Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
döneminde, osmanlı, spor

Osmanlı Döneminde Spor

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Döneminde Spor



osmanlıda spora verilen önem - osmanlıda spor kültürü - osmanlıda ilk sporcu transferi - osmanlıda spor organizasyonu Osmanlı İmparatorluğu yalnızca, bilimde, ekonomide, mimaride, sanatta ve kültürde ilklere imza atmakla kalmayıp günümüz sporunun temelini teşkil eden uygulamalarıyla da geleceğe izlerini bıraktı


Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ”Türk Dünyasında Ortak Sporlar” isimli kitapta yer alan bilgiler, Osmanlı İmparatorluğu’nun, sporda çıkardığı kanun ve yaşattığı geleneklerle spor kültürü ve ahlakında da günümüz sporunun ilham kaynağı olduğunu gösteriyor


Osmanlılar, daha önceki dönemlerden devraldığı güreş, okçuluk, binicilik ve avcılık gibi evrensel sporların geleneklerini hem savaş eğitimi, hem de müsabaka sporları olarak, geliştirerek yaşattı


Bu sporların eğitiminin geliştirilmesinin yanında, müsabaka geleneği ve kuralları da oluşturularak organizasyonel hale gelmesi sağlandı Osmanlı devleti, bilim, sanat, edebiyat ve askerlik yanında spor kültürü bakımından da önemli geleneklere ve kurumlara sahipti


Osmanlı’da spor meydanlarının vakfedilmesi, spor için gerekli sportif gereçlerin imalatı, sporun tekkelerle bütünleşmesi, padişahın da katıldığı spor müsabakalarında centilmenlik ve liyakatin geçerliliği, bazı sporlarda bir tür okullaşmaya gidilmesi ve ilk sporcu transferi, spora ne kadar önem verildiğinin aynı zamanda bir göstergesi


-DÜNYADA İLK SPORCU TRANSFERİ-


Sporda birçok ilke Osmanlı döneminde imza atıldı Dünyada ilk sporcu transferi Sultan İkinci Bayezid döneminde gerçekleştirildi Sultan IIBayezid’in, Amasya’daki ünlü sporcuları İstanbul’a getirmesi, tarihte ilk sporcu transferi olarak kabul ediliyor Ayrıca, Sadrazam Kara Mustafa Paşa’nın emriyle 1682 yılında hazırlanan ve aslı Topkapı Müzesi Arşivi’nde bulunan Atıcılar Kanunu da ”Kanunname-i Rimat” adıyla, ilk spor kanunu olarak tarihteki yerini aldı


Osmanlı’da sporun biçimi ve organizasyonu rastgele ve sıradan olmayıp kurumlaştırılmıştı Spor tekkeleri ve vakıflar kurulmuş, dünyada okçuluk konusunda ilk spor kanunu çıkarılmış, atıcılar için kabza alma (lisanslı sporcu olma) törenleri düzenlenmiş, sporcu davranışlarını belirleyen, kurallarda sürekliliği muhafaza eden gelenekler oluşturulmuş ve seçkin sporcuların çıkarılması için her türlü imkan hazırlanmıştı Osmanlı devletindeki bu an’ane ve felsefenin etkisi günümüzde de kendisi gösteriyor


Aba, Karakucak ve Kırkpınar güreşlerinin günümüzde hala otantik haliyle yaşaması bunun en güzel yansımaları Osmanlı, Kırkpınar’ın yaşayabilmesi için hiçbir millette bulunmayan ağalığı ve sporda yasa gibi geçerli olan ”Adat-i Kadimeler’i belirleyerek, sporu ve sporcuları korudu Ağalık müessesesi, günümüz sponsorluğunun da temelini oluşturdu


İstanbul’da 1453 yılından beri var olan ve ok atmanın yanı sıra atletik sporların da yapıldığı Okmeydanı’na abdestsiz ve içkili girilmezdi Yine okçular kendi branşlarında yükseldiklerini başkalarına göstermek için kabza (lisans) sınavına tabi tutulur ve ahlaken atıcılığa layık görülürlerse bu sınava alınırdı


Spor için getirilen yazılı ve yazısız bu kurallar sporda hakkaniyeti, adaleti ve eşit şartlar altında yarışma ortamını sağladı Yine sporda neyin değerli, neyin değersiz olduğuna ilişkin şeyh, usta ve çırak ilişkisiyle sporculara kazandırılan ahlaki davranışlarla, saygı ve hürmet gösteren, menfaat gözetmeyen, hileye başvurmayan, yardımlaşmayı seven örnek bir sporcu kişiliğinin oluşturulması amaçlandı


Sporcular verilen çok büyük ödüllere rağmen amatörlük ruhunu muhafaza etmeyi başarmıştı Pehlivanların, atıcıların (kemankeşlerin) ve cündilerin (binicilerin) örnek sporcu davranışları, toplumun düşüncelerini ve ferdi davranışlarını da etkiledi


Örneğin cirit oyununda ciritçilerin kin gütmemesi, oyunun en başta gelen kuralıydı Ayrıca, oyunda ciridi ata atmak da yasaklanmıştı Yine geleneksel güreşlerde rakibini yukarıya kaldırıp üç adım atan pehlivan galip sayılıyordu Bu güçlü pehlivanın rakibini yere atmasını önlemek ve doğabilecek bir sakatlığın önüne geçebilmek için getirilmiş bir kuraldı


Osmanlı Devleti’ndeki spor kurumları ve alanlarında varlıklı-yoksul, asil-hakir ayırımı yapılmaz, müsabakalarına ve spor kurumlarındaki ziyafetlere sporcu olarak katılan vezirler ve devlet erkanı, protokolde resmi memuriyetlerine göre değil, spor sicilindeki derece, mertebe ve kıdemlerine göre yer alırlardı



alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.