Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arap, bizans, kondominiyumu, kıbrıs

Kıbrıs Arap Bizans Kondominiyumu

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıbrıs Arap Bizans Kondominiyumu



Arap Bizans İlişkileri - Kıbrıs Arap Bizans Kondominiyumu Nedir - Arap Bizansı - Kıbrıs Tarihi

Kıbrıs Arap-Bizans Kondominyumu Kıbrıs Adası'na MS688 ile 868 arasında egemen olmuştur Adayı Müslüman Araplar Emeviler ve sonra Abbasiler devletleri ile Hristiyan Bizans İmparatorluğu birlikte 280 yıl idare etmişlerdir

Adaya Müslüman hücumları


Dört Büyük Halife'den üçüncüsü olan Osman bin Affan zamanında, o zamana kadar Araplar tarafından fetihten beri iki eyalet olarak idare edilen Suriye, tek eyalet olarak yeniden düzenlendi ve Suriye eyaleti'nin Şam başkentindeki valiliğe halifenin kendi ailesinden (Ümeyyeoğullarından) olan Muaviye'yi atandı Muaviye Şam'da vali iken yeniden kurulmakta olan Arap donanması ile çok ilgilendi ve hatta bu donanmanın kurulmasına ön ayak oldu Bu yeni donanma ile Araplar Doğu Akdeniz'de o zamana kadar tek deniz gücü olan Bizans İmparatorluğu'na karşı çıktılar ve Bizans İmparatorluğu'na bağlı Akdeniz sahillerine devamlı hücumlara başladilar


Kıbrıs adasına denizden ilk Arap hücumu Osman bin Affan hala halife iken Şam'da vali olan Muaviye'nin isteğiyle 649da oldu Bu seferde Araplar o zaman Heraklius Hanedanından II Konstans'in imparatorluk döneminde, Bizans İmparatorluğu'nun Kıbrıs valisinin merkezi olan Magosa'nin 3 km kuzeyindeki Salamis-Konstantia'yi kısa süren bir kuşatma sonucu ellerine geçirdiler ve limanı ve liman hizmetleri tesislerini battal ettiler Fakat bu hücumda devamlı bir yerleşke ele geçirme hedefleri olmadığı için yerel Bizans idaresi ile yapılan müzakerekeler sonucunda bir antlaşma yapıldı Belirli bir tazminat ödendikten sonra, Emeviler donanması ve Arap askerleri adadan çekildiler İşte bu Emevi-Arap seferi sırasında Peygamberin sülalesinden olan Umm-Haram Larnaka civarındaki Tuz Gölü yakınlarında katırından düşüp öldü ve öldüğü yerde gömüldü 1816da Osmanlı Devleti idaresi mezarın yeri üzerinde Hala Sultan Tekkesi'ni inşa ettirmiştir


Kıbrıs adasına ikinci Arap Emeviler hücumu, daha önceki yapılan antlaşmayı bozarak, yine Osman bin Appan halife iken Muaviye'nin Şam'da Suriye Eyaleti valiliği sırasında, MS654de olmuştur Bu sefer 500 kadar gemi ile gelen Arap donanması ve adaya çıkan Arap askerleri adayı idareleri altına almıştır Bu donanma adanın fethini bitirdikten sonra adada 12000 bir askerî garnizon bırakmıştır Bu garnizon adadaki Müslüman ahalinin ve Müslüman etkilerin başlangıcını teşkil etmiştir


656de Halife Osman Medine'de bir suikaste kurban gitti Yeni halife olarak Halife Ali bin Ebu Talib Iraklıların desteği ile seçildi ise de Şam'da Muaviye Halife Osman'ın kanlı gömleğini Büyük Cami'nin mimberine asarak intikamını alacağına and içti 657de Siffin Savaşında Ali'ye üstün gelen ve onun oldürülmesinden sonra halifeliğini ilan eden Muaviye Şam merkezli Emeviler Devleti'ni kurdu Kıbrıs adası orada bulunan Arap garnizonunun koruması altında, Arap idaresi altında kaldı Bizans İmparatorluğu'na II Justinianos geldiği zaman Araplara karşı Doğu Anadolu'da başarılı hücumlara geçti Bundan sonra Kıbrıs adasının kısmî kontrolunu almayı da başardı II Justinianos'un bir diğer politikası Lubnan'da ve güney Toroslarda bulunan ve Arapların kontroluna devamlı savunma yapan Mardaitler ve bazı Kıbrıs'lı Hristiyanları kendi arazilerinden ayırarak çok azalan nüfusları desteklemek için güney Anadolu kıyılarına ve Epirus ve Mora yarımadasına yerleştirmesi olmuştur


Bu dönemde ikinci Emevi halifesi olan I Yezid II Fitne gaileleri ile uğraşmakta idi Sonra gelen ve sadece 1 yıl hüküm süren II Muaviye zamanında ve ona karşı gelen Ümeyyeoğullarınin diğer bir kolundan olan I Mervan dönemlerin de Emeviler aralarında yine iç savaşlarla uğraşmak zorunda kaldılar 685de Emevi halifeliğine geçen Mervan'ın oğlu Abdülmelikde yine önce iç isyanlarla uğraşmak zorunda kaldı Ama 687de durum istikrara kavuşmuş ve bu iç savaşın nerede ise sonu gelmişti Böylece halife Abdülmelik'in diğer dış sorunlarla uğraşması imkânı ortaya çıktı

Kondominiyum kurulması


Bunların başında Kıbrıs adasındaki durum gelmekteydi 688de Bizans İmparatoru II Justinianos ile Emevi Halifesi Abdülmelik, kendilerinden daha önceki İmparator IV Konstantin ve Halife Muaviye zamanında yapılan antlaşmaya atıf yaparak, aralarında Kıbrıs adası üzerinde bir antlaşma imzaladılar Bu antlaşma Bizans bakımından eski durumdan çok iyi görülmekte idi Abdülmelik de kuzey komşusu ile devamlı mücadele konularından biri olan nisbeten bir küçük arazi parçası (Kıbrıs adası) sorunlarından kurtulduğu için antlaşmayı uygun karşılamıştı Bu antlaşmaya göre Bizans, Emevi halifelerine eskisi gibi yılda 1000 Bizans altini tazminat odüyecek ve bunun yanında ek olarak o yıl içinde olan Cuma günü sayısı kadar (yaklaşık 50 kusur) atı ve esiri tazminat olarak verecekti Kıbrıs adasından alınan vergiler (aynı şekilde Ermenistan ve Gürcistan üzerinden vergiler) eşit olarak iki taraf arasında bölüşülecekti Bunu başarmak için de Kıbrıs adası askerden arınacak ve iki tarafın da atadığı valiler ile ortak olarak nisbeten özerk olarak idare edilecekti


Bu iki egemen ülkenin bir diğer araziyi birleşik egemenlikte olarak idare etmelerine kondominiyum adı verilmektedir Bizans ve Emeviler arasında yapılan bu anlaşmadan sonra, iki taraf ana Asya kıtasında ve denizde birbirleriyle aralıklı olarak mücadele halinde iken bile, Kıbrıs adası 688den 868'e kadar bu mücadelelerden ve egemenliği taşıyan her iki devletin içişlerinde olan küçük ve büyük karışıklıklardan pek etkilenmeden ve halkın hiçbir devlete askerlik görevi yapması gerekmeden, nisbeten barış içinde yaşamıştır


Adanın kondominiyum idaresinde olduğu sıralarda ada halkına büyük bir yük düşmemekteydi Araplara verilen yıllık 1000 Bizans altını parasal tazminata ve 50 küsur sayıda at ve esir, tarım ekonomisi bakımından zengin ada halkı için bir yük olmuyordu Yıllık vergiler de daha çok tarımdan alınmakta idi


Arap-Bizans kondominyumu statülü Kıbrıs adası tarihi, bu 280 yıl için elimizdeki tarih kaynaklarında pek sönük görülmekte; hatta hiç görülmemektedir Buna bir neden Bizans'ta İsuaryalı ve Amariyalı hanedanların gelip geçmesi ve bunlar arasında hanedansız gaspçı imparatorların çıkması; ortaya çıkan büyük putkıran-putseven mücadeleleri; Bulgarlara karşı savaşlar; hatta Anadolu'da süren Arap-Bizans savaşlarının devamı genişce tarihçilerin dikkatini çekmektedir Diğer taraftan Araplar arasında Emeviler halifeliğinden Abbasiler halifeliğine geçiş ve çok parlak bir Abbasiler halifeliği döneminden sonra bu halifeliğin askerler ve diğer emirler elinde bir kuklaya dönüşmesine genel tarihlerde çok önem verilmektedir Buna karşılık Kıbrıs adasının, yani 280 yıl süren nisbeten barışcıl kondominiyum idaresi döneminde, hem Bizansta hem de Araplar arasında bu önemli tarihi olaylar geçidi olurken askerden arınmış ve iki birbirine zıt hükümdarlıkların egemenlikleri altında tutulan adanın, tarihçiler gözü önüne gelmemiş olması hiç şaşırtıcı değildir


Kıbrıs adasının diğer Yunanca konuşan gruplardan ayrı bir hukuki statü altında ve oralardan ayrı olarak yaşam sürmesi, Kıbrıs'a özel bir Rumca lehçesinin gelişmesine büyük amil olmuştur

Ada'nın Bizans İmparatorluğu tarafından zaptı ve Kondominyumun sona erdirilmesi


868de Makedonyalılar Hanedanının kurucusu olan köylü asıllı I Basileios meşru imparator III Mikhaili tahtan indirip öldürüp imparatorluğu eline aldığı zaman Araplara karşı hemen savaş açtı Araplarla 280 yıldır birlikte harekete ederek Kıbrıs adasının kondominiyum olarak idaresi bu gaspçı Bizans imparatoru için hiç uygun gelmemekteydi Bu nedenle hemen önemli generallerinden Aleksis'i Kıbrıs'ı fetih için gönderdi ve kondominiyum idaresi böylece sona erdi Arabların idaresi ismen Samara'da hüküm süren Abbasi halifesi El-Mu'tazz elinde bulunuyordu; ama asıl idare, kendini 866da Abbasiler halifelik tahtına getiren ve 869da tahttan indirip kuzeni El-Muhtadi'yi yerine getiren, Türk asıllı hassa askerleri elindeydi Suriye ve Mısır ise Hamaniler ve İhşidiler adlı sülalelere dayanan, resmen Abbasilerin emri altında olan, ama çok bakıma kendine buyruk özerk emirler idaresinde bulunuyordu Bu nedenle Bizans'ın bu oldu-bitti şeklindeki rejim değiştirmesine 866da Araplar karşı çıkamadılar


Fakat Bizans idaresi uzun sürmedi ve bu sefer Kıbrıs adasının idaresi doğrudan doğruya Arapların eline geçti Kıbrıs adasında bu Arap iktidarı 10 yüzyıla kadar sürdü Bizans İmparatoru II Nikeforus Fokas'ın 964–966 yıllarında Suriye üzerine 40,000 bir orduyla sefere çıkması sırasında yüksek patrisiyen sınıflı general "Niketas" Kıbrıs adasını ele geçirip tekrar Bizans idaresine almasına neden oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.