-Reşîd, bunu değişdirip,Abdüllah ibni Zübeyrin yapdırdığı doğru şekli vermek istedikde, imâm-ı Mâlik “rahmetullahi teâlâ aleyh” mâni’ oldu ![]() Şimdiden sonra, değişdiren olursa, fitne çıkmamak ve eski binâyı zedelememek şartı ile yapılan değişiklikleri yıkmak vâcibdir Yoksa vâcib olmaz)![]() Hastalık sebebi, malın çalınmak tehlükesi ile veyâ gemide batmağa sebeb olursa veyâ yırtıcı hayvan, düşman görmek tehlükesi varsa veyâ hayvânından inince, yardımcısız binemiyecek ise ve hayvânı kıbleye karşı durdurunca, arkadaşlar beklemez ise, iki nemâzı cem’ eder Cem’ edemezse, farzı da gücü yetdiği tarafa doğru kılar ve iâde etmez![]() Çünki, bu özrlere kendisi sebeb olmamış, semâvî, ya’nî gayr-i ihtiyârî olmuşdur Kıble cihetini bilmiyen kimse,mihrâba bakmadan, bilene sormadan, kendi araşdırmadan kılarsa, kıbleye rastlamış olsa bile, nemâzı kabûl olmaz ![]() Fekat, rastlamış olduğunu, nemâzdan sonra öğrenirse kabûl olur Nemâz arasında öğrenirse kabûl olmaz Kıbleyiaraşdırıp da, karâr verdiği cihete kılmazsa, rastladığını anlasa bile, tekrâr kılması lâzım olur Bunun gibi, abdestsizolduğunu veyâ elbisesinin necs olduğunu veyâ vakt girmediğini sanarak kılan ve sonra bu zannının doğru olmadığını anlıyan, tekrâr kılar ![]() [Kıble cihetini anlamak için, güneş gören bir yere bir çubuk dikilir Yâhud, bir ipin ucuna anahtar, taş gibibirşey bağlanıp sarkıtılır O günkü takvîm yaprağında yazılı (Kıble sâati) vaktinde, çubuğun, ipin gölgeleri, kıbleistikâmetini, güneşin bulunduğu yer de, kıble cihetini gösterir Güneş, gölgenin kıble tarafındadır ]Bu cedvelde tûl dereceleri 5'er derece ara ile cedvelin üstüne ve altına, arz dereceleri de 2'şer derece ara ile cedvelin ortasına yukarıdan aşağıya doğru yazılmışdır Tûl derecelerinden altı çizili olanlar garbî (-), diğerleri şarkî (+)dır Şimâl yarım küresinde bulunan mahaller için birinci ve ikinci sıradaki tûl dereceleri, cenûb yarım küresindebulunan mahaller için ise 3 cü ve 4 cü sıradaki tûl dereceleri kullanılır Kıble açısı aranılan mahallin tûl derecesininbulunduğu sütûn ile bu mahallin arz derecesinin bulunduğu satırın kesişdiği yerdeki rakam, bu mahallin kıble açısı derecesidir Birinci ve dördüncü sıradaki tûl dereceleri için mahallin cenûbundan garbına, ikinci ve üçüncü sıradaki tûldereceleri için ise cenûbundan şarkına kıble açısı kadar dönülünce kıbleye dönülmüş olur Bu açılar güneş veyâ kutubyıldızı ile anlaşılan coğrafi cenûb istikametinden olup, pusula ile ölçmelerde sapma açısını da hesâba katmak îcâb eder ![]() |
|
|
|