Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devleti, uygarlığı, uygur

Uygur Uygarlığı - Uygur Devleti

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Uygur Uygarlığı - Uygur Devleti



Uygur Uygarlığı Hakkında -Uygur Devleti Hakkında-Uygurların Yerleşik Hayata Geçmelerinin Nedenleri-Uygurlar




Uygurlar, Ötüken,

Ötüken eski Türklerin ve Moğolların geleneksel Inancı Tengricilikte Toprak Anaya verilen Isimlerden biridir Moğollarda Etugen, Itügen ya da Odigan gibi Şekillerinede rastlanır Ötüken-Kültü Tengri-Kültü ile birlikte özellikle Göktürk Kağanlığı Sırasında büyük Önem kazanmıştır Ötüken Adı verilen Ormanlarla kaplı bir Dağ eski Türkler icin çok kutsal sayılır Bilge Kağan Orhun Yazıtlarında Ötüken Dağının Türk Memleketinin Yüreği olarak Önemini Dile getirmisştir


Kansu ve

Kansu (Çince: 甘肃 / 甘肅; pinyin: Audio|zh-Gansuogg|GÄ�sí¹; Wade-Giles: Kan-su, Kansu veya Kan-suh): Çin Halk Cumhuriyeti'nde yönetim bölgesi Kuzeyden Moğolistan, güneyden Çinghay ve Siçuan eyaletleri, doğudan Ningxia Özerk Bölgesi, Shaanxi eyaleti ve İç Moğolistan Özerk Bölgesi, doğudan Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile çevrilidir Dar bir koridor biçiminde oluşuyla yüzyıllarca Yukarı Huanghe (Sarı Irmak) bölgesi ve Çin'in batı kesimler


Doğu Türkistan’da bir hâkanlık iki devlet kurmuş olan

Doğu Türkistan 1949 yılında Çin tarafında ışgal edilip ve şu anda Xing Jian diye bilinen bir tarihi Uygur-devletidir Doğu Türkistan’ın Kuzeyinde Altay dağları, güneyinde Karakum çölü ile Altundağı (Kuenlun) ve Pamir dağları yükselir Türklerin yaşadığı ülke manasına gelen Türkistan’ın doğu bölgesini teşkil eden Doğu Türkistan’ın yüzölçümü 1828418 Km2 olup, bunu 1/3 çöller, 90000 Km2 sini ormanlıklar geri kalanını tarıma elverişli topraklar ve dağlık bölgeler teşkil eder


Türk boyu Uygurların anayurtları



Baykal Gölünün güneyindeki

BAYKAL GÖLÜ Orta Sibirya'nın biraz güneyinde yer alan dünyanın en derin gölü Büyüklük bakımından dünyada sekizinci sıradadır Yüzölçümü 31500 km2, uzunluğu 640 km, genişliği 30 ile 100 km arasında değişir En derin yeri 1741 metredir ki, bu derinliğin 1286 metresi deniz seviyesinden aşağıda bulunmaktadır Gölün üzerinde uzandığı derin çukur, tektonik olup, kırılma ile meydana geldiği söylenmektedir Yüzeyi deniz seviyesinden 486 m yukarıdadır Türkçe sayıl


Orhun,

orta asya türklerinde eski yazı türü

Tümünü okumak için linke tıklayınız

Selenga ve Tala nehirlerinin bulunduğu bölgedir Bilinen târihleri


Büyük Hun İmparatorluğu ile başlar

MÖ 220 yılında Hunlar tarafından kurulan ilk imparatorluktur Türk ve Moğol boylarından oluşturulmuştur Hiung-nu (Hun) adına ilk olarak MÖ 318 yılında Çin ile yapılan Kuzey Şansi Savaşı'nda ve bunun sonucunda yapılan anlaşmada rastlanmaktadır Hunlar günümüzün Moğolistan bölgesinde; Çin'in kuzeybatısında yaşamlarını sürdürmekteydiler En büyük imparatorları Mete'dir Çinliler önüne geçemedikleri Hunlarin saldırıları ardından Çin Seddi'ni inşa etmek zorunda kalmıştır


Tabgaçlar (386-534) devrinden sonra beşinci yüzyılın ikinci yarısında beylik kurdular

Tabgaçlar Çin'de kurulan bir Türk devleti Asya Hunlarının bir kısmı olan bu topluluğa Çinliler To-ba veya T'o-pa derler Tabgaç, Türkçede “ulu, muhterem, saygıdeğer” manasında kullanılan bir ünvandır Tabgaçlar, Çin'de hüküm sürmüş kudretli, büyük bir hanedandır



Göktürklerin ilk zamanlarında Selenga Nehri etrâfında oturuyorlardı Yedinci yüzyılın ilk çeyreğinde Sir-Tarduşların altı kabileden meydana gelen birliğine katıldılar


Göktürkler veya Kök-Türkler Orta Asya ve Çin'de yaşamış Türk toplumu Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri) tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanır ve bu doğrultuda hareket ederlerdi Bu yüzden kendilerini Göktürk olarak tanımlamışlardır Türk adı ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir


Ortaçağ'da

Ortaçağ, Milattan Sonra 5 yüzyıl ve 13 yüzyıllar arasını kapsayan dilimin adı Bu kelime 17 yüzyıldan beri Avrupa tarihi sözkonusu olduğunda, kullanılmaya başlanmıştır Bu kavram, genellikle insanların öznel bilincinde biçimlendiği için kesin başlangıç ve bitiş noktalarından söz edilemez Ancak, bütün bu nedenlere rağmen, tarih kitaplarında Roma imparatorluğunun bölünme tarihi (MS 395) yada son Batı Roma İmparatorluğunun düşüş tarihi (476) gibi noktalar Ortaçağın başlangıcı olarak alı

Tümünü okumak için linke tıklayınız

Orta Asya'da ileri bir uygarlık kuran Uygurlar, önceleri Kuzey Moğolistan'da yaşıyorlardı Hun İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra Göktürklerin buyruğu altına girdiler Sonra onlara karşı ayaklanarak bağımsız bir devlet kurdular (740) Diğer Türk boylarını da buyrukları altına alarak güçlendiler Yüz yıl kadar Moğolistan'a egemen olan Uygurlar, Çinlilerle de ilişki kurdular


IX yüzyılın ortalarında Kırgızlarla

Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Afganistan, Çin'in bir kısmı (Doğu Türkistan), Rusya ve Pakistan'ın bir kısmından oluşan bölge ve bölgeyi tanımlamak için kullanılan coğrafi terim

Tümünü okumak için linke tıklayınız

Tibetlilerin saldırısına uğrayarak yıkılan Uygur Devleti ortadan kalkınca Uygurlar batıya göçtüler (840) ve dağınık küçük devletler kurdular Sonunda bütün Uygurlar Cengiz Han zamanında Moğol egemenliğine bağlandılar Böylece son Uygur Devleti de XIII yyın başında ortadan kalktı (1212)




Çin sınırları içindeki Sincan Uygur Özerk Bölgesi

O zamandan beri bir daha bağımsız olamayan Uygurlar, bugün Çin'in kuzeybatısında Sinkiang eyaletinde

Çin kaynaklarında Hoei-ho, Vei-ho, Hui-ho, Hueu-hu, Wei-wu vb şekilde görülen Uygur adının anlamı 974'te yazılan Çince bir eserde "şahin süratiyle dolaşan ve hücum eden" şeklinde açıklanmaktadır

Tümünü okumak için linke tıklayınız

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Çin egemenliği altında yaşamaktadır Bugünkü nüfusları yaklaşık 8400000 olarak bilinmektedir


Sincan Uygur Özerk Bölgesi (Uygurca: شىنجاڭ ئۇيغۇر ئاپتونوم رايونى; Shinjang Uyghur Aptonom Rayoni; Çince:新疆维吾尔自治区; Hanyu Pinyin: Xīnjiāng Wéiwú'ěr Zìzhìqū) Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Uygur özerk bölgesi Doğu Türkistan olarak da adlandırılır

Tümünü okumak için linke tıklayınız

Orhun kitabelerinde, ilk defa, 717 yılındaki ayaklanmalar nedeniyle anılan Uygurlar,


Çin kaynaklarında çok eski zamanlardan beri adlarının çeşitli şekilleri ile anılmışlardı Uygur adının manası, 974’te tamamlanan Çince Kiu Wu Tai adlı eserde “şahin sürati ile dalaşan ve hücum eden” diye açıklanmakta, fakat, diğer taraftan kelime uy (takip etmek) + gur tarzında (Sal-gur gibi) meydana geldiği belirtilmektedir


Çin kaynaklarına

Çin Halk Cumhuriyeti, yüzölçümü itibariyle dünyanın üçüncü, nüfus itibariyle en büyük ülke Güney Doğu Asya'da yer alır Yüzölçüm 'dir Başkenti Pekin olan ülkenin resmi dili Çince, para birimi Yuan'dır Doğusunda Güney Kore, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında Rusya, kuzeyde Moğolistan, güneybatıda Afganistan ve Pakistan, güneyde Hindistan, Nepal, Butan, Birmanya Laos ve Kuzey Vietnam, doğusunda ise Büyük Okyanus ile çevrilidir

Tümünü okumak için linke tıklayınız

Asya Hunlarından indikleri belirtilen Uygurların bir menşe efsanesine göre ataları



Hun hükümdarlarının kızı ile bir kurttan türemiştir Tabgaçlar devrinde (386-534) Kao-kü (Kao-che) adı ile görülen ve 5 asrın 2 yarısında bir beylik kuran Uygurlar daha sonra bütün yukarı Orta Asya’yı kapladığı anlaşılan Tölesler’in bir kısmını teşkil etmiştir ki, I Gök-Türk Hakanlığı çağında o durumunu muhafaza ediyor ve o zaman Selenga ırmağı etrafında oturuyorlardı


7 asrın ilk çeyreğinde Sir-Tarduşlar’ın 6 kabileden kurulu birliğine katılmışlar, sonra P’u-ku, Tongra, Bayırku ve Fu-lo-pu kabileleri Uygur kabilesi etrafında toplanarak, “Uygur” adını almışlardır Beyleri Erkin ünvanını taşıyordu Bu sırada 50 bin savaşçı çıkardıkları bilinmektedir


I Gök-Türk Hakanlığı’nın çöküşe doğru gittiği yıllarda böylece ortaya çıkan Uygur Beyliği Erkin T’e-kien tarafından idare edildi Kie-li’nin oğlu kumandasındaki Gök-Türk ordusunu mağlup eden (630’larda) P’u-se zamanında Uygurlar kuvvetlenmiş, bilhassa P’u-se’nin annesi Vu-ho-hun’un ciddiliği ve töre hükümleri hususundaki titizliği sayesinde beylik tamamen nizama girmişti O zaman “Erkin” yerine İl-teber (Çincede Hie-li-fa) ünvanı kullanılmağa başlandı İl-Teber’liğin merkezi Tola nehri havalisinde idi


İl-Teber T’u-mi-tu, Tarduş başbuğunu mağlup ederek arazisini genişletti, sonra göneye Huang-ho’ya kadar varan bir akın yaptı ve neticede Çin imparatoru tarafından tanındı (646) Kendini “Kagan” ilan etti, ülkesini Gök-Türk tarzında teşkilatlandırdı 647’de Çin tarafından baskı altına alınmak istenen ve neticede Çin’in tahriki ile öldürülen T’u-mi-tu (648)’nun oğlu P’o-çu, Çin’in On-Oklar başına “kagan” yaptığı Holu’yu mağlup ederek Taşkent yakınlarına kadar ilerlerdi (656) Ondan sonra yerine geçen kız kardeşi zamanında gittikçe zayıflayan Uygur Beyliği nihayet Kapagan Kagan tarafından Gök-Türkler’e bağlandı


745‘de Gök-Türk idaresini yıkarak, Ötükende bir hâkanlık kuran Uygurlar 9 uruğ’dan meydana gelen bir birlik olup Karluk ve Basmıllar’ı da kendilerine bağladıklarından birlikteki kabile sayısı 11’e yükselmişti Orhun kıyısındaki başkenti Ordubalık (sonraki Kara-balgasun yakınında)’ı kuran ilk Uygur hâkanı Kutlug Kül Bilge 747’de öldü Yerine oğlu Mo-yen-çur “kağan” oldu (“Tanrıda bolmuş il etmiş Bilge kagan 747-759)


Bugünkü kuzey Moğolistan’da Şine-usu gölü yakınındaki Uygur hâkanlığının ilk devri için çok mühim olan, kitâbeden anlaşıldığına göre, ihtimâl o sırada Basmıllar’ın birlikten ayrılmış olması dolayısıyla 10 kabileden kurulu Uygurlar’ın hâkanı Mo-yen-çur, kuzeyde Kırgızlar’la, batıda Karluklar ve onlara yardım eden Türgişler ve Basmıllar’la, ayrıca Sekiz-oğuz, Dokuz-Tatar ve Çikler’le savaşmış, hâkimiyetini Yenisey kaynakları, Çu-Talas havalisi, iç- Asya ve Kerulen’e kadar yaymış, oğullarını yabgu, şad tâyin etmişti Fakat asıl Çin üzerinde tesirli oldu


Karluklar tarafından desteklenen İslâm kuvvetleri ile Çinliler arasında cereyan eden büyük Talas muharebesi (751)’inde Çinliler ağır mağlûbiyete uğramış, Tarım havzasının Uygurlar’a geçmesini sağlayan ve Çin’in Orta Asya’dan çekilmesi ile sonuçlanan bu savaş üzerine, Çin’de büyük hâdiseler olmuştur ki, bunların en mühimi, Türk anadan doğan An-lu-şan adlı bir kumandanın 200 bin kişilik bir kuvvetle Lo-yang (755) ve Ç’ang-an (757)’ı zapt ederek kendisini imparator ilan etmesi idi Mo-yen-çur, T’ang imparatoru Su-stung’u destekledi Lo-yang’ı geri aldı (757) Çin yılda 200 bin top ipek vermeği taahhüt etti


759’da yerine geçen Bögü Kağan (759-779), (Tanrıda bolmuş il tutmuş Alp Külüg Bilge Kagan)’da dikkatini karışıklıkların devam ettiği Çin’e çevirmişti Asıl niyeti T’ang sülalesinin artık sözünün geçmediği Çin’e hakim olmaktı Uygur ordusunun Çin’de görünmesi ile (762), hakanla akrabalık kurmuş olan Töles menşeli, Çin kumandanı P’u-ku (Buku, Türk ünvanı) Hua-ien tarafından isyancılar zararsız hale getirildi ve Uygur ileri harekatı önlendi ise de, Türk nüfuzu Çin’de çok artmıştı Başkent ve şehirlerde pekçok Uygur serbestçe ticaret yapıyor, istedikleri kadar ipekli kumaş alıp, istedikleri fiyattan satıyorlardı


Tibetlilerin hücumuna uğrayan Çin’i korumak üzere P’u-ku Huai-en ‘in daveti ile Bögü’nün yaptığı Lo-yang seferi (763) Türk kültür tarihi bakımından büyük neticeler doğurdu Hakan Ötüken’e dönerken, Uygurların hayat ve telakkilerinin değişmesi bakımından çok tesiri görülen

# Hunlar




Mani dinini

"Mani dini" ya da "maniheizm" 3'ncü yy'da Pers İmparatorluğu'nda Mani tarafından kurulan ve kısa sürede hızla büyük bir coğrafyaya yayılan bir din

Tümünü okumak için linke tıklayınız

Türkler arasında yaymak üzere, dört rahibi de beraberinde getirmişti Böylece hayvani gıdalar yemeği yasaklayan, savaşçılık duygusunu zayıflatan, Hıristiyanlık- Mazdeizm-Budizm karışımı bir din olan Manihizm, haakan tarafından kabul edilerek Türk ülkesinde resmi bir mahiyet kazandı


Kırgızlar üzerinde de bir zafer kazanan Bögü Kagan, akrabası nazır Baga Tarkan tarafından öldürüldü ve bu nazır hakan oldu (779-789 Alp Kutlug Bilge Kagan) Cesareti ve idaresi övülen, “dünya nizamı için kanunlar hazırladığı” bildirilen bu hakan Kırgızlar’ı tekrar mağlup etti ve bir Çinli prenses ile evlenmesi sonunda, Uygur tüccarlarının Çin’de tahakkümlerinden doğan bazı anlaşmazlıklar ortadan kalktı Yerine “ay Tangride Kut Bulmuş Kütlü Bilge Kagan” (789-790) ve sonra bunun oğlu Kutlug Bilge (790-795) hakan oldular Eskiden beri Çin’e karşı ilgi duyan Tibetliler o sırada Beş-balık havalisinde bulunan Şa-t’o (Çöl) Türkleri ile anlaşarak, baskınlara başlamışlardı


Çin’i korumayı, iktisadî ve kültürel sebeplerle, gelenek haline getirmiş olan Uygurlar, kuvvet göndererek tecavüzleri önlemek istedilerse de başarıya ulaşamadılar İtibarı sarsılan hakan öldürüldü Ötüken’de karışıklık çıktı Fakat 795’te hakan olan, sevilmiş kumandan ve idare adamı Kutluk (795-805), “ay Tangride Ülüg Bulmuş Alp Kutlug Bilge Kagan” ile, sonraki “Ay Tangride Kut Bulmuş Külüg Bilge “ (805-808) zamanlarında bir huzur devri açıldı İktisadî faaliyet gelişti İç Asya’nın mühim ticaret şehirlerine nüfuz edildi


Dış siyaset yönünden zamanı oldukça sakin geçen hakan “Ay Tangride Kut Bulmuş Alp Bilge” (821-824) başkentte Kara-balgasun kitabesini diktiren hakandır ki hükümdarlığı başarılı geçmiş, Türkistan üzerine sarkmak isteyen Tibetlileri durdurmuş, hakanlığa bağlı Karlukların başına yeni bir yabgu tayin etmiş ve ta Sogd bölgesine kadar ticarî münasebetleri geliştirmiştir Fakat sonra memlekette karışıklık baş gösterdi Hakan Alp Bilge 832’de öldürüldü, Alp Kütüg Bilge Kagan (832-839)’da nazırının tahrik ettiği bir isyanda telef oldu


Uygur Devleti

Gittikçe yoğunlaşan Manihaizm tesirleri dolayısıyla Uygurlar’da görülen gevşemeye karşılık, Yenisey bölgesinde yeni bir kudret halinde kendini gösteren ve 20 yıldan beri Orhun bölgesini baskı altında tutan Kırgızlar 840 yılında kalabalık kuvvetlerle Uygur topraklarına girdiler Kara-Balasan’u zapt ederek hakanı öldürdüler Ahaliyi kılıçtan geçirdiler Ötüken’de devletleri yıkılan Uygurlar kütleler halinde yurtlarını terk ederek Çin sınırlarına ve daha kesif olmak üzere, zengin ticaret merkezlerinin bulunduğu İç-Asya’ya, Beş-balık, Turfan, Kuça vb sahasına göçtüler


Hakanın ailesinden iki kadreş tarafından idare edilen bu göçten sonra Uygur tarihinin ikinci safhası başladı Göç sırasında, başlarında, kendileri tarafından “kağan” seçilen prens Vu-hi Tegin (841846)’in bulunduğu Uygurlar bir müddet bazen Kırgızlar, bazen Çinliler tarafından hırpalandıktan sonra, bir kısmı Çin tabiiyetine girerken, diğerleri, 5 asırdaki eski yurtlarına, batıya doğru yollandılar ve her iki tarafta da devletler kurdular Fakat bunlar artık “Bozkır Türk Devleti”’nden farklı idiler Hakimiyeti genişletme düşüncesinde olmamış, büyük siyasî çatışmalara girmemiş, başta Çin hükümetleri olmak üzere, komşuları ile dostluk ve ticaret münasebetlerini devam ettirmeyi tercih etmişlerdir

Kan-çou Uygur Devleti


Bir kısım soydaşlarının aşağı yukarı 150 yıldan beri sakin bulunduğu Kan-su bölgesine gelerek, buranın merkezi Kan-çou’da yerleşen Uygurlar, Çin ile daha ziyade ticari faaliyetler üzerine kurulu iyi münasebetlerini, imparatorların kızları ile Uygur prenslerinin evlendirilmeleri gibi akrabalık bağları ile de sağlamlaştırmışlardır Ancak T’ang sülalesine karşı isyanların arttığı 10 asır başlarında Kan-su Uygurları, bağlı oldukları ve merkezi Tun-Huang (ünlü Bin-Buda mağaralarının bulunduğu yer) olan Çin askerî bölgesi ile ilgilerini kestiler Burada 905 yılında, muhtar bir “devlet” kuran bir asi general “Batı hanları’nın Altın-dağ kırallığı” adını verdiği bu devlete Uygurları tabi tutmak istemiş fakat Kan-çou Uygurları tarafından gönderilen Tegin adlı kumandanın idaresindeki ordu Tun-huang’ı kuşatarak halkı “kıral”ı teslim etmeğe zorlamıştı (911) ki, bu hadise üzerine Uygurların batı kolu da istiklal kazanmıştır


Kan-Çou ve Tun-huang Uygurları, büyük bir askeri kudret gösterememişler, bu sebeple de haklarında fazla bilgi mevcut olmamıştır 10 asrın başından itibaren Mançurya ve Kore kabilelerini toplayarak kuzeyde bir baskı unsuru halinde beliren ve bilhassa “5 Sülale” devrinde Çin’in bazı kısımlarını ele geçiren K’itan’lar nihayet bir hanedan (Liao Sülalesi, 907-1211) kurarak Kuzey Çin’de hükümran oldukları zaman, Uygur Devleti de onları (940’tan sonra) ve daha sonra 1028’lerde Tangutlar’ın nüfuzu altına girdi 1226’da da Cengiz Han Mogolları’nın tahakkümü altına düştü Kan-çou Uygurları daha o sıralardan beri “Sarı Uygurlar” diye bilinen Türk kavmidir ki, hala batı Çin sahasında yaşamaktadırlar

Uygur Uygarlığı


Uygurlar sanat, yapı ve yönetim işlerinde ileriydiler Bu alanlarda öteki Türk boylarına öncü olmuşlardı Doğu Türkistan'da yapılan kazılarda bulunan eserler, Uygur sanat ve edebiyatının yüksek bir düzeye ulaştığını gösteren tanıtlardır Uygurlar 14 harfli bir alfabe kullanırlardı Bugünkü Moğol ve Mançu alfabeleri Uygur alfabesinden alınmadır Gene bu kazılarda bulunan tahta harfler Uygurların VIII yüzyılda kitap bastıklarını göstermektedir


Uygurlar Buda dinine bağlıydılar Mani dininden olanları da vardı Uygurca yazıların çoğu bu dinlerle ilgilidir Ama Müslümanlık Uygurlar arasında yayıldıktan sonra içlerinde bu dine bağlı bilim adamları da yetişti Uygur fikir adamları Arapça ve Hintçe'den çeviriler yaptılar Uygurlardan kalan en önemli eser Yusuf Has Hacip'in Kutadgu Bilig'idir


Kutadgu Bilig (Mutlu Olma Bilgisi)


Yusuf Has Hacip tarafından Uygurca yazılmış ilk Türk mesnevisidir (1069) Batı Uygurlarının (Karahanlılar) hakanı Ebu Ali Hasan'a sunulan eser, sembolik dört kişi üzerine düzenlenmiştir: 1 hakan Küntoğdı (doğru yasa); 2 vezir Aytoldı (mutluluk); 3 vezir Aytoldfnın oğlu ögdülmüş (akıl); 4 Zahit Odgurmuş (yaşamın sonu)


Bunlar arasındaki konuşmalarla toplumu meydana getiren bireylerin ödev ve sorumlulukları ve çağın yaşam felsefesi dile getirilmiştir Kutadgu Bilig'in Uygurca ve Arapça yazmaları bulundu XIII yüzyılda kopya edilmiş olan Arapça Fergana yazması en güvenilir olanıdır Üç önemli yazmanın tıpkıbasımı ile Türkçe çevirisi Türk Dil Kurumu'nca yayımlandı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.