07-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Akrep Sokmasının Belirtileri
En tehlikeli zehirli canlılardan birisi de akreplerdir Sıcak bölgelerde yaşayan akrepler her yıl bir çok insanın yaşamını tehdit etmektedirler Akrep sokması hakkında bilgileri okumak istiyorsanız sizler için araştırdığım yazımızı okuyabilirsiniz

Akrep; ülkemiz dahil tüm dünyaya yayılmış geniş bir aileye mensup bir böcektir Bunlardan bazıları öldürücü zehire sahiptir Tıbbi açıdan önemli olan tüm akrepler Buthidae ailesinden gelirler Bu guruptan akrepler üçgen şeklindeki göğüs kafesi kemiğine bakılarak kolayca diğerlerinden ayırt edilebilirler
Akreplerin ölümcül potansiyeli hakkında bir diğer genellemede ön kıskaçları ve kuyrukları incelenerek elde edilebilir Ön kıskaçları ne kadar güçlü ise ölümcül zehirli olma potansiyeli o kadar azalır, kuyrukları ne kadar kalın ise zehirli olma olasılıkları da o kadar artar
Bu yaklaşım her durum ve tür için uygulanamaz ancak sokan akrep hakkında bize
kabaca bilgi verebilir Özet olarak akrebin göğüs kafesi kemiği üçgen şeklinde ise,
ön kıskaçları ince ve az gelişmiş ise, kuyruğu kalın ise ciddi bir sokma vakası ile karşı-
laşılmış demektir Halk arasında yaygın bir inanışa göre akreplerin kuyruk boğumları
ile zehir potansiyelleri arasında bir ilgi olduğu söylenir ancak bu doğru değildir
Tüm akreplerin kuyrukları altı boğumludur ve zehir son boğumda bulunur Akrepler
yılanlar gibi sokma esnasında zehirlerinin tamamını boşaltmazlar, her sokma sırasında
bir miktar enjekte ederler Bu nedenle akrebin arka arkaya aynı etkide defalarca
sokma kapasitesi olduğu göz ardı edilmemelidir
Dünyada yılda yaklaşık 100 000 kişinin akrep sokması ile karşı karşıya kaldığı
ve bu kişilerin de %1 kadarının hayatını kaybettiği bildirilmiştir Ölüm olayları en
çok Meksika?da gerçekleşmiş bulunmaktadır Yurdumuzun tamamında akrep bulunur,
bunlardan Marmara ve Karadeniz bölgesindekilerin zehir potansiyeli az iken,
Ege, Akdeniz, iç Anadolu bölgelerini akrepleri orta-ciddi düzeyde Güneydoğu ve
Doğu Anadolu bölgelerinin akrepleri ise ciddi düzeydedir Dünyada öldürücü akrep türleri Leiurus, Androctonus, Buthus, Centruroides ve Tityus türleridir
Bunlardan ilk üçü ülkemiz doğal yapısı içindedir Akrep sokması bulgu vermeyen bir durumdan koma ve ölüme kadar uzanan bir tabloya neden olabilir Kişide ortaya çıkan bulgularla akrebin soktuğu kişinin fiziki yapısı arasında ters bir ilişki gözlenmiştir Bu nedenle akrep sokması her yaştan bireylerde gözlenmesine rağmen, çocuklar ve yaşlılar
sokmalardan en çok etkilenenlerdir
Akrep zehirleri türden türe farklılaşmakla birlikte sinir, kas ve bölge dokusu üzerine
etkiyen farklı zehirlerden oluşmuş bir karışımdır En belirgin etkileri voltajla aktive
olan iyon kanalları üzerine olanıdır Potasyum, klor ve kalsiyum kanalları ile etkileştiği bildirilmiş olsa da en bilinen etkisi sodyum kanalları üzerine olanıdır Zehir kanala
bağlanarak hem siniri anormal bir şekilde uyarır hem de uyarının devam süresini
uzatır Bu durumda etkilenen sinir lifinin sonlandığı yapıya bağlı olarak klinik tablo
gelişir
Etkilenmeler kasılmalara, kalp ve solunum sisteminde istenmeyen etkilere yol açar Ayrıca içerdiği bazı maddeler bölgeselağrıya da neden olabilir
Belirti ve bulgular:
Hastalar genelde ağrı, bulantı ve kusma şikayetleri ve sokma hikayesi ile başvururlar Bazı hastalar sokan hayvanı da beraberinde getirir Bu durumda hayvanın dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekir Fizik muayenede sokma deliği her zaman tespit edilemeyebilir ancak, bu bölgede lokal ağrı, şişme, kızarıklık, yanma ve duyu kaybı gözlenebilir Bölgeye parmak
ucu ile hafifçe vurulduğunda çok fazla ağrı artışı olduğu gözlenir Bölgesel etkiler
ilk 30 dakika içinde gelişirler Birçok hastada sokma sadece bu etkilerle sınırlı kalırken, bazı hastalarda sokmayı takip eden 1-24 saat içinde ciddi sistemik ortaya çıkar Sokmanın yayılıp bütün vücudu kaplayıp kaplamayacağı hastanın kilosu, genel sağlık durumu, akrebin türü ve kızgınlık durumu (sokma sayısı) belirler
Sistemik şikayetler tutulan sinir gurubu ile doğrudanilişkilidir Zehirin vücut üzerindeki etkisi ile kalpte çarpıntı ve ritm bozuklukları gelişebilir Genelde kan basıncı yükselir ancak düştüğü vakalar da bildirilmiştir Hastalarda ateş ve solunum bozukluğu da gözlenebilir Yine vücutta kontrol dışı gözyaşı, salya sümük salgılanması, idrar ve dışkı kaçırmasına ve kusmaya neden olabilir Hastaların yutma ve konuşma güçlüğü çektikleri de bildirilmiştir İstenmeyen kontrol dışı hareketler, kasılma ve kramplar, göz seyirmeleri, göz kapaklarının düşmesi, görme bozukluğu gelişebilir Hastalar sıkıntılı ve huzursuzdurlar Bazı hastalar havale geçirebilirler Nadir de olsa yüksek tansiyona bağlı beyin bozukluğu, beyin damarlarında
pıhtı oluşumu ve inme gözlenebilir Solunum sisteminin zarar görmesi ölüm nedenlerin
başında gelmektedir
Tanı:
Genellikle öykü ve fizik muayene tanı koymak için yeterlidir Ancak öykü alınamaması ve sokan hayvanın tespit edilememesi halinde; difteri, beyin iltihabı, beyin zarı iltihabı, tetanoz gibi durumlardan ayırt edilmesi gerekir
|
|
|