Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hastalığı, söyleme, sözü

Son Sözü Söyleme Hastalığı

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Son Sözü Söyleme Hastalığı



tartışmalarda son sözü söyleme - son sözü kim söylemeli - son söz kimin hakkı - tartışmalar ve son söz söyleme hakkında son sözü söyleme hastalığı hakkındaSon Sözü Söyleme Hastalığı


İnsanlardaki bu hastalığı görebilmek için, mutlaka çok önemli konulardan konuşuluyor olması gerekmez; bu kimi zaman dile getirilen bir hatıra, kimi zaman bir yemek tarifi, kimi zaman seyredilen bir televizyon pragramı, kimi zaman yaşanan günlük bir olay kimi zaman da okunan bir gazete haberi dahi, insanlardaki bu hastalığı ortaya çıkarabilir Elbetteki bu kadar sıradan günlük konuşmalarda bile bu tavrı gösteren bir kimse, çok daha önemli ve hayati konular söz konusu olduğunda da, son sözü kendisinden başka hiç kimseye bırakmaz


Çoğu insan kendindeki bu alışkanlığı, ‘kişilikli olmak’, ‘katılımcı olmak’, ‘akıl kullanmak’ ya da ‘şahsiyetini ortaya koymak’ gibi düşüncelerle tanımlıyor olabilir Ama nasıl adlandırılırsa adlandırılsın, son sözü söyleme alışkanlığı, çok önemli bir eksikliktir




Ayrıca bir insan gerçekten çok akıllı olabilir Herkesten daha tecrübeli, daha ileri görüşlü, daha detaylı düşünebilen bir kimse olabilir Ancak tüm bu şartlar biraraya geldiğinde bile, insanın yalnızca kendi aklına güvenmesi, kendi dediğinde ısrarcı olması ve kimsenin düşüncesine itibar etmemesi pek çok açıdan hatalıdır


Öncelikle, bir insanın her ne olursa olsun son sözü söylemeden rahat edememesinin altında yatan duygu, ‘enaniyet’ yani ‘büyüklük hissi’dir Nefislerindeki, ‘herkesten daha büyük olma isteği’, bu kimselerin, çevrelerindeki insanlar üzerinde yalnızca kendilerinin söz sahibi olmaya çalışmalarına neden olur Yalnızca kendi dedikleri yapılsın, her olay kendi yöntemlerine göre halledilsin, herkes bu kişinin doğru ve yanlışlarına tabi olsun, herkesin en saygı duyduğu, en çok itibar ettiği kişi kendileri olsun isterler Aksini yapan biri olduğunda ise, enaniyet hissine kapılan kimseler, bu kişinin tavırlarından son derece rahatsız olurlar Kendileri gibi, yine son sözü söyleme hastalığına tutulmuş bir başka kişiyle karşılaştıklarında ise, bu kimseyle ciddi bir çatışma ve üstün gelme yarışı içerisine girerler



Bir konuda üstünlük sağlayabilmek, haklı çıkabilmek, kendi fikirlerini kabul ettirebilmek ve son sözü söyleyen kişi olabilmek için, güzel ahlaka uygun olmayan pek çok tavrı uygulamayı da göze alırlar Kimi zaman ters tavırlar göstererek, sert üsluplar kullanarak, söz keserek, başkalarının sözünün üstüne konuşarak, kırıcı ve iğneleyici sözler söyleyerek, güzel bir sohbeti tartışma ortamına dönüştürerek, her ne olursa olsun bu kötü alışkanlıklarını sürdürürler


Oysa ki güzel ahlakın gereği, insanın haklı çıkmasındansa, öncelikle beraberindeki Müslüman kardeşlerine sevgiyle, saygıyla, tevazuyla, hoşgörüyle yaklaşması; en doğrusunu kendisi bilse dahi, bir konuyu mutlaka onların gönüllerini alarak, sevecenlikle, onları onore ederek halletmesidir İnsanın doğru olan bir şeyi uygulamasının pek çok güzel yolu vardır İnsanın, tüm bu güzel ahlak özelliklerine önem vermeden, sadece doğru bildiğini söyleyip geçmesi ise, Kuran ahlakına uygun değildir


Dahası, bir insanın her zaman, her konuda, mutlak olarak en doğru olanı bilen olması çok zordur Her insanın çevresindeki insanlardan öğreneceği, istifade edeceği, fikir danışacağı, örnek alacağı pek çok konu vardır Bazen bir kişinin hiç düşünemediği bir detay, hiç beklenmeyen bir kimsenin aklına gelebilir Allah, herkese bir konunun farklı yönlerini gösterip her birine farklı yöntemlerle düşünmelerini ilham edebilir


Dolayısıyla, insanın kendinden başka söz sahibi kabul etmemesi, kendinden başkasının sözünü dinlememesi ve her zaman konuları sonuçlandıranın yalnızca kendisinin olmasını istemesi, hiçbir açıdan makul karşılanabilir bir ahlak değildir


Allah Kuran'da, ‘ilmini dilediği kimseye verebileceğini’ ve ‘her bilenden daha iyi bir bilen olduğunu’ bildirmiştir:


Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır(Yusuf Suresi, 76)


Kuran ahlakının gereği, bir Müslümanın, dünyanın en akıllı insanı bile olsa, yine de mümin kardeşlerine karşı tevazu sahibi olmasıdır Mümin, en iyi bildiği bir konuda bile, bu ahlakın bir gereği olarak son sözü başkalarına bırakmalı, herkesin fikirlerine saygı duymalı, nezaketle ve gönül alarak hareket etmelidir


İnsan kendinden ne kadar emin olursa olsun, son sözü söylemediğinde, o konuda bir eksiklik olmayacağını bilmelidir Eğer bir mümin Allah'ın rızasına uyarak güzel ahlak gösteriyorsa, Allah'ın onu her zaman en doğru olana yönelteceğinden ve ona en doğru olanı yaptıracağından emin olmalı ve asla şüpheye düşmemelidir


Allah Kuran'da müminlere bu gerçeği şöyle bildirmiştir:


İnkar edenler: "Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya!" derler De ki: "Şüphesiz Allah, dilediğini şaşırtıp-saptırır, Kendisi'ne katıksızca yöneleni de dosdoğru yola yöneltip-iletir"(Rad Suresi, 27)


alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.