Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürkün Arkadaşları

Osmanlı'nın son dönemlerinden Türk Milleti'ni kurtuluş yıllarına taşıdığı ve Cumhuriyet'i ilan edip Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğu yıllar boyunca Atatürk'ün yanında sadık, vatansever subaylar, vatanını ve milletini hiçbir şeye değişmeyen gerçek Türkler bulunuyordu Atatürk bu gerçek vatanseverlerin desteğini her zaman arkasında hissetti Her ne koşul olursa olsun asla taviz vermeyen bu kişiler Atatürk'ün her zaman en yakınında oldular
Bu bölümde de Milli Mücadele yıllarından itibaren Ata'mızın hep yanında olan yakın arkadaşlarından bazılarını tanıyacağız
Ali Fuat Cebesoy (1882-1968)
Kurtuluş Savaşı komutanlarından, diplomat ve siyaset adamı 1882 yılında İstanbul'da doğdu Babası İsmail Fazıl Paşa'nın gönülsüzlüğüne rağmen, girdiği Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile aynı sınıfa düşmesi Atatürk'ün ölümüne kadar sürecek bir dostluğun başlangıcıydı
Cebesoy'un Beyrut'ta başlayan kıta hizmetleri, 1908'deki Roma Askeri Ateşeliği dışında, çok hareketli geçti Trablus'ta savaş başlar başlamaz (1911) oraya ilk gidenler arasındaydı Balkan Savaşı sırasında Karadağ'da, Yanya Kalesi'nde, Pista ve Pisani Muharebeleri'nde, I Dünya Savaşı'nın başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal Hareketi'nde büyük başarılar gösterdi İstanbul Hükümeti'nin İç İşleri Bakanı, Mustafa Kemal'in görevsizliğini bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi (1919) Ayrıca, her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyetleri'nin kurulacağını ilgililere hatırlattı Bu çabaları takdirle karşılandığı için, Sivas Kongresi sonrasında Cebesoy, Umum Kuvayı Milliye Komutanı olarak görevlendirildi
Kendisini çekemeyenlerce Çerkez Ethem taraftarlığıyla suçlandı Doğru olmadığı sonradan belgelerle ortaya konan bu suçlama üzerine, ayaklanmaların bastırılmasından sonra, Ankara'ya çağrılarak Moskova Büyükelçiliğine atandı Mustafa Kemal'in talimatını yerine getirmekle yükümlü olduğu bu zor görevi başarıyla yürüttü ve 10 Mayıs 1921'de Ankara'ya dönerek Meclis'te siyasi çalışmalarına başladı Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığı yaptı 1925'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı
Cebesoy'un ikinci dönem siyasi hayatı İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı yıllarında başladı Milletvekili olarak tekrar Meclis'e girdikten sonra Bayındırlık Bakanlığı (1939-1943) ve bir ara TBMM Başkanlığı (1947-1950) yaptı 1968 yılında öldü

Celal Bayar (1883-1985)
Parlamenter, devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 3 Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 1883 yılında Bursa-Gemlik'te doğdu İlk ve orta öğrenimini babası Abdullah Fehmi Efendi'nin yanında yapan Bayar, Gemlik mahkeme ve reji kalemine memur olarak girdi Daha sonra Ziraat Bankası'nda çalışmaya başladı Bu arada Harir Darutariri okuluna devam etti 1990'da İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurduğu gönüllüler taburuna yazıldı Zamanla bu partinin sayılı üyeleri arasına girdi İzmir'de kurulan cemiyetin genel sekreterliğini yürüten Bayar, Kız Lisesi'nin ve Şimendifer Okulu'nun açılmasına ön ayak oldu I Dünya Savaşı'ndan sonra İzmir'de kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin de faal üyeleri arasına katıldı 1920 yılında Bursa milletvekili olarak Büyük Millet Meclisi'ne katılan Bayar, aynı tarihte İktisat Bakanlığına vekalet etti Çerkez Ethem'in isyanı sırasında, Ethem'i ikna etmek için gönderilen heyete başkanlık etti 1921'de İktisat Başkanlığına getirildi Lozan Konferansı'na müşavir üye olarak katıldı 1924'te Türkiye İş Bankası'nı kurma görevini üstlendi 1937'de İsmet İnönü'nün başbakanlıktan ayrılması üzerine, Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 14 Başbakanı olarak tayin edildi ve ilk kabinesini kurdu Atatürk'ün ölümünden sonra, Cumhurbaşkanlığına seçilen İsmet İnönü tarafından da başbakan olarak tayin edildi Daha sonra İnönü ile anlaşamadığından, yerini 3 Mayıs 1939'da Doktor Refik Saydam'a bıraktı
CHP'de arkadaşları ile 1945'de Dörtlü Takrir'i verinceye kadar görev aldı ve bu tarihte Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti'yi kurdu 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde Genel Başkanı bulunduğu Demokrat Parti'nin iktidarı büyük çoğunlukla kazanması ile 22 Mayıs 1950'de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Bayar'ı Cumhurbaşkanlığına seçti 1954-1957 genel seçimlerinden sonra da Meclis tarafından Cumhurbaşkanlığına seçilen Celal Bayar, 10 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde Adnan Menderes'i Başbakan olarak tayin etmiştir Bayar, 27 Mayıs 1960'da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetime el koymaları ile tutuklanarak Yassıada'ya ***ürüldü 16 ay süren soruşturma ve yargılamadan sonra, Yassıada Yüksek Adalet Divanı tarafından, 15 Demokrat Parti ileri geleni ile birlikte idama mahkum edilmiştir Milli Birlik Komitesi, idamlardan üçünü (Menderes, Zorlu, Polatkan) onaylarken, başta Celal Bayar olmak üzere, 12 Demokrat Parti ileri geleninin idam hükmünü müebbet hapse çevirmiştir Yassıada'dan Kayseri Cezaevi'ne ***ürülen Bayar, orada rahatsızlanmış, evinde tedavi edilmek üzere serbest bırakılmıştır (7 Kasım 1964)
Cevat Abbas Gürer (1887-1943)
Mustafa Kemal'in başyaveri olan Cevat Abbas, 1887 yılında Niş'te doğdu Mustafa Kemal ile Samsun yolculuğuna seçilenler arasındaydı Harp Okulu'nu 1908 yılında bitirdi İtalya, Balkan ve I Dünya Savaşlarında bulundu Üsteğmen rütbesiyle katıldığı Çanakkale Savaşı'nda, Mustafa Kemal, Cevat Abbas'ı emir subayı olarak karargahına aldı 1916'da yüzbaşılığa yükseldi 16 Mayıs günü Samsun'a gitmek üzere Bandırma Vapuru'na binerken, merkezi Erzurum'da bulunan 9 Ordu Müfettişliği başyaveriydi Cevat Abbas, Samsun'dan Erzurum'a varıncaya kadar Mustafa Kemal'in yazışma işlerini yönetti Sivas Kongresi'nde, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti mensuplarının Meclis-i Mebusan seçimlerine girebilmeleri görüşü benimsenince Bolu'dan milletvekili seçildi ve İstanbul'a gitti Meclis-i Mebusan dağıtıldıktan sonra Ankara'ya döndü ve Birinci TBMM'ne Bolu Milletvekili olarak katıldı Erzurum'da istifa etmesiyle son bulan askerlik hayatı, 1920'de yeniden başladı ve yüzbaşı rütbesiyle Kurtuluş Savaşı'na katıldı Yozgat Ayaklanması'nın bastırılmasında gösterdiği çalışmalarından dolayı kendisine İstiklal Madalyası verildi Rütbesi 1923'te binbaşılığa yükseltildi 1924'te kurulan İş Bankası'nın kurucuları ve hisse sahipleri arasında Cevat Abbas da vardı
Cevat Abbas Gürer, 1941 yılına kadar milletvekilliği yaptı Mustafa Kemal'le ilgili hatıralarını, Ebedi Şef Kurtarıcı Atatürk'ün Zengin Tarihinden Birkaç Yaprak (1939) adlı kitapta topladı 1943 yılında Yalova'da öldü
Falih Rıfkı Atay (1894-1971)
Gazeteci ve yazar 1894 yılında İstanbul'da doğdu Fıkra, makale, gezi türlerindeki gazete yazılarıyla ve özellikle Atatürk'ü yakından tanıtan anılarıyla ün kazanan Falih Rıfkı Atay, Rehberi Tahsil Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra Hüseyin Cahit Yalçın'ın müdürlük yaptığı Mercan İdadisi'nde öğrenimini tamamladı Darülfünunun Edebiyat bölümünü bitirdi İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Erozan ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi Orhon, Falih Rıfkı'nın edebiyat beğenisinin gelişmesine yardımcı oldular İlk yazıları Servet-i Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlanan Falih Rıfkı'nın Tecelli (1911) dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın (1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı
1912'de Tanin gazetesinde düz yazıları yayımlanmağa başladı; İstanbul Mektupları, Edirne mektupları gibi yazıları çıktı 1913-1914 yıllarında sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte gittiği Bükreş'ten Tanin gazetesine röportaj yazıları yolladı Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu I Dünya Savaşı'nda yedek subay olarak Suriye'ye gitti; 4 Ordu Kumandanı Cemal Paşa'nın hususi katipliğini yaptı Suriye ve Filistin'deki savaş anılarını "Ateş ve Güneş" (1918) kitabında topladı Cemal Paşa'nın Bahriye nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa Müdür Yardımcılığına getirildi (1917) Kazım Şinasi Dersan, Necmettin Sadık Sadak, Ali Naci Karacan ile birlikte Akşam gazetesini çıkarmağa başladı (1918) Bu gazetede "Günün Fıkraları" başlığıyla sürekli yazılar yazdı Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen etkili yazıları dolayısıyla idamı istenerek Kürt Mustafa Divanı Harbi'ne verildi Fakat İnönü Zaferi'nin kazanılması üzerine Divan-ı Harp tutumunu değiştirdiği için idamdan kurtuldu Kurtuluş Savaşı sona erdiği sırada İzmir'de Atatürk ile görüşmeğe gelen gazeteciler arasındaydı Atatürk'ün isteği üzerine İkinci Büyük Millet Meclisi'ne Bolu'dan milletvekili seçildi (1922) Daha sonra uzun yıllar Ankara Milletvekili olarak T B M M 'de bulundu Hakimiyet-i Milliye, Milliyet ve Ulus gazetelerinin başyazarlığını yaptı
Yeni Türk alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında dil encümeninde görev aldı Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın tutumuna şiddetle karşı çıktı Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptığı dönemde Ankara şehir planı jürisinde üyelik ve İmar Komisyonu'nda Başkanlık yaptı 1946'da çok partili döneme geçildikten sonra Ulus gazetesinde CHP'nin savunuculuğunu sürdürdü Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geçmesinden sonra Dünya gazetesini kurarak (1952) muhalefete geçti
Falih Rıfkı Atay, sağlam, atak, anlatımı ve duru Türkçesiyle Cumhuriyet basınının encümeninde usta kalemlerinden biriydi Günlük siyasi olayları ele alan başyazı ve fıkraları yanında Ulus ve Dünya gazetelerinde Pazar günleri yayımladığı haftalık yazılarında çok usta bir deneme ve söyleşi yazarı niteliği gösteriyordu Gezi ve anı türlerinde Cumhuriyet döneminin çok ilginç ürünlerini verdi
Fethi Ali Okyar (1880-1943)
Devlet adamı ve Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kurucusu Pirlepe'de doğdu İyi bir öğrenim gördü Vatan Hürriyet Cemiyeti'nde Mustafa Kemal ile beraber çalışdı 1908 da Paris'te ataşemiliter olan Fethi Bey, Trablusgarp Savaşı çıkınca Paris'ten ayrıldı, Afrika'da yapılan savaşlara katılmak üzere Trablusgarb'a geçti
1913'de İttihat ve Terakki Genel Merkezi'ne üye seçilmiş ve Genel Sekreter olmuştur Aynı yılın son aylarında Sofya'ya elçi olarak tayin edildi İzzet Paşa'nın kısa süren sadrazamlığında Dahiliye Nazırı olarak görev alan Fethi Bey, Damat Ferit Paşa tarafından tutuklandı Bütün muhaliflerini ortadan kaldırmak isteyen Damat Ferit, Fethi Bey'i Enver, Cemal ve Talat Paşa'ların kaçmalarına göz yummakla suçlandırmış ve Malta'ya sürgüne göndermiştir Ancak tutuklanan İngilizlerle değiştirilmek suretiyle 1921 yılında Malta'dan kurtarıldı Büyük Millet Meclisi tarafından Büyük Taarruz'da Dahiliye Nazırı olarak seçilen Fethi Bey, Roma, Paris ve Londra'ya giderek, Yunanlıların Anadolu'dan çekilmelerini sağlayacak bir barış için çalışmıştır Fethi Bey bu durumu, o sırada taarruz hazırlıklarını tamamlamak üzere bulunan Mustafa Kemal'e bir telgrafla bildirdi Daha sonra da Ankara'ya döndü Rauf Orbay'ın Başbakanlık görevinden ayrılması üzerine Başbakan seçildi (4 Ağustos 1923)
Cumhuriyet'in ilanı sırasında yaşanan kabine buhranı üzerine Başbakanlıktan ayrıldı Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in ilanına karar verdiği sırada, Onun yanında bulunmuş ve Meclis'te takip edilecek çalışma şeklini beraberce tespit etmişlerdir Fethi Bey, Cumhuriyet'in ilanından sonra TBMM Başkanı seçildi Terakkiperver Fırka'nın kurulmasından sonra, Başbakanlıktan ayrılan İsmet İnönü'nün yerine tekrar Başbakanlığa seçilen Fethi Okyar, Şubat 1925'te başlayan Şeyh Sait İsyanı sırasında Başbakanlıktan ayrıldı
Büyükelçi olarak çalıştığı Paris'ten, 1930 yılında dinlenmek için yurda gelen Fethi Okyar'a Mustafa Kemal tarafından yeni bir parti kurması teklifi yapılması üzerine, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kurdu Fakat bu parti kapatıldı Mustafa Kemal'in ölümünden sonra da çalışmalarına devam eden Fethi Okyar, 12 Mart 1941'de Adliye Vekaleti görevinden ayrılmış ve birkaç yıl sonra 7 Mayıs 1943'de vefat etmiştir
Fevzi Mustafa Çakmak (1856 -1950)
Asker ve siyaset adamı 1856 yılında İstanbul'da doğdu Anadolu'da kurtuluş kaynaşmaları başladığı sırada, Saray'ın gözde adamları arasındaydı 1898 yılında kurmay yüzbaşı olarak Akademi'yi bitirdikten sonra, Arnavutluk'ta görev yaptı (1899) Arnavutluk ve Rumeli vilayetleriyle ile ilgili ıslahat kararlarını uygulamakla görevli heyette bulundu, (1912) 1917'de Diyarbakır'da tümen komutanlığı, aynı yıl Filistin'de 7 Ordu Komutanlığı yaptı 1918'de Genelkurmay Başkanlığında görevliydi ve Mustafa Kemal'in Samsun'a hareketinden bir gün önce de 1 Ordu Müfettişliğine atandı
1919 yılı başlarında Ali Rıza Paşa Kabinesi'nde Harbiye nazırı oldu Fevzi Paşa 3 Mayıs 1920'de Kozan Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne katıldı; aynı gün de Milli Savunma Bakanlığına ve İcra Vekilleri Heyeti Reisliğine getirildi
1920 sonlarında Erkân-ı Harbiye'si Umumiye Vekil Vekiliydi 1921'de II İnönü Savaşı'ndan sonra Korgenerallik rütbesiyle Genelkurmay Başkanlığına getirildi Sakarya Zaferi'nin ardından da Meclis'ten Mareşallik rütbesini aldı İlk yıllarda aynı zamanda milletvekiliydi, ama 1925'te askerlikle siyaset arasında bir seçim yapma durumunda kalınca asıl mesleğinde karar kıldı ve 1944 yılında yaş haddinden emekliye ayrılıncaya kadar Genelkurmay Başkanlığında kaldı En büyük başarısı Atatürk ile İnönü'nün de kesinlikte aynı görüşte olmalarından güç alarak, orduyu siyaset dışında bırakabilmesiydi
Çakmak, askerlik hayatını iki ayrı döneminde, iki eser yayınladı: "Gorbi Rumeli'nin Sureti Ziya ve Balkan Harbi'nde Garp Cephesi Hakkında Konferanslar" (1927) ve "Büyük Harbde Şark cephesi hareketleri" (1936)
Mareşal Fevzi Çakmak, 1948'de siyaset sahnesine çıktı ve emekliye ayrılışından sorumlu tuttuğu İnönü'ye karşı çıkmak için DP listesinden İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e girdi
Hasan Rıza Soyak (1888-1970)
Yönetici ve siyaset adamı 1888 yılında Üsküp'te doğdu Rüştiye'yi bitirdikten sonra İstanbul'da, Vilayet kaleminde devlet hizmetine girdi; kısa bir süre sonra buradan İstanbul Merkez Komutanlığı'na bağlı Sıkıyönetim Komutanlığı Hatipliğine geçti (1914) Aynı yıl 1 Kolordu Kurmaylığı Bürosu'nda görevlendirildi I Dünya Savaşı'nın ilk yılını burada geçirdi ve 1916'da 2 Kolordu Kurmaylığında aynı nitelikte bir göreve nakledildi (1918) Savaşın son iki yılında Harbiye Nezareti'nde idi Hasan Rıza, Ankara'da önce TBMM'ye hatip olarak girdi (1922) Bu görev, kendisini sürekli olarak Mustafa Kemal'in yakınında tutuyordu Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, kendisini mutemet olarak Çankaya Köşkü'ne aldı (1924) 1927'de özel kalem müdürü, 1932'de genel sekreter vekili, 1934'te de genel sekreter oldu Genel sekreterliği sırasında bir dönem de Burdur Milletvekilliği yaptı
Hasan Rıza'nın görevleri değişirken aynı kalan bir şey vardı; Mustafa Kemal'in kendisine karşı beslediği Hasan Rıza başından sonuna Mustafa Kemal'in özel hesaplarını tutan ve harcamalarını yapan kişi olarak kalmıştır 1970 yılında İstanbul'da öldü
|