Dini Hikayeler / Yirmibin Altın |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dini Hikayeler / Yirmibin AltınDini Hikayeler / Yirmibin Altın Hazret-i Ebû Bekr "r a " bütün mal ve mülkünü fîsebilillah sadaka verip, bir hırka ile evinde otururken, bir kimse gelip, kapıyı çaldı Hazret-i Ebû Bekr dışarı çıkıp, kapıda duran kimdir diye bakdı![]() - Ne istersin - Yâ Ebâ Bekr! Onikibin akça borcum var Bugün vermemin son günü Muhakkak vermem lâzım Şimdi, lutf ve kerem edip, benim bu borcumu ödeyip, beni kurtar![]() - Görmez misin beni, bütün malımı, giyeceklerimi Allahü teâlâ yoluna verdim Hattâ arkamdaki elbisemi de bir fakîre verdim Şimdi bir hırka giyip, oturuyorum Mal ve giyecek kalmadı Senin borcunu nereden ödeyeyim![]() - Biliyorum ve işitdim ki, sende mal kaldı Senin fadlından ümîd ederim ki, benim bu borcumu ödeyesin![]() Hazret-i Ebû Bekrin yapacak bir şeyi kalmadı Bir yehûdîye vardı Onikibin akçe istedi![]() - İnşâallahü teâlâ yarın öğleden sonra malını vereyim ![]() - Yâ Ebâ Bekr, yarınki gün malımı bulup vermez isen, ne olur ![]() - Eğer yarın öğleden sonra senin malını bulup, vermezsem, kendimi sana köle eyledim Dilersen satıp, parasını al, istersen beni köle gibi kullanırsın![]() Bu sözleşme üzerine o yehûdî çıkarıp, hazret-i Ebû Bekre onikibin akçe verdi Ebû Bekr-i Sıddîk "radıyallahü anh" da o akçeyi o borçlu fakîre verip,- Borcunu ver, dedi ![]() Kendisi, oturup, Allahü teâlâ hazretlerine tevekkül eyledi Yarın vaktinde ödemeği va"d etdiğim, bu borcu ben nereden alıp, ödeyeceğim, diye düşündü Hiçbir çâre bulamadı Varıp, o yehûdîye köle olayım diye kalbinden geçdi Bu şekilde düşünürken, hazret-i Âişenin evine vardı Selâm verip,- Yâ kızım Âişe Bilmiş ol ki, dün bir yehûdîden onikibin akçe alıp, bir fakîrin borcunu ödedim Bugün öğleden sonra, akçeleri ödemem lâzım Akçeleri bulup, ödemezsem, kendi nefsimi o yehûdîye verdim Şimdi vâcib oldu ki, kendimi o yehûdîye köle eyliyeyim Yâ kızım, âhıret hakkını halâl eyle Sağ ve asân ol Ben gidiyorum![]() Hazret-i Âişenin "radıyallahü teâlâ anhâ" kalbi mahzûn olup, ağladı İkisi berâber ağladılar Hazret-i Ebû Bekr kızının yanından ağlıya ağlıya çıkdı, gitdi![]() Hazret-i Âişe annemiz ağlarken, mübârek gözünden bir damla yaş indi Yere düşdü Hak Sübhânehü ve teâlâ hazretlerinin kudretinden bir nûrânî cevher halk oldu Hazret-i Âişe bu cevheri görüp, sevindi Babasını çağırdı Hazret-i Ebû Bekr dönüp geldi![]() - Ne dersin yâ kızım! - Allahü teâlâ bana merhamet eyledi Gözümün yaşından bir cevher yaratdı Şimdi var, bu cevheri alıp, pazara götür, satıp, borcunu edâ eyle![]() Ebû Bekr-i Sıddîk da o cevheri alıp, pazara gitdi ![]() Hak Sübhânehü ve teâlâ, Cebrâîl aleyhisselâma emr eyledi ki, "Yâ Cebrâîl, Habîbim ve Resûlüm Muhammed Mustafânın zevcesi Âişenin göz yaşından kudretim ile bir cevher halk eyledim Kulum Ebû Bekr o cevheri, pazara satmağa gidiyor Şimdi çabuk var Cennetde, kudret hazînemden yirmibin altın al Bir nûrdan tabak içine koyup, Ebû Bekrin önüne var O cevheri satın al Bana getir ki, o cevher bana gerekdir Arşıma o cevheri koyayım ki, onun nûru arşımda ışık saçsın Ve de mü"min kullarımın kabri o cevher ile münevver olsun [aydınlansın] "Cebrâîl aleyhisselâm da yetişip, Cennetin hazînesinden yirmibin altını, bir nûrdan tabak içine koydu İnsan sûretinde, hazret-i Ebû Bekrin pazar içinde önüne geldi![]() - Yâ Ebâ Bekr! Elindeki nedir, satar mısın ![]() - Satarım ![]() - Kaça verirsin ![]() - Onikibin akçaya veririm ![]() - Bunun değeri onikibin akça değildir Yirmibin altın vereyim![]() - Eğer o fiyâta alır isen sen bilirsin ![]() - Şimdi aç eteğini ![]() Ebû Bekr hazretleri eteğini açdı Cebrâîl aleyhisselâm eteğine altınları dökdü Hazret-i Ebû Bekr alıp, evlerine geldi Gördü ki, akça aldığı yehûdî kapı önüne gelmiş Çağırıp der ki,- Yâ Ebâ Bekr, gel akçamı ver; yâhud kölemsin; seni hizmetde kullanırım ![]() Ebû Bekr hazretleri, ardından varınca; o yehûdî ayak sesini duyup, arkasına bakdı Gördü ki, gelen Ebû Bekrdir![]() Yehûdîye dedi ki, - Aç eteğini ![]() Açdı O yirmibin altını yehûdînin eteğine dökdü![]() Yehûdî dedi ki, - Bu altın nedir ![]() - Yirmibin altındır Borcuna tut![]() - Senin bana borcun onikibin akçadır ![]() - Bu altın senin akçenin berekâtıdır ![]() Sonra o yehûdî altının birini eline aldı Gördü ki, bir yanında, (Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah) yazılmış Diğer tarafında (Kulhüvallahü ehad sûresi ) yazılmış Kudret kalemi ile yazı yazılmış Yehûdînin kalbine bir hâl gelip, hidâyet-i rabbânî yetişdi Dedi ki,- Yâ Ebâ Bekr! Bildim ki, senin dînin hakdır, gerçek evliyâsın Muhammed aleyhisselâm da hak Peygamberdir![]() Şehâdet kelimesi söyleyip, sadakatle müslimân oldu O altını din aşkına cümle fakîrlere dağıtdı Kendisi ehl-i havâsdan oldu "radıyallahü anh" Ma"lûmdur ki, Ebû Bekr "radıyallahü teâlâ anh" hazretlerinin menâkıbı ve keşfi ve kerâmetleri nihâyetsizdir Had ve hudûdu mümkin değildir![]() Kaynak: Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin |
|
|
|