Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1973, aralık, inönü, ismet, ölümü

İsmet İnönü Ölümü 25 Aralık 1973

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsmet İnönü Ölümü 25 Aralık 1973



İsmet İnönü Nezaman Öldü - 1973 İsmet İnönü Ölümü - İsmet İnönü - İsmet İnönü Kimdir

Mustafa Kemal Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşlarından olan İsmet İnönü, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran sivil-askeri bürokrasinin asker kanadında yer alan bir generaldir Mustafa Kemal döneminde birkaç kez başbakanlık yaptı; 1930 yılından sonra katı devletçi politikalar uygulamaya başladı 1938'de Atatürk'ün ölümüyle egemen Kemalist bürokrasinin desteğiyle cumhurbaşkanı oldu Kendisini "Milli Şef" ilan etti


1884 İzmir doğumlu İsmet (İnönü), Osmanlı ordusunda miralaylığa (albaylığa) yükseldi, I Dünya Savaşı'nda Yemen de dahil olmak üzere birçok görevde bulundu Mustafa Kemal gibi o da İttihat ve Terakki üyesiydi; ancak yine Mustafa Kemal gibi İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önder kadroları olan Enver, Cemal ve Talat paşalarla uyguladıkları politikalarda anlaşamıyordu


I Dünya Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından İttihat ve Terakki liderleri ülke dışına kaçınca, İttihat ve Terakki şekil değiştirerek Teceddüd Partisi'ne dönüştü Bu partide Mustafa Kemal ve İsmet (İnönü) de yer alıyordu Parti, İttihat ve Terakki'nin başlattığı ulus-devlet projesini tamamlamayı kararlaştırdı Mustafa Kemal siyasi işleri, İsmet İnönü de askeri işleri yürütmekle görevlendirildi Mustafa Kemal görevi kabul edip Anadolu'ya geçerken, İsmet (İnönü) görevi kabul etmeye yanaşmadıysa da üç günlük bir ikna sürecinden sonra Anadolu'ya geçti


Anadolu'da hızla örgütlenen Mustafa Kemal ve İsmet (İnönü), kendilerine rakip olarak ortaya çıkan güç odaklarını ortadan kaldırdılar Eskişehir'e kadar ilerledikten sonra, Yunanistan'da yaşanan işçi grevleri ve barış gösterileri sonrasında geri çekilmekte olan Yunan ordusuna karşı batı cephesi komutanı olarak görev yaptı Oluş biçimi halen tartışmalı, kimilerince aslında ordunun bir manevrası olan ve halkın moralini yükseltmek için zafer olarak lanse edilen "İnönü" savaşlarıyla tanındı 1934 yılında Soyadı Kanunu kabul edilince, Mustafa Kemal ona İnönü soyadını uygun buldu


Gerçekte Anadolu'nun Hıristiyan unsurlardan "kurtulma" savaşı olarak anılabilecek süreçten sonra emperyalist devletlerle Lozan Anlaşması'nı imzalayan İsmet (İnönü), İttihat ve Terakki'nin ulus-devlet projesini de tamamlayan kişi oldu Ulus-devletin kurulmasıyla birlikte, Mustafa Kemal ve İsmet (İnönü) var güçleriyle toplumun muhalif kesimlerine saldırmaya başladılar 1925 yılında ikinci başbakanlığı döneminde Takrir-i Sükun Kanunu'nun çıkmasına önayak oldu; Şeyh Sait isyanı temelinde Kürtlere yönelik ağır katliamların gerçekleştirilmesinde başrol oynadı


22 Nisan 1925 günü Türk Ocakları'nda yaptığı konuşmada bir milliyetçiliğin çerçevesini çizdi: "Biz açıkça milliyetçiyiz Milliyetçilik bizi birleştiren tek nedendir Türk çoğunluğunun yanında diğer unsurların hiçbir etkisi yoktur Her ne pahasına olursa olsun, ülkemizde yaşayanları Türkleştirecek, Türklere ve Türkçülüğe karşı çıkanları yok edeceğiz"


1920'li yılların sonunda yaşanan büyük buhranın etkisiyle Türkiye ekonomisi çökünce, yarı liberal politikaların terk edilerek kaskatı bir devletçiliğe dönülmesi için çalıştı Devletin elinde kısa sürede büyük bir sermayenin birikmesini sağlamak için işçiler ve ezilenler üzerinde ağır bir sömürü ve baskı uyguladı İşçi sınıfının ve ezilenlerin hoşnutsuzluğu doruk noktasına çıkınca, Almanya ve İtalya örneklerine uygun olarak faşizan politikalar üretmekten geri durmadı Dönem dönem farklı stratejiler ve taktikler izlemesi, işçi sınıfının tepkisini fazlasıyla üzerine çekmesi nedeniyle Atatürk tarafından birkaç kez başbakanlık görevinden alınması ve yeniden iade edilmesine rağmen, sivil-askeri bürokrasinin çıkarlarının en kararlı savunucularından oldu 1934 yılında başbakanlığı döneminde ağır antisemitist politikalar uyguladı, Yahudilere karşı "Trakya Olayları"nı örgütledi ve gerçekleştirdi


Ekonomik alanda daha liberal görüşleri olan Celal Bayar'la açık bir mücadeleye girişti Asker-sivil bürokrasinin bekası için büyük kentlere fabrikaların kurulmasını engellemeye çalıştı; çünkü aksi takdirde kentlerde işçi sınıfının büyüyebilir, Kemalist bürokrasiye rakip olabilirdi Bu yüzden geniş kitlelerin köylülükle olan bağlarının tam anlamıyla kopmamasına gayret etti; sınıf kavramını yok sayarak faşist İtalya örneğine uygun olarak korporatizmi benimseyerek, bu doğrultuda Köy Enstitüleri'nin kurulması için çalıştı


1938 yılında Atatürk'ün ölümünden sonra, sivil-askeri bürokrasinin çıkarlarının en başarılı savunucusu olarak cumhurbaşkanı yapıldı Atatürk'ü "Ebedi Şef", kendisini de "Milli Şef" ilan etti Nazi zulmünden kaçan Yahudilerin sığındığı Struma ve Salvador gemilerinin Türkiye limanlarına demir atmasına izin vermedi Her iki gemide de büyük bir açlık ve mahrumiyet içinde bulunan yüzlerce insan, denize açılmaya zorlamak suretiyle onları ölüme gönderdi


Almanya'nın savaşı kaybedeceği anlaşılınca, o güne dek bağrında besleyip büyüttüğü Turancı faşistleri de gözden çıkartarak göstermelik hapis cezalarına çarptırdı ABD'nin gözüne girmek için ise solculara savaş ilan etti CHP örgütlerinden topladığı ve aralarında Ergenekon davasından yargılanmış olan İlhan Selçuk gibi solcuların (!), Süleyman Demirel, Ali İhsan Göğüş ve Orhan Birgit gibi isimlerin de bulunduğu militanları, Sabiha-Zekeriya Sertel çiftinin Tan Matbaası'na saldırtarak tahrip ettirdi Sabahattin Ali tutuklandı Yeni kurulmuş olan Türkiye Sosyalist Partisi kapatıldı


II Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte, dünya konjonktürü İnönü şahsında sivil-askeri bürokrasiyi çok partili sisteme geçmeye zorladı 1946 yılında yapılan ilk "serbest" seçimler tam bir rezaletle sonuçlandı Açık oy, gizli sayım skandalından sonra CHP'nin seçimi kazandığı açıklandı 1950 yılında yapılan seçimleri ise Demokrat Parti (DP) açık arayla kazandı ve sivil-askeri bürokrasinin temsilcisi CHP iktidardan uzaklaştı


1960 yılına kadar devam eden bu durum, darbeyle son buldu Darbeciler eylemlerinden hemen sonra İnönü'yü arayarak "emrinizdeyiz paşam" dedilerse de, İnönü "asıl ben sizin emrinizdeyim" diyerek darbedeki rolünü örtbas etmeye çalıştı Demokrat Parti liderlerinden Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun idam sehpasına gönderilmesinde rol oynadı


"Şartlar olgunlaşınca darbe caizdir" sözünün sahibi olan İnönü, darbe tehdidi kendisine yönelince aynı fikirde olmadığını gösterdi; kendisine karşı darbe yapmaya yeltenen Talat Aydemir ve Fethi Gürcan'ı idam sehpasına gönderdi Daha sonra Bülent Ecevit'le giriştiği parti içi iktidar mücadelesini yitirdi ve "tabii senatör" oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.