10-05-2007
|
#1
|
mate
|
Bir Kültür Merkezi Olarak Kütüphane
BİR KÜLTÜR MERKEZİ OLARAK KÜTÜPHANE
Sedat AKÇAKOYUNLU

Yirminci yüzyılın sonu basım-yayım dünyasında sessiz bir devrime sahne oldu Bilgisayar teknolojisi matbuat alemine, matbaanın icadından bugüne geçen sürede en çaplı değişimi armağan etti Bu değişim, kitap “konseptini” baştan aşağı yenilerken, eski alışkanlıkları ve gelenekleri eskitti Basım tekniğinde yaşanan bu inkılap, sürati ve kaliteyi artırırken, kitabı ulaşılması kolay bir haline getirdi Yıllara ve aylara sığan hazırlık ve baskı aşamaları birkaç gün içinde tamamlanır hale geldi Bu hız, çeşitliliği ve estetik seviyeyi de artırdı, eskiden bir eşya ve özenle saklanılması gereken bir değer olan kitap, tüketilen ve kullanılan bir araç haline geldi
Diğer yandan internetin yaygınlaşması, bilgiye de kolay ulaşılmasını beraberinde getirdi Araştırma kütüphanelerinin yerini ev-ofis; hatta el bilgisayarları aldı
Tüm bu değişiklikler, kütüphane olgusuna yeni bir yaklaşımın ve bakış açısının geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır Bizdeki yaygın kullanımının aksine kütüphane, okuma alışkınlığına hitap eden, insanların bulamadıkları kitaplara ulaşma mekanı olmaktan çıktı Artık markette bile kitap bulmanın mümkün olduğu, internetin en kolay bilgi edinme yolu haline geldiği günümüzde, kütüphanelere, kitaba ulaşılan merkezler olarak bakma alışkanlığının değişmesi zorunludur Kütüphaneleri okur yazar olanların bile hayatından çıkaran bu gelişmeler, mevcut kitap varlıklarıyla bu mekanların yeniden hayatımıza girmesini güçleştirmekte, bilim ve kültür hayatının bu çok önemli enstrümanını fonksiyonel olmaktan çıkarmaktadır
Cumhuriyetin ilk yıllarında her ile bir kütüphane anlayışıyla kurulan Halk Kütüphanelerinin yeniden fonksiyonel hale gelmesi için öncelikle araştırma kütüphanesi özelliklerine kavuşturulmasına ve bu mekanların birer kültür merkezi olarak dizayn edilmesine ihtiyaç vardır Kütüphane materyallerinin ülkemizin eğitim kurumlarının uyguladıkları programlara uygun hale getirilerek, görsel araçlarla zenginleştirilmesi ve en önemlisi kütüphanelerin bilgiye ulaşma metotlarının müdavimlere öğretilmesi için rehber kurumlar haline getirilmesi gerekmektedir
Bununla birlikte merkezde yer alan bir kütüphane anlayışı yerine, birbirini tamamlayan kütüphaneler zincirioluşturulmalı, bilgiye ihtiyaç duyan her kurum, kendi bünyesinde mutlaka kullanılabilir, yararlanılabilir özellikler taşıyan kütüphaneler oluşturmalıdır Kurum ve kuruluşların kendi çalışma alanlarını gözeten kütüphanelere sahip olmaları, beraberinde ihtisas kitaplıklarını da getirecektir ve bu, bir yerleşim merkezindeki kitap sayısını belki de bir anda inanılmaz rakamlara yükseltebilecektir
Kurum kütüphaneleri oluşturulmasında ilk görev, tabii ki eğitim kurumlarına düşmektedir Bugünkü yapılarıyla okul kitaplıklarının zengin, fonksiyonel ve yararlanılabilir olduğunu söylemek güçtür Pek çok eğitim kurumu göstermelik bir kitaplık ile durumu idare ederken, var olan okul kütüphaneleri ise faydalanmaya açık değildir Hem kütüphanede bulunan kitaplar günümüzün müthiş basım zenginliğini yansıtmaktan uzak demode kitaplara sahiptir ve hem de kaynak eser bakımından olağanüstü yoksuldur Bu kütüphaneler, bırakın kütüphanelerin vazgeçilmezleri arasında olan yeni baskısı yapılmamış, nadide kaynak eserlere sahip olmayı; yeni çıkan ve mutlaka kayda geçirilmesi gereken eserlerden de yoksundur Oysa kaliteli, bilgiyi hedef alan ve bilgiye ulaşmanın yollarını öğretmeyi esas alan bir eğitim yapısını modern tekniklere sahip, kaynak eserler bakımından zengin olmakla birlikte güncel eserleri edinme açısında da atak kütüphane ve kütüphanecilik anlayışı olmadan oluşturmak mümkün değildir Orta öğretim seviyesinde eğitim yapan bir okulun ihtiyacını en az 25 bin kitaptan oluşan bir kütüphane karşılayabilecekken, bugün 2-3 bin kitaba sahip okullar kendilerini kütüphane sahibi saymaktadırlar Elbette okul kütüphanelerinde istenilen ve gelinmesi gereken seviyenin yakalanamamış olmasına çok sayıda ve geçerli sebepler bulunabilir; ancak bu mevcut durumun içler acısı halini düzeltmeye yetmez
Kütüphanelerin, geçtiğimiz yüzyılda baskı teknolojisinde yaşanan devrime ayak uyduran, azalan değil çoğalan ihtiyaçlara cevap verebilecek standarta sahip olabilmesi , kitabı alan, saklayan ve kullanıma açan merkezler olarak düzenlenmesi ne kadar gerekliyse, okurlara kitap ihtiyacını hissettirecek kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapması o kadar zorunludur
Kurulu bulunan kütüphanelerin birer kültür merkezi olarak düzenlenmesinin, ülkemizde kültür ve sanat faaliyetlerinde yaşanan mekan kıtlığına da kısmi çözüm olacağı açıktır
Ülkemiz baskı teknolojisinde yaşanan başdöndürücü gelişmelere son derece başarıyla ayak uydurabilmiştir Ancak kitabın kitlelere ulaşmasında hala sıkıntılar yaşanmaktadır Bu zorlukların aşılması için kütüphanelerin de iletişim dünyasında yaşanan hızlı değişime ayak uydurması zorunludur Öncelikle kitap varlığındaki yoksulluk giderilmeli, içerikte sağlanan zenginlik fiziki varlığa da yansıtılmalı ve ışıltılı, sıcak mekanlar öncelikle öğrenciler olmak üzere kitlelerin kolayca kullanmasını sağlayacak şekilde değiştirilmelidir Aksi taktirde, daha uzun yıllar, okur sayımızı ve oranımızı kütüphanelere gelenlerin sayısıyla bulmaya çalışıp yok yere ağlanmaya devam ederiz
ALINTI
|
|
|