07-30-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir İyilik Bir De Kötülük Unutulmaz / Bir İyilik Bir De Kötülük Unutulmaz
Bir İyilik Bir de Kötülük Unutulmaz
Akşam yemeğinden sonra, torunumla birlikte yürüyüşe çıkmıştık Az yürüyünce, gözleriyle ışıltılar saçan biricik dostumla karşılaşmıştım İkimizde kollarımızı açıp, birbirimize sıkıca sarılmıştık Arkadaşımın yanındaki yaşlı adam ve torunumun şaşkın bakışları arasında biz sohbete başlamıştık bile Belli ki, birbirimizi çok özlemişiz  
Torunuma dönüp:
-Tanıştırayım, arkadaşım Hüseyin
Torunum elini arkadaşıma uzatıp:
-Memnun oldum efendim Nasılsınız?
Gözlerindeki tanıdık sevinç parıltıları devam ediyordu arkadaşımın Elini sevgiyle torunuma uzatmıştı
-Vay vay! Demek bu koca delikanlı senin torun ha? Ben de memnun oldum delikanlı Sizi gördüm daha iyi oldum
Arkadaşım kolunu tekrar omzuma koyup, hafif hafif vururken:
-Sen nasılsın Emine? Seni görmeyeli uzun zaman oldu Yine aynı işinde misin?
-Evet ben hâlâ aynı işimdeyim Yakın zamanda emekli olmaya hiç niyetim yok!
-Ben emekli oldum Kendime küçük bir mekân açtım İşlerim iyi şükür
-Oh ne iyi Demek artık bağımsız çalışıyorsun
-Ne yapalım arkadaşım, hayat devam ediyor Çalışmak zorundayız
Biraz ayaküstü sohbetten sonra, vedalaşıp ayrılmıştık Kim bilir bir daha ne zaman karşılaşacaktık Artık ikimizde yaşlanıyorduk, belki de ‘bu son karşılaşmamız olur' diye de aklımdan geçiriyordum Çok garip; ama Hüseyin'le ben tam on beş yıldır arkadaşız ve birbirimizin ne telefonunu biliyorduk, ne de adresimizi Senede bir ya da iki kez karşılaşıyorduk Karşılaşınca da çılgınlar gibi kucaklaşıyorduk Ne o benden telefon istedi, ne de ben ondan  Garip düşüncelerimden biraz uzaklaşınca torunuma dönüp:
-Hüseyin'le nasıl tanıştığımızı anlatayım mı sana?
-Anlat Anneanne Merak etmedim desem yalan olur
Derin bir nefes alıp, on beş yıl öncesini gözlerimde canlandırmaya çalıştım
‘'-Bir sabah işe gitmek için hazırlanırken, çalan telefona koştum ‘'Emine, ben çok hastayım Beni doktora götürür müsün kızım ' Diyordu rahmetli annem Hemen şirketi arayıp izin aldım Koşarak anneme gittim Gittiğimde bitkin haldeydi O zaman ki adıyla, SSK hastanesine götürdüm Uzman bir doktordan sıra aldım Sıramız gelince, annemi iyice muayene eden doktor, bazı tahliller istedi ''
‘'Hiç beklemeden Doktorun istediği tahlilleri yaptırıp gerisin geri odasına koştum Tahlilleri inceleyen Doktor, ciddi bir şekilde yüzüme bakıp:
-‘'Annenizin şekeri aşırı yüksek Kan değeri oldukça düşük Kalbi ise, çalışmakla çalışmamak arasında gidip geliyor Senin anlayacağın, annen acil olarak hastaneye yatmalı Hayati tehlikesi var Kan verilmesi, şekeri kontrol altına alınması gerekiyor Yatışını hemen yaptır''
‘'Doktorun bana uzattığı kağıtlar elimden yere saçıldı Gözlerimden yaşlar akmaya başladı Annem ölmek üzereydi ve ben bir daha O'nu göremeyecektim Bu düşünce beni çıldırtıyordu Çaresizdim Gözlerimi sildim Anneme, belli etmemeye çalıştım O'nu bir banka oturtup, evrakları tamamlamak için çılgınlar gibi koşmaya başlamıştım İşlemler bitince, annemi oturttuğum banktan alıp servise çıkardığımda, ne boş bir yatak, ne de benim oturabileceğim bir sandalye vardı Şaşkındım Önüme çıkana yardım istiyordum Annem ise ayakta titriyordu ''
‘'Az sonra bir hemşire ile birlikte, evrak kayıtta gördüğüm bir bey bana yaklaştı Annemin koluna girip bir odaya götürdü Taburcu olacak bir hastayı kaldırıp annemi yatırdı Bana da bir sandalye buldu ''
-Evrakları yaptırırken çok perişandınız Aklım sizde kalmıştı İşimi arkadaşıma devredip hemen geldim Bir şeye ihtiyacın olursa yerimi biliyorsun
‘'O an, O'na öyle çok dualar ettim ki, bilemezsin Adımı bile bilmiyordu Sadece Allah rızası için bana yardım etmişti Bense O'nun ismini yaka kartında görmüştüm O kişi şimdi gördüğün Hüseyin Beydir Ne zaman karşılaşsak, o günü hatırlar, O'na sıkıca sarılırım ''
-İşte böyle torunum  Dünyada ne iyilik unutuluyor, ne de kötülük Tüh be, yine telefonunu istemeyi unuttum Bir dahaki karşılaşmamız bakalım ne zaman olacak?
Emine Uysal
|
|
|