Prof. Dr. Sinsi
|
Anadolu Beylikleri
Anadolu Beylikleri, Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir Bu savaşın hemen ardından, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Beylikleri denir Aynı dönemde, önce Anadolu'nun batı ucunda İznik'i başkent edinen, sonradan da Haçlı Seferleri nedeniyle başkentini Konya'ya taşıyarak Orta Anadolu merkezli olarak devam eden Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Beylikleri olarak anılır

Beyliklerin Devlet Yapısı ve Ordu Düzeni
Anadolu beyliklerinin kurucuları aşiretlerdi Anadolu Selçukluları bu aşiretleri özellikle Bizans sınırına yerleştirmişler ve bu toprakları aşiret beylerine ikta (tımar) olarak vermişlerdi İkta sisteminde, Türkmen beyleri kendilerine verilen toprağın karşılığında Anadolu Selçuklu sultanına savaş zamanlarında asker gönderiyordu Toprağın mülkiyeti sultana aitti, beylerin ise bu toprağı işleme hakkına sahipti Bu beyler sonradan bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde Anadolu Selçuklu devlet yapısını kendilerine örnek aldılar
Anadolu beyliklerinde devlet yönetimi hanedanın elindeydi Bu hanedanın en yaşlı ya da etkili kişisine ulu bey denirdi Ulu bey devlet merkezinde oturur, vilayetlerin yönetimini ise çocuklarına ya da kardeşlerine bırakırdı Devlet işleri, bir kurul ya da kurum olan divanda görüşülür ve karara bağlanırdı Vilayetlerin yönetiminden ise valiler sorumluydu; ayrıca hukuk işlerini kadılar ve askerlik ile güvenlik işlerini subaşılar yürütürdü Devletin parası (sikke) ulu bey adına basılırdı
Anadolu beyliklerinde ordu, Ulu beyin atlı ve yaya hassa birlikleri, ikta verilmiş beylerin yetiştirdiği askerler ve çeri denen aşiret atlılarından oluşurdu Savaş sırasında ordu üç kola ayrılırdı Merkez kuvvetlere ulu bey, sağ ve sol kollara da oğulları ya da kardeşleri komuta ederdi Ok, yay, kılıç, kargı, hançer, balta, gürz ve mancınık orduda kullanılan başlıca silahlardı
Ekonomik ve Toplumsal Yaşam
Bunlara ikta, vakıf ve mülk denirdi Devlet bazı toprakların gelirini hizmetlerine karşılık belirli bir kişiye ya da bir vakfa bırakırdı Köylüler bu toprakları işler, vergisini de toprağı işletme hakkına sahip olan kişiye ya da vakfa verirlerdi Köylüler ekip biçmekle yükümlü olduğu toprakları bırakıp başka yere gidemezlerdi Kent ve kasabalarda mülk sahibi olanlar köylülere oranla daha özgürdüler Her zanaat dalı ayrı bir Ahi birliğine bağlanarak kendi içinde örgütlenmişti
Ekonominin temeli tarıma dayalıydı Toprak ve iklim koşullarına bağlı olarak tahıl, meyve ve pamuk gibi ürenler yetiştiriliyordu Hayvancılık da hayli yaygındı Anadolu'da dokunan kilim ve halılar dış pazarda alıcı buluyordu Kütahya, Amasya ve Bayburt çevresinden çıkarılan gümüşün büyük bölümü de dışarıya satılıyordu Anadolu beyliklerinde ticarete de gelişmişti Karadeniz kıyısındaki Sinop, Trabzon ve Samsun, Ege'deki Foça, İzmir, Selçuk ve Balat ile Akdeniz'deki Antalya ve Yumurtalık, iç ve dış ticaretin en önemli liman kentleriydi Kayseri ve Konya, kervan yollarının kavşak noktasında bulunan Sivas önemli ticaret merkezleriydi
Bilim ve Sanat
Anadolu beylikleri döneminde özellikle Konya, Kayseri ve Kastamonu birer bilim ve sanat merkeziydi Bilimler arasında en çok tıp gelişmişti Hacı Paşa bu dönemin en ünlü tıp bilginlerinden biriydi Başta Yunus Emre olmak üzere Gülşehirli Şeyh Ahmed, Âşık Paşa, oğlu Ulu Arif Çelebi, Bahaeddin Sultan Veled, Ahmed Eflaki, bu dönmede yetişmiş başlıca şair ve yazarlardı Bunlar arasında Yunus Emre Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsüdür Osmanlılar zamanında doruğuna ulaşan büyük mekânlı yapıların ilk örnekleri de bu dönemde ortaya çıktı Karamanoğullarının yaptırdığı Karaman'daki Hatuniye Medresesi ile Niğde'deki Ak Medrese önemli yapılardır Germiyanoğulları da Afyonkarahisar'da Kubbeli Cami ve Kütahya'daki Vacidiye (Demirkapı) Medresesi’ni yaptırdılar Beyşehir'deki Eşrefoğlu Süleyman Bey Camisi ve Medresesi Eşrefoğullarından kalmıştır Eğirdir'deki Dündar Bey Medresesi, Hamidoğullarından kalan en önemli yapılardan biridir Safranbolu'daki Gazi Süleyman Paşa Camisi Candaroğulları mimarisinin önemli örneğini oluşturur Birgi'deki Aydınoğlu Mehmed Bey Camisi ve Medresesi ile Selçuk'ta salt mermerden yapılmış İsa Bey Camisi ve İmareti Aydınoğulları beylerince yaptırılmıştır Manisa'daki Ulucami Saruhanoğullarından ve Kayseri'deki Hatuniye Medresesi Dulkadıroğullarından günümüze ulaşmış en önemli mimarlık örnekleridir
Birinci Dönem Anadolu Beylikleri

Alp Arslan Anadolu'yu fethetmekle görevlendirdiği Türkmen beylerine, ele geçirdikleri yerleri yurt olarak verdi Bu beyliklerin çoğu da Alp Arslan'ın ordusunda görev almış bu Türkmen beylerince kuruldu Bu beylikler, Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlıydı, ama bağımsız yönetiliyordu 13 yüzyılda Anadolu'nun büyük bölümüne egemen olan Anadolu Selçukluları bu beyliklerle zaman zaman çatışmış, birçoğunun topraklarını ele geçirmiştir Birinci Dönem Anadolu Beylikleri'nin kurulduğu yerler ve egemenlik süreleri tabloda gösterilmiştir Bu beyliklerden Anadolu tarihine yön veren Artuklular, Danişmendliler ve Saltuklular ayrıca aşağıda anlatılmıştır
1 Ahlatşahlar Beyliği
Ahlatşahlar Beyliği, Ahlat’ta, 12 yüzyıl başlarında kurulmuş olan bir Türk devletidir Tarihte Sökmenliler, Ahlatşahlar ve Ermenşahlar adlarıyla anılan bu Türk beyliği, sultan Alparslan’ın yeğeni Azerbeycan Selçuklu Gemi Valisi Kutbeddin İsmail İl Arslan’ın Türk asıllı yetiştirmesi (Memlük) olan sökmen el Kutbi (o bu lakabı kutbeddin’in yetiştirmesi olduğu için almıştır) tarafından 1110 yılında kurulmuştur Sökmenli (Ahlatşahlar) Beyliği, çocukluk dönemi hariç, 57 yıl hükümdarlığını İkinci Sökmen Bey zamanında en iyi devresini yaşadı Silvan Eyyubi Hükümdarı Necmeddin Eyyûbî, ahlatlıların daveti üzerine 1207 senesinde Ahlat’a gelip şehri teslim alarak, Sökmenliler Devletine son verdi
2 Artuklular
Artuklular, Oğuzların komutanlarından olan Artuk Bey'in oğullarınca kuruldu 1102'de Anadolu'nun güneydoğusundaki Hısn Keyfa (bugünkü Hasankeyf), Mardin ve Harput yöresinde üç ayrı beylik halinde varlığını sürdürdü
Öarı ve Eyyubilere karşı savaştılar Daha sonra bu üç devletin de egemenliğini tanımak zorunda kaldılar Hısn Keyfa Artukluları, 1232'de Eyyubiler tarafından ortadan kaldırıldı
2 1 Mardin Artukluları (1108 - 1409)
Mardin Artuklularının kurucusu Artuk Bey'in oğlu Necmeddin İlgazi’dir İlgazi, Hısn Keyfa Artuklularının kurucusu olan kardeşi Sökmen'in oğlundan Mardin'i aldı ve Â1108’de bağımsızlığını ilan etti Hısn Keyfa Artukluları sınırları içinde olan Mardin ve çevresi böylece ayrı bir beylik haline geldi Neçmeddin İlgazi 1118'de, sonradan beyliğin başkenti olan Diyarbakır'ı topraklarına kattı
Ertesi yıl Halep yakınlarında Haçlıları yendi Daha sonra Harezmşahların ve Anadolu Selçuklularının egemenliğini tanıyan beylik, 200 yıl daha varlığını sürdürdü Mardin Artukluları 1409'da Karakoyunlular tarafından yıkıldı
2 2 Harput Artukluları (1185 - 1234)
Harput Artukluları, Harput ve çevresinde kuruldu Yaklaşık 50 yıl varlığını sürdüren bu beylik, 1234'te Anadolu Selçukluları tarafından ortadan kaldırıldı
Artuklular özellikle Mardin, Diyarbakır, Silvan ve Hasankeyf'te mimari açıdan önemli camiler, medreseler ve köprüler yaptırmışlardır asdsadasd
3 Danişmentliler
Danişmend Gazi olarak anılan Ahmed Gazi, 1071’deki Malazgirt Savaşı'nın ardından Anadolu içlerine ilerleyerek Amasya, Tokat, Sivas, Niksar, Malatya ve Yozgat'ı ele geçirdi Aynı yıl bu bölgede beyliğini kurdu 1105’te ölen Danişmend Gazi’nin yerine oğlu Emir Gazi geçti Emir Gazi, Ankara ve Kayseri’yi de alarak devletin sınırlarını genişletti 1107'de I Kılıç Arslan'ın ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devleti’ndeki taht mücadelesinde damadı I Mesud’u destekledi I Mesud'un tahta geçmesinden sonra uzun süre Anadolu Selçukluları üzerinde etkili oldu 1142’de Melik Muhammed'in ölümünden sonra başlayan taht kavgaları Danişmendlileri zayıflattı
Nizameddin Yağıbasan Sivas’ta, Aynüddevle Elbistan ve Malatya’da, Zünnun da Kayseri’de egemenliklerini ilan ettiler Danişmendlilerin parçalanmasından yararlanan Anadolu Selçuklu Sultanı II Kılıç Arslan, Danişmendli topraklarını yavaş yavaş ele geçirdi Sonunda Malatya’yı da alarak 1175'te Danişmendlileri tamamen ortadan kaldırdı
Danişmendliler, Tokat, Malatya, Sivas ve Kayseri'yi değerli yapılarla zenginleştirdiler Anadolu'nun Türkleşmesinde ve bu topraklarda İslam dininin yayılmasında önemli rol oynadılar Danişmend Gazi'nin yaşamı ve Anadolu'nun fethinde gösterdiği kahramanlıkları “Danişmendname” adlı destanın konusunu oluşturur
4 Saltuklular
Saltuklu Beyliği, Alp Arslan’ın komutanlarından Emir Saltuk’un fethettiği Erzurum ve çevresinde kuruldu Emir Saltuk’un oğlu Ebu’l-Kasım, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın fetihlerine katıldı 1092'de bağımsız bir devlet haline gelen Saltuklular, Kuzeydoğu Anadolu'daki Kars, Bayburt, Oltu, Tortum, İspir ve Tercan yöresine egemen oldular Beyliğin merkezi Erzurum’du Saltuklular Trabzon İmparatorluğu'na ve Gürcülere karşı savaştılar Ne var ki II Saltuk, 1153’te Gürcülere tutsak düştü Saltuklular daha sonra da Doğu Anadolu’da Gürcüler karşısında varlık gösteremediler Bu tehdit karşısında Anadolu Selçuklu Sultanı II Süleyman Şah, 1202’de Erzurum’u alarak Saltuklu Devleti’ne son verdi Saltuklular döneminde komşu ülkelerden gelen tüccarların uğrak yeri olan Erzurum ekonomik yönden gelişti Saltuklular bu kentte ve başka yerlerde camiler, kaleler ve kümbetler yaptırdılar

Anadolu Selçukluları, Anadolu'daki Türkmen beylerini aşiretleriyle birlikte Bizans ve Kilikya sınırlarına yerleştirmişlerdi Böylece Anadolu Selçukluları hem devletin sınırlarını güvence altına alıyor, hem de Türkmen beylerini denetim altında tutuyorlardı Ama 1243'teki Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilen Anadolu Selçuklu Devleti’nin Türkmenler üzerindeki denetimi zayıfladı Bu savaşın ardından, Moğolların bir kolu olan İlhanlılar Anadolu’da denetimi ele geçirdiler Bu süreçte uç beylikleri, önce İlhanlılara bağlı, sonra bağımsız devletlere dönüştüler Bu beyliklerden biri olan Osmanlı Beyliği, zamanla bütün öbür beyliklerin topraklarını ele geçirdi ve bir imparatorluğa dönüştü

1 Aydınoğulları
Aydınoğulları, 1308'de Aydın ve çevresinde kuruldu Devletin kurucusu Aydınoğlu Mehmed Bey'dir Mehmed Bey, önce Germiyanoğullarına bağlı kaldı Sonra Bizans'tan Birgi'yi alıp başkent yapınca bağımsızlığını ilan etti Ardından Ödemiş, Sultanhisar ve İzmir'i de topraklarına kattı Ayasuluğ’da (bugünkü Selçuk) Aydınoğullarının ilk donanmasını kurdu
Mehmed Bey’in 1334'te ölümü üzerine beyliğin başına oğlu Umur Bey geçti Umur Bey Selçuk ve İzmir'de tersaneler kurdu ve donanmasını güçlendirdi Sakız, Bozcaada, Eğriboz, Mora ve Rumeli kıyılarına akınlar düzenledi Umur Bey Alaşehir'i de topraklarına katınca, Venedik, Ceneviz, Rodos Şövalyeleri ve Kıbrıs Krallığı'nın donanmaları birleşerek harekete geçti Birleşik Haçlı donanması 1344’te İzmir'i ele geçiren ve Aydınoğulları bu savaşta donanmasını yitirdi
Aydınoğulları, Umur Bey'in 1348'de ölmesinden sonra eski gücünü yitirdi Denizden Haçlılara, karadan da Osmanlılara karşı koyamadı İsa Bey, 1390'da topraklarını Yıldırım Bayezid’e bırakarak Tire'de oturmayı kabul etti 1402’deki Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i yenen Timur Aydınoğullarına eski topraklarını geri verdi Beyliği eline geçiren İzmiroğlu Cüneyd Bey Osmanlı Devleti aleyhinde bir sıra gailelere katıldı 1426'da Aydınoğulları Beyliği topraklarını eline geçiren II Murad tarafından ortadan kaldırıldı
2 Kadı Burhaneddin Devleti
Kadı Burhaneddin, 1343-1381 arasında Orta Anadolu’da hüküm süren Eretna Devleti'nin önce kadısı, sonra veziriydi Eretna Hükümdarı II Mehmed Bey ölünce, 1381’de Sivas’ta beyliğini ilan etti Kayseri ve Sivas'tan oluşan beyliğin asıl topraklarına Samsun ile Erzincan’ı da kattı Güçlü bir devlet kuran Kadı Burhaneddin, Orta Anadolu’da Osmanlılar, Memlûklar ve Karamanoğullarına karşı egemenlik mücadelesi verdi 1398’de Akkoyunlulara karşı savaşırken öldü ve devleti de böylece son buldu
Kadı Burhaneddin aynı zamanda şair ve bilgindi İslam bilimleri konusunda kitapları ve şiirlerinin toplandığı Divan’ı (1980) vardır
|