Prof. Dr. Sinsi
|
Daha İyi Seks Hayatı İçin
DAHA İYİ SEKS HAYATI İÇİN Aşk hayatınız giderek monotonlaşıyor mu? Eski heyecanı artık yakalayamıyor musunuz? Onu sevdiğiniz halde kimi zaman ondan sıkıldığınızı mı düşünüyorsunuz? O halde size vereceğimiz 8 öneriye kulak verin
Artık 'sevgili olmak' deyince aklınıza sadece çikolatalar, sevgi kartları ve güller gelmesin Artık çiftler çok daha değişik ve yeni şeylerle birbirlerini mutlu etmeye çalışıyor ve ilişkilerini monotonluktan kurtarıyor Cinsellik üzerine yazdığı kitaplarla tanınan ünlü yazar Michael Castleman , cinsellik uzmanı doktor Louanne Cole Weston'ın önerileri sayesinde artık daha iyi bir aşk hayatınız olacak
Flört edin: Uzmanlar birlikte olan çiftlerin seks yapmaları için belli bir süre beklemeleri gerektiğini savunuyor Seksin de bir randevu gibi yaşanması gerektiğini düşünen Michael Castleman, ilişkinin ilk günlerinde birlikte aktiviteler yapılması gerektiğini söylüyor: "Birlikte sinemaya gidin, yemek yiyin ya da yürüyüş yapın, çift olarak birlikte zaman geçirin "
Evden dışarı çıkın: Daha iyi bir aşk hayatınız olmasını istiyorsanız, bazı geceler evden dışarı çıkın Uzun bir süre birlikte olan çiftlerde seksin rutin bir hale geldiğini savunan uzmanlar, evin dışında yaşanan seksin çifte heyecan kattığını savunuyor
Yatak odanızı yeniden dekore edin: Evinizde; özellikle de yatak odanızda yapacağınız bazı değişiklikler aşk hayatınıza renk katabilir Bunun için illa aynalarla kaplı bir odaya ya da su yatağına ihtiyacınız yok, ışıklandırma da yapacağınız küçük bir değişiklik bile inanılmaz farklılıklara neden olacak Örneğin yatak odanızdan televizyonunuzu çıkarmakta seks hayatınıza tahmin ettiğinizden çok daha olumlu etki edecektir
Ne istediğinizi bilin: Herkesin aşk hayatıyla ilgili bazı fantezileri vardır, bu fantezilerinizi partnerinizle konuşun Eşiniz size "Bu akşam ne yapmak istersin" diye sorduğunda eğer verecek net bir cevabınız yoksa bu konuda yalnız olmadığınızı bilin Çiftler genellikle söz konusu seks olduğunda çoğu zaman gerçekten ne istediklerini bilmezler İyi bir aşk hayatı için ne istediğinizden emin olmanız gerekir
Eşinizin ne istediğini bilin: Kendinizin ne istediğinden emin olduktan sonra sıra eşinizin ne istediğine gelir Onunla karşılıklı çekinmeden konuşarak isteklerini öğrenmelisiniz Bazı insanlar partnerlerine oranla seksi daha fazla isteyebiliyorlar Bu gibi durumlarda önemli olan çiftlerin arasındaki uyumdur
Yeni bir şeyler deneyin: Yatak odasında yeni bir şeyler deneyin, Castleman, "Çiftler ne kadar uzun süre birbirleriyle olursa, sekste onlar için o kadar tanıdık ve bildik hale geliyor" diyor Söz konusu değişim olunca çekingen davranan çiftler yeni iç çamaşırı ya da yeni bir masaj tekniğinin ilişkiye çok heyecan katacağını belirtiyor
Cinsel sorunlarınızı görmezden gelmeyin: Artık cinsel sorunlar geçmişe oranla çok daha fazla açık konuşuluyor Yine de toplumda her kesimden insan aynı rahatlıkla cinsel sorunlarını konuşamayabiliyor Weston, insanların cinsel problemlere karşı utangaç olduklarını çünkü bu konudaki yetersizlikleriyle yüzleşmekten çekindiklerini söylüyor ve ekliyor: "Çiftler yaşadıkları her sorunla mutlaka yüzleşmeli"
Denemeye devam edin: İyi bir aşk hayatı biraz zaman alır Bu konuda sabırlı olmalı, iyi sonular elde etmek için acele etmemelisiniz Başarısızlığa uğrasanız bile yılmamalı, moralinizi bozmamalısınız Unutmayın bu konuda çiftlerin uyumu ancak zamanla sağlanır
Erkekler neden göğüsleri severler? Hiç merak ettiniz mi? Ve kendi aralarında konuşurken, göğüsler hakkında neler söylerler?
Hemen hemen her kadın göğüsleri ile ilgili endişeler taşır Bazen iki göğsünün boyutu ya da şekli birbirinden azıcık da olsa farklıdır, bazen “göğüslerim küçük” endişesi ile yaşar, bazen de tersine, “büyük olmasından rahatsızlık duyar” Sonuçta göğüslerinden mutlu kadın azdır
Peki ama erkekler ne düşünüyor? Erkeklerin göğüsleri sevdiğini genel olarak biliyoruz ama nasıl ve neden? Merak ettiniz mi? Bu konuda yapılmış araştırmaları inceledim ve sizin için toparladım İşte erkekler neden göğüsleri seviyor;
Göğüsler Doğurganlığın ve Dişiliğin Sembolüdür
Aklınıza gelse de, gelmese de, hoşunuza gitse de, gitmese de, insanoğlunun bilinçaltında bir yerlerde üreme içgüdüsü yatıyor Soyunu sürdürme içgüdüsü bundan yüzyıllar önce de vardı Bugün evliliklerin gitgide azalmasına karşın, hala insanlar bir çocuk sahibi olmaktan heyecan duyuyor
Yüzyıllar önce, nesli sürdüren bebeğin beslenmesi için çok önemli olan sütü sağlayan göğüsler, bugün emziren anne sayısı azalmasına karşın hala “bebeği besleme” fonksiyonu ile anılıyor Yani ilkel içgüdüler bugünün modern erkeğini hala etkiliyor Bu nedenle de Pamela Anderson göğüsleri erkeklere cazip gelebiliyor
Charles Darwin’in evrim teorisine göre zamanı geldiğinde, bilinçaltımızdaki içgüdülerle “sağlıklı ve soyumuzu sürdürmeye uygun” eş seçiyoruz Buna göre erkekler geniş kalçalı (çünkü doğurmaya müsait) ve büyük göğüslü (çünkü doğurduğunu besleyebiliyor) kadınlar seçiyor
Göğüsler, Cinsel İlişkide Anahtar Role Sahiptir
Kadın göğsü, kadınların cinsel heyecana ulaşmasında anahtar rollerden birisine sahiptir Tabi erkekleri de  
Kadınların farklılık taşıdıkları 2 bölgedir ve bu nedenle de erkekleri, görsel olarak uyarırlar, erkeklerin farkında oldukları ya da olamadıkları tutkulu bakışlarının da hedefi olurlar
Erkekler Göğüsleri Rahatlatıcı Bulur
Günlük hayatın zorlukları içinde, göğüsler yumuşak ve belki bebekliğimizi hatırlatan yumuşaklığı ve şekliyle, erkekleri rahatlatır Uzmanlar, göğüslerin aynı zamanda erkeklere annelerinin, onları her şeyden koruduğu günleri hatırlattığını düşünüyorlar
Büyüklük Önemli mi?
Gelelim en önemli KADIN sorusuna Göğsün büyüklüğü önemli mi? Kadınların çoğu küçük göğüslü olma endişesi yaşar Hatta normal göğüslü olanlar da Ancak göğüs büyüklüğü de, "zevkler ve renkler tartışılmaz" meselesidir Yani bazı erkek büyük göğüs sever, bazısı ise küçük göğüs Zaten çift olma aşamasında erkek olayın bu boyutunu da ölçüp, biçmiştir kafasında hiç merak etmeyin Bu nedenle de göğsüm küçük-büyük endişesini bırakın Hayatınızı endişesiz yaşayın!!!
Seks hakkında neler okuduk neler? Filmlerde gördüklerimiz, arkadaşlar arasında yapılan dedikodular, kişisel tecrübelerimiz   Peki ya gerçekler?
Kadınlar da, erkeklerde sekste mükemmelliğin peşindeler Tıpkı hayatın diğer alanlarında olduğu gibi Aslında oldukça da haklıyız Karşımızdakinin ne yaptığını ve ne istediğini bilen biri olmasını, bizi zevk dalgalarının içine atmasını, yatakta tecrübeli ve en önemlisi bu tecrübeleri kullanmayı bilen birisini hepimiz istiyoruz
Sekste tecrübesiz, beceriksiz birisi ile birlikte olmayı hiç kimse istemez Kötü bir sevişme ise kadın ya da erkek, bir insanın başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir Neyse ki, modern insanın bu tarz sorunları sınırlı Çünkü bugüne kadarki deneyimlerinden faydalanmayı biliyor ve sekste kendi tarzını yakalamayı hedefliyor
Kadının birlikte olduğu her erkek, onun dokunuşlarıyla, kulağına fısıldadıklarıyla, yataktaki yaratıcılığıyla ve fantezileriyle kendinden geçiyor
"Bugüne kadarki en iyi sevişmemdi" cümlesini kimbilir kaç kez duydunuz Ancak yine de geriye dönüp baktığınızda cinsel yaşamda, tam anlamıyla mutlu olduğunuzu söyleyemiyor, üstelik uzun süreli bir ilişki de kuramıyorsunuz Peki hata sizde mi yoksa beraber olduğunuz erkeklerde mi? Sorun bugüne kadar hiç aklınıza gelmeyen bir şeyden kaynaklanıyor olabilir; fazlasıyla mükemmel olmak Bunu hiç düşünmüş müydünüz?
Erkeklerin yatakta hep daha iyisini istediklerine inanarak geliştirdiğiniz taktikler, heyecanlı oyunlar ve muzır sevişme teknikleri, belki de size zarar veriyor
Yatağa her girdiğiniz erkeğe aynı şeyleri söylüyor, aynı şekilde dokunuyor ve aynı mükemmellikte sevişiyorsunuz Ancak sevişirken fazla iyi olmak belki de o kadar ideal bir hüner değil Sizin artık otomatikleşmiş dokunuşlarınız olabilir; partnerinizin vücuduyla nasıl oynayacağınızı, onu nasıl çıldırtacağınızı çok iyi biliyor olabilirsiniz Ancak karşınızdaki erkek, bunları yeterince bilmiyor olabilir
Özellikle ilk kez birlikte olduğunuzda, vücudunuzu tanımadığı, isteklerinizi ve nelerden zevk aldığınızı bilmediği için sizi fazla mutlu edemeyebilir Oysa siz, her zamanki tarzınızı koruyarak, ona büyük bir zevk yaşatabilirsiniz Bir başka deyişle, alınan zevk tek taraflıdır ki bu da sizi mutsuz etmeye yeter
Çok iyi olmayın
Kadınlar hep "Temel İçgüdü" filmindeki Sharon Stone gibi olmak isterler Oysa, Sharon Stone bile o tarz pozisyonlarda orgazm olunmayacağını itiraf etmiş durumda Erkekler tek gecelik ilişkiler için, böyle kadınları tercih etseler de uzun birlikteliklerde öylesine mükemmel sevişebilen kadınlardan korkarlar
Nedeni ise çok basit; sevdikleri kadını tatmin edememekten, ona yetememekten ve başka erkeklere ihtiyaç duymasından çekinirler Bunun yerine yatakta daha az tecrübeli bir kadınla, bir şeyleri birlikte keşfetmeyi, bazı deneyimlerde ilk olmayı, zamanla birlikte mükemmelleşmeyi ve tensel bir uyum yakalamayı tercih ederler
Kısacası öğrenenin yanında öğreten de olmak isterler Dolayısıyla sekste, çok iyi olmanız ve "Ben her şeyi biliyorum" havasına girmeniz, büyük bir olasılıkla kısa vadede karşınızdaki erkeği etkilemekle birlikte, uzun vadede onu sizden uzaklaştıracaktır Mükemmellikten kurtulmak ise mükemmel olmaktan daha kolay
Tek yapmanız gereken kendinizi tutmak ve her sevişmede uyguladığınız otomatikleşmiş hareketlerden vazgeçmek Seks konusunda pek de fazla bir şey bilmeyen bir kadın olduğunuzu varsayın ve yeni şeyler öğrenmeye açık olun Zevk vermeye değil, ortak bir zevki paylaşmaya, mükemmel sevişmeye değil partnerinizin değişik yönlerini, kendine has özelliklerini ve tarzını keşfetmeye çalışın Unutmayın ki, seks her iki tarafa da zevk verdiği sürece güzeldir ve iyi bir sevişme için gerekli olan tek nokta kusursuz bir teknik değil, içtenlik ve paylaşım duygusudur
Pek çok kadın orgazm olamıyor Hatta olamamanın sıkıntısını bir kenara bırakın, bir de rol yapmak zorunda kalıyor Artık bu önemli sorundan kurtulma zamanı
Yaşamda kalabilmek yani ölmemek için doğuştan var olan bazı yeteneklerimiz ve hislerimiz vardır, bunlar sonradan öğrenilmez, değiştirilemez şeylerdir Hayvanlarda bunlara "içgüdü" diyoruz, insanlardakine ise "dürtü" adını veriyoruz Dürtüler bilinçaltından gelir Çok kabaca bir örnek verirsek, yeni doğmuş bir bebeğin meme emmeyi bilmesi veya acıkınca ağlaması bir dürtüdür Ve cinsellik de bir dürtüdür, hayatın ve de neslin devamını sağlamak için var olan bir dürtüdür Ama cinsellik ikincil bir dürtüdür  
CİNSELLİK DE İHTİYAÇ
Birincil dürtüler kişinin o gün için yaşamda kalmasını sağlayan dürtülerdir ki; bunlar yemek, su içmek, uyumak gibi yapılması gereken, yapılmazsa kişinin hayatını kaybetmesine neden olacak dürtülerdir Canlıların hayatta kalmaktan haz duyduklarını ve her şeyi bunun için yaptıklarını biliyoruz Gerçek olan bir şey var, o da her canlının sonunda öleceği Ama biz yaşamaktan, bu dünyada olmaktan mutluyuz ve daha uzun kalmak istiyoruz, bunun için ne yapabiliriz?
KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR
Yapabileceğiniz tek şey ama tek şey bir şeyler üretip sizden sonraya bırakmak Bunun da en doğru, basit ve de tatminkâr yolu bedeninizden bir parça üretmek ve bunu sizden sonraya bırakmak, yani çocuk sahibi olmaktır
Sahip olunan çocukla, canlı bedeninden olan bir parçanın kendinden sonra da dünyada kalacağını bilir, bir huzur, mutluluk duyar ve de dürtülerini tatmin eder Neden torunların şimdi insanın kendi çocuklarından daha fazla sevildiği hakkında bir fikriniz oluştu mu?
Çünkü torun o kişinin kendinden sonra dünyada kalacak, ama kendi çocuğundan daha fazla dünyada kalacak parçasıdır, garantisidir Bu yüzden insanlar kendi çocuklarını kendileri gibi görüp, yapamadıkları şeyleri onların üzerinden yaşamayı isterler ve kendi istediklerinin dışında hareket etmesinden mutlu olmazlar Kabul edemedikleri şey çocuklarının da bir beyni ve de hisleri olduğudur, sorun da burada yaşanır
Cinsellik de dürtüdür, ikincil öneme sahip bir dürtüdür, amacı neslin devamını sağlamaktır Peki neden cinsellik yaşarız?
Üremek için,Zevk için,İletişim, paylaşım olduğu için ,Yapılması gerekli olduğuna inandığımız bir şeydir, ne kadar çok sıklıkta yapılırsa o kadar iyi olduğu öğretilir veya öğrenilir Bazen gelen maillerde veya telefonda sorulur, "Ben haftada şu kadar seks yapıyorum yeterli mi?" diye 
Neden bana "Günde 3 veya 4 öğün yiyorum, yeterli mi?" diye sormuyorsunuz? Acıkınca yiyorsunuz, seks de acıkınca yapılır, sayısı standardı yoktur, bizse bazı tabularda sıkışıp sekse bazı gereklilikler yüklemişizdir
CİNSEL ARZU NEDİR?
Cinsel arzu kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusu olup, bedensel (hormonal) problemi olmayan herkeste mevcuttur Ne zaman cinsel arzu duyarız sorusunu yukarıda anlattığımız konuların ışığında şöyle tanımlayalım isterseniz: Bedensel olarak yeterli olgunluğa erişmiş kadın veya erkek o gününü yaşamsal olarak garantiye aldığında cinsel arzu duyar
Cinsel arzu kavramı kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişmekle beraber genel anlamda "bir eşle seks ilişkisine girmeyi istemek" olarak açıklanabilir
ÇEVRE ETKİLİYOR
Ne kadar isteğin yeterli olduğu, ne kadarının az olduğu kadından kadına değişir Bizim toplumumuzda kadınların istek ile ilgili sıkıntılarını çeşitli gruplarda incelemek gerçekçi ve faydalı olacaktır Erkekler ve kadınlar kabaca aynı ölçüde cinsel istek duyarlar ama yetiştirilme şartları, içinde bulunulan koşullar, aile baskısı, ahlaki ve de dini etkiler kadınların bu isteklerini baskılamalarına, başka kanallara yönlendirmelerine veya gösterememelerine neden olur
Bu yüzden bu konuda rahat olan erkekler genelde cinsel ilişki arzusunu kadınlardan daha sık duyarlar Bir kadın olarak eşinizin seksi sizden daha sık ve de daha fazla arzu etmesi, sizin seks isteği yönünden bir probleminiz olduğu anlamına gelmez
Ulusal Kadın Ruh Sağlığı Kongresi’nde odak noktası kadınlardı Kadınların psikiyatrik ve bedensel sorunları, pratisyenler, aile hekimleri, halk sağlığı uzmanları, jinekologlar, psikiyatrlar ve psikologlar tarafından ele alındı
Kadınların bazı psikiyatrik sorunlar açısından, biyolojik olarak şanssız olduğu kabul edildi Hormonları nedeniyle ‘mazeretleri’ hatta dezavantajları olduğu yani  Ama sorunlarına çözüm aramada erkeklerden daha becerikliler, tedavilerde de daha istekli ve uyumlu Kongre başkanı Ankara Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof Dr Oğuz E Berksun, kadınlara erkek iktidarını sarsmanın yollarını gösterdi
Nedir kadınların biyolojik şanssızlıkları?
-Ayda bir hormonal değişimler yaşıyorlar Hatta her gün değişime maruz kalıyorlar Bir hormonun oranı düşerken, diğeri yükseliyor Döngüsel değişimlerin kadınları hastalıklara karşı duyarlı kıldığı biliniyor Örneğin depresyon çoğunlukla hormonal değişimlerin en belirgin olduğu dönemlere denk geliyor
Ya da var olan depresyon, anksiyete (sıkıntı) veya diğer belirtilerin bu dönemde alevlendiği düşünülüyor Hastalıkların oluşumunda biyolojik ve psikososyal pek çok faktörün bir arada etkili olduğunu biliyoruz ‘Çıldırık hale geliyorsam beni anlayın’ diyemezsiniz Tek başına hormonal değişimlerle ruh sağlığı bozulmuyor
Çevrenin etkisini göz ardı edemeyiz yani  
Sosyal roller, rollere ve cinsiyete bağlı olarak ortaya çıkan stres faktörleri de var elbette Bir de çocukluklarında yaşadıkları üzerinde önemle duruyoruz Örneğin cinsel tacizler
İki cins arasındaki rol değişimleri depresyonu artırıyor olabilir mi?
-Evet Kadın ve erkek arasında bir pazarlık ve çatışma dönemi yaşanıyor Bütün dünyada böyle Bu pazarlık dönemi kadınlar lehine sonuçlanmaya başladı Türkiye’de pazarlık sürüyor Rol değişimleri tam gerçekleşmiş durumda değil Kadınlar kayıpları için yas tutuyor Yas sadece ölenlerin arkasından tutulmaz Beklentilerin, arzuların kaybı halinde de yas tutuluyor Depresyonun en önemli özelliklerinden biri de gelecekten bir beklentinin olmaması Planları olanlar çok derin depresyonda değiller
Kadınların yaşamda daha aktif yer alması sorunlarını artırdı mı?
- Bence böyle bir şeyi asla söyleyemeyiz 100-150 yıldır çağdaşlaşmayı yakalamaya uğraşan bir toplumuz Bu süreç içinde bir sürü ideolojiler kullanıldı Çağ atlatacak felsefeler, ideolojiler peşinde koştuk Halbuki tek başına kadın çağ atlamak için bu ideolojilerden çok daha önemli
O yüzden kadına sunulacak haklar, rollerindeki değişimler, kaynakların paylaşımındaki eşitliklerin ve cinsellikle ilgili çarpıklıkların düzeltilmesi her türlü ideolojiden daha güçlü değişim ve dinamikler yaratacaktır Kadının bugün yaşadığı sorunlar gelişimin sancıları olabilir sadece Yaşanması gerekir Belki bu süreç daha kolay atlatılabilir Bunun için de erkek egemenliğine ilişkin değerler, sistemler yıkılmalı
Erkek egemenliğini yıkmanın yolu cinsel devrimden geçiyor diyorsunuz!
- Kadının cinsel olarak baskı altında olması, erkeğin cinsellikte daha talepkar oluşu, çarpıklık Bugün kadın daha az isteyen, cinselliğini çok ortaya koymayan, beklentisi bulunmayan, kendi cinsel hayatını yaşamaya hakkı olmayan bir varlık olarak ortada olduğu için erkekler iktidarı oluşturabiliyor Ama kadınlar daha fazla seks istiyorum, kendi başıma yaşamak istiyorum, istediğimi yaşarım deseler erkeklerin iktidarı yıkılacaktır Kadın, ben bu gece, yarın gece, ertesi gece de seks istiyorum dese  Kadınların hormonal düzenleri buna uygun Kadın daha istekli, arzulu hale gelse erkekler ne günlük yaşamdaki ne de devletteki iktidarlarını sürdürebilirler Erkek her gece seks yapabilir mi? Mümkün mü? Kulakları düşer!
Cinsellik bu kadar önemli bir faktör mü?
- Cinsellik son derece önemli bir şey Cinsel özgürlüğün elde edildiği yerlerde de bu sistem değişecektir Devlet yapıları değişecektir İktidar, cinsellikten gelen bir şey 10 yıl önce Viagra gelişti Aradan 10 yıl geçtikten sonra kadınlara dönük Viagra cinsi ilaçlar çıkmaya başladı Bazı komplo teorilerine göre Viagra erkekler içindir Kadınlara yönelik Viagra cinsi ilaçların üretilmesi, tüm ahlaki kabullerin yıkılması anlamına gelir Biliniyor ki kadınlara yönelik uyarıcı ilaçların çıkarılmasını hiçbir din, kültür, sistem kabul etmez Bu yüzden kadına yönelik ilaçların çıkarılması engellendi Evet iddialar spekülatif Ama bir tarafıyla da gerçek!
Kadın depresif ama kriminal değil
Yaşın etkisi var mı?
Evlenmeye doğru kız çocuklarında depresyon, anksiyete bozukluklarında artış olmaya başlıyor Bunda da iki neden var İlki biyolojik değişimin başlaması İkincisi de çocukluktan itibaren yaşanan tacizler Bir de menopoz döneminde artış gözleniyor Panik atak tablosuna benzediği için bu hastalığa yönelik ilaçlar işe yarayabiliyor
Hangi hastalıklar kadınlarda daha sık görülüyor?
Kadınlarda depresyon 2-3 kat daha sık görülüyor Anksiyete bozukluklarının bazılarında da yaygınlık 1 5-2 5 kat artıyor Şizofrenide, bipolar duygu bozukluklarında iki cins arasında çok bariz farklılıklar yok Kriminal vakalar erkeklerde daha yaygın
PROF DR OĞUZ BERKSUN
|