Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
iskandinav, mitolojisi

İskandinav Mitolojisi

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İskandinav Mitolojisi



İskandinav Mitolojisi Nedir - İskandinav Mitolojisi Hakkında - İskandinav Mitolojisi Anlamı

İskandinav mitolojisi,en genel anlamıyla,İskandinav topluluklarının Hristiyanlık öncesi dinleri, inanışları ve efsaneleridir Danimarka, İsveç, Norveç ve İzlanda gibi İskandinav ülkelerinde yaşayan halkların atalarının kuşaktan kuşağa aktardığı zengin bir mitos, öykü ve masal dağarcığı vardır İskandinavya'da tapılan tanrılara ilişkin efsanelerin yanı sıra ‘Sağa’ denen ve kahramanların, haydutların, hayaletlerin, canavarların, deniz krallarının, köylülerin, cücelerin aşk ve serüvenlerinin anlatıldığı Öyküleri de vardır İskandinav mitolojisi günümüz dünyasında mitoslarda geçen tanrılar ve simgeler yönüyle oldukça bilinir bir durumdadırÖrneğin ’Yüzüklerin efendisi’ kitap ve film serisi temeline bu mitosları oturtarak şekillendirilmiştir ( Yazar Tolkien'in Orta Dünya (Middle Earth) adı, İskandinav mitolojisindeki dokuz dünyadan insanlara ait olan Midgard'dan esinlenilerek yaratılmış Cüceleri yaratan Äule, demirciler tanrısı balta kullanan Thor'la önemli benzerlikler taşıyor Tolkien'in kullandığı çoğu cüce adı ve bunların yanında Gandalf da İskandinav mitolojisi kökenli Ayrıca Gandalf'ın tanrı Odin ile kimi benzerlikler taşıdığı görülüyor Odin de Gandalf gibi uzun sakallı, asa taşıyan yaşlı bir adam olarak anlatılır Runik alfabeyi insanlara hediye eden kişi, Orta Dünya'da Gandalf, İskandinav mitolojisinde ise Odin'dir Her ikisi de sıradan insanların anlayamadığı görevler uğruna tek başlarına seyahat ederler Gandalf'ın atı Shadowfax Orta Dünya'nın en hızlı atıdır, Odin'in sekiz bacaklı atı Sleipnir gibi Ancak Odin, İskandinav mitolojisinin en üstün tanrısıyken, Gandalf kendisinden üstün güçlerin emirlerine uyar Ayrıca Odin Gandalf'a göre daha zalimdir ve kişisel hırslara sahiptir )


Mitoloji ana sayfasında da en başta duran tek gözlü tanrı odin’ i herkes duymuşturDünyadaki her mitolojik anlatının kendine özgü tarihsel ve sosyal bir şekillenişi vardırİskandinav mitolojisinin de böyledirÖrneğin,Hıristiyanlık'ın İskandinavya'ya, özellikle uzak İzlanda Adası' na girmesinin gecikmesi ve ancak MS 1100'den sonra kurumlaşması, efsanelerin kendini korumaına yol açan faktörlerden biridirYine bu şekillenişe katkı yapan bir diğer odak çeşitli kültürel toplulukların aynı coğrafyayı paylaşmasıdırMÖ 1000’li yıllardan sonra Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda Hint-Avrupa dilleri yaygınlık kazanmaya başlamıştı MÖ ilk bin yılın ortalarından itibaren, Germen kabileleri kuzey İskandinavya’da ve kuzey Almanya’da yaşadılarAynı coğrafyayı paylaşmak beraberinde sosyal ve kültürel bir etkileşimikaynaşmayı getirdi MÖ1000 yıl sonrasında, birçok avrupa ülkesinde Indo-Avrupa dili konuşuluyordu Temel olarak bu nedenle İskadinav ve Alman mitolojileri temelde ortak bir kültürel yapıya sahiptir( Romalı Julius Caesar (Sezar) ve Tacitus’un gözlemleri dışında Germen mitolojisi Hıristiyan kaynaklarına dayanmaktadırEski İskandinav mitlerini tercüme eden ve bu konuda temel kaynaklardan en önemlisi kabül edilen İzlandalı tarihçi Snorri Studuson'dur (MS 1179-1241) "Prose Edda"adlı kitabıyla) En önemli mitolojik hikâyeler uzak geçmişte bir zamanda , Vanir ve Aesir arasında çok vahşi bir savaşın çıktığından bahseder Bazı araştırmacılar bu savaşı Alman ırkının diğer ırklarla karşılaşmasının bir yansıması olarak görürler Georges Dumezil ve Jan De Vries, tanrılar arasındaki savaş ve bölünmenin Indo-Avrupa mitolojisinin bir parçası olduğunu ortaya çıkardılarİskandinav mitolojisini daha iyi kavramak için tarihin biraz daha gerilerine gitmek gerekli



Tarihin daha gerileri; Arkeolojik ve etimolojik araştırmalar, MÖ 7000'lerden itibaren Balkanların önemli bir kısmına hakim olan Trakların,( Trakya'nın antik çağlardaki halkı olan Traklar, Hind-Avrupa kökenli bir halktı Yazılı dil verilerinin çok az olması nedeniyle dilleri hakkında çok fazla bilgi edinmenin mümkün olmadığı Traklar'dan kalan özel isimler, yer adları, tanrı adları ve çok kısa bir metin onların dillerinin Satem gurubuna girdiğini ve İllirce ile birlikte, Slave ve Balto-Slav dilleriyle ilişkili olduğunu göstermektedir Ölülerini yakmaları sebebiyle fazla bir biyolojik malzeme bulunmamasına rağmen eldeki çok az iskelet örneğiyle birlikte, eski Yunanlılar'ın kayıtları ve sanat eserleri üzerindeki tasvirler bize renkli gözlü ve beyaz tenli Avrupalıları göstermektedir Genel olarak Dinarik ve Dinaro-Nordik bir ırkın varlığı sözkonusudur)



Rusya bozkırlarından Ege'ye, İlliryalıların ülkesinden Karadeniz sahillerine dek uzandığını gösteriyor Trakların bölgedeki etkilerini artırmasıysa, MÖ 1200 ile 200'ler arasındaki bin yıllık süreci kapsıyor Bir başka deyişle, Troia Savaşı ile başlayan uzun bir döneme

MÖ 1200'ler, kent-devletlerin çeşitli ittifaklar kurarak birbirleriyle savaştığı bir dönemdir Bu savaşların en ünlüsü ise Akhalar ile Troialılar arasında geçen ve günümüzde filmlere konu olan Traia Savaşı'dır MÖ 1184'te, Troia'nın düşüşüyle birlikte, binlerce Troialı ülkelerinden ayrıldı Anadolu'dan dünyanın dört bir yanına uzanan bu büyük göç, aralarında Roma'nın kuruluşunu anlatan Aeneas olmak üzere pek çok efsaneye esin kaynağı oldu

Efsaneler, vatanlannı terk etmek zorunda kalan Troialılara dair pek çok hikaye anlatıyor Fransızlara göre onlar, Tours kentini kuran kahramanlardı Kuzey İtalyanlara göreyse, gerçek Troialılar, yıkılan kentlerinin adını Torino'ya verenlerdi İngilizler içinse Troia'dan kaçanlar, Comwall Düklüğü'nü kuran ve Plymouth'ta Yecüc ve Mecüc isimli devi yenen efsanevi kahraman Corineus'u izlemişlerdi

Kökenini Troia'da arayan bir başka halk ise, çok daha uzaklardan geliyor: İsveç'ten! İsveçlilerin bir çeşit "Ergenekon Destanı" da diyebileceğimiz mitolojik öyküye göre, İskandinav kavimlerinin atası, Troia'nın yıkılışından sonra Trakya'dan kuzeye doğru yüzyıllar süren bir yürüyüşe başlayan Tiras ve oğullarından başkası değildi


Troia'nın unutulmuş evlatları; Aesirler:

Homeros ve Etrüsk kaynaklarına göre, Troia'nın düşüşünden sonra 30000 Troialı kenti terk etti Troia'nın son günlerini anlatan kaynaklara göre, yenilgiden sonra burada kalmayıp göç etmelerinin en önemli nedeni, Yunanlıların kenti acımasızca yağmalamasıydı Arkeolojik ve etimolojik çalışmalar, bu göç iddialarından en azından ikisini bir miktar doğruluyor MÖ 1200'lerde Troia'da yerel halk tarafından konuşulan Luvi dili ile Etüskçe( Etrüskler İtalya'da kurulmuş ilk büyük medeniyetti Etrüsklerin kökenleri, dilleri ve adetleri hala gizemlidir Kendilerine "Rasena" diyen bu halka Romalılar "Tusci" ya da "Etrusci", yaşadıkları bölgeye de "Etruria" diyorlardıYunan tarihçi Heredot'a göre Etrüskler Lidya'dan İtalya'ya göç etmişlerdir, bunun yanı sıra pek çok tarihçi de Etrüskler ile doğu uygarlıklarının adetleri arasında bağ kurmaktadır Bu sebeplerden dolayı Etrüsklerin kökeninin Doğu uygarlıklarına dayandığını savunurlar) arasında bulunan şaşırtıcı paralelliğin çok daha çarpıcı bir örneği, çağdaş Baltık dilleri ile Trak dili arasında mevcut Efsaneye göre, savaştan sonra hayatta kalan en iyi savaşçılardan oluşan Troialılar, Karadeniz'in kuzeyindeki Azak Denizi'ni geçerek Don Nehri kıyı ları na vardılar MÖ 1 150'de, Macaristan'dan Don kıyılarına uzanan bölgede Sicambria Krallığı'nı kuran Troialı fatihlere, bölgenin yerli halkı olan İskitlerin dilinde "demir adam" anlamına gelen "Aesir" adı verilmiştiVe bu demir adamlar, yine Troia gibi güçlü bir şekilde tahkim edilmiş olan "Aesgard" kentini kurdular Bölge, artık "demir adamların ülkesi", "Asaland" ya da "demir adamların evi", yani "Asaheim" diye biliniyorduAesirler, yüzyıllar sonra Kimmer ve İskit akınıarı karşısında kuzeye göç ettiklerinde, arkalarında, Karadeniz' den dar bir boğazIa ayrılan Azak (Azov) Denizi'ne verdikleri isimlerini bıraktılar


İskandinavlar Troia'dan mı göç ettiler?

İskandinav tarihinin eksiksiz bir değerlendirmesini yapmak epey zor Çünkü yazılı kaynakların çok az bir kısmı, MS 600 yılından öncesine dayanıyor Bu "görece eski" kaynakların önemli bir kısmı da Romalı tarihçi Tacitus (MS 55-117) ve Got krallarının resmi tarihçisi Jordanes'e (MS 500-551) ait Dolayısıyla, bazı tarihsel sorular kolaylıkla cevaplandırılamıyor Karadeniz'in kuzeyine geldiklerinde Aesirler diye anılan kabileler konfederasyonunun, gerçekten Troia' dan göç edip etmediği tam olarak bilinmiyor Bu iddiayı ortaya atanlardan biri, bizzat Halikarnasoslu tarihçi Heredotos olsa bilebu konuda net bilgiler sunmuyor;

"Karadeniz'in kuzeyindeki uzak kolonilerde yaşayan halk, oraya Troia Savaşı'ndan sonra yağmalanan şehirden kaçanların soyundan geliyor"


Asıl şaşırtıcı bilgiler, son 10 yılda arkeolojik kazılardan elde edildi Ulaşılan son bulgular, MÖ 1150'lerde Karadeniz'in kuzeyinde kurulan Sicambria Krallığı'nın, Antik Grek kaynaklarındaki efsaneleri doğrularcasına, Trak ve Kimmer kültürlerinin güçlü bir karışımı olduğunu ortaya çıkarıyorÖyleyse, Karadeniz'in kuzeyinde büyük bir uygarlık kuran Traklar nereye gitti? Tarihi veriler, "kuzey-kuzeybatı" yönünü işaret ediyor Doğudan gelen İskit ve Hun boylarının önüne kattığı Trak-Kimmer kabilelerinin büyük bir kısmı, Ba1tık ve Danimarka sahillerine, oradan da İskandinavya ve hatta İngiltere'ye uzandılar!

Aesirler, İskandinavya'daki yeni vatanlarına birbirini izleyen kafileler halinde göç etti Baltık kıyılarına vardıklarında, Romalılar ile savaşan inatçı Germen kabileleri ile karşılaştılar Bölgedeki Germen kabilelerin en inatçıları Gotlardı Aesirler, büyük mücadeleler sonunda sadece Baltık kıyılarına değil, İskandinav Yarımadası'ndaki yerel kabilelere de üstünlük sağladılarBaltık bölgesine göç eden Aesirler (daha sonraları Svearlar, günümüzde ise İsveçliler), birçok klan ve kabileye sahipti Bu kabilelerden en göze çarpanı Vanirlerdi Vanirler, sonraki yüzyıllarda Daner, yani Danimarkalılar olarak bilinecektiBununla beraber, Aesirler ile birlikte hareket eden kabilelerin en amansızı, adları "vahşi savaşçılar" anlamına gelen "Herüller"di Romalıların "Harii" ve "Aeruli" dedikleri Herüller klanı, Aesirlerin yerel halkla mücadele ederek İskandinavya'ya yerleşmesini sağladıEfsanelerin büyük çoğunluğu hakkındaki bilgiyi, eski İskandinav mitlerini tercüme eden, İzlandalı tarihçi Snorri Studuson'un (MS 1179-1241) "Prose Edda"sı sağlıyor Prose Edda, İskandinavya'nın efsane ve mitolojik olaylarına ilişkin akılcı bir açıklama getiren ilk eser Snorri Studuson, Aesiderin Küçük Asya'dan geldiklerini yazmış ve Troia'nın düşüşü ile İskandinav mitolojisindeki tanrılar ve insanlar arasında geçen büyük savaş olan Ragnarök'ü karşılaştırmıştı Troia'nın hikâyesi, antik çağlardan beri birçok kültür tarafından bilinmekteydi Sturluson'un yaptığı şey, kuzey mitolojisindeki tanrılar ile Troia Savaşı' nın kahramanlarını karşılaştırmaktı

Alıntı Yaparak Cevapla

İskandinav Mitolojisi

Eski 07-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İskandinav Mitolojisi



İskandinav mitolojisine giriş; Mitoloji (Yunanca, μυθολογία, μυθος [mithos] yani “söylenen ya da duyulan söz” ve λογος [logos] yani “konuşma”) kelimelerinin birleşiminden oluşmuş olup, Eski yunan'da “geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi ” gibi bir anlam barındırmaktayken zamanla Batı dillerinde efsane anlamı kazanmıştır Çağdaş kullanımda, mitoloji ya belirli bir din veya kültürdeki mitlerin bütününü tanımlar ya da mitlerin incelenmesi, yorumlanması, toplanması (belki yeniden oluşturulması) ve benzeri çalışmaları içeren bilgi, bilim dalını tanımlar Dünyadaki çeşitli ulusların belirli tarihsel koşullarda ürettiği mitoslar mevcutturBu mitoslar arasında sosyal ve tarihsel etkileşim nedeniyle belirli benzerlikler olabildiği gibi kimi özgün farklılıklarda oluşmuşturİskandinav mitolojiside tarih sahnesinde kendi özgünlükleriyle varlığını koyankoruyan bir kültürel üretimdir


iskandinav mitolojisinin en önemli farkı tanrılarının ölümlü olmasıdır İskandinav tanrıları insana benzemekle birlikte dev boyutluydu Bu tanrılar, yer, uyur, doğar, ölür, sever, nefret eder, korkar ve kederlenirdi başarılı olduğu kadar başarısızlık da gösterebilir, savaşta yenilebilirlerdiTanrılar ancak Idunn'un(gençlik tanrıçası) elmaları sayesinde ragnarok'a(kıyamet ,tanrıların alacakaranlığı ya da büyük savaş) kadar yaşayabilmektedir Her kültürde olduğu gibi İskandinav kültüründede bir yaratılışdünyanın varoluşuna dair bir mitos vardırBu genel hatlarıyla şöyledir; İskandinav tanrıları ölümlüydü, ve ancak Idunn'un elmaları ile Ragnarok'a kadar yaşayabilirlerdi Resim: J Penrose, 1890


Dünya yaratılmadan önce sadece Ginnungagap adı verilen bir uçurum vardı Ginnungagap'ı Mısır mitolojisindeki Nun, Yunan mitolojisindeki Kaos olarak da görebiliriz Dünya daha var olmadan önce 11 nehir akan Niffleheim'da ölüm var oldu Niflheim'ın güneyinde başka bir sıcak dünya daha oluştu; Muspell; Devlerin koruduğu yer Devler buraya Stur yani Siyah dediler Niflheim'ın nehirleri donmuştu Bu nehirlere Ginnungagup dendi Günün birinde Muspell'deki kıvılcımlar nehirlerin üzerine düştü ve nehirleri eritti Muspelheim'dan çıkan ateşler Niflheim'dan çıkan buzları eritti ve oluşan sihirli sudan ilk yaratık meydana geldi: dev Ymir Ymir ne erkek ne de dişiydi, fakat buz devleri sülalesinin atası oldu Diğer devleri "terleyerek" yarattı Vücudunu oluşturan sihirli sular koltukaltları eriyince aktı ve bunlardan diğer devler oluştu

Bir süre sonra çiftleşmeyi öğrenen bu devlerin çocukları oldu Bu çiftleşmelerin en önemlisi Bor ile Besta'nın çiftleşmesidir Bor ve Besta'nın üç çocukları oldu; Odin, Vili, Vé Bu üç kardeş, kendilerine bir dünya yaratmak isteyip devlerin saldırısına uğradıkları zaman Ymir'i öldürdüler

Bu öyküleden birine göre de başlangıçtaki boşluk ve kargaşadan sonra, önce tanrılar yaratıldı; sonra koca bir devin gövdesinden dünya oluştu Devin, dünyanın köşelerinde duran dört güçlü cücenin omuzlarında taşınan kafatası gökyüzüydü Dünya yassıydı ve dü-yayı kuşatan okyanusun dibinde yılan Jörmungand yaşıyordu

Dünya, büyük dişbudak ağacı Yggdrasil'in üzerinde duruyordu Bu ağacın en üst dalları Asgardr'a değiyor, yeraltındaki kökleri Mimir' in kuyusundan ya da insanların yazgılarını belirleyen Nornlar'ın pınarından sulanıyordu İnsan ırkı, tanrıların ağaç kütüklerinden biçimlendirdiği Askr ve Embla'dan türemiştiRagnarök, yani "tanrıların alacakaranlığı" dünyanın sonuna ilişkin bir öyküydü Loki ve kurt Fenrir zincirlerinden kurtulacak, devler Asgardr'a saldıracak, ölüm gemisi dehşet salacak, Jörmungand yılanı denizden çıkacak, dağlar titreyecekti Tanrılar ve düşmanları arasındaki son savaşta, herkes birbirini öldürerek yok olacak, tüm dünya ve üzerindeki insanlar ateşte yanacaktı Ne var ki, bu mutlak son değildi Bir süre sonra yeni bir çağ başlayacak, Balder dirilecek ve eski dünyanın küllerinden yeni bir dünya oluşacaktı Yaklaşık İS 1 yüzyılda Avrupa'nın kuzeyinde yaşayan Germenler tanrılarına, kutsal saydıkları korularda taparlardı Bazı ağaçlarda tanrısal özellik bulunduğuna inanılırdı Büyük dişbudak ağacı Yggdrasil'in evreni taşıdığı söylenirdi


Yaratılış efsanesinin bir başka versiyonu daha vardır:


Muspell'deki kıvılcımlar nehirlerin üzerine düştü ve nehirleri erittiEriyen damlalar en ilkel inek şeklini aldılar Audhumla; sütüyle Ymir'i besleyen inek Audhumla aynı zamanda tuz parçalarını yalayarak bu bloklara ilk insan şeklini verir İlk insan Buri Buri'nin, bir devin kızı olan Bolthor ile evli bir oğlu vardır; Bor Bolthor'u Odin,Vili ve Ve birleşerek Bor'a uygun bir biçimde yarattılarVe şeklinden dolayı Ymir'i öldürdülerVe sonra iki tane ağaç yarattılar Düşünen, nefes alan, duyan ve de görebilen iki ağaçYaratılan ağaçlardan ikisini canlandırarak insanları oluşturdular Bu ağaçlar insan ırkının ilk modelleriydi Erkeğe Askr (ash tree = Kül ağacı), dişiye de Embla (Sarmaşık) dediler Ardından Asgard'ı yarattılar Tanrıların meskenini (Snorri diğer bir çok versiyonda kader ağacı Yggdrassil'den bahseder Onun ne kadar ihtişamlı olduğunu, dünyanın merkezinde nasıl görkemli bir şekilde yükseldiğini tasvir eder) Ağacın altındaki kader feminen formu olarak tasvir edilir Ve insan hayatının buradan başladığı düşünülürBazı versiyonlarda da Tanrıların büyük meclisinin burada toplanıp kararlar aldığından bahsedilir Bu ağaç üç köklüdür Bu köklerden biri cehenneme kadar uzanır, diğeri devler ülkesine gider ve sonuncu kök de insanların dünyasına gider Bütün dünyanın mutluluğu bu ilk ağaca bağlıydı


İskandinav tanrıları üç grupta toplanır; Aesir(tanılar) Asynjur(tanrıçalar) ve Vanir(hem tanrı hemde tanrıçalar) tanrıları Vanirler, zenginliği ve bereketi sembolize ederler Denizi ve toprağı yönetirlerVanes tanrıları insanlar arasında en çok rağbet görülenlerdir onlar toprağı,zenginliği,aşkı,yani dünyevi ihtiyaçları temsil ederToprağa ve onun üzerin de yaşayan canlılara sağlığı ve mutluluğu getirenlerdir


Sayıca Vanes tanrılarından oldukça üstündürler İkinci plandadırlar çünkü günlük ihtiyaçlar içerisinde yer almamaktadır onların vaat ettikleri Onlar daha karmaşık kavramların hakimleri ve efendileridir Onlar bilgiye ve kadere sekil verenlerdir Kimi zaman cesareti kimi zaman büyüyü temsil ederler İnsanlar onlara az ihtiyaç duyar ancak hiçbir zaman unutmazlar, çünkü onlara fırtınalarda ve savaşlarda yol gösteren onlara zaferi bağışlayan, onlara bilgeliği ve büyüyü öğreten Ases tanrılarıdır


Aesir'in en önemli tanrıları; Odin, Thor ve bazende Tyr, Asynjur’un ıdunn,bil nanna,Vanir'de ki önemli tanrılar ise Njord, Frey ve Freya dır En önemli mitolojik hikâyeler uzak geçmişte bir zamanda , Vanir ve Aesir arasında çok vahşi bir savaşın çıktığından bahseder İskandinav mitolojisinde Odin ve Thor arasındaki çelişki, bütün tanrılık statülerinin Vanir'de kalmasıyla başladı mitlerinde en büyük mücadele baş tanrılar Odin ve Thor'un Vanirler'in tanrısal konuma sahip oluşlarına karşı çıkmalarıyla başlar Aesirler, Vanirler'i çöküşe uğratmak için Gullveig (altın içki) adlı kadını aracı ederler Ve savaş böylece başlar Her iki grubun da tamamen güçten düşmesiyle, tanrılar taraf değiştirirler Vanirler, Njord ve oğlu Frey'i; Aesirler ise Mimir ve Hoenir'i değiş tokuş için gönderirler Ateşkesi kutlamak üzere toplanan tanrıların tümü bir kaseye tükürerek, aralarındaki ahengin ve barışın alameti olan Kvasir adlı devi yaratırlar Kvasir bir süre sonra kurban edilir ve yeni tanrıların meydana getirilebilmesi için kanından güçlü bir içki yapılır Kvasir, tanrıların yeni içeceği olur ve birçok şiire de ilham kaynaklığı yaparAses ve Vanes tanrıları her zaman birbirleriyle savaşmışlardır ancak bu savaş en büyük savaşla sona erer, bu savaş bir katliamla değil ancak bir birleşme, bir ittifakla sona erer Tanrılar birbirleriyle savaşmalarının sadece devlerin ve diğer güç sahibi varlıkların isine yaradığını fark ederler Barış imzalanmalıdır, bozulması imkansız olan bir barış, birbirleriyle karışmaya karar verirler : Njord, Vanaheim`in rüzgar ve deniz tanrısı oğlu Frey ve kızı Freya ile Ases tanrılarının yanına yerleşir Ases tanrıları bu değişime Odin’in öz kardeşi Hoenir`le, Odin’le beraber ilk insani yaratan tanrılardan biri, karşılık verirler Artık iki irkin kani birbirleriyle karışır


İskandinav Mitolojisindeki Temel Kavramlar,Tanrılar ve Tanrıçalar; İskandinavyalılar birçok tanrıya tapıyorlardı Ayrıca cinler, rüzgar ve ateş devleri gibi tuhaf ve güçlü yaratıklara da inanıyorlardı

İlk tanrının adı Buri idi Ymir’in ve Buri’nin yaratma güçleri vardı Yalnız kalmamak için kendilerine eşler bu eşlerdende çocuklar yarattılar Tanrıların ve Devlerin soyu Ginungagap içerisinde üremeye başlamıştı Bu iki ırkın birleşiminden ise Üç büyük tanrı doğdu Odin, Vili ve Ve Bütün tanrılar ve devler Odin’in bu zamana kadar doğmuş en güçlü canlı olduğunu anladılar ve ona saygı gösterdiler O geleceğin ve geçmişin ve insanların babası idi Midgard da bir sabah Odin, kardeşleri Hoenir ve Lodur deniz kıyısında dolaşmaya çıktılar Sahilde yanyana duran iki ağaç ile karşılaşdıklarında bu ağaçları ilk insanlara dönüştürmeyi karar verdiler Erkeğin ismi Ask, kadınınki ise Embla idi Lodur onlara fiziksel güzellikleri, Hoenir hareket yeteneğini, Odin ise duyguları verdi Sonunda Ask ve Embla birleşerek insan ırkını oluşturdular ve önlerindeki yolda ilerlemeye başladılar Ancak Odin onların kaderini o anda yazmıştı Bütün İnsan ırkı devlerle yapılacak son savaşta, Ragnarök’ta Odin’in yanında savaşacak ve yok olacaktıİnsanın yaratıldığı esnada, devler çoğalarak Ymir’in öcünü almak için and içiyor ve kendilerini intikam duyguları ile besliyordu

Her şey, tüm insanlık ve bizim bildiğimiz manadaki varoluş bir cinayetle başladıOdin ve kardeşleri Vili ve Ve ilk varlık Ymir’i öldürdüğünde başladı Bu cinayetin sebeplerini hiçbir saga anlatmaz Ymir’in vücudu dünyanın topraklarına, vücudundaki su denizlere ve vücudundaki kan kaynayan lavlara dönüştü Dünya artık oluşmuştu Bu oluşumu Odin doğduğu günden beri biliyordu Bu kaçınılmaz olan idiSıra devlerde idi Odin ve kardeşleri tüm devleri öldürmek için yola koyulmuşlardı Sadece Bergelmir ve ailesi bu katliamdan kurtulabilmişti Kaçmışlar ve saklanmışlardı Bundan sonra kendilerini ve çocuklarını intikam hırsı ile büyüttüler Bir gün gelecek intikamlarını alacaklardı Bunu Odinde biliyordu

Dünya nın yaratılışı artık tamamlanmıştı Artık onu sabitleyecek ve koruyacak varlıklara ihtiyaç vardı Bu yüzden Odin cüceleri yarattı Dört cüce, dünyanın dört yönünü korumak için and içtiler : Austri(doğu), Nordri(kuzey), Vestri(batı), Sudri(güney) ve bu ülkeye (dünyaya) Midgard adını verdiler

Toplam dokuz dünya (alem) vardı :

Muspelheim Ateş ve ısı,

Niflheim Buhar ve duman ki Ejder Nşdhug’un eviydi burası,

Helheim Karanlığın ve acıların dünyası,

Jotunheim Devlerin yaşadığı dağlardan ibaret olan alem,

Asaheim Asa tanrılarının yaşadığı alem,

Vanaheim Vane tanrılarının yaşadığı yer,

Alfaheim Beyaz alfların (elf) yaşadığı alem,

Svartalfaheim Siyah alfların (Kara elfler)dünyası,

Mannaheim İnsanların yaşadığı alem (Midgard Mannaheimde bulunur)

Bu alemlerde yaşayan farklı varlıkların çoğu bir diğer dünyaya gidebilme gücüne sahipti

Temel isim ve kavramlar;

Alf ;(beyaz alflar yada elfler Elf; peri halkına verilen addırElfler genellikle insanlara benzerler fakat insanlardan biraz daha kısa ve narindirler Bu narinliğe rağmen hızlı ve güçlüdürler Melodik bir ses tonuna sahiptirler Elfler genelde 1200 yıldan fazla yaşarlar Bu yaşamın sonucunda ya yaşamdaki kötülüklerden sıkıldıkları için ölümü tercih ederler yada bilinmeyen bir diyara göç ederler Bu nedenle Elflerin ölümsüz oldukları söylenir

Elfler insanlara oranla daha güzeldirler Dağlarda veya denizlerde dolaşmaktan pek hoşlanmazlar Bunun yerine gökyüzünü görerek yaşamak, bir şeyler yetiştirmek, ormanlarında huzurlu bir hayat sürmek elflerin istediği yaşam tarzıdır

Elfler diğer ırklarla ilişki kurmayı pek tercih etmezler Diğer ırklardan pek arkadaşları olmaz ama diğer ırklardan olan dostlarını kolay kolay unutmazlar

Elfler büyü konusunda hünerli, savaşçılık konusunda çeviklikleri dolayısıyla etkileyicidirler Genellikle ok tercih eden Elf savaşçıları çeviklikleri nedeniyle bu konuda çok iyidirler İnsanlar onları, ışığın cinleri olarak biliyordu Alflar görünmezdi, ne kokuları, ne sesleri, ne belirli şekilleri, ne bilinen maceraları, ne de şarkıları vardı Devler, insanlar ve cücelerın aksine Alflar savaşçı değillerdi Ancak mutlak bir güçleri vardı Beyaz Alflar doğanın anlaşılamaz gücünü simgeliyorlardı Onlar tanrıların istekleri dışında doğmuşlardı

Beyaz Alfların diğer yüzü siyah Alflar, dokuz alemlerden Svartalfaheim isimli alemde yaşarlardı Siyah Alflar Dev Ymir’in ölü cesedinden beslenmişl Bütün bu yaratılan canlıların ve hatta tanrıların arasındaki en mistik erdi bu yüzdende içleri ölüm ve karanlıkla dolmuştu Tanrılardan ve devlerden korktukları için taşların içlerine saklanmış ve bu taşların kara renklerini almışlardı


Andhrimnir - Tanrıların aşçısı


Asgard: İskandinav mitolojisinde Tanrıların yaşadıkları yerin adıdır Yunan mitolojisindeki Olympus Dağı'dır Cennetin olduğu yerdir ve sadece gökkuşağı köprüsünden geçilerek ulaşılabilirKöprünün adı Bifrost olarak bilinir Buradaki saray ve evlerin çoğu altın ve gümüşten yapılmıştır En ünlüsü Odin'in sarayı Valhalla' dır İskandinav mitolojisi, devler ve şeytanların tanrılara karşı açtığı son savaş Ragnarok (tanrıların alaca karanlığı)'da Asgard'ın yerle bir edilidiğini anlatır


Aegir: İsminin anlamı genellikle suyla bağdaştırılmıştır Diğer isimleri HLER ve GYMİR (Kör eden) Aegir deniz kıyısının veya okyanusun tanrısıydı Kızdığında fırtınalar yaratırdı Aegir Vanir'lerden bir devdi Babası MİSTARBİLİNDİ (Sis körü), ve kardeşleri LOGİ (Ateş ve bazılarına göre LOKİ) ve KARİ (Hava)'ydi Karısı (ve kardeşi) RAN'dı ve Hlesey adasının yakınlarındaki denizde yaşarlardı Ran ve Aegir'in herbiri birer dalga olan dokuz çocukları vardı

Aegir tanrılar için bira mayalardı Her kış tanrılar Aegir'in evinde bira içerlerdi ve o misafirperverliğiyle ünlüydü Evinde ışık sağlamak için ateş yakmak yerine yere altın koyarlardı Bu yüzden altına "Aegir'in ateşi" denir Aegir'in Fimafeng ve Eldir adında iki hizmetçisi vardı BALDER'in ölümünden sonra Tanrılar Aegir'in evinde ziyafet için toplandılar Loki kendini gösterdi ve odadaki herkese küfür etti Fakat tanrılar oranın kutsal bir yer olmasından dolayı Loki'ye hiçbirşey yapamadılar


Balder: Aesirlerden biridir ve isminin anlamı "muzaffer"dir Aynı zamanda Gözyaşı Tanrısı olarak da çağrılan Balder Odin ve Frigg'in oğluydu ve çok yakışıklı ve adil bir tanrıydı Odin'in oğullarından Balder burada akıl, sevgi ve bilginin tanrısı olarak karşımıza çıkar Cennette Glitnir denilen bir yeri korumaktadır Her türlü anlaşmazlıkta bütün tanrılar onun adaletine güvendiklerinden ona gelirler ve burada Balder'in adaleti sağlaması beklenirVe Balder adaleti yerine getirir


Bil: Snorri onu tanrıçalardan biri olarak adlandırır Snorri dünyadan aya giderken ona eşlik eden Bil ve Hjuki adlı iki çocuğun hikayesini anlatır Babaları Vidfinn'dir Bil aynı zamanda kaderi dokuyan tanrıçasıdır


Bor: Buri'nin oğlu Karısı buz devi Bolthorn'un kızı olan Bestla'dır Bor Odin ,Vili ve Ve'nin babasıdır


Bragi: Şiir tanrısıdır Odin ve dev Gunlod'un oğludurOdin'in baş şairiydi ve çok adildi İdun'la evliydi ve dilinin üzerine kazınmış rünler vardı

Buri: İlk tanrıİnek Audhumla kendini büyük buz parçalarını yalayarak besledi gün be gün yaladıkça tanrı buzdan çıktı Buri Bor'un babasıydı

Cüceler; Odin’in onlara Midgard’da verdiği görevi kabul etmiş karanlıkların ve dağların içlerine çekilmişlerdi Burada madenleri keşfetmişler ve kendilerine buradaki madenlerin en değerlilerinden hazineler yaratmışlardı Bu hazineleri ne insanlarla, ne tanrılarla nede devlerle paylaşmak istiyorlardı Oldukça aç gözlü idiler Ancak bu açgözlü olmaları onlara çalışma ahlakını getirdi Evrende ki en çalışkan ve üretici ırk haline gelmişlerdi Dağların altından çıkan maden cevherlerini işlemeyi kendi kendilerine öğrenmişlerdi Cücelerde kara alflar gibi svartalfaheim de yaşarlardı Çok nadiren ormanlara yerleşirler ve insanlarla hemen hemen hiç iletişim kurmazlardı Işıktan nefret ederlerdi Onlar için ışık tanrıların yarattığı korkunç bir lanetti


Dagr;Gündüz tanrısı


Delling: Şafak tanrısı olarak kabul edilir ve isminin anlamı "parlayan" dır Nott'un (Gece) üçüncü kocasıydı Dag (Gün) adında bir oğulları vardı


Devler;Birçok kültürün mitolojisinde yer alır Örneğin; Yunanistan mitolojisindeki Titanlar, Cyclopslar, İskandinav mitolojisindeki Dağ devleri Ateş devleri Buz devleri vsGenellikle insan görünümünde fakat anormal büyüklükte ve çok kuvvetli tasvir edilmiştir Kadın veya erkek olabilir Farklı bölgelerin mitolojilerinde kökenlerine dair farklı inanışlar vardır Örneğin Hint-Avrupa mitolojilerinin çoğunda, kaos ile ilişkilendirilmiş lanetli bir ırktır ve yabani bir doğası vardır Çoğunlukla tanrılarla arasında düşmanlık vardır

Eir: Sağlık tanrıçası ve en iyi doktordu Sanatını Eski İskandinavya'da doktor olan kadınlara öğretti


Einherjar; İskandinav mitolojisinde cesur, becerikli askerlerin ruhlarına verilen isimdiEinherjarlar Einherjar tepesi denilen bir yerden doğar Loki kahraman savaşçıların ruhlarını Einherjar tepesine bırakır Einherjar tepesinin özel gücü sayesinde Einherjar olurlarEinherjar'ın fiziksel özellikleri: Kafası koç biçiminde, vücudu da aynen bir koyunun insanlaşmış hali gibi üzerinde metal bir zırhı vardırElinde deniz kabuğu gibi bir boru vardır Bu boruyu her çaldığında diğer Einherjarlardan yardım ister

Fenrir: Loki ve dişi dev Angerboda'nın oğlu Tanrılar onu zaptedebilmek için Gleipher denilen sihirli bir zincire vururlar fakat o bu sırada tanrı Tyr'in sağ elini koparır

Forseti: Adalet tanrısı Balder ve NANNA'nın oğlu İsminin anlamı "yöneten"dirEvi Glidnir (Parıldama)'dir

Frejya (Freya): Güzellik ve aşk tanrıçası Çok güzel mavi gözlü bir genç kadın olarak tasvir edilmiştir Frey'in kız kardeşi ve ileri de Odin'in karısı olacak Frejya savaşta ölen kahramanların yarısını Asgard'daki kendi sarayı olan Folkvang'a götürmek için toplar Bir çok hikayesi devlerin onu kaçırma teşebbüsleriyle doludur Alman mitolojisindeki tanrıça Frigg'le eşdeğerdir Ve Cuma günü Friday (Frejya's day ) onun adından gelir


Freyr yada frey:Vaneheim’in rüzgar ve deniz tanrısı oğlu Gullinborsti isimli altın kıllı ve dünyanın en hızlı hayvanı olan yaban domuzuna sahip

Frigg: En yüce tanrıça olan Frigg Odin'in esas eşidir ve gök tanrıçasıdır Yunanlı Hera ve Romalı Juno gibi evlilikleri de yönetir Çok sessiz ve sakin olarak resmedilmiştir

Gejfon: Bakire tanrıça Aynı anda Aesir ve Vanir'in bir üyesi Ölen bütün bakireler ona giderler Aynı zamanda verimlilik tanrıçasıdır İsminin anlamı "Verici"dir

Gullveig: Vanir tanrıçası Aesir'in onu öldürme çabaları dünyadaki ilk savaşın çıkmasına yol açtı ve bu savaşı Vanir kazandı Bu iki kabile aralarında tanrıları takas ettiler ve birlikte hükmetmeye devam ettiler Gullveig (altının gücü) bazen üçlü tanrıça bazen de Heid (cadı) olarak çağrılmıştır

Heimdall: Şafak tanrısı ve gökkuşağı köprüsü Bifrost'un nöbetçisidir Kilometrelerce ilerdeki dünyada rüzgarla dalgalanan çimenlerin sesini duyabilecek bir duyu gücüne sahiptir Tanrı Heimdall, gökkuşağının başında bekleyerek tanrıların sarayına olduk olmadık herkesin girmesini engellemekle görevliydi Heimdall'ın kulakları çok gelişmişti En uzaktaki en küçük sesleri bile duyabilirdi

Hermod: Tanrıların habercisi Balderin ölümünden sonra Hel'in diyarına giderek Balder'in geri dönmesi için Hel'i ikna etmeye çalıştı

Hel: Ölüm tanrıçasıdır Loki'nin çirkin kızı Alt dünya (cehennem) Niflheim'in sıcaklığına ve karanlığına hükmederVücudunun yarısı mavi yarısı siyahtır Masası " açlık", bıçağı " açlıktan ölmek" , yatağı " üzüntü" ve hizmetçileri " gecikme" ve " yavaşlık"tır Bazı eski hıristiyanlara göre evi cehennemdir Hel, Loki'nin kızı Fenris'in kızkardeşidir

Heımdall; Dünyayı aydınlatan anlamına gelir, Heimdall İskandinav mitolojisinin en büyük zenginliklerinden ve sembollerinden biridir O insanları düzenleyen ve dünyanın kanunlarını koyandır Aynı zamanda son savaş yaklaştığında Giallarhorn borusunu çalıp tüm tanrıları son savaş için toplanmaya çağıracak olan tanrıdır Heimdall bir kuştan daha az süre uyur, her zaman tetiktedir, kulağı çok keskindir Aesir’i düşmanlarına karşı korur ve gözetler Son savaş Ragnarok`ta Heimdall Loki`yle karşılaşır ve onu yener ancak aynı zamanda rakibinin darbelerine dayanamaz ve savaş meydanında canını verir

Hlin;Teselli tanrıçasıdır

Hod: Odin'in oğlu Loki tarafından Balder'i öldürmek için kandırılan kör kış tanrısıdır İsminin anlamı "savaş"tırVali, Odin'in oğullarından biri Hod'u öldürerek Balder'in intikamını aldı

Alıntı Yaparak Cevapla

İskandinav Mitolojisi

Eski 07-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İskandinav Mitolojisi



Hoenir: Aesir ve Vanir arasındaki savaştan sonra Vanir'e rehine olarak yollandı İlk insanlara duyguyu veren tanrıdır

İdunn: Bragi'nin karısı olan tanrıçadır Tanrıları sonsuza dek genç tutacak olan elmaların koruyucusudur Fırtına devi TJASSE onu kaçırır ve Loki onu öldürüp İdun'u geri alana kadar tanrılar yaşlanırlarGençlik tanrıçasıdırİsminin anlamı "gençleştiren kişi"dir

Jord (FJORGYN): Toprak tanrıçasıdırAnnesi Nott (Gece) ve babası Annar'dır Thor ve Frigg'in annesidir

Lodur: İlk insanlara konuşma kabiliyetini ve görünümlerini veren tanrıdır

Lofn: İhtiraslı aşklarla ilgilenen tanrıçadırOdin ve Frigg'den evlenmeleri yasak olan çiftlere bile bunu yapabilme izni almıştır


Loki: Odin'in erkek kardeşi Loki de önemli olduğu kadar ilginç bir tanrıydı Başlangıçta ateş tanrısı olan Loki, Edda'da tanrıların bazen dostu, bazen düşmanı olarak anlatılır Düzenbazlığı ve huysuzluğu yüzünden pek sevilmezse de, kurnazlığı zaman zaman işe yarardı Canı istediği zaman biçim değiştirerek insan ya da hayvan kılığına girebilirdi Cinsiyetini değiştirdiği de olurdu Loki'nin canavar ruhlu üç çocuğu vardı: Ölüm tanrıçası Hel, Tyr'in sağ elini ısırıp kopardıktan sonra tanrıların zincire vurduğu korkunç kurt Fenrir ve denizin derinliklerinde yaşayan, kuyruğuy-la fırtınalar çıkaran yılan Jörmungand Savas sirasinda Buz Devlerine ihanet ederek Aesir Tanrilarina onemli bilgiler vermistir Bu hareketi Odin'in onu kan kardesi olarak kabul etmesini saglamistirEn onemli tuzaklarindan biri kor tanri Hodr'i kandirarak,Odinin oglu Balder'in oldurulmesini saglamak olmustur Bu hareketinden sonra Odinin kan kardeslik bagindan cikarilmis,dunyanin derinliklerindeki bir magraya hapsedilmistirAyrica sekil degistirme yetenegine sahiptir


Loki'nin yaptığı en büyük kötülük, Odin'in oğlu, çok sevilen genç gün ışığı tanrısı Balder' in ölümüne neden olmasıydı Annesi Frigg, tüm yaratıklardan ona zarar vermemeleri için söz almış, ama ökseotunu gözden kaçırmıştı Loki sonradan ökseotundan bir ok yaptı ve bu Balder'in ölümüne neden oldu Tüm canlılar Balder için yas tuttu ve öfkeli tanrılar Loki'yi sonsuza kadar bir kayaya zincire vurarak cezalandırdılar(bir başka anlatıda ölen oğlunun bağırsaklarıyla bağlanmıştır) Tepesindeki sarkitlara dolanmis dev yılanin ağzından akan zehir gözlerine damlamakta ama eşi Sigyn elindeki tahta kapla Loki'yi korumaya çalişmaktadır Ancak kap dolduğu zaman, bosaltmak icin uzaklaştığinda Loki zehirden etkilenmekte ve bu da Iskandinav inançlarına göre depremlere sebep olmaktadir Bu ceza Iskandinav mitolojisinde mahşer günü olarak adlandirılan Ragnarok'a kadar devam edecektirRagnarok geldiğinde Loki, Odin'in oglu Heimdall ile dovüşecek, bu dövüşün galibi olmayacak ve her ikisi de savaşta ölecektir

Mimir: Bilge bir kişi ve Bolthor'un oğluBazı efsanelerde bir tanrı ve bazılarında bir devVanir'e rehine olarak yollanmıştırVanir bunu görünce çıldırır ve onun kafasını keserlerOdin onun kafasını saklar ve bilgeliğe ihtiyaç duyduğunda danışabilmek için Mimir'in kuyusunun yakınlarına koyar

Modi: Thor'un oğluRagnarok'ta sağ kalacaklardan biri İsminin anlamı "cesaret"tir

Nanna: Ay tanrıçasıBalder'in karısı ve Forseti'nin annesiBalder'in ölümünden sonra kalbi durarak öldü ve Balder'le birlikte yakıldı

Niflheim: İskandinav mitinde yeraltı,soğuk ve ölümün yeri olarak geçerDokuz dünyadaki ölüm takipçisi Hel tarafından yönetilir

Njord: Deniz ve rüzgarın tanrısıFrey ve Freya'nın babasıVanirlerdendir ve evi Noatun'durKarısı dev Skadi'dirBabası Thjatsi'nin ölümü üzerine tanrılar Skadi'ye kocasını seçme hakkını tanıdılarSkadi sadece ayaklara bakarak seçeceği kocasının Balder olmasını istiyordu ama kazara Njord'u seçtiNjord ve Skadi nerede yaşayacakları konusunda anlaşmazlığa düştüler ve ayrıldılar


Niord;Toprağın, gemiciliğin ve balıklığın tanrısıdır Aslen bir Vanes tanrısıdır, ancak Aesir ve Vanes tanrıları arasında yapılan barışta Aesir tanrılarına katılmıştır Buna karşılık 2 Aesir tanrısı Hoenir ve Mimir`de Vanes tanrılarına katılmışlardır (bu şekilde iki ırkın kanları karışmış olur ve barış sonsuz olacaktır


Nornlar;Yazgı ya da kader tanrıları (Eski Norse: norn, çoğul: nornir), Norse mitolojisindeki üç dísirdir: Urd (geçmiş), Verdandi (şimdiki) ve Skuld (gelecek) Skuld aynı zamanda bir Valkyrienin ismidir Grek mitolojisindeki Mireleri andırmaktadır

Nornlar'a şu nitelikler verilir:


Bilgeliğin temsilcileridirler

Büyüsün diye her gün “kaynak ağacı”nı sularlar

İnsanların gereksinimlerini sağlar ve onların mukadderatlarını düzenlerler

İçlerinden birinin adı aynı zamanda “mukadderat”tır

Göksel ip eğiricileridirler

Varlıkların “atkı”larını (dokumacılıktaki bir terim) ezellerinden ebedlerine kadar dokumaktadırlar

İlahi adaleti sağlarlar

Kudretleri öyle yücedir ki, ilahlar bile onların yargılarından kaçınamaz

Odin: Woden ya da Wotan ;Odin donmuş dev BOR ve Besstla'nın oğluydu Adı "tahrik", "hiddet" ve "şiir" anlamına gelen ondan gelmektedir Güneş ve Kelt haçı ile sembolize edilir Odin: (Alfadir ,Allfather (Herkesin Babası)) Tanrıların babası; Asgard'daki salonu Valaskjalf'da (Katledilmişlerin Korunağı) tahtı Hlidskjalf bulunur Bu tahttan dokuz diyarda olan tüm olayları gözler Ayrıca yeryüzüne ve gökyüzüne hakimdir, gerektiğinde kartala dönüşebilir Simgeleri, hiç hedefini ıskalamayan mızrağı Gungnir, her dokuzuncu gecede yeni sekiz yüzüğü ortaya çıkran yüzüğü Draupnir ve sekiz ayaklı atı Sleipnir'dirThor`un çekicinden sonra en güçlü silah olan Mızrak Gungnirin Elindeki mızrak ise yine 9 ya da 7 gün asılı kaldığı kuzey mitolojisin gerçekleştiği yerin yaşam ağacında runeleri (run alfabesini odin yapmıştır On beş harften oluşan ilkel İskandinav alfabesi Bu alfabenin sihirli olduğuna inanılır)öğrenmesi sonuçu kurtulduğunda kopardığı bir daldan yapılmıştır

Atların efendisi sekiz bacaklı Sleipnir`in sahibidir Tanrıların babası Odin aynı zamanda da insanların da babasıdır, insan ırkını iki kardeşi ile Odin yaratmış ve onların kaderini çizmiştir Üç tane karısı vardır ; Iord eski toprakların tanrıçası, Frigg işlenmiş modern toprakların tanrıçası (Frigg Odin`in en sevdiği karısıdır) ve Rind el değmemiş vahşi toprakların tanrıçası Odin’in kendine özgü yardımcıları vardır Öncelikle Hugin( düşünceli) ve Munin, (akıllı) bu iki basit kuzgun Odin’in dünya üzerindeki gözleridir Dünya üstünde uçarlar ve Odin`in kulağına gördüklerini fısıldarlar, bu yüzden Odin herşeyi gören olarak adlandırılmıştır Bir diğer yardımcısı da her zaman yanı başında bulunun kurtlar Geri ve Freki`dir Geri ve Freki Odin`in ayaklarının altından ayrılmazlar, Odin Valhalla’da savaşçıların masasındaki şölenlerde sadece şarap içer ve kendine düşen etleri sadık kurtlarıyla paylaşır Odin'in oturduğu tahtın adı Hlidskjalftır

Odin bir çok mitolojide isim değiştirmiş bir halde karşımıza çıkar Germen mitlerinde ve Nibelungen destanında Wotan olarak adlandırılmıştır Hristiyanlık öncesi İskandinavya'sında Odin genelde insan kurban edilmesiyle anılır Odin sık sık gezintilere çıkar Bu gezilerinde adını değiştirir Genellikle yeşil bir pelerin giyer, bir şapka ve maske takar Odin şekil değiştirip kuş,balık, solucan gibi çeşitli hayvan kılıklarına bürünebilirdi Bu gezilerinden en ünlü olanları Grimnisnal ve Vafprudnismal' dır İngilizcedeki Wednesday(Çarşamba) " Odin'in günü"nden yani " Wodan's day" den gelir


İskandinavya Mitolojisi'nde tüm tanrıların en kudretlisi, zaferin ve bilgeliğin tanrısı Odin, tek gözü kör bir ihtiyar olarak tasvir edilirGeçmişte olanları ve gelecekte olanları bildiği söylenirTüm insanların kaderi ona bağlıdır,yaşayan en bilge canlıdırFakat Odin'in tek gözlü olmasının ve bilgeliğinin ayrı bir öyküsü vardır :


Bir gün Odin'in diğer iki kardeşi Ve ve Vili kayboldu Odin her yerde onları aradı, tüm Asgard diyarını baştanbaşa dolaştı Fakat hiçbir ize rastlamadı Bu yüzden çok sinirlendi ve atı sekiz bacaklı Sleipner'a bindiği gibi arkadaşı Mimer'e doğru yola çıktıMimer buz devi Bolthor'un oğluydu ve zamanında Vaenir tanrılarına rehine olarak yollanmıştıFakat Vanir onu sevmemiş ve kafasını kesmiştiOdin zamanında yetişerek Mimer'in kafasını kurtarıp ve yeri geldiğinde bilgeliğine danışmak için onu Mimer'in kuyusu adı verilen çeşmenin yakınlarına koymuştuMimer'in kuyusu dünyadaki tüm bilgeliğin kaynağıydıMimer'in bilgeliği de bu kuyunun suyundan gelirdi

Sonunda Odin geldiğinde Mimer'in kafasını selamladı ve dedi ki : '' Hey Mimer,kuyunun suyundan biraz içmem lazım ki kardeşlerimin nerde olduğunu öğreneyim! '' Mimer reddetti : ''Her isteyene bilgeliğin kaynağından su içirirsek ne olacağını zannediyorsun Odin? Böylece herkes olacakları önceden bilir ve bunu istediğini sanmıyorum ''


Odin yıkıldı,ne yapacağını bilemediKendi kendine bu kuyudan bir damla su içmek için her şeyi yapabileceğini, hatta tek gözünü feda edebileceğini mırıldandı Mimer birden bağırdı : '' Anlaştık! '' Odin'in yüzü sarardı,sadece kendi kendine mırıldanmıştı ama yine de anlaşmaya sadık kalarak tek gözünü çıkarıp kuyunun içine attı

Ve o zamandan beri Odin'in gözü kuyunun dibinden, dışarı, dünyaya bakarBöylece Odin hem geçmişi hem de geleceği görür

Ragnarok: Dünyanın yok oluşudur Tanrılar ve devler arasında çıkan bu büyük savaşta herkes birbirini acımasızca katleder İzlanda Eddalarına göre ,devler hain tanrı Loki tarafından yönetilecek ve tanrıların evine yani Asgard'a saldıracaklardır Devlerin gelişlerini Heimdall borazanıyla bir şarkı çalarak herkese haber vericektir Bu yokoluştan sonra yeni bir dünya oluşacak ve hayat yeniden başlayacaktır

Ran: Aegir'in karısıDenizlerin fırtına tanrıçasıydıBoğulan insanları ağıyla denizden toplardı

Saga: Odin'le evi Sokkvabekk'te içki içen tanrıçadırTarih tanrıçasıydıİsminin anlamı "gaipten haber veren"dir

Sif: Ekin ve verimlilik tanrıçası,Thor'un karısıdırBir kez Thor onun saçını çaldı ve yerine yenisini koymak zorunda kaldıDwarflara giderek altından bir saç yaptırdı Sol;Güneş tanrıçası

Sjofn (VJOFN): Erkek ve kadının aşkı düşünmesini sağlayan tanrıçaEvli çiftler arasındaki kavgaları durdurmak onun göreviydi

Skadi;, Iskandinav mitolojisinde Kış tanrıcasidirNjord'un karisidirThjazi'de babası olur Skadi'nin Babasi Tanrılar tarafindan katledildikten sonra öcünü alamak icin Asgard'a giderAsgard Tanrıların bulundugu yerdir

Tanrilar Skadi'ye bir oneride bulunur derler ki;Ayaklarımıza bak ve sec birimizi yanına koca olarak

Skadi istedigi Tanrıyı secme ozgurlugune sahiptir ama sadece ayaklarına bakarakİclerinden en guzelini secti bunun Baldr oldugunu dusunuyorduAyaklar ise en yaslı tanrılardan biri olan Njord'a aitti

Bu antlasmadan geri donus olmadigi icin Skadi Njord'u kabul ederek Babasi sag iken kaldıgı yere Thrymheim gitmek istediNjord ise denizin icinde olan sarayina Noatun'a gitmek isterBirlikte bir karara vardılar dokuz gece Thrymheim bundan sonraki dokuz gecede ise Noatun'da kalmalarına dairNjord Noatun'a dondukden sonra bir daha Thrymheim gitmemeye karar verdiSkadi Noatunda yankılan sesler yuzunden uyuyamadagından sikayet ederek Thrymheim geri dondu ve hayatına bir sure orada devam etti

Loki Baldr oldurdukten sonra Tanrilar tarafından bir magarada tutulurSkadi Loki'nini kafasina bir zehir koyarZehir o kadar gucluymus ki Loki'nin acı cıglıklari yeri sarsarmısBu arada Skadi'nin babasinin katili Loki olarak bilinir


Snotra: Bilge ve nazik tanrıça olarak bilgelik ve bilgi tanrıçasıydı


Syn: Davalarda sanıkları koruyan tanrıçadırFrigg'in yardımcılarından biriydi ve Frigg'in sarayının kapısını korurdu

Alıntı Yaparak Cevapla

İskandinav Mitolojisi

Eski 07-25-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İskandinav Mitolojisi



Thor: Thor'un simgesi şimşektir O kutsal savaş tanrısıdır Thor Odin'in oğlu ve Odin'den sonra gelen en önemli tanrıdır Odin'in sayısı belirsiz oğullarından en güçlüsü kızıl sakallı Thor'du Kendisine güç veren sihirli bir kemer takar, ellerine demir eldivenler giyer, çekicini vurmasıyla şimşekler yağdırır, arabasının tekerlekleri döndükçe, gök gürültüsü oluşurdu Kötü devlere karşı savaşan tanrıların ve insanların önderiydi Devler ülkesinde birçok savaş ve serüven yaşayan Thor'un karısı altın saçlı, hasat ve aile tanrıçası Şifti İki sihirli nesneye sahiptir bu nesnelerden biri Mjöllnir'dir Mjöllnir, adının anlamı "parçalayıcı" olan kocaman bir çekiçtir Çekici Brokk ve Eitri isimli iki cüce kardeş yapmışlardır Çekiç yapılırken Loki sinek kılığına girip cüceleri ısırarak rahatsız edince bir kaza olmuş, çekicin sapı kısalmıştır

Bu iki cüce ayrıca bu çekice birçok farklı özellik vermiştir Çekiç, Thor'un onu kolayca saklayabilmesi için küçülebilir Ayrıca bir bumerang gibi, bir düşmana atılınca düşmana tüm gücüyle çarpar ve sahibinin ellerine geri döner Thor kılık değiştireceği zaman çekici ile kendi yörüngesinde hızlıca döner Fırtınaları çekici ile kontrol eder, yağmurları onunla yağdırır Çekici ile evlilikleri ve nesneleri de kutsayabilir Ayrıca Thor'un iki tane keçisi vardır Bu keçilerden birinin adı Tanngniost (Diş Çatırdatan) diğerinin adı da Tanngrisnir (Diş Gıcırdatan)dır Bu keçilerin çektiği arabası yerde de gökte de gidebilir

Onun güçlü olmasını sağlayan bir diğer sihirli nesne de altın bir kemerdir Bu kemeri takar takmaz gücü ikiye, hatta üçe katlanır İnsanlara karşı iyidir Hemen hemen bütün hikayelerinde devlere karşı savaşır Genelde çok kabadırÇok büyük miktarlarda içki içer Kızıl sakallı ,orta yaşlı ve zekasından çok kaba kuvvetine güvenen bir tanrıdır Thor aynı zamanda Atl veya Donar olarak da bilinir Şimşek tanrısının günü İngilizcede Thursday, Almanca da Donnersdag'dır ,

Thrud: Thor'un kızıDwarf Alvis onunla evlenmek istedi ama Thor onu kandırarak güneş yükselirken toprak üstüne çıkmasını sağladı ve onu taşa dönüştürdü Troller:korkunç gözüken bir mitik, insanımsı yaratıktırİngiliz peri masallarındaki Ogreler benzeri şeytani devlerden, dağlarda yaşayan, dağa insanları kaçıran, vahşi ve daha insan benzeri yaratıklara kadar birçok farklı şekilde tasvir edilmişlerdir


Tyr: Savaş tanrısıdırSadece o kurt Fenrir'in ağzına elini sokacak kadar cesurduBu olayın sonunda kurt sağ elini ısırarak koparırSalı günü(Tuesday)onun günüdürTyr aynı zamanda Anglo Saksonlar tarafından Tiw,Tiu olarak da adlandırıldı


Ull: Av ve okçuluk tanrısıdırSilahı Porsuk ağacı'ndan yapılmış bir uzun oktu ve Ydal'da yaşardıDüellolarda yardım için çağrılırdıThor ve Sif'in oğluyduSıklıkla tapılan bir tanrıydıHatta bir ara en yüksek tanrılardan biri kabul edilmiştir

Vili; Bor veBestla'nın oğlu,Ve ve Odin'in kardeşidirKardeşleriyle beraber dev Ymir'i öldürerek leşinden uzayı yarattıİnsanlara düşünce ve hareketi verdiİsminin anlamı "istek"tir


Vali: Vidar'ın kardeşi(bazı kaynaklara göre Odin'in oğullarının en genci)Dev Rind'in oğludur ve Aesir kendi kanından birini öldüremeyeceği için ve Balder'in intikamını almak için özellikle doğurulmuşturBir gecelikken Hod'u öldürdüRagnarok'ta sağ kalacak 7 Aesir'den biridir


VALHALLA; Asgard’ın 12 krallığından biridir ve Ragnarok savaşına kadar tanrılara ev sahipliği yapmıştır Bundan sonra tanrılar, Odin’le birlikte devlere karşı savaş yapabilmek için yola çıkmışlardır Kahramanlar zorlu bir mücadelenin ardından öldüklerinde Valhalla’ya getirilirler Savaş meydanlarında ölenleri taşıma işi Valkyry’lere düşer Bu savaşçı kadınlar Odin’in hizmetkarlarıdır, ancak asıl görevleri savaşlara gözetmenlik yapmak ve kimin ölüp kimin yaşayacağına karar vermektir

Valhalla’da yapılan ziyafet sofralarının en başında her iki omzundaki kuzgunuyla Odin oturur Kuzgunlardan biri Huginn (düşünce) ve diğeri Muninn’dir (hafıza) İkisi de dünyadan Odin'e mesaj getirirlerdi

Valkürler:Valkürler, Odin'in yardımcıları olan ve ata binen miğfer ve mızrakla silahlanmış genç ve güzel bakirelerdir Gökten kanatlı atlarıyla savaş alanına inip Einherjar denilen savaştaki cesur kahramanları Valhalla'ya götürürler Buraya götürmelerinin nedeni Ragnarök'de yani dünyanın sonunda olacak savaşta Odin'in yanında savaşacak güçlü savaşçılar toplamaktırModern sanatta Valkürler bazen muazzam güzellikte, zırh kuşanmış, kasklı, mızraklı, kanatlı atlara binmiş dişilerdir ama aslında Valkür atları, kurtlarla kırmadır Yani bilinenin tersine Valkürler kanatlı atlar sürmezler Onların evcil hayvanları cesetlere ve ölü savaşçılara dadanan sürülerden oluşan kurtlardır Gullveig: Vanir tanrıçası Aesir'in onu öldürme çabaları dünyadaki ilk savaşın çıkmasına yol açtı ve bu savaşı Vanir kazandı Bu iki kabile aralarında tanrıları takas ettiler ve birlikte hükmetmeye devam ettiler Gullveig (altının gücü) bazen üçlü tanrıça bazen de Heid (cadı) olarak çağrılmıştır


Ve: Bor veBestla'nın oğlu, Vili ve Odin'in kardeşidirKardeşleriyle beraber dev Ymir'i öldürerek leşinden dünyayı yarattıİsminin anlamı "kutsaldır"


Vidar: Odin ve Grid'in (bir dev) oğludurVali adında bir ikiz kardeşi vardıVidi'de yaşardıTanrıların en güçlülerindendi ve intikam tanrısı olarak kabul edilebilirRagnarok'ta kurt Fenrir'i öldürerek babasının intikamını alacaktırSon savaşta sağ kalacak Aesir'den biridir Vidar hakkında

Vidar, İskandinav Mitolojisinde baş tanrı olan Odin ile bir dev olan Grid'in oğludur Güçlü, sessiz ve yalnız bir tanrıdır Ormanında yalnız yaşamaktır (ta ki ragnorak'a kadar) Bu yüzden kendisine yalnızlık ve sessizlik tanrısıda denir Çok güçlü olan Vidar Ragnorak'tan sonra sağ kalan az tanrılardan biri olmuştur İntikam tanrısı olarak da geçen Vidar; Ragnorakta, kurt Fenrir'in Odin'i kanlı bir şekilde öldürüp bedenini yutmasından sonra Vidar geldi ve Fenrir'in alt çenesini ayağıyla parçaladı ve iki eliyle üst çenesi boğazı yırtılana

kadar çekti ve Fenrir'i öldürüp babasının intikamını aldı


Vili: Bor veBestla'nın oğlu,Ve ve Odin'in kardeşidirKardeşleriyle beraber dev Ymir'i öldürerek leşinden uzayı yarattıİnsanlara düşünce ve hareketi verdiİsminin anlamı "istek"tir


Vor yada vor: İsminin anlamı "yemin" olan tanrıçadırOndan hiçbirşey saklanamaz çünkü çok bilgedirBazı kaynaklara göre evliliğin ve anlaşmaların da tanrıçasıdır Evlilik sözlerini tutmayanları cezalandıran Ondan hiçbirşey saklanamaz çünkü çok bilgedir


YGGDRASIL; (kader ağacı) Snorri diğer versiyonlarda kader ağacı Yggdrasil’in nasıl dünyanın merkezinden filizlenip büyüdüğünü anlatır Ağacın altındaki dişi olarak tarif edilen kader kuyusunda insan yaşamının yönü tayin edilir Bir diğer versiyonda, tanrılar meclisi ağacın etrafında toplanır Ağaç iki kökten destek almaktadır; köklerden biri yeraltı dünyasına uzanır (Hel), diğeri buz devlerinin dünyasına ve sonuncusu insan varlıklarının dünyasına Tüm dünyanın refahı Yggdrasil adlı bu ilkel ağaçla ilişkilidir Yggdrasil, kutsal ağaç, İskandinav mitolojisinin ana çizgisi hatta bu mitolojide hayatı ve yaşamı temsil eden yegane semboldür Yaprakları ve dalları görünmez bir biçimde tüm gökyüzünü ve evreni sarar, kökleri de dünyanın her yerine ve en derinlere sıkı sıkıya tutunmuştur En büyük kok tanrıların konakladığı Asaheim alemindedir Kutsal ağaç Yggdrasil Hvergelmir, Mimir ve Urdar adlı üç kaynaktan beslenir, bu kaynaklar ağacın hayatta kalmasını sağlarlar ve de onların varlığı sadece ağaçla mantık bulur Urdar`in etrafında üç kadın oturur Urd yani geçmiş, Vervandi : şimdiki zaman ve son olarak Skuld yani gelecek Bu üç kadın zamanın gerçek hakimleri ve her şeyi bilen her şeyden haberdar olanlardır Burada İskandinav mitolojisinin panteist kısmı on plana cikar, bu uc kadın tanrı değillerdir sadece doğa tarafından yaratılmış üç nesnedir, ancak tanrıların tanrısı bilge Odinden daha bilgedirler! Onlar kaderleri bilenlerdir, tanrıların kaderlerini bile! Kader ve zaman kavramları İskandinavların (namı diğer Vikinglerin) en önem verdikleri iki kavramdır İskandinav halkı (prehistorik çağlardan Viking dönemine kadar ) kaderci bir halktır, yani kadere inanırlar olum zamanları daha önceden yazılmıştır ve bundan kaçmak imkansızdır, ancak buna rağmen kaderlerini yenmek için ölümüne savaşırlar, bir şeye karsı savaşmak ve kazanmak İskandinav mitolojisinin en önemli olgularındandır Kutsal ağaç Yggdrasil bile her gün hayatta kalmak ve evrenin düzenini korumak için savaş vermektedir


Mitolojik efsaneler;İskandinav mitolojisini oluşturan çeşitli öyküler vardır; Bir mitolojik efsane de Balder ve Loki anlatılır Odin'in oğullarından Balder burada akıl, sevgi ve bilginin tanrısı olarak karşımıza çıkar Cennette Glitnir denilen bir yeri korumaktadır Her türlü anlaşmazlıkta bütün tanrılar onun adaletine güvendiklerinden ona gelirler ve burada Balder'in adaleti sağlaması beklenirVe Balder adaleti yerine getirir Loki Aesir tarafından evlat edinilmiş bir devdir Loki ve Odin aralarında bir dostluk antlaşması yapmışlardıBir gece Balder kendi ölümü hakkında çok rahatsız edici bir rüya görürAnnesi Frigg, su, ateş,doğadaki bütün elementlere ,kuşlara ,canavarlara ,toprak ve taşlara, Balder'a zarar vermemeleri için yemin ettirirBöylece Balder Ölümsüz olur Bundan sonra Aesir Balder'ı ortalarına alıp onunla eğlenmeye başlar Ona küçük ok, taş vs şeyler atarlar Bu yeminden dolayı Balder sadakatsizliklle karşı karşıya kalmıştır Loki bu dramayı görünce merak eder ve kadın kılığında Frigg'in yanına giderek ona neler olduğunu sorar Frigg de ona yeminden bahseder ve yeminin içine katılmayan tek şeyin ökse otu olduğunu da sözlerine ekler Bunu duyan Loki hemen Aesir'e sunulmak üzere ökse otu getirir Bunu kör tanrı Hoder'e kendi isteği ile verecek ve böylelikle Balder'a acı çektirme oyununa o da katılabilecektir Balder'a ökse otundan yapılmış ok atılır ve Balder ölür Aesir bu olayın suçlusundan intikam almak ister ama bulundukları yerin kutsallığından dolayı bunu yapamazlar Balder Hel'e gidecektir,yani tüm ölülerin gittiği yere çünkü o bir savaşçı değil ve bir savaşta ölmemiştir dolayısıyla da kahramanların yeri olan Valhalla'ya gidemez Balder Hel'den ancak Odin onun çıkmasına izin verdiğinde ve aynı zamanda yaşayan ve ölü olan her canlının onun için göz yaşı döktüğü zaman çıkabilecektir Aksi takdirde sonsuza dek orada kalmaya mahkum olacaktır Bu kehanet üzerine Aesir bütün dünyaya elçiler yollarDoğaya, insanlığa, tanrılara ve onlara Balder için göz yaşı dökmelerini emreder Bunu tüm yaşayanlar kabul eder Tabii ki Devlerin kraliçesi Thork (kılık değiştirmiş Loki) hariç Ve ağlamamak için de kesin kararlıdır Aesir Thork'un Loki olduğunu farkettiğinde ,onun bu şeytanca oyunlarına son vermesi için zincire vururKehanete göre Loki bir gün bir şekilde zincirlerini kıracak ve bu bütün şeytanların canavarların ve devlerin tanrılara karşı olan büyük savaş Ragnarok'ta kaybedeceğinin işareti olacaktırRagnarok'ta Odin kurt Fenrir tarafından yenilir Daha sonra da Fenrir Odin'in oğluVidar tarafından öldürülür Bu olaydan sonra tanrılar arasındaki korkunç savaşlar başlar Tanrı Heimdall ve Loki karşı karşıya gelip birbirlerini öldürene kadar savaşırlar Ve daha sonra Dünya bir ateşle yok edilir Evren denizin dibine batmaya başlar Bu son tekrar doğuşla kendini devam etirir Dünya denizden tekrar yükselir, yeşillenir, bitkilerle dolup taşar Aesir'in ölü oğulları Asgard'a geri döner ve atalarının yolunu izlerler Mitolojinin önemli bir bölümü Balder ve Loki adlı tanrılara ilişkindir Odin’in oğlu Balder, zekanın, dindarlığın ve bilginin kaynağı olarak karşımıza çıkar Balder’in Glitnir adı verilen cennette bir sarayı vardır Tanrılar ve insanlar yasal konuları danışmak, onun fikrini almak ve sonsuz adaletinden istifade etmek için Balder’in kapısını çalarlardı sık sık Loki, Aesirler tarafından evlat edilen bir devdi O ve Odin bir dostluk andı etmişlerdi

Bir gece Balder oldukça rahatsız edici bir düş görür Düşe göre yaşamı büyük bir tehdit altındadır Bu durumu hemen Aesirler'e haber vermesi üzerine, annesi Frigg ateş ve sudan, tüm metallerden, kuş ve vahşi hayvanlardan, toprak ve taştan oğluna zarar vermemeleri için söz alır Daha sonra Balder’i aralarına alan Aesirler ona ok ve taş atarak eğlenmeye başlarlar Çünkü verilen söz onu tüm zararlara karşı korumaktadır Loki bu durumu sezer ve durumu sorgulamaya başlar Kardeşinin neden acı çekmediğini araştırdığında annesi ona doğanın yeminini anlatır Ayrıca doğada yalnızca ökseotunun bu sözü vermediğini de ekler Loki ökseotunu bulup hemen Aesirler’in arasına getirir ve onu Balder’in kardeşi, kör tanrı Hoder’e, kötü oyununa ortak olması için sunar Hoder ökseotuyla Balder’e saldırınca, Balder oracıkta ölür Aesirler intikam almak isterler ancak sarayın kutsiyeti nedeniyle bunu yapamazlar Çünkü Balder bir savaşçı değildir, bir savaşta ölmemiştir, bu yüzden ölü kahramanların toplandığı devasa salona, Valhalla’ya gidemeyecektir Balder, ölülerin koruyucusu Hel’in eline düşer Odin, Balder’in serbest kalmasını talep ettiğinde Hel, dünyada ölü veya canlı her şey Balder için ağlarsa onun Aesirler’e dönebileceğini söyler, aksi takdirde daima Hel ile kalacaktır Aesirler mesajı doğanın, insanların, tanrıların ve hayvanların Balder’e ağlaması için dünyaya yayarlar Tümü buna olumlu cevap verirler; Balder’in Hel’in krallığında kalmasını isteyen dev kadın, Thokk hariç (aslında kılık değiştiren Loki’den başkası değildir)

BÜYÜK SAVAŞ: RAGNARÖK


Aesirler sonunda Loki’yi yakalamayı başarırlar ve şeytani numaralarını yapmasını engellemek için her yanını zincirlerler Loki kılık değiştiremez ama bir gün zincirlerini kırar Bu tüm kötülüklerin, canavarların ve devlerin tanrılara saldıracağının alametidir aslında Tanrıların şafağında büyük Ragnarok savaşı başlamıştır Odin, daha sonra oğlu Vidar tarafından öldürülecek olan kurt Fenrir tarafından yenir Korkunç mücadelelerin tanrılar ve kötü kuvvetlerin arasında yarattığı öfke tanrı Heimdall ve Loki’nin yüzyüze gelmeleri ve birbirlerini öldürmeleriyle son bulur Dünya ateşle yok edilir ve bütün kainat sulara gömülür Bu son yıkımı bir yeniden doğuş, dünyanın denizden yeniden yükselmesi, yeşille çepeçevre sarılması ve bitkilerin ortaya çıkması izler Ölen Aesirler’in oğulları Asgard’a, hükümdarlıklarına geri dönerler Tıpkı babalarının yaptığı gibi Bundan sonra tanrılar, Odin’le birlikte devlere karşı savaş yapabilmek için yola çıkmışlardır

Tyr'in kolunun koparılması :


Tanrılar, dünya'nın yok olmasından Fenrir'in sorumlu olacağını öğrenirler Bundan korkarlar ve böylece Fenrir'i kafese kapatırlar Urd Skuld ve Verdandi(zaman tanrıçaları) tekrar Odin'i uyarırlar ve günün birinde Fenrir'in onu öldüreceğini söylerler Odin tüm tanrıları toplar ve bir toplantı yapar Tanrılar Asgaard'ın kutsallığını bozmamak için Fenrir'in kanını akıtmayı göze alamazlar ve onu bir iple bağlamaya karar verirler Demir halkalardan bir zincir yapıp adına "Laeding" koyarak bu zinciri, Fenrir'in kırıp kıramayacağını sorarak Fenrir'i kandırırlar Fenrir ise gücünü göstermek için zincirin takılmasına izin verir Her yerinen bağlanan Fenrir büyük bir çabukluk ve güçlü zincirleri kırar Odin ve Tanrılar Dromi adında bir zincir yaptırırlar ve Fenrir'e bunuda kırmayı başarırsa gücünün her yerde duyulacağını söylerler Fenrir kabul eder ve zincirlere vurulur ama yeniden büyük bir çabuklukla tüm zincirleri kırar Buun üzerine Odin Dwarflardan(cüce) yardım ister ve onlara bir kurdu tutabilecek kadar güçlü ve büyülü bir zincir yapmalarını ister ve bunun karşılığında para vaadeder Freyr'in habercisi Skirnir tarafından mesaj, yeraltı cücelerinin ülkesi Svartalfheim'e ulaştırılır

Cüceler, 6 şeyi kullanarak (kedinin yürürken çıkardığı ses, bir kadın sakalı, bir dağın temeli, ayının gücü, bir balığın nefesi ve bir kuşun tükürüğü) Gleipnir adında,

ipek kadar pürüzsüz bir kurdela yaparlar Tanrılar Gleipnir'i görünce şaşırırlar ve Fenris'i durdurabileceğine pek inanmazlar fakat yine de denemeye karar verirler

Fenris'i çağırır ve onunla birlikte "Amsvartnir gölü"nün tam ortasında bulunan Lyngvi adındaki adaya gderler ve ona Gleipnir'i(kurdela şeklindeki büyülü ip) gösterirler Fenris, kurdelanın büyülü olduğundan şüphelenir ve onu denemeyi kabul etmez Tanrılar, eğer bunu da kırmayı başarırsa onu serbest bırakacaklarını söylerler Fenris önce kabul etmez ama korkaklıkla da suçlanmak istemez

En sonuda, iyi niyetlerinin bir işareti olarak, aralarından birinin elini dişlerinin arasına koyması şartıyla bağlanmayı kabul eder Hiçbiri bunu yapmaya yanaşmaz ama en sonunda ben sokarım diyen" Tyr kabul eder ve elini Fenris'in ağzına koyar "Gleipnir" tarafından zincire vurulan fenris, bu bağı koparamaz Tanrılar bu sonuçtan son derece memnun olurlar ama Tyr elini kaybeder hatta kolunu

Malinovski’nin deyimiyle mitsel anlatılar şimdiki yaşamı ,insanlığın yazgısını ve etkinliklerini belirleyen bir gerçekliktirTarihsel süreç bir birikim ve sıçramalar sürecidir Mitoloji de insanlık tarihinin önemli bir parçasını oluştururİnsanın insanlaşma sürecinin de önemli bir parçasıdırEvrim halkasının en karmaşık ürünü olan insanı anlamak mitolojiyi de kavramaktan geçer Son söz yerine;”aynı koşullar içerisinde bulunsaydım bende aynı konumda bulunabilir,benzeri şeyleri yapabilirdim” demeyen,ne kendini ne başkalarını anlamıştır nede insanlık tarihini anlayabilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.