Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağrısı, göğüs, nelerdir, sebebleri

Göğüs Ağrısı Sebebleri Nelerdir

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göğüs Ağrısı Sebebleri Nelerdir



Göğüs ağrıları hastayı en çok tedirgin eden ağrılar arasındadır Göğüs ağrısından yakınan bir hastanın aklına ilk gelen etken bir kalp hastalığıdır Halbuki göğüs ağrılarının %90'ı kalbe bağlı olarak ortaya çıkmaz Kalple ilgili incelemeler de normal olarak saptanırsa hastanın kuşkulanmasına gerek kalmaz Göğüs kaslarının romatizmal hastalıklarından kaynaklanan göğüs ağrıları sık görülmektedir Bunun yanı sıra trafik kazaları sırasında göğüs kafesine gelen darbeler göğüs kaslarında hassas noktaların gelişmesine ve şiddetli ağrılara yol açabilir


Aynı şekilde bir darbe sonucu kırılan kaburgalar kaynadıktan sonra bile çok şiddetli, nevralji adını verdiğimiz bıçak saplanması, elektrik çarpması şeklinde ağrılara neden olabilir Ağrı şiddeti hastanın nefes almasını güçleştirecek kadar olabilir Batın ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran kasın yani diyaframın iltihapları, akciğeri çevreleyen plevra adını verdiğimiz zarın iltihapları yine göğüs ağrılarına yol açabilir


Batında aşırı büyüyen kitleler, gaz, yukarıya doğru baskı yaparak göğüs ağrısına neden olabilir Yemek borusunun çeşitli hastalıkları sırasında da göğüs ağrıları görülebilir

Akciğerin iltihaplan, zatürre ve tüberküloz sırasında özellikle yan tarafa vuran göğüs ağrısı ortaya çıkmaktadır Bütün bunların yanı sıra akciğer ve yemek borusu kanserleri özellikle ilerlemiş dönemlerde çok şiddetli ağrılara yol açabilir


Kalp ve Dolaşım Sisteminden Kaynaklanan Ağrılar


Kalp ve dolaşım sistemi bir bütün oluştururlar Özellikle kalp damarları, kol ve bacak damarları damar sertliği ve damar tıkanmalarının daha çok görüldüğü bölgelerdir Bu üç bölgede dolaşım sisteminin daha fazla etkilenmesinin nedeni yardımcı damarların fazla olmayışıdır Diğer bölgelerde meydana gelen bozukluklar bölgeye giden diğer damarlar tarafından dengelenir Hasta belirgin bir rahatsızlık duymaz Ancak kalp, kol ve bacak damarlarında meydana gelen değişiklikler bu damarların suladığı bölgelerde çok daha kısa süre içerisinde hissedilir

Kalp ve dolaşım sisteminin görevi vücuda kan pompalamaktır Kanın görevi dokulara oksijen ve diğer gerekli besinlerin verilmesi ve dokuda bu besinler kullanıldıktan sonra artık zehir haline gelmiş artıkların toplanması ve temizlenmesidir Bir bölgeye yeterince kan gitmediği takdirde bölge hem beslenemez hem de zehirli artıklar orada kalarak o dokuda tahribata yol açarlar Kanla beslenememeye bağlı olarak ortaya çıkan oksijensizlik ve tahribat ağrı şeklinde baş gösterir


Kan, atardamar adı verilen borucuklarla vücuda taşınır Bu damarlar üç tabakadan meydana gelir En içteki ince tabaka kan ile temas eden tabakadır Kanın içinde bulunan alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositler (kan pulcukları) bu tabaka ile temas halindedir Normal, sağlıklı insanda bu elemanlar damarın iç yüzüne yapışmazlar Yapışmayı engelleyici çeşitli mekanizmalar sürekli olarak hareket halindedir


Buna karşın bir çok neden bağlı olarak damar yüzeyine yapışma ve birikme başlayabilir Bu birikime pıhtı adı verilir Bu pıhtılar yavaş yavaş damar yüzeyini kaplayarak damar cidarının kalınlaşmasına yol açarlar Böylelikle damar eski esnekliğini yitirir Damar sertliği dediğimiz durum ortaya çıkar Damar sertliği daha da gelişerek damarların tümüyle tıkanmasına neden olabilir Birçok etken damar sertliğinden sorumlu tutulmuştur Aşırı yağlı yiyecekler, sigara, aşırı stres gibi faktörlere bağlı olarak kan kimyası yeterince düzelememekte ve bu maddeler damar cidarında birikerek tıkanmaya yol açmaktadır



Kalpte Ağrı Gelişimi, Göğüs Ağrısı


Diğer organlar gibi kalbin de kendi damarları (koroner damarlar) vardır ve bu damarlardan gelen kanla beslenir Bu damarlarda meydana gelen değişiklikler iki şekilde ortaya çıkmaktadır Birincisi kalbe giden damarlarda damar sertliği ve daralmanın yavaş yavaş gelişmesidir Buna bağlı olarak gittikçe daha az kan almaya başlar Hasta dinlenme halinde iken fazla rahatsızlık çekmez Yürüdüğü zaman ağrısı artar Buna anjina pektoris ya da vitrin hastalığı adı verilir Diğer ise kalbe giden damarların ani olarak tıkanmasıdır Kalp krizi ya da miyokard enfarktüsü dediğimiz durumdur Ani olarak gelişen bu olay hastanın yaşamını yitirmesine bile yol açabilir


Anjinal Pektoris ya da Vitrin Hastalığı


Anjina Latince boğulma anlamındadır Yani kalbe giden damarların artık kalbi yeterince besleyememesine bağlı olarak kalbin oksijensiz kalmasıdır Erkeklerde 30 yaşından sonra, kadınlarda daha seyrek ve daha geç olarak ortaya çıkar Şişmanlık, şeker hastalığı, aşırı sigara kullanma ve kalıtsal özellikler bu hastalıktan sorumlu tutulmaktadır


Bu nedenlere bağlı olarak kalbe giden damarlarda çeşitli maddelerin birikmesi sonucu damarlar zamanla daralır Kalbe yeterince kan gidemez hale gelir Kalbe kan gidememesi kalbin yeterince kanı vücudun diğer bölgelere pompalayamaması ve diğer bölgeleri de oksijensiz bırakması ile sonuçlanır Hasta istirahat halinde iken durumundan yakınmaz Ancak fazladan bir iş yaptığında, yürüdüğünde, merdiven çıktığında kalbin kapasitesi yetersiz hale gelmektedir Kalp kasında oksijensizliğe bağlı olarak biriken atık maddeler yine kan tarafından temizlenir Kalbin görevini yeterince yerine getirememesi nedeniyle bu maddeler birikirler Bu birikim ağrı olarak ortaya çıkar Anjina ağrısı çok şiddetli, boğulma hissine benzer bir ağrıdır Göğüsün tam ortasında hissedilir Hasta dinlendiğinde geçer Bu tip hastalar ağrılarını belli etmemek için vitrine bakar gibi yaparak yolda dinlendiklerinden vitrin hastalığı adı verilmektedir Ağrı sol kola, sırta, omuz ve boyuna ve çeneye vurabilir Bazı hastalarda sağ omuza da vurabilir Anjinanın önlenmesinde önce hastanın kendini koruması gelir Çeşitli damar genişletici ilaçlar ile geçici sürelerle rahatlama sağlanabilir Çok ileri boyutlara varan şikayeti olan hastalarda by-pass gerekebilir



Miyokard Enfarktüsüne Bağlı Ağrılar, Göğüs Ağrısı


Miyokard enfarktüsü kalbi besleyen damarlarda ani olarak tıkanmaya bağlı olarak gelişir Kalp özellikle sağ ve sol koroner damarlar ve bunların dalları tarafından beslenir Her bir dalın daha alt dalcıkları vardır Eğer dalcıklardan birisi tıkanırsa olay fazla büyümeden önlenir Büyük damarların birisi tıkanmışsa hastanın yaşamını tehlikeye sokacak olaylar gelişir Kalbin bir bölgesine kan gidememesi kalp kasının beslenmemesine ve bir bölgenin tahrip olmasına yol açar Buna enfarktüs adı verilir Kalp kasının bir bölgesinin tahrip olması kalbin pompa görevini yerine getirmesini kısıtlar ya da tümüyle engeller Tümüyle engellediği takdirde hasta yaşamını kaybeder Özellikle orta ve ileri yaşlardaki erkeklerde görülmektedir Aşırı yorgunluk, stres, gerilim, aşırı sigara kullanma gibi etkenler sorumlu tutulmaktadır Ağrı kolaylıkla tanınabilecek kadar şiddetlidir Batıcı ve sıkıştırıcı tarzdadır Sol kol, boyun ve çeneye yayılır Ağrının yanı sıra bulantı, kusma, soğuk terleme, gittikçe artan bir tedirginlik, baş dönmesi ortaya çıkabilir Önlem alınmadığı takdirde hastanın durumu saat saat kötüleşir Miyokard enfarktüsü başlar başlamaz önce ağrının derhal dindirilmesi gerekir Aksi takdirde ağrıya bağlı olarak vücutta meydana gelecek değişiklikler hastanın durumunun daha da kötüleşmesine yol açacaktır

Tıkanan damarların beslediği bölgeler büyükse ani kalp yetmezliği ve şok gelişerek ölüme yol açabilir


Miyokard enfarktüsünün iyileşmesi aylarca sürer Hastanın bu dönem içerisinde çok dikkat etmesi gerekir Kalbe Bağlı Ağrılardan Kaçınmak için Önlemler


Koruyucu önlemlerin alınması kalp krizi ve anjina pektorisin önlenmesi için önemlidir

Hasta şişmansa kilo vermesi ve belirli bir kiloda sabit kalması gereklidir Tereyağı, yağlı yiyecekler, peynir, süt, krema- kırmızı et gibi yiyeceklerin yanı sıra yumurta, karaciğer, dondurma gibi yüksek kolesterol içeren yiyeceklerden kaçınılması gerekir


Bunların yerine taze sebze, meyve, fasulye gibi yiyecekleri tercih etmek gerekir

Hekime danışarak bazı günler egzersizleri düzenli olarak yapmak gerekir Kalp hastanın kendini tamamen kısıtlaması dolaşım sistemi üzerinde ters etki yapacaktır Ancak bu egzersizler hastayı yoracak düzeye ulaşmamalıdır


Hastanın içiyorsa sigarayı kesinlikle bırakması gerekir

Hasta stresli bir yaşam içinde ise, üzerinde gerektiğinden fazla sorumluluk varsa, en azından bir süre için ara vermek zorundadır


Miyokard enfarktüsünün birinci sefer iyileşmesi bir daha olmayacağı anlamına gelmez Hastanın birinci krizi bir uyarı olarak kabul edip yaşamını ona göre düzenlemesi gerekir



Damar Tıkanmalarına Bağlı Ağrılar, Göğüs Ağrıları


Kalbin dışında dolaşım sisteminde diğer damarların tıkanıklarında ilk belirtilerden birisi yine ağrıdır Damar tıkanıklığına bağlı ağrılar hastanın hekime başvurmasında uyarıcı bir rol oynarlar

Damarlar, atardamarlar yani dokuya kanı ***üren damarlar ve toplardamarlar yani oksijensiz kanı dokudan alıp akciğerlere temizlenmek için gönderilmek üzere kalbe taşıyan damarlar olarak ikiye ayrılır Atardamarların tıkanmalarında ani olarak ağrı başlar Ağrı çok şiddetlidir Tıkanma ile birlikte tıkanan kısmın alt tarafında morarma, renk değişikliği, şişme başlar Müdahale edilmediği takdirde hastanın bacağı gangrene gider Damar sertliğine bağlı olarak yavaş yavaş tıkanıklık gelişebilir Böyle hastalarda yürüyünce artan, istirahatla azalan bir ağrı vardır 40 yaşın üzerinde özellikle sigara içenlerde ve erkeklerde sık görülür


Hipertansiyonlu ve şekerli hastalarda damar sertliği çok daha kolay geliştiği için özellikle böyle hastaların sigara içmemesinde yarar vardır Toplardamar tıkanmaları ise erken dönemde hafif ağrı ve ateşe neden olur Ağrı zamanla şiddetlenir Hareketle arttığı için bacağı hareket ettirmek güçleşir Tıkanma ile birlikte bacak şişer Kan dolaşımı azalır Bu durum ağrının daha da şiddetlenmesine neden olur


Atardamar tıkanmalarında cerrahi girişimle pıhtının çıkarılması düşünülebilir Toplardamar tıkanmalarında ise hastanın bacağını yukarıya kaldırarak dinlenmesi, alkol ve ılık pansuman gereklidir


Sigara dumanında bulunan nikotin damar cidarını tahrip edici etkisi vardır Uzun yıllar çok miktarda sigara içenlerde özellikle kol ve bacak damarlarında belirgin harabiyet belirir Ağrı en önemli bulgulardan birisidir Hastalar özellikle uzun süre yürüdükleri zaman bacakta ağrı görülür Hasta dinlenme gereksinimi duyar Ağrı en çok ayak tabanı ve baldırı tutar

İlerleyen dönemlerde el ve ayak parmak uçlarında karıncalanma, uyuşukluk hissi gelişir Sigaranın bırakılması ile hastanın şikayetlerinde belirgin gerileme olur Sigaraya devam edildiği takdirde kol ve bacağın gangreni ve kesilmesine dek varan değişiklikler ortaya çıkar



Akciğer Hastalıklarına Bağlı Göğüs Ağrıları


Göğüs ağrılarına neden olan kalp dışındaki önemli organlar akciğerlerdir Akciğer hastalıkları genellikle ağrıdan daha başka şikayetlerle kendilerini belli etseler de ağrı da diğer bulgulara eşlik eden bir belirtidir Ağrının eşlik ettiği akciğer hastalıkları şunlardır:

Akciğer Embolisi

Göğüs ağrıları nedenleri nelerdir

Göğüs ağrısı nedenleri hakkında bilgiler



Akciğer atardamarlarının veya atardamarların dallarından birinin herhangi bir nedenle tıkanmasıyla akciğerin kan akımının kesilmesine bağlı olarak oluşur Tıkanan damarın büyüklüğüne göre hayatı tehdit eden bir durumdur Akciğere giden ana atardamarlardan birinde ortaya çıkabilecek bir tıkanma ani ölüme bile yol açabilir Belirtileri ani başlayan şiddetli ve keskin göğüs ağrısıdır Göğüs ağrısı derin nefes alma veya öksürükle artar Akciğer embolisinin diğer belirtileri nefes darlığı, hızlı ve kısa soluk alıp verme, kalp atışlarında hızlanma, huzursuzluk ve bitkinliktir


Akciğer embolisi sıklıkla uzun süren hareketsizlik sonrası oluşur Buna örnek uzun süren uçak ve otobüs yolculuklarıdır Bu durumda toplardamarlarda meydana gelen pıhtı derin ven trombozu denilen damar tıkanıklıklarına yol açar Bu tıkanıklıklardan kopan parçalar toplardamarlar yoluyla kalbe ve oradan da akciğerlere ulaşarak emboliye neden olur Dolaşıma katılan tümör hücreleri de benzer yolu izleyerek akciğerde emboliye neden olabilir Ayrıca büyük ameliyatlardan sonra dolaşıma katılan yağ hücreleri veya damarlara kaçan hava zerrecikleri, doğum ve sezaryen sırasında amniyos sıvısının damarlara kaçması benzer şekilde akciğer atardamarlarında tıkanmalara neden olabilir Yağ embolisinin bir başka nedeni de büyük kemik kırıklarıdır Pulmoner emboli tedavisinde hasta acilen hastaneye yatırılır Bir yandan oluşmuş olan pıhtının eritilmesi için tedaviye başlanırken diğer yandan da yeni pıhtıların oluşmasını önlemek için kanı sulandırıcı ilaçlar olarak bilinen pıhtı önleyici ilaçlar verilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Göğüs Ağrısı Sebebleri Nelerdir

Eski 07-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göğüs Ağrısı Sebebleri Nelerdir



YADA DAHA KISA BİR İFADEYLE



Göğüs ağrısı hemen her zaman haklı ya da haksız yere kalp ağrısı olarak değerlendirilir Gerçekte bu tip ağrıların nedeni göğüsteki organların sayısı kadar çoktur Ağrılar plevra (akciğer zarı), akciğerler, yemek borusu, kaslar, göğüs kemiği, kaburgalar, sırt omurları gibi kalbin dışında pek çok organı ilgilendirir Her göğüs ağrısı kalbe bağlı olmayabileceği gibi, kalp ağrıları da yalnızca göğüs bölgesiyle sınırlı kalmaz; bazen karın bölgesine, kollara (özellikle sol kola) ve boyna yayılırGöğüs ağrısının ortaya çıktığı her durumda bir hekime başvurmak gerekir Hekim ağrının bölgesi, yay ılı mı, süresi gibi özelliklerine bakarak kalple ilgili olup olmadığını belirleyebilir ya da daha kesin bir tanıya varmak amacıyla elektrokardiyogram ve göğüs filmi gibi ayrıntılı incelemeler isteyebilirGöğüs boşluğunda bulunan organlar ağn uyanlanftı alan ve ileten sinir donanımlanna göre üç gruba aynlır: Plevra adıyla anılan akciğer zan, somatik (bedense!) tipte göğüs ağnsı ahcılan ve bunu merkez sinir sistemine ileten somatik sinir lifleriyle donatılmıştır Somatik tipte göğüs ağnlan yüzeyseldir; sınırlan iyice belirlenebilir; solunum ve omuz hareketleriyle değişebilir

Kalp, kalbin dış zan olan perikardın bir bölümü, büyük damarlar ve yemek borusu iç organlarla ilgili, viseral tip denen göğüs ağrısından sorumludur Bu tür ağnlar derin, yaygın ve zor sınırlanabilen niteliktedir; göğüs kemiği bölgesini aşarak çoğu kez göğüs dışındaki yapılara da (örneğin sol kola) yayılabilirler

Bronşlar ve akciğer dokusu ağn uyanlarından etkilenen sinir liflerinden yoksundur; bu yüzden de kendi başlanna ağrıya yol açamazlar Eğer bunlardan kaynaklanan bir lezyon (doku bozukluğu) ağn yaratıyorsa, bu durum lezyonun ağrıya duyarlı yapılara, Örneğin plevraya ulaştığını gösterir






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.