Hiç İçinden Yolculuk |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hiç İçinden YolculukDüşünce tarihinde "yolculuk" oldukça kullanılmış bir "imge" Nedense, bu imge oldukça etkili olmuş düşünen insanlar üzerinde: "Felsefe yolda olmaktır" sözü Jaspers'in kaleminden yirminci yüzyıl düşüncesinde iz bırakmış "Yaşam" bir yolculuğa benzetilmiş, beşikten mezara kadar uzanan "Uzun ince bir yolda", yürünmüş, "gündüz gece" Yol benzetmesi, düşünce ve edebiyatı beslemiş Oldukça ilgi çekici bulunmuş Yol benzetmesi, yol "kök metaforuyla" yaptığımız yolculukta değişikliğe gerek var Düşünce tarihi böyle"kök metafor"larla doludur: Thales'in "su"yu, Platon'un "mağara"sı gibi "Yol" da böyle bir benzetme: İşlevinin olabilmesi için "yol"a yeni yollar açmamız, yeni anlamlar kazandırmamız gerek "Yol" sözcüğünün çekiciliği, alışılagelen anlamlara takılmamıza yol açmamalı "Yol", "yolculuk" imgelerini sömürmemeli, bu imgelerin tüketilmiş anlamlarına sırtımızı dayamamalıyız Ne gibi alışılmış anlamları var yolculuğun? Birkaçını dile getirelim:[*]Kendini avutma, gerçeklerin baskısından kaçma olarak yolculuk [*] Bulunulan ortamdan "çekip gidilerek", sıkıntılardan kurtulma [*] Bulunulan ortamdan sürülme, uzaklaştırılma, kovulma sonucu olarak yolculuk [*]Bir iş gezisi olarak yolculuk [*] Bir ortamdan diğerine taşınma amacıyla yapılan yolculuk [*]Bir tatil gezisi olan yolculuk Gurbete çıkış, sılaya dönüş yolculukları [*]Bir ziyaret, bir konukluk olarak yolculuk [*]Kavuşma ya da ayrılma yolculukları [*]Göçebe yolculuklarıYolculuklarda serüven arayışının yanında özgürlük arayışı da olabilir: Yitip gitmek, başka dünyalara göçmek arzusu Yolculuk, bir kaçış, bir kurtuluş, bir keşif olabilir "Hakikat"i bulmak için yola çıkılabilir; güzel'i aramak için yollara düşülebilir Hiç içinden yolculuk adını verdiğim yolculuk, ilk bakışta adının çağrıştırabileceği gibi, anlamı silinmiş, "boşluk içinde", "nihilist" bir yolculuk değildir "Hiç içinde" değil, "hiç içinden" yolculuktur, hiçle ilişkili, hiçin içinden geçip giden, ama hiçte kalmayan bir yolculuktur Bu yolculuk üstüne çalışmaya başlamadan önce iki dörtlük geldi aklıma, hece vezniyle oturup yazdım, ilk dörtlük şöyle:İZİN Yazıp yanmazsan ey yolcu, sözün yok, Varıp silmezsen kendini, özün yok, Savur tozunu hiçliğe gönlünün, Yolda yokolup gitmezsen izin yok ![]() Neye izin yok? Yürümeye! Yolculuğa! İz bırakma kaygısıyla yürümeye izin yok, yürürsen izin kalmaz geriye, bundan dolayı izin yok! İZ PARADOKSU diyebileceğim paradoks, kendimizi, iz bırakma takıntımızı, bir anlamda "izimizi" sildikçe izimizin olabileceği savında yatıyor! İlk dörtlük, yok olabilen, yok olmayı göze alabilen yolcu adaylarının yolculuğunu anlatmaya çabalıyordu Yürürken "hadi, bana müsâde" deyip, yolda kendini silebilen yolcuların yolculuğu idi ilgimi çeken İkinci dörtlük, böyle birinin yürüyüşünü anlatıyor:HİÇİN SESİ Yola uydukça o, yol ona uyar ![]() Anlar: Yolcuda yol, yolda yolcu var Yolcu bilge, yol bilge yolculuk sır, Hiçin sesini can evinde duyar ![]() Hiçin sesi, yok olmayı yolculuğun kendiliğinden bir özelliği olarak gören, yok olmaya doğru yürüme yürekliliğine sahip, yolcu iken yol, yol iken iz, izken yürüyüş, yürüyüşken yoldaş olabilen insanın kulağına konuk olabilecek sestir Kalemimin ucuna sezgisel olarak geliveren bu sözleri işleyip, mantıksal çatısını çatma oldukça yorucu oldu Bu çalışma, yukarıda sözünü ettiğim sezgi ve kaygılardan yola çıkan, yolculuk üstüne bir yolculuk olarak gelişti![]() Hiç içinden yolculuk, hiçin sesini duya duya yapılan anlamlı bir yolculuktur Yolculuğu saran bir anlamküre vardır Yolculuğun yapı taşları arasında belli ilişkiler, bağlar vardır Hiçin içinden oluşu, hepin içinden olmayışındandır Hep yolculuğunda yolar döşenmiş, hedef belirlenmiş, yol boyunca mola yerleri sıralanmıştır Yol önceden hazır, bizi taşıyacak taşıtlar da! Hep yolcuları, anlam dünyalarının duvarları arasında sıkışmışlardır, ne bekliyorlarsa, onu ararlar Bulmak için ararlar Süpriz yoktur yolculuklarında, bozulan taşıtlarına önceden hazırlanmış ekipler yardıma gelir Hiç yolculuğu, yoklukla, yok olmayla yapılır Yok olmanın anlamları vardır, yolcu yokluğun anlamlarını yol boyu yaşar ![]() ![]() ![]() Ahmet İnam |
|
Hiç İçinden Yolculuk |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hiç İçinden YolculukTeşekkürler Angel ![]() ![]() * Hiç içinden geçen yolculuğa kısaca hiç yolculuğu diyelim Yolculuk, yaşam alanındaki herhangi bir kıpırtıdır Doğrusu, kıpırtıyla başlar Bu kıpırtının, hareketin uzam içinde olması gerekmez Zaman içinde de olabilir kıpırtı Bu anlamda, düşlerle, düşüncelerle de yolculuk olabilir Yaşam alanındaki kıpırtının anlamkürede yansımasını bulması gerekiyor![]() Anlamküreyi etkilemeyen, orada yankılanmayan bir yaşam alanı kıpırtısı, yolculuk sayılmaz Yaşam alanındaki hareketin, değişimin anlamkürede yerini bulmasıdır yolculuk Hangi amaçla, hangi hedefe doğru, nereden nasıl yola çıkarak, ne gibi konaklardan geçerek yol alınacağı, yolculuğa verdiğimiz anlamla, anlam küredeki etkinlikle ilgilidir Eskilerden çıkarak konuşursak, yolculuğu oluşturan iki temel öğe, "iki aslî unsur" seyir ve mânâdır!Seyirsiz, mânâsız yolculuk olmaz Bir yolculuğun hep yolculuğu değil de, hiç yolculuğu olması için ne gibi özellikler gerekir? Sorunun yanıtı hiç yolculuğunun öğelerini ortaya çıkararak, aralarındaki ilişkilerin yapısını gözden geçirerek verilebilir Belki böyle bir çabaya girişmeden önce, bu yolculuğun başı sonu belli bir yolculuk olmadığını söylemek gerekir Örneğin, Homeros'un Odusseia'sında Odusseus'un, sılasına dönerken gösterdiği çabalar, kurnazlıklarla dolu, Troya'dan İthake'ye dek süren on yıllık yolculuk, bir hep yolculuğudur Burada, destansı anlatım içinde, kalkış noktası, varılmaya çalışılan hedef bellidir Yolculuğun öğeleri birbirine dönüşmemektedir Hiç yolculuğunu hiç yolculuğu yapan, yolculuğun sürekli anlam değişimlerinin yaşandığı, başlangıç, duruş, bitiş noktalarının, yürüyüş biçiminin belli olmadığı, öğelerinin etkileşip birbirlerine dönüşebildiği bir yolculuk oluşudur Yolculuğun altı öğesi vardır Bu öğeler, bir anlam sıralaması içindedirler Aralarında anlamca bir öncelik, sonralık ilişkisi vardır Aralarında belli anlam uzaklığı bulunur Önce yokluk bulunur yolculukta Yokluk, ya da kısaca yok, yolculuğun ilk öğesidir Yolculuk yoktan başlar Yok, yolculukta başta bulunduğu gibi aralarda, sonda da bulunabilir Yok, yolculuğu başlatıp ona bir konak yeri de olabilir Yok, yolculuğun değişmekte olduğunu gösteren, yolculuğun öteye doğru gittiğini işaret eden bir öğedir Yokun bir adım ötesi yoldur Yolculuk bir anlam serüvenidir, yokla başlar, yokun ardından yol gelir Yok ile yol arasındaki anlam uzaklığı yol uzaklığıdır Gerçekten, yolculuğun öğelerinin sıralama içinde en yakınından uzaklığı, yol uzaklığıdır! Yokluktan sonra yol gelir, yol yokluk arası yol kadardır! Yolculuk öğeleri arasındaki birim uzaklıktır yol; uzam olarak düşünüldüğünde ne kadar uzunlukta olduğu, yolculuğu saran anlamküreyle ilişkiye bağlıdır, yol"uzunluğu", zaman içinde de olabilir; diğer bir deyişle bir zaman süresi de olabilir Yoktan yol kadar uzakta yol bulunur! Tümce, ilk bakışta tuhaf görünüyor, yol hem bir öğe, hem de iki öğe arasında en kısa uzaklıktır! Yoktan yola, peki yoldan nereye? Yoldan yolcuya Yoktan bir birim uzaklıkta yol, yoldan bir birim uzaklıkta yolcu bulunur Öyleyse yolcu, yoktan iki birim uzaklıktadır; diğer bir söyleyişle yoktan iki yol uzaklıkta yolcu bulunur Demek ki yolculuk yoktan başlıyor Anlam yokluğundan Gittikçe yokluktan yola varılıyor, yolculuk bu varışla anlamca yoğunlaşmaya başlıyor; yoldan sonra geliyor yolcu Yolculuk, ne yolla ne de yolcu ile başlıyor Yolla başlıyor Yolla devam ediyor; ilginçtir, yol, yolcudan önce geliyor Yolculuğu, bir yaşantı, bir deneyim olarak görürsek, özne merkezli özneden çıkan bir serüven değil yolculuk Özne öncesi iki temel öğe var: Yokluk ve yol! Yolcu sonradan geliyor Yol bir olanaktır yalnızca, yaşam alanında bir kıpırtıdır; önceden döşenmiş, başı sonu, rotası, seyri belli biri gidiş değildir ![]() ![]()
|
|
|
|