Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
börülce, yetiştiriciliği

Börülce Yetiştiriciliği

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Börülce Yetiştiriciliği



börülce nedir - börülcenin anavatanı - börülcenin ekonomik önemi - börülcenin yayılma alanı
Börülce insan beslenmesi yanında hayvan yemi olarak da değerlendirilen bir baklagil sebzesidir Börülcenin taze baklaları ve kuru daneleri yemeklik olarak kullanılır Taze börülcede % 80-85 su, % 15-20 kuru madde bulunur Yağ miktarı düşüktür Kuru maddenin, % 20-30'nu proteinler meydana getirir Ege bölgesinde börülcenin taze baklası yemeklik olarak çok kullanılır Özellikle taze baklası ve kuru daneleri haşlanarak zeytinyağlı ve limonlu olarak yapılan salatası beğenilen tüketim şeklidir Ülkemizde insan beslenmesi bakımından börülcenin önemi tam olarak bilinmemektedir Börülce, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde tanınmakta olup tarımı da bu bölgelerde yapılmaktadır Yıllık börülce üretimi yıllara göre değişmekte olup 9-10 bin ton civarındadır (Anonymous, 1998)


Börülce ile ilgili fazla çalışma olmamakla beraber kültür formuna yakın yabani bir börülce türü Afrika kıtasında yetiştirilmektedir Yabani börülcenin tohumu ufak, olgunlaşmamış meyveleri orak şeklindedir Yabani formlar kültür çeşitleri ile melezlenebilmektedir Bu bilgiler ışığında börülcenin kültür formunun Afrika'dan çıktığı ileri sürülmektedir Börülce sıcak iklim sebzesi olduğu için Afrika, Güney Amerika, Güney Asya ve Akdeniz bölgelerinde yayılmıştır Amerika'ya İspanyollar tarafından götürülmüştür (Akçın, 1973)

Börülcenin Sınıflandırılması

Börülce; Phaseolus L Cinsine çok benzediği için uzun yıllar Phaseolus cinsine bağlı olduğu düşünülmüştür Ancak Vigna cinsi çiçek kayıkçığının kıvrımsız olmasıyla Phaseolus cinsinden ayrıcalık gösterir

Vigna cinsi ilk kez 1824 yılında Savi tarafından açıklanmıştır (Pos, 1932) Dünya üzerinde yaygın olan Vigna türleri 4 grup altında toplanmaktadır Her bir grup, birbirine çok yakın olan formları kapsamaktadır Bu formlar bazı sistematikçiler tarafından tür olarak kabul edilmektedir Fakat bazı sistematikçiler bunların benzer olduklarını belirtmektedir (Paris, 1965) Bu gruplar;

a) Vigna sinensis (L) Savi

b) Vigna luteola (Laca) Benth

c) Vigna vexillata (L) Benth

d) Vigna lutea A Gray (Vigna marin (Burn)merr)dir

Vigna sinensis 3 alt bölüme ayrılmaktadır

a) Var sinensis: Yarı böbrekten yarı yuvarlağa kadar değişen şekillerdeki taneleri 6-9mm uzunluğunda olan bu alt bölümün yabani ve kültür formları bulunur

b) Var sesquipedalis (L) Fruw: Uzun böbrek şeklindeki taneleri 8-12mm uzunluğundadır Asparagus fasulyesi olarak ta bilinen bu alt bölümün baklaları 30-l00cm uzunluğundadır

c) Var cylindrica (Vigna cylindrica Skeels) yada catjang (Burm) Walp: Daneleri 5-6cm uzunluğunda uzun yada silindirik şekillidir Baklaları 8-13 cm uzunluğundadır Dik büyüyen yan çalmışı bir bitkidir

Börülcenin Morfolojisi

Kök

Börülcenin kuvvetli kazık kökü vardır, yan kökler de gelişmiştir ve toprağın üst tabakalarında lateral olarak yayılmıştır Köklerinde nodul oluşturan Rhizobium türü cowpea ssp'dir (Börülce grubu) ve küresel nodul oluşturur


Gövde

Gövde otsu, tüysüz, İçi boş, hafif köşeli, gövdenin üzeri bazen oluk gibi yarık olabilir Dallanma tüm ana gövde boyunca görülür, yere yatık, yarı dik ve dik habitus gösteren formları bulunmaktadır Gövdede boğumlar belirgindir ve boğumlarda karşılıklı iki kulakçık bulunur Boğumlar ya çıplak olur veya yaprak saplarını taşırlar Yaprak koltuklarından çiçek salkımı veya yeni dallar çıkar Altınbaş ve Sepetoğlu (1993) börülcede dal sayısının 1 ile 12 arasında değiştiğini bildirmektedir


Yaprak

Börülcenin yaprağı çoğu kez fasulyenin yaprağı ile karıştırılır Şekil olarak fasulyeye çok benzeyen formlar vardır Yalnız börülcenin yaprağı fasulyenin ki gibi tüylü değildir, bu nedenle yaprak yüzü daha düzgün, parlak ve damarlar daha az belirgindir Kotiledon yaprakların üstündeki birinci yaprak karşılıklı olarak iki tanedir, bunların üstündeki asıl yapraklar üç yaprakçıktan oluşan bileşik yapraktır

Yaprakçık şekilleri ince mızraktan ovale kadar değişir Uçta bulunan yaprakçık, diğer iki yaprakçıktan daha uzun ve geniştir

Yan yaprakçıkların yaprak sapına birleştiği yerde her birinin bir, ortada bulunan yaprakçığın ise iki kulakçığı vardır

Hızlı büyüyen tiplerde toprak üstü organların büyüme hızı, kök büyüme hızından daha hızlı olduğu durumlarda, noduller tam oluşmadığından yeterli azot sağlanamaz ve bitkide sararma görülür Geçici olan bu durum nodullerin oluşumu tamamlanıp yeterli azot bağlanınca kaybolur


Çiçek

Çiçek salkım formunda yaprak koltuklarından çıkan çiçek sapının üzerinde bulunur Salkım saplan çoğu zaman çiçek saplarından daha uzundur Her salkım sapından 4-6 küçük çiçek salkımı, salkım sap üzerinde alternatif dizilerek çıkar Her küçük salkımda 6-12 kadar tomurcuk bulunur Çiçek salkımı çok sayıda çiçek içermesine rağmen, genellikle ilk iki çift gelişir ve çiçek meydana getirir Açan çiçeklerin de hepsi meyve bağlamaz, bir çoğu tozlanmadan önce dökülür

Kaliks tüpü uzundur ve uçları parçalıdır Çiçekleri fasulyen i n ki ne benzer fakat, fasulyede kayıkçık kıvrıktır, börülcede ise düzdür ve yandaki kanatlar kayıkçığın üzerine kapanmış durumdadır Korolla beyazdan mora kadar çok değişik renklerde olabilir 10 erkek organ diadelphus formundadır Dişicik borusunun (style) iç kısmı tüylüdür ve ucunda eğri bir sitigma bulunur Çiçekler genel olarak sabah erken saatlerde açarlar ve gün ortalarında kapanırlar, ve kapandıktan sonra solmaya başlarlar Çiçekler kendine döllenir, fakat açan çiçeklerin ancak % 6-16'sı olgun bakla meydana getirebilir


Bakla

Baklalar düz, silindirik, ince, dolgun ve uzundur Taze iken koyu yeşil olan baklalar olgunlaşınca sararırlar, bazı çeşitlerde kahverengi veya mor olurlarNormal olarak baklaların boyu 10-20cm'dir fakat, daha uzun baklalar da vardır (100 cm) Bir baklada 3-15 tohum bulunur Bakla şekilleri düz, hafif kıvrık, helezon gibi kıvrık olabilir 75 farklı çeşidi inceleyen Altınbaş ve Sepetoğlu (1993) bitkide baka sayısının 4 ile 72 arasında değiştiğini bildirmektedir


Tohum

Tohumlar büyüklük, renk ve şekil bakımından oldukça farklılık gösterir Şekilleri baklasının şekli ile ilişkilidir Gelişme sırasında bakla içindeki karpeller birbirinden ayrılmışsa böbrek şeklinde olurlar Bakla içindeki sıkışık durumları arttıkça küre şekline yaklaşırlar Tohum kabuğu testa, düz veya kırışık olabilir, tohum ve hilurn rengi beyaz, bej, kahverengi, kırmızı veya siyah renkli olabilir

Börülcenin Yetiştirilmesi

İklim isteği

Börülce yan nemli koşullara çok iyi uyum sağlamış bir sıcak iklim sebzesidir Gelişme döneminde yüksek sıcaklık ister İlkbahar ve sonbahar donlarına karşı hassastır Aşın kuraklık tozlanma ve döllenmeyi olumsuz yönde etkileyerek meyve ve tohum bağlamasını önler Tohumların çimlenmesi için toprak sıcaklığı 8-10°C, hava sıcaklığı ise 10-12°C olmalıdır En iyi gelişme sıcaklığı 20-30°C arasıdır Gündüz ile gece sıcaklığı arasındaki fark 5-10°C olmalıdır

Gün uzunluğu bakımından nötr gün bitkisi olarak kabul edilir Düşük sıcaklık ve uzun gün ilk çiçeklenmeyi uyarıcı etkiye sahiptir


Toprak isteği

Börülce kumlu topraklardan killi topraklara kadar değişik topraklarda yetiştirilebilir Erkenci taze börülce yetiştiriciliğinde hafif topraklar tercih edilir Kuru dane üretimi için ağır topraklar tercih edilmelidir Optimum toprak pH'sının 55-65 civarında olması istenir

Beslenme ve insan sağlığı açısından önemi


Börülcenin daha çok taze baklası yemeklik olarak kullanılır Bilhassa Ege bölgesinde haşlanmış zeytin yağlı ve limonlu salatası en beğenilen tüketim şeklidir

Börülce, taze sebze ve kuru tane olarak genellikle Afrika ülkelerinde insan beslenmesinde önemli bir mevkiye sahiptir Yine bu ülkelerde kahve, çorba yapımında ve un sanayiinde geniş ölçüde kullanılmaktadır

Taze börülcede %80-85 su ve % 15-20 kuru madde bulunur Kuru maddenin çoğunluğunu karbonhidratlar ve proteinler oluşturur Yağ miktarı ise düşüktür

Börülcenin Ekonomik değeri

Börülce yeşil ve kuru dane olarak insan gıdası, hayvan yemi, toprağı geliştiren ve azotça kuvvetlendiren bir baklagil cinsidir Kuru ot, yeşil yem, dane yemi, silaj yemi olarak kullanılır Mera tesisinde ve toprağı muhafaza maksadıyla yetiştirilmektedir

Tane börülcelerin dönüme verimi 600-l000kg arasındadır Dane verimi ise 80-120kg arasındadır

Dünya yemeklik tane baklagil ekim alanının %8,9'u, üretiminin %2,86'sı börülceden sağlanır Börülcenin son yıllara ilişkin dünya istatistikleri sağlanamamıştır 1975 yılı FAO verilerine göre dünyada börülcenin ekim alanı 5170000 ha, Üretimi 1097000 ton ve verimi 212kg/ha'dır dünya börülce ekim alanının %97'sinden ve üretiminin ise %91’inden fazlası Afrika kıtasında bulunur Dünyanın en önemli börülce üretici ülkesi Nijerya'dır Bu ülke 4500000 ha Ekim alanı ile dünya börülce ekim alanının %87'sini, Afrika kıtasının ise %89'unu oluşturur Üretim yönünden ise toplam üretimi 850000 ton olan Nijerya dünya börülce üretiminin %77'sini, Afrika kıtası üretiminin %85'ini karşılar

Buna göre börülce ekim alanı 1940-44 ve 1950-54 dönemlerinde 5400ha olarak en yüksek düzeydedir Daha sonra azalarak 1993 yılında 1950ha olmuşturüretim en fazla 1950-54 yıllarında, en düşük ise l 630 ton ile 1990 yılında gerçekleşmiştir

Ülkemizde börülce tarımı en fazla Ege bölgesinde yapılmaktadır Bu bölge 1420ha ekim alanına ve 1512 ton üretime sahiptir2Sıradaki Orta Kuzey Geçit bölgesinde ekim alanı 520 ha ve üretimi 478 tondur Akdeniz bölgesinde 5ha Ekim alanı 10 ton üretimi sağlanmıştır


Ülkemizde börülce ekim alanının azalmasına neden olarak; bu bitkinin insan gıdası olarak memleketimizde pek fazla tanınmaması, birim alandan kaldırılan ürünün düşük oluşu yurt içi börülce talebinin azlığı nedeniyle birim fiyatının düşmesi ve yetiştiricinin bu bitkinin kültüründen vazgeçerek daha karlı bitkilere yönelmiş bulunmaları gösterilebilir (AKÇİN, A; AKDAĞ, C)


Gübreleme

Börülce bitkisinin fosfor isteği çok yüksektir Toprak azot bakterileri ile iyi bir şekilde aşılandığında azot bakımından kendi kendine yeterlidir Toprağa verilen fosforlu gübreler nodozite gelişimini önemli miktarda arttırır Dekara 10-15 kg azot, 10-12 kg fosfor, 8-10 kg potasyumlu gübre verilmelidir Toprakta bulunan besin maddelerine bağlı olarak kalsiyum, magnezyum ve kükürt de verilebilir

Börülcenin Yetiştirme Tekniği

Toprak hazırlığı

Börülcede tohum yatağı sıkı, keseksiz ve kaba çöplerden temizlenmeli ve yeterli miktarda nemli olması gerekir Tohum yatağının keseksiz ve iyi hazırlanması çimlenme ve çıkışın düzenli olmasını sağlar Ancak toprakların agregat yapısını bozacak şekilde aşırı işleme yapılmamalıdır Aksi takdirde toprağın havalanması ve su geçirgenliği kötüleşir Börülce topraklan sonbaharda derin işlenir Kışın yağışı toprağa alır Ön bitki anızı sonbaharda toprağa karıştırılarak tohum yatağı hazırlığı ilkbaharda ekim öncesi yapılır Ekimden önce keseklerin parçalanması ve yabancı otların yok edilmesi için yüzlek bir toprak işlemesi yapılır İlkbaharda 10-15cm lik bir sürüm yapılır Tarlada diskaro ve tırmık çekilerek toprak parçalanır ufalanır ve düzeltilir Toprak işlemelerinde nem kaybının en aza indirilmesine özen gösterilmelidir


Tohum ve Ekim

Börülce ön bitki bakımından seçici değildir, ekimi ya tahıllar hasat edilince ikinci ürün olarak veya ilkbaharda topraklar çimlenme için gerekli sıcaklığa erişince birinci ürün olarak ekilir Serpme ekim başarılı sonuç vermez, sıraya ekim yapılması gereklidir Ekimde uygulanacak sıra arası ve sıra üzeri mesafeler bitkinin oluşturacağı habitusa ve ürünün kullanım amacına göre değişir Fazla büyüyen ve yatık gelişen çeşitlerin seyrek ekilmesi, dik büyüyen ve yem amacıyla üretilecek çeşitlerin daha sık ekilmesi gereklidir Bahçeci ve Engin (1989)'in Çukurova koşullarında yayılıcı, yatık formda iki börülce çeşidi ile yaptığı bir çalışmada, verim bakımından 50cm sıra arası ve 25cm sıra üzeri ekim mesafesinden en iyi sonuç alınmıştır Yine verimi etkileyen önemli karakterlerden bitkide bakla sayısı en fazla 50x25cm ekim mesafesinde gerçekleşmiştir Ege bölgesinde Sepetoğlu ve Ceylan (1979), bodur tiplerde en uygun ekim sıklığının 60x10cm olduğunu bildirmektedir Birim alana atılacak tohumluk miktarı çeşidin bitki habitusuna, ekim yöntemine ve tohum büyüklüğüne göre değişmektedir Dik gelişen formlarda dekara atılacak tohumluk miktarı 3-6 kg, serpme ekimde 9-15 kg, sarılıcı gelişen formlarda 2-3 kg arasında olmaktadır (Şehirali, 1988) Ekim derinliği 3-6cm tutulmalıdır Tomer ve Verma (1989), iri tohumların, küçük tohumlara nazaran daha güçlü fideler meydana getirdiğini ve sonuçta bu bitkilerin verimlerinin daha fazla olduğunu bildirmektedir


Bakteri Aşılama ve Azot Fiksasyonu

Börülcenin anavatanı Anadolu değildir ve bu nedenle normal koşullarında topraklarımızda börülcede etkili doğal Rhizobium bakterisi yoktur Bu nedenle, börülce yetiştiriciliğinde tohumlar uygun bakteri türünün taze kültürleriyle ekimden önce aşılanmalıdır Börülcede etkili bakteri türü, özel grup olan Cowpea Rhizobium bakterileridir Tüm baklagil bitkilerinde olduğu gibi börülcede de nodullerin azot bağlama kapasitesini artırmak için uygun bitki gelişme ortamının hazırlanması ve devam ettirilmesi gereklidir Nodulasyon yeterli olduğu takdirde börülce azot gereksinimini simbiyotik yolla karşılayabilir ve bakteri aşılaması verimi artırır

Börülce yüksek sıcaklıklarda yetişebilen bir bitkidir, fakat sıcaklığın 40°C'ye doğru yükselmesiyle nodul sayısı ve bağlanan azot miktarı azalır Yüksek sıcaklıklarda bitki azot bağlama işlemini gündüz değil de gece sürdürür Börülcenin simbiyotik yolla bağladığı azot miktarı 73-354 kg/da/yıl'dır (Anonymous, 1984) Azotlu bileşikler generatif döneme kadar yapraklarda depolanır, daha sonra tohumlara taşınır Bir dekarlık alandan her ton börülce tohumu ürünü ile yaklaşık 4 kg azot kaldırılmaktadır Tohum ürünü dışında kalan kök, sap-yaprak artıkları toprağa karıştırılırsa toprağın azot kapsamı artırılır ve bir sonraki ürüne azotça zengin toprak bırakılmış olur


Sulama

Çimlenme döneminde toprakta yeterli nemin olması halinde börülce çiçeklerime ve tane doldurma öncesinde olmak üzere iki defa ile sulamadan yüksek verim Bağlanılabilir Bir dönemde 7-10 gün aralıklarla 3-4 kez sulama yapılır Hafif salma sulama en uygun sulama şeklidir Çıkış ile çiçeklerime arasındaki dönemde suyun fazlalığı bitkide solgunluk meydana getirir ve verim düşer Börülce için iyi bir drenaj çok önemlidir Drenaj kök bölgesinin iyi havalanmasını sağlar ve yumru bakterilerim daha fazla azot tespit etmelerini teşvik eder Sulama mevcut şartlarına göre salma, karık veya yağmurlama şeklinde yapılır Karık sulama yapılacağı zaman sıra arası çapalama esnasında karık haline getirilir ve karıklara sızdırma suretiyle su verilir Sırık tipi börülcelerde bitkiler 30-40cm boy aldığından sulanan bir gün sonra her bitki başına bir adet sırık dikilir Daha sonra bitkiler bu sırığa sardırılır


Verim

Yetiştirme koşullarına ve çeşit özelliğine bağlı olarak dekardan yaklaşık 750-1000 kg taze börülce hasat edilir Taze börülce verimine ekolojik koşullar da önemli ölçüde etki eder

Kuru dane olarak dekardan ortalama 100-150 kg dane verimi alınır Bakım şartlarına ve çeşitlere göre bu miktarlar değişebilir


alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.