Prof. Dr. Sinsi
|
Hamur Tatlıları
tatlılar hakkında - hamur tatlıları genel bilgiler - hamur işlerinde toplumsal değişmeler - tatlı kültürümüz
Hamur işi yiyeceklerin sevilmesi, tatlılara da yansıyarak çok çeşitli tatlılar üretilmiştir Bu tatlılar, tatlıya özgü biçimlendirildikten sonra, yağda ya da fırında kızartılır ve üstüne şerbet dökülerek yapılırlar Bunların çeşitleri, hamurun bileşimi, mayalı olup olmaması, yağın önceden hamura katılıp katılmaması ya da yağda kızartılması, yumurta katılıp katılmaması, kaymak, ceviz, fıstık ve benzeri eklemelerin bulunup bulunmaması gibi özellikler yönünden ayrılırlar Bazıları lokma tatlısı gibi yuvarlak, diğerleri kadayıf gibi tel tel olur Yassı kadayıf ya da ekmek kadayıf türü de vardır Hamurları önceden hafif ya da çok kurutulmuşlardır
Gaziantep ve Güneydoğu yöresinde çok tüketilen künefe ise, sıcak olarak tüketilen bir tatlı türüdür Türk mutfağının zenginliğini, hamur tatlılarının çeşitliliği açısından da anlamak mümkündür Örneğin: Baklava, bülbülyuvası, dilberdudağı, hanımgöbeği, hanımparmağı, hurma tatlısı, samsa, sarığı hurma, şambaba, dürüm, şekerpare, padişah, tulumba tatlısı, vezirparmağı, revani, kurabiye v s
“Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” deyimi kültürümüze öyle yansımıştır ki, hem sohbeti hem de tatlıyı seven bir millet olmuşuz
Sanayileşme-Toplumsal Değişme- Kentleşme Sürecinde Hamur İşi Yiyecekler
Türk kültüründe ve toplumsal yapısındaki hızlı değişmeler, yiyecek kültürümüzü de etkilemektedir Köylülükten kurtulmak ve kentlerde toplanmak, sanayileşmek ekmek yemek alışkanlığını azaltır mı? Bu sorunun yanıtını kültürümüz bakımından hayır diyebiliriz Çünkü kente gelen köylüler, geçim sıkıntısı içinde gecekondularda yaşarken yine en çok ekmek yiyerek karın doyuruyorlar Hatta dışardan ekmek alamayanlar, evlerinde ekmek yapıyorlar İş yerlerinde (Resmi daireler v s ) kurum yemekhanelerinde gençlerin ve yardımcı hizmetlerdeki personelin yemeklerini alırken çok miktarda ekmek aldıklarını her zaman gözlemlemek mümkündür Kentin yerli halkı da ekmek ve hamur işi yiyecekleri terk etmemektedir Bu konudaki alışkanlıklarını sürdürmektedir Genellikle erkeği ile kadını ile kilolu olan Türkler hamur işleri ve bol ekmek yemeleri sayesinde kendilerini diğer yabancı insanlar yanında fark ettirmektedirler
Kentleşme ile ekmek ve hamur işlerinin kaybolmadığını gösteren bir diğer gelişme de kent içindeki ekmek bayilerinin ve fırınların bolluğudur Simit tüketimi ve ekmek arası yiyeceklerin bol miktarda tüketimi, yine ekmeği olan rağbeti gösterir Yine kentler arası otobüs yolculuğundaki dinlenme tesislerinde en çok börek, çörek ve gözleme satışları görülmektedir Bugün kent pazarlarında artık civar köylerden gelen köy kadınları yufka, bazlama, gözleme satmaktadırlar Bunları hem gecekondu halkı, hem de yerli kent halkı tüketmektedir Yerli kent halkı için bu tür yiyecekler aynı zamanda nostaljik bir nitelik de kazanmıştır Ekmek ve hamur işleri, bugünkü kent insanı için artık bir sağlık sorunu olmuştur Şişmanlığın zararları medya ve kamuoyunda sürekli olarak işlenen bir konudur Bu nedenle rejim yapmak gereği hem kadın, hem erkek için gündeme gelmiştir Bunun için ekmek ve hamur işlerinin azaltılması dile getirilmektedir Modern tıp bakımından böyle olmakla birlikte Türk halkı için bu tür uygulamanın ne kadar zor olduğunu doktorlarımız ve diyet uzmanlarımız bilirler
Sonuç
Ekmek ve hamur işleri, bir kültürel alışkanlıktır Bu yönüyle konu, tamamen antropolojik bir niteliktedir Türk mutfağının temel özelliği nedeniyle gerek tuzlu, gerekse tatlı olarak vazgeçilmez bir yiyecek türüdür Orta Asya ve Anadolu’da tarım hayvancılık gibi bir sosyo-kültürel yapının gereği olarak ortaya çıkmış, yılların birikimi, uzun bir tarihsel geçmiş sonucu hala yaşamakta ve yaşayacaktır Nitekim sağlık nedeniyle rejim yapanlarda, bu tür yiyeceklerden uzak durmak, onlarda bir stress yaratmaktadır Bu örnek de ekmeğin vazgeçilmez oluşunu kanıtlamaktadır
Prof Dr Mahmut Tezcan
alıntı
|