07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Leoparlar Ve Çatalhöyük
Leoparlar Nedir - Çatalhöyük Hakkında Bilgi - Leoparlar Hakkında
Arabamız tozlu yolda ilerliyor Bizi Çatalhöyük kazı alanına ulaştıracak bu yoldan, üzerimizi beyaza boyayacak bir toz bulutu olmadan geçmek oldukça güç Günümüzden yaklaşık 9000 yıl önce bu bölgenin sulak alanlarla dolu bir bataklık olduğuna inanmak zor ama bu bir gerçek Hedefimiz, bu bataklığın ortasında gelişmiş, gelişmek için bölge koşullarını da kullanmış Anadolu’nun en eski yerleşimine ulaşmak
Çatalhöyük, günümüzden yaklaşık 9000 yıl önce kurulmuş ve yerleşik hayatın başlangıcı olarak düşünülen yerleşkelerden biri 1400 yıl boyunca 376 nesile ev sahipliği yapmış bu kasabayı 1960’larda ilk bulan İngiliz arkeolog James Mellaart’tı Bizse kazı alanındaki son gelişmeleri öğrenmek için yollardayız Çatalhöyük’e geldiğimizde bizi kazı alanı sorumlusu Levent Özer karşılıyor Arkeologlarla konuşmadan önce kazı alanını dolaşmaya başlıyoruz İlk hedefimiz bu seneki kazıların odak noktası olan ve 40x40 olarak adlandırılan kazı alanı
Çatalhöyük’te kazıların başkanı ünlü İngiliz kazıbilimci Ian Hodder Bununla birlikte kazı alanında tek bir çalışma yürütülmüyor Kazı sezonu boyunca 120 den fazla arkeolog farklı dönemlerde farklı bölgelerde kazı yürütüyorlar ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, Polonya, Kanada, İsviçre’nin de içinde bulunduğu toplam 10 ülkeden 90’a yakın biliminsanının yanında Türk kazıbilimcilerle bu sayı 120’nin üzerine çıkıyor Bu yılki en önemli çalışmalarsa 40x40 adı verilen bölgede gerçekleştirilmiş (2006)
Levent Özer yalnızca kazı alanından değil burada çalışanların günlük gereksinimlerinden, halkla ilişkilerine kadar birçok şeyle de ilgilenmek zorunda Haftada yalnızca bir gün dinlenerek hummalı bir çalışma yürüten ekibin eli ayağı olmuş Bir yandan kazı alanında dolaşırken bir yandan bilgi almayı sürdürüyoruz Bölgenin bataklık olan yapısı burada yaşayan insanlar için bir nimete dönüşmüş Evlerin kerpiçten duvarlarının yükseltilmesi için bataklıktan elde edilen çamura gereksinim duyuluyormuş Bölgenin tarıma uygun olması kadar kerpiç yapımı için gereken malzemeye de kolay ulaşılıyor olması önem taşıyor
Dikdörtgen biçimli evler birbirine sokulmuş, yan yana inşa edilmiş Evler arasındaysa hiç sokak yok Geçtiğimiz yıllarda evler arasında bulunan kimi açıklıkların sokak olabileceği görüşü ortaya atılmıştı Bir sokak kapısı yerine evlerine damlardaki kapılardan girip çıkan Çatalhöyük sakinleri düşüncesi yanlışmıydı diye düşünmüştük Bugünse, evleri birbirinden ayıran sokakların olmadığı düşüncesi daha güçlü Önceleri sokak olarak düşünülen yerlerin aslında evler arasındaki açıklıklar, bir depo ya da çöpleri atmak için kullanılan avlular olduğu biliniyor Ayrıca bu bölgede Bizans dönemine ait izlerin de olması, geçmişteki kafa karışıklığını açıklamak için yeterli Geçmiş yıllarda arkeologlar evlerin teker teker kazılması ve içindeki yerleşimlerin niteliğini anlama yönünde çalışıyorlardı 2003 yılında kazılmaya başlanan 40x40 metre ölçülerindeki açma alanıysa, bir grup evi barındırıyor Burada açığa çıkarılan evler üzerinde büyük bir hassasiyetle çalışılıyor Arkeologlar bu bölgeyi neredeyse diş fırçalarıyla kazarak açığa çıkarıyorlar Bugüne kadar yapılan kazılar sonucunda Çatalhöyük’ün yüzde sekizinin gün yüzüne çıkarıldığı söyleniyor Ama bu, geri kalan evlerin toprak altından çıkarılacağı anlamına gelmiyor Kazılıp gün ışığına çıkarılan her katman aslında büyük hassasiyet istiyor Kimi yerlerde günümüz teknolojisini kullanarak kazı yapmak mümkün olmayabiliyor
Sözgelimi, 376 kuşağın üst üste yaptığı evlerin ilk evresine gidilmesi demek, üstteki katmanların yıkılması anlamına geliyor Arkeologlar, gelecekte yeni teknolojiler kullanan kazıcıların buraları yıkmak zorunda kalmadan açığa çıkarabileceğini düşünüyor Bu nedenle birçok bölge kazılmadan bırakılacak Çatalhöyük, insanlığın bu en eski yerleşimi geleceğe uzanıyor ve bilimin günümüzden çok daha ileri olduğu günleri bekliyor 40x40’ın yakınlarında bölgeyi keşfeden ve 1960’larda kazılar yapan James Mellaart’ın açtığı kazı alanı var Günümüzde neredeyse iğneyle kuyu kazan arkeologların aksine Mellaart, o yıllarda ilk kazılarını buldozerlerle yapmış Onun bu tekniği aslında günümüzde kazıbilimin geldiği noktayıda gösteriyor Çatalhöyük’teki kazı çalışmaları günümüzde artık kesinlikle toprağı bir yerden bir yere kaldırmak anlamına gelmiyor Elde edilen bulguların özel kimyasallarla topraktan ayrılması, kimi buluntuların korumaya alınması, karbon 14 testiyle buluntuların yaşlarının saptanması günümüzde kullanılan teknikler arasında Bununla birlikte Mellaart’ın çalışmaları, Çatalhöyük’teki ilk katmanlara, toprak seviyesine ulaşılmasını sağlamış Üst üste binmiş evlerin arasında, çok derinlerde yeşil bir bölge görülüyor Bu bölge üzerinde yeniden bitkiler yetişmiş olan toprak seviyesi 1400 yıl boyunca birbirinin üzerine yapılan evler topraktan yükseldikçe tıpkı ağaçların kesitlerinde yer alan çizgiler gibi kentin yaşını ölçebilecek bir ölçüt sunuyorlar bize Bir evin ömrünün en fazla 80 yıl olduğunu, ama genellikle 40-50 yıl sonra duvarların yarıya kadar yıkılıp yeni bir ev yapılmaya başlandığını öğreniyoruz Her yeni ev yeni bir hayat demek aslında Ev yıkıldıktan sonra, ölen ev sahipleri ailenin diğer üyeleri gibi zemine gömülüyor ve ailenin bir parçası gibi evdeki varlığını sürdürüyor
Çatalhöyük evlerinde hemen her yıl gerçekleştirilen bir şey daha var: duvarlara yeni kat sıva sürmek Evlerin ortasındaki ocak, beyaz duvarları zamanla karartıyor ve çevresini ise boğuyor Bu da duvara yeni bir kat alçı atmak gereğini doğuruyor Kazıbilimciler bu sıva katlarından da evlerin yaşlarını anlayabiliyorlar Çatalhöyük’te evler genellikle düz beyaz sıvalı Bununla birlikte kimi zaman duvarlarda renkli boyalarla yapılmış süslemelere rastlandığı da olmuş 2006 yılı kazılarında açığa çıkarılan kırmızı boyalı duvar da bu yılın en göze batan bulgularından biri Bu yıl çıkarılan ve korumaya alı- nan kırmızı şeritli duvara bütün evlerde rastlanmıyor Klasik bir Çatalhöyük evi neye benziyor diye merak ediyorsanız size önerimiz buraya gelmeniz ve ziyaretçiler için hazırlanan örnek evi gezmeniz Kazı alanın hemen girişinde yer alan bu ev, günümüzden binlerce yıl önce burada yaşayan insanların yaptıklarının aynısı Evin içindeki kiler, ocak gibi bölümlerin yanı sıra duvara asılan hayvan kafaları da birebir kopyalanmış Çatalhöyük’teki süslemeler arasında yer alan Leopar figürleri Anadolu’da bir zamanlar yer alan Leoparları bizlere bir kez daha hatırlatıyor Bu hayvanı sanat eserlerinde kullanan Çatalhöyük halkı kadar Anadolu’nun ilk sakinlerinden olan Leoparlar da kazıbilimcilerin ilgisini çeken figürler Leoparlar ve Çatalhöyük tarihe karıştı Ne var ki, bugün yürütülen kazılar Anadolu’nun geçmişini açığa çıkarmayı sürdürüyor
Gökhan Tok
|
|
|