![]() |
Biyokimya (1.Bölüm) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Biyokimya (1.Bölüm)Biyokimya, adından da anlaşılacağı gibi canlı organizmalar ve bu organizmaları meydana getiren hücrelerde meydana gelen metabolik faaliyetleri inceleyen bilim dalıdır ![]() Aynı zamanda biyokimya, moleküler biyoloji ile sıkı bir ilişki içerisindedir ![]() ![]() Bu konular haricinde biyokimya bilim dalının incelediği sayısız metabolik reaksiyon vardır ![]() ![]() ![]() Amino Asitler Canlı organizmaların temelini nasıl hücreler meydana getiriyor ise, hücrelerin temelinide proteinler meydana getirir ![]() ![]() ![]() ![]() Tabii karmaşık bir yapıya sahip olan hücre yanlızca proteinlerden oluşmaz ![]() ![]() ![]() İlk olarak proteinleri meydana getiren en ufak birim olan amino asitlerin kimyasal yapılarını ve diğer özelliklerini tablo halinde ele alalım ![]() No : Amino asit Kimyasal formülü M ![]() ![]() ![]() 1-) Alanin C3-H7-N-02 89 6,0 Ala 2-) Arjinin C6-H14-N4-O2 174 11,15 Arg 3-) Asparagin C4-H8-N2-O 132 5,41 Asn 4-) Aspartik asit C4-H7-N-04 133 2,77 Asp 5-) Fenil alanin C9-H6-N-O2 ~ 165 5,48 Phe 6-) Glutamin C5-H10-N2-O3 146 5,65 Gln 7-) Glutamik asit C5-H9-N-O4 147 3,22 Glu 8-) Glisin C2-H5-N-O2 75 5,97 Gly 9-) Histidin C6-H8-N3-O2 144 7,47 His 10-) İzolösin C6-H13-N-O2 131 5,94 İle 11-) Lösin C6-H13-N-O2 131 5,98 Leu 12-) Lizin C6-H14-N2-O2 146 9,59 Lys 13-) Metionin C5-H11-N-O2-S 149 5,74 Met 14-) Prolin C5-H9-N-O2 115 6,3 Pro 15-) Serin C3-H7-N-O2 105 5,68 Ser 16-) Sistein C3-H7-N-O2-S 121 5,02 Cys 17-) Treonin C4-H9-N-O3 119 5,64 Thr 18-) Triptofan C11-H8-N2-O2 ~ 204 5,89 Trp 19-) Tirozin C9-H7-N-O3 ~ 181 5,66 Tyr 20-) Valin C5-H11-N-O2 117 5,96 Val Tablomuzda, doğada en çok bulunan 20 tane amino asitin kimyasal formülleri ve özellikleri verilmiştir ![]() Bunun yanında bilinmeyen amino asitlerde vardır ![]() Hidroksiprolin, metilizin, fosfoserini iyodotronin vs ![]() ![]() ![]() Amino asitler üzerlerinde belirli miktarlarda elektrik yükü taşırlar ![]() ![]() ![]() Bir amino asit ancak belirli bir pH noktasında nötr hale gelebilir ki bu pH seviyesine o amino asitin " İzoelektrik noktası " denir ![]() ![]() ![]() Dikkat edilecek en önemli nokta moleküllerdeki atomlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu özelliği sayesinde yüzbinlerce kimyasal bileşik oluşturduğu bilinmektedir ![]() ![]() İkinci dikkat edilecek nokta ise lösin ve izolösin amino asitlerin molekül formülleri ve molekül ağırlıkları birbirinin aynı olmasına rağmen isimlerinin farklı olmasıdır ![]() ![]() Lösin ve izolösin, doğada var olan amino asitlerin D ve L konfigürasyonlarına bir örnektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şekilde " Alanin " amino asitinin doğada bulunan iki konfigürasyonunu görmektesiniz ![]() Her iki molekülün yapısı aynı olmasına karşın H ve NH2 (amino grubu) molekülünün yerleri değişiktir ![]() ![]() Canlı organizmaların yapısında ise yanlızca L konfigürasyonundaki amino asitler bulunmuş olup çok ender olarak bazı hücrelerde D konfigürasyonuna sahip amino asitlerede rastlanılmıştır ![]() Amino asit molekülleri, bir ucunda " Amino grubu (NH2) " diğer ucunda ise " Karboksil (COOH) " grubu taşırlar ![]() ![]() İki amino asit yan yana geldiklerinde COOH ve NH2 grupları arasında bağlanma meydana gelir ve bu bağa" Peptid " bağı adı verilir ![]() ![]() ![]() COOH + NH2 <--------------------> CO -- NH + H2O (su) Denklemimizde COOH 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() CO ile NH arasındaki bağ ise " Peptid " bağıdır ![]() " Dipeptid", üç veya daha fazla (yüzlerce yada binlerce) amino asitin yanyana gelmesiyle oluşan zincirdeki peptid bağlarına ise " Polipeptid " adı verilir ![]() Proteinler düz amino asit zincirlerinden meydana gelmesine rağmen oldukça karmaşık yapılara sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hücre amino asitleri yan yana getirip proteinleri sentezlediği gibi aynı şekilde vücuda alınan proteinleride en küçük birimlerine kadar ayırır ![]() ![]() ![]() Moleküllerin vücuda alındıktan sonra parçalanması olayına " Katabolizma ", vücuttaki küçük moleküllerden daha büyük başka moleküller sentezlenmesi olayına ise " Anabolizma " denir ![]() Proteinlerin Yapısı Ve Yıkımı Proteinler fiziksel yapıları itibariyle iki ana gruba ayrılırlar ![]() Birinci grup " fibröz " proteinlerdir ![]() ![]() ![]() İkinci grup ise " Globular " proteinlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun yanı sıra proteinler 3 boyutlu yapıları itibariyle dört farklı konfigürasyonda bulunurlar ![]() Bu konfigürasyonlar sırasıyla ;
Bir proteinin primer yapısı yanlızca amino asit moleküllerinin yan yana gelip zincir oluşturmalarından ibarettir ![]() ![]() Şekildede gördüğünüz gibi polpeptid zinciri yanlızca amino asit moleküllerinin yan yana dizilmesinden oluşmaktadır ![]() ![]() Mesela Alanin amino asitinde R grubu CH3 yani metil grubudur ![]() ![]() 2-) Segonder yapı : Segonder yapı, primer yapıdan sonra gelen biraz daha kompleks bir yapıdır ![]() ![]() ![]() Şekilde Alfa - heliks kıvrılmasının ilk aşamasını görmektesiniz ![]() ![]() Bu bağ fiziksel olarak kuvvetli bir bağ değildir ve dışarıdan verilen ısı veya fiziksel bir hareket ile koparılabilir ![]() ![]() Heliks yapısındaki bir zincirin enerji verilerek düz zincir haline gelmesi olayına " Denatürasyon " denir ![]() ![]() Fakat proteinler yapılarının bozulması için verilen ısıya belli bir dereceye kadar tolerans gösterebilir ![]() ![]() ![]() Zincir yukarıdaki şekilde gösterildiği gibi kıvrılmaya başladıktan sonra yandaki gibi heliks halini almaya başlar ![]() Proteinlerin önce düz zincir halinde oluşmaları ve daha sonra heliks yapısını kazanmaları tamamen enzimatik kontrol altındadır ![]() Eğer üretilecek protein bir enzim olacaksa, enzimden enzim üretme gibi bir durum ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() Soldaki şekilde görülen yapı ise proteinin segonder formunun daha değişik bir şekli olan ve ß - tabakası adı verilen bir konfigürasyondur ![]() Bu konfigürasyonda primer zinciri meydana getiren amino asitler heliks yapmak yerine kıvrılmalar yaparak akordiyon gibi bir hal almıştır ![]() ![]() Örneğin bazı proteinlerin % 70 ' i Segonder Alfa - heliks yapısından, geri kalan % 30 ' nu ise segonder ß - tabakasından meydana gelebilir ![]() 3-) Tersiyer yapı : Segonder yapıyı takip eden bu konfigürasyonda proteinin yapısı dahada kompleks bir hal almaya başlar ![]() ![]() Tersiyer yapı segonder yapının kıvrılmış halidir ![]() ![]() " Kangal " adı verilen daha değişik konfigürasyonlara sahip olabilir ![]() ![]() 4-) Kuaterner yapı : En karmaşık şekillere sahip olan kuaterner konfigürasyonundaki proteinler, şekillerini, alt birimler olan radikal ve diğer gruplara bağlı diğer alt gruplar arasındaki bağlar ile kazanır ![]() ![]() Şekilde kuaterner yapıda bir protein görülyüyor ![]() ![]() ![]() Kuaterner yapıya sahp proteinler oldukça karmaşık olmasına karşın enzimler tarafından titizlikle meydana getirilmiş mükemmel moleküllerdir ![]() Enzimlerin en ilginç görevleride şüphesiz protein sentezlerinde üstlendikleri görevlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Devreye başka başka enzimler girerek en sonunda proteini tersiyer ve kuaterner yapısına kavuştururlar ![]() ![]() Proteinlerin yıkımı : Polipeptid zincirleri çok uzun olup yıkılmaları yine enzimler vasıtasıyla olur ![]() ![]() Proteinlerin ayrılma işlemine ise " Hidroliz " denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şekilde tam olmayan hidroliz olayına bir örnek verilmiştir ![]() ![]() Proteinlerin parçalanması ve sindirilmesi ise mide de gerçekleşir ![]() ![]() ![]() Mide bu derece güçlü asidik bir sıvıya yataklık yapmasına rağmen zarar görmez çünki mideye zarar gelmemesi için mükemmel bir şekilde önlem alınmıştır ![]() ![]() ![]() Sakkarit (şeker) Metabolizması Şeker molekülleri, karbonhidrat adı verilen uzun zincirli moleküllerin yapıtaşlarını meydana getirirler ![]() ![]() Şeker molekülü tek başına bulunduğu hallerde " Monosakkarit ", ikili bulunduğu hallerde " Disakkarit ", 3 lü veya daha fazla gruplar halinde bulundukları zaman ise " Polisakkarit " adını alır ![]() ![]() ![]() Yandaki şekilde görüldüğü gibi " Glikoz ", yapısında toplam 6 adet karbon atomu (siyah noktalar) içerir ![]() ![]() Molekülün 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O ile gösterilen ilk sıradaki atom ise oksijendir ![]() ![]() ![]() ![]() Şeker molekülleri arasındaki bağlar ise tıpkı amino asitlerde olduğu gibi kuyruk ve baş bölgelerinde meydana gelir ![]() İki şeker molekülü bağ yaparken (örneğimizde glikoz molekülünü ele alıyoruz), kırmızı nokta ile gösterilen 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeklimizde görülen glikoz molekülü Alfa - Glikoz adını alır ![]() ![]() ![]() ![]() Şekerlerin 5 karbon atomundan oluşan formlarıda vardır ![]() ![]() ![]() Şeker moleküllerinin yıkımı : Karbonhidratların büyük çoğunluğunun uzun şeker moleküllerinden meydana geldiğini belirtmiştik ![]() ![]() Karbonhidratların sindirimi ağızda başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeker molekülleri monosakkarit formları şeklinde bağırsaklardan emildikten sonra kan yoluyla karaciğere gider ![]() ![]() ![]() Glikozun glikojene çevrilmesinde rol oynayan enzimin adı ise " Glikokinaz " enzimidir ![]() ![]() Glikokinaz (enzim) --------> Glikoz (molekül) --------> Glikojen (son ürün) Eğer bir insanın pankreası yeteri kadar insülin hormonu salgılayamıyorsa, kişinin karaciğeri, kandaki insülin miktarının azalmasına paralel olarak yeteri kadar Glikokinaz enzimi üretemez ![]() ![]() ![]() Glikozun parçalanması kısaca şu şekilde meydana gelir ; 6 karbonlu glikoz molekülü, yapılarında 3 er tane karbon atomu bulunduran 2 molekül Piruvat ' a dönüşür ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat fermantasyon bakterileri ve bazı maya türleri, ortamda oksijen olmadığı hallerde laktat yerine Etanol adını alan bir çeşit alkol ve su üretirler ![]() Eğer ortamda oksijen varsa (aerob) Piruvat oksijenle reaksiyona girerek öncelikle bir ara ürün olan Asetil CoA ' ya dönüşür ![]() Asetil CoA ara ürünü daha sonra sitrik asit halkası adı verilen bir seri kimyasal reaksiyon basamaklarına girer ve nihayetinde son ürün olarak karbondioksit ve su ya dönüşür ![]() Glikoz moleküllerinin parçalanma reaksiyonları sırasında hücre ATP kazanır ![]() ![]() ![]() Tam reaksiyon şeması için Buraya tıklayın Moleküller adlandırılırken aralarına tire konularak, hangi radikalin kaçıncı karbona bağlı olduğuda virgüllerle belirtilir ![]() Bir molekül " Glikoz - 6 - Fosfat " olarak isimlendirilmiş ise, bu, molekülün 6 ![]() Başka bir örnek olarak ; Eğer molekül " Fruktoz - 1,6 - Difosfat " olarak isimlendirilmiş ise, buda Fruktoz molekülünün 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Glikoz yıkıma uğrarken, hem parçalanmakta hemde bazı karbon atomlarına fosfat ve diğer kimyasal gruplar eklenmektedir (Bu eklenmeler " Tam reaksiyon şeması " ' nda ayrıntılı olarak gösterilmektedir) ![]() Bu kısa bilgiden sonra Glikozun yıkımı sırasında hangi basamaklarda ATP harcandığını ve hangi basamaklarda ATP üretildiğini görelim ![]() Reaksiyon ATP değişimi Glikoz ---> Glikoz - 6 - fosfat - 1 ATP Fruktoz - 6 - fosfat ---> Fruktoz - 1,6 - difosfat - 1 ATP 1,3 - bifosfogliserat ---> 3 - fosfogliserat + 2 ATP Fosfoenol piruvat ---> Piruvat + 2 ATP Tabloda görüldüğü gibi glikoz ve fruktoz moleküllerine fosfat bağlanırken enerji kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() Glikozun metabolik faaliyetlerle yıkılması olayına " Glikoliz ", küçük moleküllerden tekrar sentezlenmesi olayına ise " Glikogenez " denir ![]() ![]() Yağ (Lipid) Metabolizması Besinlerle alınan yağ moleküllerinin büyük kısmını trigliserid adı verilen moleküller oluşturmaktadır ![]() ![]() Lipidler yapı itibariyle gliserin ve yağ asitlerinin teşkil ettiği moleküllerdir ![]() ![]() ![]() Yağ molekülleri çok uzun bir yapıya sahip olup, biri " Hidrofobik " diğeri " Hidrofilik " iki kutuba sahiptir ![]() ![]() ![]() Yağlar parçalanıp yağ asitlerine kadar ayrıştırıldıktan sonra ince bağırsaklardan emilir ve kana karışır ![]() ![]() ![]() Yağ asiti moleküllerinin yapısını gösteren şekilde, molekülün hidrofilik ve hidrofobik kısımları görülmektedir ![]() Yağlar vücuda girip yağ asitlerine kadar ayrıştıktan sonra ya depo edilirler yada enerji ihtiyacı için kullanılırlar ![]() Yağ asitleri vücutta fazla miktarlarda bulunduğu zaman trigliserid şekline dönüştürüldükten sonra yağ dokularında depo edilirler ![]() ![]() ![]() Şişman bir kimse elinden geldiğince spor yapıp hareket ederse, yağ dokularındaki trigliserid molekülleri, enerji gereksinimi olduğu için yağ asitlerine kadar parçalanacak ve mitokondrilere ulaştırılacaktır ![]() Yağ asitlerinin mitokondriye girişi direk değildir ![]() ![]() ![]() Yağ asidi + CoA + ATP <---------------> Yağ asil - CoA + AMP + PPi Denklemde yağ asitinin CoA (Koenzim A) ile komleks oluştururken ATP harcamaktadır ![]() ![]() Yağların kan sıvısında taşınması ise ortak çalışan iki protein ile gerçekleşmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Apolipoprotein ise ise lipide bağlanan kısımı oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() Yağların yıkımı : Yağların yapıtaşlarının yağ asitleri olduğunu belirtmiştik ![]() ![]() ![]() Şekilde yağ asitlerinin su içerisinde oluşturdukları micel yapısı görülmektedir ![]() ![]() Mavi bölge yağ asitinin hidrofilik bölgesi, kırmızı ince bölge ise molekülün hidrofobik kuyruğunu temsil etmektedir ![]() Besinlerle alınan büyük yağ molekükleri, bağırsakta sindirilirken önce misellerine kadar ayrıştırılmakta ve daha sonra bu miselleri parçalayan enzimler iş görmektedir ![]() İnce bağırsağa gelen büyük yağ molekülleri, öncelikle safra kesesinden salgılanan tuzlarla etkileşime girerek kendilerinden daha küçük yapıya sahip misellere dönüşürler ![]() ![]() Ayrışan yağ asitleri difüzyon yolu ile bağırsak mikrovilluslarından emilir ![]() ![]() Dokulara ulaşan trigliseridler genel olarak 3 aşamada yıkılarak enerji ihtiyacı için kullanılırlar ![]()
1-) Trigliseridlerin hidrolizi : Trigliseridler Lipaz enziminin etkisiyle digliserid, monogliseridserbest gliserol ve yağ asitlerine kadar ayrışırlar ![]() 2-) Alfa - oksidasyonu : Trigliseridlerin hidrolizi ile serbest kalan yağ asitleri, alfa - oksidasyon kimyasal reaksiyonlarına girerek yıkılmaya başlar ![]() ![]() 3-) Beta - oksidasyonu : Beta - oksidasyonu, yağ asitlerinin parçalandığı diğer bir kimyasal reaksiyon basamaklarıdır ![]() ![]() Vücuda alınan karbonhidratlar, fruktoz, mannoz ve sukroz gibi şekerlere, glikoz şekeri ise glikojene çevrilip depo edilir ![]() ![]() Hücrede aynı zamanda " Peroksizom " adı verilen yapılarda da yağ asitleri parçalanmaktadır ![]() Peroksizomlar yağ asitlerini parçalarken ürün olarak H2O2 (Hidrojen peroksit) meydana getir ![]() ![]() ![]() alıntı ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|