Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arttırmak, için, neler, sevabını, yakınlarımızın, ölen

Ölen Yakınlarımızın Sevabını Arttırmak İçin Neler

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ölen Yakınlarımızın Sevabını Arttırmak İçin Neler




Ölen Yakınlarımızın Sevabını Arttırmak İçin Neler Yapabiliriz?

Hüseyin OKUR


Yüce Rabbimiz’in rahmeti o kadar geniştir ki ölmüş dahi olsa mümin kullarının sevap kazanması için bir çok vesile sunmuştur Ölen müminin ardından Kur’an okumak, hac, sadaka, oruç gibi bir çok ibadetin sevabı bağışlanabilir


Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle, “Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır” (Enbiya, 35) O halde, Allah’a ve ahiret gününe inanan müminin öncelikli hedefi ölüm ve ondan sonrası için hazırlık yapmak olmalıdır Fakat insanoğlu yine Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “Aciz bir varlık” tır Bu özelliğiyle o, kendisi için hayatın daha uzun olduğu düşüncesiyle “yarın, yarın” diyerek, yapması gereken pek çok vazifesini terk eder Dünyevi maksatlarını neticelendirmek için böyle davranır; ancak gün gelir ansızın ölüm kendisini buluverir


Peki ölümle birlikte herşey bitmiş midir? Onun hayatta iken kazandığı sevaplara benzer sevap kazanması mümkün müdür? Kısacası ölen müminler için yapılacak bir şey var mıdır? Bu sorulara verilecek cevap, “evet”tir Zira yüce Rabbimiz’in rahmeti o kadar geniştir ki ölmüş dahi olsa mümin kullarının sevap kazanması için bir çok vesile sunmuştur


İlahi bir lütuf olarak, Müslüman bir insanın manen ömrünün uzaması, ikinci bir ömür yaşaması mümkündür Vakfetmek suretiyle, Allah yolunda tahsis edilen, insanların faydalandığı bir mülk, bir eser ayakta kaldığı ve Allah’ın kulları da ondan faydalandığı müddetçe, o Müslüman yaşıyor demektir Çünkü bunlar birer sadaka-i cariyedir Ecir ve sevabı, akan bir su misali sahibine ulaşır Peygamber Efendimiz (sav) bu hususta “Ademoğlu öldüğü zaman, amel defteri kapanır Üç kimse bundan müstesnadır Devamlı sadaka (sadaka-i câriye) meydana getirenler, topluma yararlı bir ilim (eser) ve kendisine hayır dua eden hayırlı çocuk bırakanlar” buyurmuştur (Müslim)


Kur’an yaşayanlara da ölenlere de rahmettir


Önce şunu ifade etmek gerekir ki, Kur’an-ı Kerim bizim bütün hayatımızı tanzim eden, Allah’a, insana ve diğer varlıklara karşı mesuliyetlerimizi bildiren ilahi bir kitaptır Kur’ân-ı Kerim’in tesir sahası sadece dünya ile sınırlı değildir Onun mümin ruhlara verdiği feyiz bu hayatla sınırlı kalmaz, aynı şekilde kabir aleminde de devam eder; orada iken de ruhlarımızı şenlendirir, kabrimizde nur ve ışık olur Rasulullah Efendimiz (sav) bu hususta bizlere şu tavsiyede bulunmuştur: “Yasin suresi, Kur’ân’ın kalbidir Onu bir kimse Allah rızası için okur ve bununla Allah’tan ahiret saadeti dilerse, Allah Teala onu bağışlar O halde sizler ölülerinize de Yasin’i okuyunuz” (Ahmed b Hanbel) Hz Ebu Bekir’den (ra) rivayet edilen bir diğer hadis-i şerifte de buna işaret edilmiştir: “Kim babasının ve annesinin veya bunlardan birisinin kabrini cuma günleri ziyaret ederek orada Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar” (Suyûtî)


Ölen yakınlarımız için yapacağımız diğer ibadetler


Ehl-i Sünnet ve’l-cemaate göre, bir insan namaz, oruç, Kur’an okumak, zikir, hac gibi işlediği güzel amellerinin sevabını başkasına hediye edebilir (Fethu’l-kadîr, Reddu’l-Muhtar) Bir adam Hz Peygamber'e (sav) gelerek “Ey Allah’ın elçisi! Annem ansızın öldü, vasiyet de etmedi Öyle sanıyorum ki, konuşmuş olsa sadaka verilmesini vasiyet ederdi Acaba onun adına ben sadaka versem, anneme sevap olur mu?” diye sorar Hz Peygamber de “Evet” cevabını verir (Buhârî)


Hayır müesseseleri ölülerimiz için sevap vesilesidir


Evet, ölen kişinin arkasından onun namına verilen sadakalar, okunan Kur’an tilavetleri, onun için bir rahmet ve bağışlanma vesilesi olur Bir de sadaka-i cariye yani kendiliğinden devam eden hayır anlamındaki işler bulunmaktadır Sadaka-i câriye, sürekli ecir getiren sadaka anlamına gelir İnsanların faydalandığı müesseseler kuran, eserler bırakan, talebe yetiştiren, faydalı kitaplar yazan, hayır ve hasenat yapan bir kimse, kendisi ölse bile, insanlar o şeyden faydalandıkları müddetçe geride bıraktığı hayırların sevabını almaya devam eder Dolayısıyla, sadaka-i câriye; yol, köprü, çeşme, mescit, yoksullar için aş evi, hastane ve okul gibi hayır kuruluşlarını da kapsar Bu gibi hayırların yapılmasına sebep olan, yol gösteren ve destek olanlar da, gerek sağlıklarında ve gerekse vefatlarından sonra sevap kazanmaya devam ederler


Hayırlı insan olmak ölmüş anne babamızın sevabını arttırır


Elbette herkesin bu nevi sadaka-i cariyeler inşa etmesi mümkün olmayabilir Ancak ölen kişinin arkasından dua eden, iyiliği emredip kötülüklerden sakındıran salih, hayırlı evlat da sadaka-i cariyedir Bakın Rasul-i Ekrem (sav) bu hususu nasıl ifade etmekte: “Kim iyi bir çığır açarsa, bununla amel edenlerin ecri kadar ecri bu çığırı açan alır Kötü bir çığır açan da, bununla amel edenlerin günahı kadar günah yüklenir” (Müslim) Hayırlı bir evlat yetiştirmekle, hayırsız bir evlat yetiştirmek arasındaki farkı bu hadis-i şerifi okuduğumuzda daha iyi anlıyoruz Dine ve topluma faydalı bir çocuk yetiştiren anne, baba, hoca gibi kimseler sürekli ecir kazanırlar Şayet anne baba, hoca gibi kimseler üzerlerine düşen vazifeyi yapmayıp çocuğa dini terbiye vermedilerse, ahlakî faziletleri öğretmeden toplumun içine bir haşere gibi saldılarsa, o çocuğun ileride işleyeceği bütün günahların bir misli de onlara yazılır Kendilerinden bir şey eksilmez


Kabirde, dünyadaki gibi olmasa da bir hayat var Ölenlerimiz yalnızca beden gömleğinden soyunmuşlardır Ruhları hayattadır, dualarımız kendilerine takdim edilir, kabirlerine gittiğimizi görürler, kötülük yaptığımıza üzülür, iyiliklerimize sevinirler Biz hissetmesek de onlar bizden çok uzakta değillerdir Onları unutmamak gerekir Çünkü kabir hayatı salih amel götürmeyenler için çok çetindir En ufak bir manevi yardıma bile ihtiyaçları olabilir


Ölülerimiz bizden dua bekler


Bir hadiste Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyururlar: “Ölen kimse kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur Muhakkak ki, hayatta olanların ölüler için hediyeleri dua ve istiğfardır” (Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs)


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.