08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. İsa (A.S)'İn Doğumu:
Hz İsa (a s)'ın Doğumu:
Meşhur ve yaygın olan görüşe göre; Hz İsa (a s), Beytü'I-Lahm'da doğmuştur [33] Hz Meryem, çocuğa Yahudiler tarafından bir kötülük yapılacağından korktuğu için onu hemen alıp Beytü'l-Makdis'e götürmüştür Kur'ân-ı Kerîm, bize, Meryem Sûresinde; Hz İsa (as)'ın doğumunu şöyle anlatmıştır
Bu kıssa, özet olarak şu şekildedir: Hz Meryem, Beytü'l-Lahm'da iken hamilelik müddeti tamamlanıp doğum sancıları şiddetlendi Bu sancılar, Hz Meryem'i kuru bir hurma ağacının gövdesine dayanmaya mecbur etti Bu kuru hurma ağacının gövdesi, doğum sancılarının şiddetinden sallandı Nihayet Hz İsa (a s) doğdu Hz Meryem, kavminin, -babasız olarak doğurduğu bu- çocuğu görünce yadırgayacaklarını ve kendisini suçlayacaklarından korkarak üzüntü içerisinde şöyle der: "Keşke bun (u doğurma) dan önce Öîseydim de unutulup gitmiş olsaydım " (Meryem: 19/23)
Hz Meryem, ölümü, dini açısından temenni etmişti Çünkü bu doğumdan dolayı dini inancı hususunda; Yahudilerin kötü düşüneceğinden ve kavmi ile aile halkı arasında ayıplanacağından korkmuştu
Hz Meryem, çocuğunu doğurduğu sırada meyvesi olmayan hurma ağacının gövdesine dayandığında, doğum sancılarının şiddeti ağacı salladı Hemen üzerine yaş, olgun ve ballı hurmalar döküldü Bu taze hurmalardan yiyip etrafta nehir olmadığı halde Allah'ın kendisi için gönderdiği sudan doyasıya içti
Hz Meryem'e yapılan bu ikramların hepsi, Allah'a olan imanına ve itaatine karşılık Allah tarafından ona verilmiş bir ikramı ve Allah'ın kulu ile peygamberi olan çocuğu Hz İsa (a s)'a bir inayetidir
Hz İsa (a s)'m doğumunu yaptıktan sonra (ilk önce Beytü'l-Makdis'e götürdü ve orada bir müddet kaldıktan sonra) çocuğunu kucağına alarak kavmine getirdi Kavmi, Hz İsa (a s)'ı görünce, bu büyük olay ve durum karşısında hem korktular ve hem de şaşkına döndüler Bunun üzerine Hz Meryem hakkında kötü düşünceler beslemeye başladılar Çünkü evlenmemiş bir kızın nasıl çocuğu olurdu? Üstelik Hz Meryem'in soyunu ve aile halkının durumunu bildiklerinden dolayı bu konudaki şüpheleri ve korkuları daha artmıştı Zira Hz Meryem, onların yanında şerefli ve faziletli bir kadındı Babası İmrân ise, Yahudilerin ileri gelenlerinden ve eşraftandı Üstelik bunların yanı sıra Yahudi alimlerinin lideri konumundaydı Aile halkı ise; faziletli, izzet-i nefısli ve dine bağlı bir aile idi Buna göre babası ve aile halkı böyle olduğu halde Hz Meryem bu kötü ve çirkin durumla insanların yanma nasıl gelebilir ve bu kötü işi nasıl işleyebilirdi?! 
Hz Meryem, Allah'ın emri üzerine bu konuda onlarla ko-nuşmayıp sustu Soru soranlara da, kendileriyle konuşması için ve kendisine yöneltilen suçlamaları cevaplaması için henüz memedeki yavrusuna işaret ediyordu
Halbuki Hz Meryem'in -onlar tarafından da- temiz ve günahsız olduğunun bilinmesine rağmen bunun henüz kundakta olan bir bebeğin konuşmasından ve onların itham ile iftiralarına -annesinin suçsuzluğuna dair- cevap vermesinden daha üstün bir delil olamaz
Nitekim Yüce Allah, Meryem Sûresinde; Hz İsa (a s)'ın doğumunu şöyle anlatmaktadır:
"Nihayet Meryem Isa 'ya gebe kaldı Bu sebeple onunla (çocuk karnında olduğu halde aile halkından ve insanlardan) uzak bir yer (olan Beytü'l-Lahm'a) çekildi Doğum sancıları Meryem'i (meyvesi olmayan kuru) bir hurma ağacının dibine gitmeye mecbur etti (Meıyem, kavminin babasız olarak doğurduğu bu çocuğu görünce yadırgayacaklarını ve kendisini suçlayacaklarım bildiğinden dolayı) : 'Keşke bu (çocuğu do-ğurma)dan önce öleydim de adım sanım unutulsaydı' dedi (Meryem böyle bir durumdayken) altından ona (Cebrail veya Isa tarafından) şu ses geldi: '(Karşı karşıya kaldığın sıkıntının şiddeti sebebiyle) üzülme sakın! Rabbin, senin ayağının altında bir ırmak (küçük bir su) akıttı (Meyvesi olmayan kuru) hurma ağacını (n dalını da) kendine doğru (tutup) silkele ki üstüne taze hurma dökülsün! (Hurmalardan) ye! (Ve akan sudan) iç! (Bu sevimli çocuk sebebiyle) gözün aydın olsun (Eğer Çocuğu kucağına alıp aile halkına ve insanlara doğru giderken) insanlardan birisini görecek olursan (çocuk hakkında sa-na soru sorduklarında ve iftirada bulunduklarında) ben (susmaya) çok esirgeyici Allah'a oruç adadım[34] Bundan dolayı bugün (sizden) hiç kimseyle konuşmayacağım' de! Derken çocuğu (kucağına) alıp kavmine getirdi (Kavmi onunla birlikte çocuğu gördüklerinde 'Ey Meryem! Doğrusu (Şimdiye kadar) görülmedik bir şey yaptın Ey Harun 'un kız kardeşi,[35] baban kötü birisi değildi Annende zina eden birisi değildi' dediler Bunun üzerine (onlara, İsa ile konuşmalarını işaret ederek kundaktaki) çocuğu gösterdi (Onlar buna hem kızarak ve hem de hayrete düşerek 'Biz kundaktaki çocukla nasıl konuşabiliriz? ' dediler Bunun üzerine (İsa, Allah tarafından dile gelerek 'Şüphesiz ben, Allah'ın kuluyum (Allah) bana kitabı (olan İncîl 'i) verdi (Yakın bir gelecekte) beni Peygamber kıldı Nerede olursam olayım beni mübarek kıldı Yaşadığım müddetçe (kendisine) namaz kılmamı ve (insanlara) zekat vermemi emretti Birde, anneme iyi davranmamı öğütledi Ve beni bedbaht ve bir zorba kılmadı Doğduğum günde, öleceğim günde ve diri olarak kalacağım günde selam olsun bana' dedi "[36]
[33] Beytü’l-Lahm, Beytü’l-Makdis’in yani Mescid’i Aksanın yanında bulunan bir yerin ismidir (Yakuti, Mucemu’l-Büldan, 1/521)
Matta (2/1) ve Luka (4/14) göre; Hz İsa (a s), Beytül lahm’da doğmuşken, Markos ve Yuhanna’da Hz İsa (a s)’ın nerede doğduğuna dair kesin bir bilgi yoktur Bu incillerin birbirleri arasındaki farklılıkların ve değişikliklerin olduğunu gösteren kanıttır (ç )
[34] "Bizden önceki milletlerin şeriatlarında konuşmayarak oruç tutmak meşru idi Fakat bu uygulama bizirn şeriatımızca nesh edilmiştir, (ç)
[35] Burada kastedilen; ibadet hususunda Hz Hârûn (a s):a benzeme olabilir ya da Hz Meryem, Hz Mûsâ (a s)'m soyundan geldiğinden dolayı bu isim ona verilmiş olabilir yahut Hz Meryem'in Hârûn adında bir kardeşi olabilir veya Hz Maryem'e verilmiş bir lakap vb bir şey olabilir, (ç)
[36] Meryem: 19/22-33
Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 463-466
|
|
|