Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğum, hapları, kontrol, kontrolü

Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları

Eski 07-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları




Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları

[/b]

Doğum kontrol hapları ya da bilimsel adıyla oral
kontraseptifler (OK) tüm dünyada yaygın şekilde kullanılan
ve ucuz basit ve oldukça yüksek etkili ilaçlardır İçinde
hormon olduğunun bilinmesi kadın sağlığı açısından son
derece yararlı olduğu bilinen bu ilaç grubu hakkında pekçok
yanlış bilgi ve inanışın doğmasına neden olmuştur Sırf
bu yanlış inanışlar nedeni ile pekçok kadın doğum kontrol
hapı kullanımından endişe duymaktadır Yazının tamamını
okuduğunuzda bu mucizevi ilaçlar ile ilgili bilimsel
gerçekleri bilecek ve anlayacaksınız

TARİHÇE

Kadında yumurtlamanın engellenmesi ile gebelik arasında
ilişki kurulması ilk kez 1900'lü yılların başında
gerçekleşmiştir Ludwig Haberlandt adlı bir fizyoloji
profesörü yumurtlalıklardan elde edilen ekstrelerin üreme
potansiyeli ve yeteneğini engelleyebileceğini göstermiş ve
1931 yılında doğum kontrolü için hormonların
kullanılmasını önermiştir Hormonal doğum kontrol
yöntemlerinin prensipleri bu dönemde fark edilmesine karşın
teknoloji bu olayı destelemek için yeterli olmamıştır
Kadında yumurtalıktan salgılanan ana östrojen olan
östradiolün 12 gramını üretmek için 80000'den fazla dişi
domuzun yumurtalıklarının işlemden geçirilmesi teknolojik
yetersizliği ifade etmek için yeterlidir Yine 1 gram
progesteron hormonu üretmek için o dönemde 2500 gebe domuzun
yumurtalıklarına gerek duyulmaktaydı 1951 yılına
gelindiğinde progesteron hormonu artık sentetik olarak
üretilebilir hale gelmiştir Aynı yıl progesteronu oluşturan
karbon moleküllerinden ondokuzuncusunun çıkartılması ile
maddenin etkinliğinin daha da arttığı fark edilmiş ve
norethindron adı verilen snetetik progesteron bulunmuştur 1956
yılında insanlar üzerindeki ilk deneyler yapılmış ve
kanamanın kotrolü amacıyla doğum kontrol amaçlı
kullanılması planlanan ilaçların içinde östrojen olması
gerektiği fikri doğmuştur Bu çalışmaların sonucu 1960
yılında ilk doğum kontrol hapı olan ENOVID piyasaya
sürülmüştür Bu hap günümüzde kullanılan haplar gibi hem
östrojen hem de progesteron hormonu içeren kombine bir doğum
kontrol hapıydı ancak içerdiği hormon miktarı çok
yüksekti Kombine oral kontraseptiflerin içerdiği hormon
miktarı ile etkileri arasındaki ilişki 1970'lere kadar tam
anlamı ile anlaşılamadı Ancak bu yıldan sonra hapların
içeridiği hormon miktarlarını azaltmaya yönelik
çalışmalar başladı Ayrıca yine farklı progesteron
hormonları geçen zaman içerisinde üretildi Progesteronlar
arasındaki en önemli farklılık istenmeyen etki ortaya
çıkartma potansiyelleridir Geçen zaman içinde doğum kontrol
haplarının hem içerdiği östrojen miktarı düşürüldü hem
de progesteron içeriği değişerek istenmeyen yan etkilerin
görülme sıklığı ve şiddeti azaltıldı

Doğum kontrol haplarında amaç en az hormon kullanarak en
etkili doğum kontrolünü sağlamaktır Günümüzde
kullanılan hapların hormon içeriği ilk kullanılan
atalarının yarısından bile daha düşüktür

İÇERİK

Östrojen

Kadın yumurtalıkları tarafından salgılanan ana östrojen
olan Estradiol en güçlü doğal östrojendir
Estradiolün doğum kontrolünde kullanılmasının önündeki
ana engel ağızdan alındığında mide içinde hemen özelliini
ve etkinliğini kaybetmesidir 1938 yılında östradiolün 17
karbon atomuna bir etinil grubu eklendiği taktirde ağızdan
alındığında etksini yitirmediğinin fark edilmesi doğum
kontrol haplarının gelişiminde dönüm noktası olmuştur
Etinil östradiol adı verilen bu kimyasal bileşik günümüzde
de doğum kontrol haplarında kullanılan ana östrojen
hormonudur Etinil östradiol çok güçlü bir östrojendir

Etinil östradiolün etkisi kişiden kişiye ya da toplumdan
topluma değişiklik gösterir Hatta etki aynı kişide
değişik zamanlarda bile farklılık gösterebilmektedir İşte
bu nedenden dolayı aynı doz bir kişide yan etkiler ortaya
çıkartabilirken diğerinde hiçbir şey olmayabilir

Doğum kontrol haplarının ciddi olabilecek yan etkileri
içerdikleri etinil östradiol miktarına bağlıdır Bu nedenle
doğum kontrol hapı seçerken östrojen dozu önemli bir
kriterdir

Progestin

Kelime anlamı olarak gebeliği destekleyici anlamına gelen
progesteron yumurtlama sonrası yumurtalıkta kalan ve korpus
luteum adı verilen bölümden salgılanan bir hormondur Görevi
kabaca gebeliğin düşükle sonuçlanmadan devamını
sağlamaktır Progesteron benzeri etki yapan maddeler ise
progestin olarak adlandırılırlar Progesteron vücutta asıl
olarak kolesterolün testosterona ve testosteronun da
progesterona dönüşmesi ile üretilir Erkeklik hormonu olan
testosteronun yapısında bulunan karbon atomlarının
değiştirilmesi ile progesteron benzeri etki gösteren
progestinler elde edilir Doğum kontrol haplarının ilk
zamanlarında kullanılan progestinlerin testosteron benzeri
etkileri tam olarak ortadan kaldırılamadığı için tüylenme,
kilo artışı gibi yan etkiler sıkça görülmekteydi Bu
etkilerin uzun dönemde kalp damar hastalıklarına yol
açacağı endişesi yeni ve testosteron benzeri etkileri daha az
ya da olmayan progestinlerin üretilmesi için
araştırmacıları tetikledi Bu araştırmaların sonucunda
yeni kuşak progestinler olarak adlandırılan maddeler doğum
kontrol haplarının içeriğinde yer almaya başladı
Desogestrel, gestoden ve norgestimat isimli bu progestinler yeni
kuşak olarak adlandırılmaktadır ve günümüzde düşük
içerikli pekçok doğum kontrol hapının içinde progestin
olarak bunlar bulunmaktadır

DOĞUM KONTROL HAPLARININ TÜRLERİ

Doğum kontrol hapları her bir hapın içerdiği hormon
miktarına göre multifazik ya da monofazik olarak iki gruba
ayrılır Monofazik olanlarda bir kutu içindeki her bir hapın
içerdiği hormon miktarı birbirinin aynısıdır Bir başka
deyişle her hap birbiriyle eştir Multifazik ilaçlarda ise ilk
7 hapın içeriği aynı, sonraki 7 hap farklı ve yine takip
eden 7 hap farklı dozlarda hormon içerir Multifazik hapların
üretilmesinin altında yatan mantık kullanımın ilk
dönemlerinde daha az kanama bozukluğuna yol açmak ve daha
düşük metabolik değişikliğe neden olmaktır Oysa yapılan
çalışmalar multifazik ve monofazik ilaçlar arasında bir fark
olmadığını göstermektedir Bu nedenle günümüzde tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık olarak monofazik
ilaçlar reçete edilmektedir

NASIL ETKİ EDER, GEBELİKTEN NASIL KORUR?

Normal bir adet döngüsünde beyindeki hipofiz bezinden
salgılanan FSH isimli hormon yumurtalıkları uyararak içinde
yumurta hücresi içeren folikül adı verilen yapıların
gelişmesini sağlar Her ay belirli sayıda folikül FSH
etkisiyle gelişmeye başlar ve bunlardan sadece biri baskın
hale gelerek gelişimini devam ettirirGelişmekte olan folikül
östrojen hormonu salgılar Salgılanan östrojen hipofiz bezi
üzerinde negatif etki yaparak FSH salınımını baskılar Yani
önce FSH artıkça östrojen artar ve artan östrojen FSH'yı
azaltarak yeni folikül gelişmesini engeller Gelişen baskın
folikül belirli büyüklüğe ulaştığında bu kez hipofizden
LH adı verilen hormon salgılanır ve bu yumurtlamayı sağlar
Daha sonra ise yumurtalıklardan progesteron salgılanmaya
başlar

Östrojen ve progesteron içeren kombine doğum kontrol
hapları hipofiz üzerinden FSH ve LH salgılanmasını
etkileyerek yumurtlamayı engeller Doğum kontrol haplarının
asıl etkisi progesteron üzerinden olur Progesteron LH
salgısını baskılayarak yumurtlama olmasını engeller
Östrojen ise FSH salgılanmasını baskılayarak folikül
gelişimi olmamasını sağlar

İlk paragrafa yeniden göz atacak olursak, normal bir adet
döngüsünde östrojen artınca FSH, progesteron artınca LH
azalmaktaydıBiz östrojen ve progesteronu dışarıdan vererek
bu etkiyi sağlamaktayız

İlacın içindeki östrojen dozu folikül büyümesini
baskılamada yetersiz kalsa bile progesteron içeriği
yumurtamayı engellediğinden etkili bir koruma sağlanır
Yumurtlama olmayında döllenecek yumurta ortamda
bulunmayacağından gebelik oluşmayacaktır

İlaç içindeki östrojenin bir diğer etkisi de rahim içini
döşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasının dengede
kalmasını sağlayarak düzensiz kanamaları engellemesidir
Progesteronun etkisini arttırmak için de östrojen gereklidir

Öte yandan ilacın içindeki progesteron endometrium
tabakasının yapısında değişikliğe neden olur Değişime
uğrayan endometrium embryonun yerleşmesi ve büyümesi için
elverişsiz bir ortamdır Progesteron aynı zamanda fallop
tüplerinin hareketini bozar ve yumurtanın tüplerden geçiş
süresini değiştirir Yine rahim ağzından gerçekleşen
salgıda değişikliğe neden olarak spermlerin bu salgı içinde
ilerlemelerini güçleştirir

Görüldüğü gibi doğum kontrol hapları birden fazla
etkiyle gebeliği engelemektedir Ancak asıl ve temel etki
yumurtlamanın engellenmesidir

YENİ DÜŞÜK DOZ DOĞUM KONTROL HAPLARI

Doğum kontrol hapları ilk kez kullanıma girdiğinde
içerdikleri östrojen miktarları çok yüksekti Aynı zamanda
progestin içeriğinin erkeklik hormonu olan testosterona benzer
yan etkileri oldukça fazlaydı Zaman içerisinde yeni nesil
progestinlerin geliştirilmesi ile bu yan etkiler bertaraf
edildi Ancak yüksek doz östrojenin bulantı kusma gibi basit
yan etkilerinin yanı sıra damarlarda pıhtılaşma ve bu
pıhtının dolaşıma geçerek kalp ve beyin damarlarını
tıkaması gibi ölümcül olabilecek yan etkilerinin olduğu
bilinmekteydi Bu amaçla hapların etkinliğini azaltmadan
içeridkleri östrojen miktarını azaltmaya yönelik araştırma
ve incelemeler hızla yayıldı Bu araştırmaların sonucunda
doğum kontrol haplarının östrojen içeriğinde giderek bir
azalma sağlandı

İlk çıkan eski kuşak doğum kontrol hapları 50-80
mikrogram östrojen içermekteydi Bu oldukça yüksek bir
östrojen miktarıdır Daha sonra sırasıyla 35 ve 30 mikrogram
östrojen içeren preparatlar piyasaya sürüldü Günümüzde
ise piyasada en fazla reçete edilen ilaçlar 20 mikrogram gibi
oldukça düşük sayılabilecek miktarlarda östrojen hormonu
içermektedirler Bu düşük miktara rağmen gebelikten koruma
etkisinde en ufak bir azalma söz konusu değildir Halen 15
mikrogram östrojen içeren haplar ile ilgili çalışmalar devam
etmektedir ve yakın bir gelecekte bu haplar piyasada yerini
alacaktırGenel olarak 30 mikrogram ve daha az miktrda östrojen
içeren doğum kontrol hapları düşük doz doğum kontrol
hapları olarak adlandırılırlar

Düşük doz hapların en önemli avantajı östrojen bağlı
yan etki görülme olasılığının en aza indirilmesidir Ancak
düşük dozun bir dezavantajı vardır Östrojen dozu
azaldıkça endometrium üzerindeki dengeleyici etki de
azaldığından hap kullanımı sırasında lekelenme tarzında
ara kanamalar görülebilir Bu durum ilaç kullanmaya devam
edildiğinde 3-4 kutu sonra ortadan kalkar Daha uzun süre devam
etmesi durumunda ise bir üst doza geçmek gerekebilir

Günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok değişik
marka doğum kontrol hapı eczanelerde satışa sunulmuştur Şu
anda satılan ilaçlar 20 ile 50 mikrogram arasında hormon
içermektedir Üstelik bu ilaçlar doktor reçetesine gerek
olmadan satın alınabilmektedir Doğum kontrol hapı almak
amacıyla eczaneye giden bir kişi eczacının tercihine göre
hap alıp kullanmaya başlamaktadır Bu sakıncalı olabilecek
bir durumdur

HAP SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

En basit ağrıkesiciden en komplike kanser ilacına kadar
kullanılan her ilacın potansiyel yan etkileri vardır Yine her
ilacın kullanılamayacağı kontraendikasyon olarak tanımlanan
sakıncalı durumlar söz konusudur Bu nedenle hangi ilaç
olursa olsun doktor önerisi olmadan hiçbir ilaç
kullanılmamalıdır Daha önce de belirtildiği üzere
östrojen söz konusu olduğunda aynı miktarda östrojen farklı
kişilerde, hatta aynı kişide dönemden döneme farklı etki
gösterebilir Bu nedenle doktor önerisi olmadan doğum kontrol
hapı kullanmak uygun bir davranış şekli değildir

İstenmeyen gebeliklerden korunmak için doğum kontrol hapı
kullanmaya karar verdiğinizde jinekoloğunuz sizi muayene edip
gerekirse bazı incelemeler yaparak size en uygun dozdaki hapı
önerecektir Doğum kontrol hapları sadece gebelikten korunmak
için kullanılmaz Pekçok jinekolojik patolojinin tedavisinde
de doğum kontrol hapı yaygın şekilde kullanılır Değişik
patolojilerin tedavisinde farklı miktarda östrojen içeren
ilaçlar gerekli olabilir Bu nedenle mutlaka jinekoloğunuzun
önerdiği doğum kontrol hapını kullanmalısınız

DOĞUM KONTROL HAPININ AVANTAJLARI NELERDİR?

Düzenli kullanıldığı taktirde çok yüksek etkinliğe sahip
yan etki oranı düşük dönüşlü bir yöntem olması en
önemli avantajıdır Bunun yanısıra kadın sağlığı
açısından pek çok olumlu etkisi vardır Düzenli kullanım
sonrası bazı kanser türlerine karşı koruyuculuk sağlar
Adet kanamalarıı düzene sokması bir diğer avantajdır
Doğum kontrol hapı kullanırken adet kanaması uygun olmaya bir
güne denk gelecekse hap kullanımına ara vermeden devam ederek
bu dönem atlatılabilir Adet kanamasının zamanının
ayarlanabilmesi önemli bir avantajdır

DOĞUM KONTROL HAPININ DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

Düzenli alınmasının gerekmesi ve yüksek oranda hasta uyumu
gerektirmesi en önemli dezavantajıdır Yöntemin başarısı
kişinin kullanımına bağlıdır Özellikle ağzıdan ilaç
almayı sevmeyen ve hap almayı unutabilecek dalgın yapıdaki
kişiler için uygun bir yöntem olmayabilir Cinsel yönden
bulaşabilen hastalıklara karşı etkili bir koruma
sağlamaması özellikle çok eşli kişiler için bir dezavantaj
olarak kabul edilebilir

* *
>>>
Sonraki sayfa : Doğum
kontrol haplarının kullanımı

*

*

[/b]


Doğum
kontrol yöntemleri


Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla

Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları

Eski 07-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları




Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları

[/b]

Doğum kontrol hapları ya da bilimsel adıyla oral
kontraseptifler (OK) tüm dünyada yaygın şekilde kullanılan
ve ucuz basit ve oldukça yüksek etkili ilaçlardır İçinde
hormon olduğunun bilinmesi kadın sağlığı açısından son
derece yararlı olduğu bilinen bu ilaç grubu hakkında pekçok
yanlış bilgi ve inanışın doğmasına neden olmuştur Sırf
bu yanlış inanışlar nedeni ile pekçok kadın doğum kontrol
hapı kullanımından endişe duymaktadır Yazının tamamını
okuduğunuzda bu mucizevi ilaçlar ile ilgili bilimsel
gerçekleri bilecek ve anlayacaksınız

TARİHÇE

Kadında yumurtlamanın engellenmesi ile gebelik arasında
ilişki kurulması ilk kez 1900'lü yılların başında
gerçekleşmiştir Ludwig Haberlandt adlı bir fizyoloji
profesörü yumurtlalıklardan elde edilen ekstrelerin üreme
potansiyeli ve yeteneğini engelleyebileceğini göstermiş ve
1931 yılında doğum kontrolü için hormonların
kullanılmasını önermiştir Hormonal doğum kontrol
yöntemlerinin prensipleri bu dönemde fark edilmesine karşın
teknoloji bu olayı destelemek için yeterli olmamıştır
Kadında yumurtalıktan salgılanan ana östrojen olan
östradiolün 12 gramını üretmek için 80000'den fazla dişi
domuzun yumurtalıklarının işlemden geçirilmesi teknolojik
yetersizliği ifade etmek için yeterlidir Yine 1 gram
progesteron hormonu üretmek için o dönemde 2500 gebe domuzun
yumurtalıklarına gerek duyulmaktaydı 1951 yılına
gelindiğinde progesteron hormonu artık sentetik olarak
üretilebilir hale gelmiştir Aynı yıl progesteronu oluşturan
karbon moleküllerinden ondokuzuncusunun çıkartılması ile
maddenin etkinliğinin daha da arttığı fark edilmiş ve
norethindron adı verilen snetetik progesteron bulunmuştur 1956
yılında insanlar üzerindeki ilk deneyler yapılmış ve
kanamanın kotrolü amacıyla doğum kontrol amaçlı
kullanılması planlanan ilaçların içinde östrojen olması
gerektiği fikri doğmuştur Bu çalışmaların sonucu 1960
yılında ilk doğum kontrol hapı olan ENOVID piyasaya
sürülmüştür Bu hap günümüzde kullanılan haplar gibi hem
östrojen hem de progesteron hormonu içeren kombine bir doğum
kontrol hapıydı ancak içerdiği hormon miktarı çok
yüksekti Kombine oral kontraseptiflerin içerdiği hormon
miktarı ile etkileri arasındaki ilişki 1970'lere kadar tam
anlamı ile anlaşılamadı Ancak bu yıldan sonra hapların
içeridiği hormon miktarlarını azaltmaya yönelik
çalışmalar başladı Ayrıca yine farklı progesteron
hormonları geçen zaman içerisinde üretildi Progesteronlar
arasındaki en önemli farklılık istenmeyen etki ortaya
çıkartma potansiyelleridir Geçen zaman içinde doğum kontrol
haplarının hem içerdiği östrojen miktarı düşürüldü hem
de progesteron içeriği değişerek istenmeyen yan etkilerin
görülme sıklığı ve şiddeti azaltıldı

Doğum kontrol haplarında amaç en az hormon kullanarak en
etkili doğum kontrolünü sağlamaktır Günümüzde
kullanılan hapların hormon içeriği ilk kullanılan
atalarının yarısından bile daha düşüktür

İÇERİK

Östrojen

Kadın yumurtalıkları tarafından salgılanan ana östrojen
olan Estradiol en güçlü doğal östrojendir
Estradiolün doğum kontrolünde kullanılmasının önündeki
ana engel ağızdan alındığında mide içinde hemen özelliini
ve etkinliğini kaybetmesidir 1938 yılında östradiolün 17
karbon atomuna bir etinil grubu eklendiği taktirde ağızdan
alındığında etksini yitirmediğinin fark edilmesi doğum
kontrol haplarının gelişiminde dönüm noktası olmuştur
Etinil östradiol adı verilen bu kimyasal bileşik günümüzde
de doğum kontrol haplarında kullanılan ana östrojen
hormonudur Etinil östradiol çok güçlü bir östrojendir

Etinil östradiolün etkisi kişiden kişiye ya da toplumdan
topluma değişiklik gösterir Hatta etki aynı kişide
değişik zamanlarda bile farklılık gösterebilmektedir İşte
bu nedenden dolayı aynı doz bir kişide yan etkiler ortaya
çıkartabilirken diğerinde hiçbir şey olmayabilir

Doğum kontrol haplarının ciddi olabilecek yan etkileri
içerdikleri etinil östradiol miktarına bağlıdır Bu nedenle
doğum kontrol hapı seçerken östrojen dozu önemli bir
kriterdir

Progestin

Kelime anlamı olarak gebeliği destekleyici anlamına gelen
progesteron yumurtlama sonrası yumurtalıkta kalan ve korpus
luteum adı verilen bölümden salgılanan bir hormondur Görevi
kabaca gebeliğin düşükle sonuçlanmadan devamını
sağlamaktır Progesteron benzeri etki yapan maddeler ise
progestin olarak adlandırılırlar Progesteron vücutta asıl
olarak kolesterolün testosterona ve testosteronun da
progesterona dönüşmesi ile üretilir Erkeklik hormonu olan
testosteronun yapısında bulunan karbon atomlarının
değiştirilmesi ile progesteron benzeri etki gösteren
progestinler elde edilir Doğum kontrol haplarının ilk
zamanlarında kullanılan progestinlerin testosteron benzeri
etkileri tam olarak ortadan kaldırılamadığı için tüylenme,
kilo artışı gibi yan etkiler sıkça görülmekteydi Bu
etkilerin uzun dönemde kalp damar hastalıklarına yol
açacağı endişesi yeni ve testosteron benzeri etkileri daha az
ya da olmayan progestinlerin üretilmesi için
araştırmacıları tetikledi Bu araştırmaların sonucunda
yeni kuşak progestinler olarak adlandırılan maddeler doğum
kontrol haplarının içeriğinde yer almaya başladı
Desogestrel, gestoden ve norgestimat isimli bu progestinler yeni
kuşak olarak adlandırılmaktadır ve günümüzde düşük
içerikli pekçok doğum kontrol hapının içinde progestin
olarak bunlar bulunmaktadır

DOĞUM KONTROL HAPLARININ TÜRLERİ

Doğum kontrol hapları her bir hapın içerdiği hormon
miktarına göre multifazik ya da monofazik olarak iki gruba
ayrılır Monofazik olanlarda bir kutu içindeki her bir hapın
içerdiği hormon miktarı birbirinin aynısıdır Bir başka
deyişle her hap birbiriyle eştir Multifazik ilaçlarda ise ilk
7 hapın içeriği aynı, sonraki 7 hap farklı ve yine takip
eden 7 hap farklı dozlarda hormon içerir Multifazik hapların
üretilmesinin altında yatan mantık kullanımın ilk
dönemlerinde daha az kanama bozukluğuna yol açmak ve daha
düşük metabolik değişikliğe neden olmaktır Oysa yapılan
çalışmalar multifazik ve monofazik ilaçlar arasında bir fark
olmadığını göstermektedir Bu nedenle günümüzde tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık olarak monofazik
ilaçlar reçete edilmektedir

NASIL ETKİ EDER, GEBELİKTEN NASIL KORUR?

Normal bir adet döngüsünde beyindeki hipofiz bezinden
salgılanan FSH isimli hormon yumurtalıkları uyararak içinde
yumurta hücresi içeren folikül adı verilen yapıların
gelişmesini sağlar Her ay belirli sayıda folikül FSH
etkisiyle gelişmeye başlar ve bunlardan sadece biri baskın
hale gelerek gelişimini devam ettirirGelişmekte olan folikül
östrojen hormonu salgılar Salgılanan östrojen hipofiz bezi
üzerinde negatif etki yaparak FSH salınımını baskılar Yani
önce FSH artıkça östrojen artar ve artan östrojen FSH'yı
azaltarak yeni folikül gelişmesini engeller Gelişen baskın
folikül belirli büyüklüğe ulaştığında bu kez hipofizden
LH adı verilen hormon salgılanır ve bu yumurtlamayı sağlar
Daha sonra ise yumurtalıklardan progesteron salgılanmaya
başlar

Östrojen ve progesteron içeren kombine doğum kontrol
hapları hipofiz üzerinden FSH ve LH salgılanmasını
etkileyerek yumurtlamayı engeller Doğum kontrol haplarının
asıl etkisi progesteron üzerinden olur Progesteron LH
salgısını baskılayarak yumurtlama olmasını engeller
Östrojen ise FSH salgılanmasını baskılayarak folikül
gelişimi olmamasını sağlar

İlk paragrafa yeniden göz atacak olursak, normal bir adet
döngüsünde östrojen artınca FSH, progesteron artınca LH
azalmaktaydıBiz östrojen ve progesteronu dışarıdan vererek
bu etkiyi sağlamaktayız

İlacın içindeki östrojen dozu folikül büyümesini
baskılamada yetersiz kalsa bile progesteron içeriği
yumurtamayı engellediğinden etkili bir koruma sağlanır
Yumurtlama olmayında döllenecek yumurta ortamda
bulunmayacağından gebelik oluşmayacaktır

İlaç içindeki östrojenin bir diğer etkisi de rahim içini
döşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasının dengede
kalmasını sağlayarak düzensiz kanamaları engellemesidir
Progesteronun etkisini arttırmak için de östrojen gereklidir

Öte yandan ilacın içindeki progesteron endometrium
tabakasının yapısında değişikliğe neden olur Değişime
uğrayan endometrium embryonun yerleşmesi ve büyümesi için
elverişsiz bir ortamdır Progesteron aynı zamanda fallop
tüplerinin hareketini bozar ve yumurtanın tüplerden geçiş
süresini değiştirir Yine rahim ağzından gerçekleşen
salgıda değişikliğe neden olarak spermlerin bu salgı içinde
ilerlemelerini güçleştirir

Görüldüğü gibi doğum kontrol hapları birden fazla
etkiyle gebeliği engelemektedir Ancak asıl ve temel etki
yumurtlamanın engellenmesidir

YENİ DÜŞÜK DOZ DOĞUM KONTROL HAPLARI

Doğum kontrol hapları ilk kez kullanıma girdiğinde
içerdikleri östrojen miktarları çok yüksekti Aynı zamanda
progestin içeriğinin erkeklik hormonu olan testosterona benzer
yan etkileri oldukça fazlaydı Zaman içerisinde yeni nesil
progestinlerin geliştirilmesi ile bu yan etkiler bertaraf
edildi Ancak yüksek doz östrojenin bulantı kusma gibi basit
yan etkilerinin yanı sıra damarlarda pıhtılaşma ve bu
pıhtının dolaşıma geçerek kalp ve beyin damarlarını
tıkaması gibi ölümcül olabilecek yan etkilerinin olduğu
bilinmekteydi Bu amaçla hapların etkinliğini azaltmadan
içeridkleri östrojen miktarını azaltmaya yönelik araştırma
ve incelemeler hızla yayıldı Bu araştırmaların sonucunda
doğum kontrol haplarının östrojen içeriğinde giderek bir
azalma sağlandı

İlk çıkan eski kuşak doğum kontrol hapları 50-80
mikrogram östrojen içermekteydi Bu oldukça yüksek bir
östrojen miktarıdır Daha sonra sırasıyla 35 ve 30 mikrogram
östrojen içeren preparatlar piyasaya sürüldü Günümüzde
ise piyasada en fazla reçete edilen ilaçlar 20 mikrogram gibi
oldukça düşük sayılabilecek miktarlarda östrojen hormonu
içermektedirler Bu düşük miktara rağmen gebelikten koruma
etkisinde en ufak bir azalma söz konusu değildir Halen 15
mikrogram östrojen içeren haplar ile ilgili çalışmalar devam
etmektedir ve yakın bir gelecekte bu haplar piyasada yerini
alacaktırGenel olarak 30 mikrogram ve daha az miktrda östrojen
içeren doğum kontrol hapları düşük doz doğum kontrol
hapları olarak adlandırılırlar

Düşük doz hapların en önemli avantajı östrojen bağlı
yan etki görülme olasılığının en aza indirilmesidir Ancak
düşük dozun bir dezavantajı vardır Östrojen dozu
azaldıkça endometrium üzerindeki dengeleyici etki de
azaldığından hap kullanımı sırasında lekelenme tarzında
ara kanamalar görülebilir Bu durum ilaç kullanmaya devam
edildiğinde 3-4 kutu sonra ortadan kalkar Daha uzun süre devam
etmesi durumunda ise bir üst doza geçmek gerekebilir

Günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok değişik
marka doğum kontrol hapı eczanelerde satışa sunulmuştur Şu
anda satılan ilaçlar 20 ile 50 mikrogram arasında hormon
içermektedir Üstelik bu ilaçlar doktor reçetesine gerek
olmadan satın alınabilmektedir Doğum kontrol hapı almak
amacıyla eczaneye giden bir kişi eczacının tercihine göre
hap alıp kullanmaya başlamaktadır Bu sakıncalı olabilecek
bir durumdur

HAP SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

En basit ağrıkesiciden en komplike kanser ilacına kadar
kullanılan her ilacın potansiyel yan etkileri vardır Yine her
ilacın kullanılamayacağı kontraendikasyon olarak tanımlanan
sakıncalı durumlar söz konusudur Bu nedenle hangi ilaç
olursa olsun doktor önerisi olmadan hiçbir ilaç
kullanılmamalıdır Daha önce de belirtildiği üzere
östrojen söz konusu olduğunda aynı miktarda östrojen farklı
kişilerde, hatta aynı kişide dönemden döneme farklı etki
gösterebilir Bu nedenle doktor önerisi olmadan doğum kontrol
hapı kullanmak uygun bir davranış şekli değildir

İstenmeyen gebeliklerden korunmak için doğum kontrol hapı
kullanmaya karar verdiğinizde jinekoloğunuz sizi muayene edip
gerekirse bazı incelemeler yaparak size en uygun dozdaki hapı
önerecektir Doğum kontrol hapları sadece gebelikten korunmak
için kullanılmaz Pekçok jinekolojik patolojinin tedavisinde
de doğum kontrol hapı yaygın şekilde kullanılır Değişik
patolojilerin tedavisinde farklı miktarda östrojen içeren
ilaçlar gerekli olabilir Bu nedenle mutlaka jinekoloğunuzun
önerdiği doğum kontrol hapını kullanmalısınız

DOĞUM KONTROL HAPININ AVANTAJLARI NELERDİR?

Düzenli kullanıldığı taktirde çok yüksek etkinliğe sahip
yan etki oranı düşük dönüşlü bir yöntem olması en
önemli avantajıdır Bunun yanısıra kadın sağlığı
açısından pek çok olumlu etkisi vardır Düzenli kullanım
sonrası bazı kanser türlerine karşı koruyuculuk sağlar
Adet kanamalarıı düzene sokması bir diğer avantajdır
Doğum kontrol hapı kullanırken adet kanaması uygun olmaya bir
güne denk gelecekse hap kullanımına ara vermeden devam ederek
bu dönem atlatılabilir Adet kanamasının zamanının
ayarlanabilmesi önemli bir avantajdır

DOĞUM KONTROL HAPININ DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

Düzenli alınmasının gerekmesi ve yüksek oranda hasta uyumu
gerektirmesi en önemli dezavantajıdır Yöntemin başarısı
kişinin kullanımına bağlıdır Özellikle ağzıdan ilaç
almayı sevmeyen ve hap almayı unutabilecek dalgın yapıdaki
kişiler için uygun bir yöntem olmayabilir Cinsel yönden
bulaşabilen hastalıklara karşı etkili bir koruma
sağlamaması özellikle çok eşli kişiler için bir dezavantaj
olarak kabul edilebilir

* *
>>>
Sonraki sayfa : Doğum
kontrol haplarının kullanımı

*

*

[/b]


Doğum
kontrol yöntemleri


Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla

Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları

Eski 07-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları




Doğum Kontrolü - Doğum Kontrol Hapları

[/b]

Doğum kontrol hapları ya da bilimsel adıyla oral
kontraseptifler (OK) tüm dünyada yaygın şekilde kullanılan
ve ucuz basit ve oldukça yüksek etkili ilaçlardır İçinde
hormon olduğunun bilinmesi kadın sağlığı açısından son
derece yararlı olduğu bilinen bu ilaç grubu hakkında pekçok
yanlış bilgi ve inanışın doğmasına neden olmuştur Sırf
bu yanlış inanışlar nedeni ile pekçok kadın doğum kontrol
hapı kullanımından endişe duymaktadır Yazının tamamını
okuduğunuzda bu mucizevi ilaçlar ile ilgili bilimsel
gerçekleri bilecek ve anlayacaksınız

TARİHÇE

Kadında yumurtlamanın engellenmesi ile gebelik arasında
ilişki kurulması ilk kez 1900'lü yılların başında
gerçekleşmiştir Ludwig Haberlandt adlı bir fizyoloji
profesörü yumurtlalıklardan elde edilen ekstrelerin üreme
potansiyeli ve yeteneğini engelleyebileceğini göstermiş ve
1931 yılında doğum kontrolü için hormonların
kullanılmasını önermiştir Hormonal doğum kontrol
yöntemlerinin prensipleri bu dönemde fark edilmesine karşın
teknoloji bu olayı destelemek için yeterli olmamıştır
Kadında yumurtalıktan salgılanan ana östrojen olan
östradiolün 12 gramını üretmek için 80000'den fazla dişi
domuzun yumurtalıklarının işlemden geçirilmesi teknolojik
yetersizliği ifade etmek için yeterlidir Yine 1 gram
progesteron hormonu üretmek için o dönemde 2500 gebe domuzun
yumurtalıklarına gerek duyulmaktaydı 1951 yılına
gelindiğinde progesteron hormonu artık sentetik olarak
üretilebilir hale gelmiştir Aynı yıl progesteronu oluşturan
karbon moleküllerinden ondokuzuncusunun çıkartılması ile
maddenin etkinliğinin daha da arttığı fark edilmiş ve
norethindron adı verilen snetetik progesteron bulunmuştur 1956
yılında insanlar üzerindeki ilk deneyler yapılmış ve
kanamanın kotrolü amacıyla doğum kontrol amaçlı
kullanılması planlanan ilaçların içinde östrojen olması
gerektiği fikri doğmuştur Bu çalışmaların sonucu 1960
yılında ilk doğum kontrol hapı olan ENOVID piyasaya
sürülmüştür Bu hap günümüzde kullanılan haplar gibi hem
östrojen hem de progesteron hormonu içeren kombine bir doğum
kontrol hapıydı ancak içerdiği hormon miktarı çok
yüksekti Kombine oral kontraseptiflerin içerdiği hormon
miktarı ile etkileri arasındaki ilişki 1970'lere kadar tam
anlamı ile anlaşılamadı Ancak bu yıldan sonra hapların
içeridiği hormon miktarlarını azaltmaya yönelik
çalışmalar başladı Ayrıca yine farklı progesteron
hormonları geçen zaman içerisinde üretildi Progesteronlar
arasındaki en önemli farklılık istenmeyen etki ortaya
çıkartma potansiyelleridir Geçen zaman içinde doğum kontrol
haplarının hem içerdiği östrojen miktarı düşürüldü hem
de progesteron içeriği değişerek istenmeyen yan etkilerin
görülme sıklığı ve şiddeti azaltıldı

Doğum kontrol haplarında amaç en az hormon kullanarak en
etkili doğum kontrolünü sağlamaktır Günümüzde
kullanılan hapların hormon içeriği ilk kullanılan
atalarının yarısından bile daha düşüktür

İÇERİK

Östrojen

Kadın yumurtalıkları tarafından salgılanan ana östrojen
olan Estradiol en güçlü doğal östrojendir
Estradiolün doğum kontrolünde kullanılmasının önündeki
ana engel ağızdan alındığında mide içinde hemen özelliini
ve etkinliğini kaybetmesidir 1938 yılında östradiolün 17
karbon atomuna bir etinil grubu eklendiği taktirde ağızdan
alındığında etksini yitirmediğinin fark edilmesi doğum
kontrol haplarının gelişiminde dönüm noktası olmuştur
Etinil östradiol adı verilen bu kimyasal bileşik günümüzde
de doğum kontrol haplarında kullanılan ana östrojen
hormonudur Etinil östradiol çok güçlü bir östrojendir

Etinil östradiolün etkisi kişiden kişiye ya da toplumdan
topluma değişiklik gösterir Hatta etki aynı kişide
değişik zamanlarda bile farklılık gösterebilmektedir İşte
bu nedenden dolayı aynı doz bir kişide yan etkiler ortaya
çıkartabilirken diğerinde hiçbir şey olmayabilir

Doğum kontrol haplarının ciddi olabilecek yan etkileri
içerdikleri etinil östradiol miktarına bağlıdır Bu nedenle
doğum kontrol hapı seçerken östrojen dozu önemli bir
kriterdir

Progestin

Kelime anlamı olarak gebeliği destekleyici anlamına gelen
progesteron yumurtlama sonrası yumurtalıkta kalan ve korpus
luteum adı verilen bölümden salgılanan bir hormondur Görevi
kabaca gebeliğin düşükle sonuçlanmadan devamını
sağlamaktır Progesteron benzeri etki yapan maddeler ise
progestin olarak adlandırılırlar Progesteron vücutta asıl
olarak kolesterolün testosterona ve testosteronun da
progesterona dönüşmesi ile üretilir Erkeklik hormonu olan
testosteronun yapısında bulunan karbon atomlarının
değiştirilmesi ile progesteron benzeri etki gösteren
progestinler elde edilir Doğum kontrol haplarının ilk
zamanlarında kullanılan progestinlerin testosteron benzeri
etkileri tam olarak ortadan kaldırılamadığı için tüylenme,
kilo artışı gibi yan etkiler sıkça görülmekteydi Bu
etkilerin uzun dönemde kalp damar hastalıklarına yol
açacağı endişesi yeni ve testosteron benzeri etkileri daha az
ya da olmayan progestinlerin üretilmesi için
araştırmacıları tetikledi Bu araştırmaların sonucunda
yeni kuşak progestinler olarak adlandırılan maddeler doğum
kontrol haplarının içeriğinde yer almaya başladı
Desogestrel, gestoden ve norgestimat isimli bu progestinler yeni
kuşak olarak adlandırılmaktadır ve günümüzde düşük
içerikli pekçok doğum kontrol hapının içinde progestin
olarak bunlar bulunmaktadır

DOĞUM KONTROL HAPLARININ TÜRLERİ

Doğum kontrol hapları her bir hapın içerdiği hormon
miktarına göre multifazik ya da monofazik olarak iki gruba
ayrılır Monofazik olanlarda bir kutu içindeki her bir hapın
içerdiği hormon miktarı birbirinin aynısıdır Bir başka
deyişle her hap birbiriyle eştir Multifazik ilaçlarda ise ilk
7 hapın içeriği aynı, sonraki 7 hap farklı ve yine takip
eden 7 hap farklı dozlarda hormon içerir Multifazik hapların
üretilmesinin altında yatan mantık kullanımın ilk
dönemlerinde daha az kanama bozukluğuna yol açmak ve daha
düşük metabolik değişikliğe neden olmaktır Oysa yapılan
çalışmalar multifazik ve monofazik ilaçlar arasında bir fark
olmadığını göstermektedir Bu nedenle günümüzde tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık olarak monofazik
ilaçlar reçete edilmektedir

NASIL ETKİ EDER, GEBELİKTEN NASIL KORUR?

Normal bir adet döngüsünde beyindeki hipofiz bezinden
salgılanan FSH isimli hormon yumurtalıkları uyararak içinde
yumurta hücresi içeren folikül adı verilen yapıların
gelişmesini sağlar Her ay belirli sayıda folikül FSH
etkisiyle gelişmeye başlar ve bunlardan sadece biri baskın
hale gelerek gelişimini devam ettirirGelişmekte olan folikül
östrojen hormonu salgılar Salgılanan östrojen hipofiz bezi
üzerinde negatif etki yaparak FSH salınımını baskılar Yani
önce FSH artıkça östrojen artar ve artan östrojen FSH'yı
azaltarak yeni folikül gelişmesini engeller Gelişen baskın
folikül belirli büyüklüğe ulaştığında bu kez hipofizden
LH adı verilen hormon salgılanır ve bu yumurtlamayı sağlar
Daha sonra ise yumurtalıklardan progesteron salgılanmaya
başlar

Östrojen ve progesteron içeren kombine doğum kontrol
hapları hipofiz üzerinden FSH ve LH salgılanmasını
etkileyerek yumurtlamayı engeller Doğum kontrol haplarının
asıl etkisi progesteron üzerinden olur Progesteron LH
salgısını baskılayarak yumurtlama olmasını engeller
Östrojen ise FSH salgılanmasını baskılayarak folikül
gelişimi olmamasını sağlar

İlk paragrafa yeniden göz atacak olursak, normal bir adet
döngüsünde östrojen artınca FSH, progesteron artınca LH
azalmaktaydıBiz östrojen ve progesteronu dışarıdan vererek
bu etkiyi sağlamaktayız

İlacın içindeki östrojen dozu folikül büyümesini
baskılamada yetersiz kalsa bile progesteron içeriği
yumurtamayı engellediğinden etkili bir koruma sağlanır
Yumurtlama olmayında döllenecek yumurta ortamda
bulunmayacağından gebelik oluşmayacaktır

İlaç içindeki östrojenin bir diğer etkisi de rahim içini
döşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasının dengede
kalmasını sağlayarak düzensiz kanamaları engellemesidir
Progesteronun etkisini arttırmak için de östrojen gereklidir

Öte yandan ilacın içindeki progesteron endometrium
tabakasının yapısında değişikliğe neden olur Değişime
uğrayan endometrium embryonun yerleşmesi ve büyümesi için
elverişsiz bir ortamdır Progesteron aynı zamanda fallop
tüplerinin hareketini bozar ve yumurtanın tüplerden geçiş
süresini değiştirir Yine rahim ağzından gerçekleşen
salgıda değişikliğe neden olarak spermlerin bu salgı içinde
ilerlemelerini güçleştirir

Görüldüğü gibi doğum kontrol hapları birden fazla
etkiyle gebeliği engelemektedir Ancak asıl ve temel etki
yumurtlamanın engellenmesidir

YENİ DÜŞÜK DOZ DOĞUM KONTROL HAPLARI

Doğum kontrol hapları ilk kez kullanıma girdiğinde
içerdikleri östrojen miktarları çok yüksekti Aynı zamanda
progestin içeriğinin erkeklik hormonu olan testosterona benzer
yan etkileri oldukça fazlaydı Zaman içerisinde yeni nesil
progestinlerin geliştirilmesi ile bu yan etkiler bertaraf
edildi Ancak yüksek doz östrojenin bulantı kusma gibi basit
yan etkilerinin yanı sıra damarlarda pıhtılaşma ve bu
pıhtının dolaşıma geçerek kalp ve beyin damarlarını
tıkaması gibi ölümcül olabilecek yan etkilerinin olduğu
bilinmekteydi Bu amaçla hapların etkinliğini azaltmadan
içeridkleri östrojen miktarını azaltmaya yönelik araştırma
ve incelemeler hızla yayıldı Bu araştırmaların sonucunda
doğum kontrol haplarının östrojen içeriğinde giderek bir
azalma sağlandı

İlk çıkan eski kuşak doğum kontrol hapları 50-80
mikrogram östrojen içermekteydi Bu oldukça yüksek bir
östrojen miktarıdır Daha sonra sırasıyla 35 ve 30 mikrogram
östrojen içeren preparatlar piyasaya sürüldü Günümüzde
ise piyasada en fazla reçete edilen ilaçlar 20 mikrogram gibi
oldukça düşük sayılabilecek miktarlarda östrojen hormonu
içermektedirler Bu düşük miktara rağmen gebelikten koruma
etkisinde en ufak bir azalma söz konusu değildir Halen 15
mikrogram östrojen içeren haplar ile ilgili çalışmalar devam
etmektedir ve yakın bir gelecekte bu haplar piyasada yerini
alacaktırGenel olarak 30 mikrogram ve daha az miktrda östrojen
içeren doğum kontrol hapları düşük doz doğum kontrol
hapları olarak adlandırılırlar

Düşük doz hapların en önemli avantajı östrojen bağlı
yan etki görülme olasılığının en aza indirilmesidir Ancak
düşük dozun bir dezavantajı vardır Östrojen dozu
azaldıkça endometrium üzerindeki dengeleyici etki de
azaldığından hap kullanımı sırasında lekelenme tarzında
ara kanamalar görülebilir Bu durum ilaç kullanmaya devam
edildiğinde 3-4 kutu sonra ortadan kalkar Daha uzun süre devam
etmesi durumunda ise bir üst doza geçmek gerekebilir

Günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok değişik
marka doğum kontrol hapı eczanelerde satışa sunulmuştur Şu
anda satılan ilaçlar 20 ile 50 mikrogram arasında hormon
içermektedir Üstelik bu ilaçlar doktor reçetesine gerek
olmadan satın alınabilmektedir Doğum kontrol hapı almak
amacıyla eczaneye giden bir kişi eczacının tercihine göre
hap alıp kullanmaya başlamaktadır Bu sakıncalı olabilecek
bir durumdur

HAP SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

En basit ağrıkesiciden en komplike kanser ilacına kadar
kullanılan her ilacın potansiyel yan etkileri vardır Yine her
ilacın kullanılamayacağı kontraendikasyon olarak tanımlanan
sakıncalı durumlar söz konusudur Bu nedenle hangi ilaç
olursa olsun doktor önerisi olmadan hiçbir ilaç
kullanılmamalıdır Daha önce de belirtildiği üzere
östrojen söz konusu olduğunda aynı miktarda östrojen farklı
kişilerde, hatta aynı kişide dönemden döneme farklı etki
gösterebilir Bu nedenle doktor önerisi olmadan doğum kontrol
hapı kullanmak uygun bir davranış şekli değildir

İstenmeyen gebeliklerden korunmak için doğum kontrol hapı
kullanmaya karar verdiğinizde jinekoloğunuz sizi muayene edip
gerekirse bazı incelemeler yaparak size en uygun dozdaki hapı
önerecektir Doğum kontrol hapları sadece gebelikten korunmak
için kullanılmaz Pekçok jinekolojik patolojinin tedavisinde
de doğum kontrol hapı yaygın şekilde kullanılır Değişik
patolojilerin tedavisinde farklı miktarda östrojen içeren
ilaçlar gerekli olabilir Bu nedenle mutlaka jinekoloğunuzun
önerdiği doğum kontrol hapını kullanmalısınız

DOĞUM KONTROL HAPININ AVANTAJLARI NELERDİR?

Düzenli kullanıldığı taktirde çok yüksek etkinliğe sahip
yan etki oranı düşük dönüşlü bir yöntem olması en
önemli avantajıdır Bunun yanısıra kadın sağlığı
açısından pek çok olumlu etkisi vardır Düzenli kullanım
sonrası bazı kanser türlerine karşı koruyuculuk sağlar
Adet kanamalarıı düzene sokması bir diğer avantajdır
Doğum kontrol hapı kullanırken adet kanaması uygun olmaya bir
güne denk gelecekse hap kullanımına ara vermeden devam ederek
bu dönem atlatılabilir Adet kanamasının zamanının
ayarlanabilmesi önemli bir avantajdır

DOĞUM KONTROL HAPININ DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

Düzenli alınmasının gerekmesi ve yüksek oranda hasta uyumu
gerektirmesi en önemli dezavantajıdır Yöntemin başarısı
kişinin kullanımına bağlıdır Özellikle ağzıdan ilaç
almayı sevmeyen ve hap almayı unutabilecek dalgın yapıdaki
kişiler için uygun bir yöntem olmayabilir Cinsel yönden
bulaşabilen hastalıklara karşı etkili bir koruma
sağlamaması özellikle çok eşli kişiler için bir dezavantaj
olarak kabul edilebilir

* *
>>>
Sonraki sayfa : Doğum
kontrol haplarının kullanımı

*

*

[/b]


Doğum
kontrol yöntemleri


Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.