Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğal, efes, güzelikleri, or efes, tarihi

Efes /Efes Doğal Güzelikleri /Efes 'in Tarihi Güzelikleri

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efes /Efes Doğal Güzelikleri /Efes 'in Tarihi Güzelikleri



EFES
Efes harabeleri Lysimachos’un MÖ IIIYüzyılda yaptırdığı surların üzerindeki Magnesia kapısından girildiğinde Ephesos’un ünlü kişilerinden filozof Flavius Domianus’un yaptırdığı doğu gymnasionu ile karşılaşılır Burası hamamı, palaestrası, geniş avlu, ve ders salonlarıyla komple bir yapıdır Biraz ilerde ‘’Lukas Mezarı’’ diye tanınan yuvarlak bir mezar anıtı yer alır Bunun ilerisinde iki çeşme kalıntısı bulunur



Celsus Kitaplığı:
İki katlı olan kütüphanenin cephesi sütunlarla süslenmiş, bu sütunla arasında da heykeller konmuştur İçerisinde papirüs rulolarının konması için dikdörtgen nişlerin yer aldığı yapı 1092/1672m ebadındadır Ortada bilim koruyucusu Athena’nın heykeli bulunuyordu



Aya suluk Tepesi:
Hıristiyan Efsanesine göre St John MS 50 yıllarda bu tepe üzerinde yaşamış, bura da ölmüş, buraya gömülen StJohn’a , MS IV Yüzyılda ahşap çatılı bir kilise yapılmıştır İustianos zamanında ise halen kalıntıları görülen kubbeli bazilika inşa edilmiştir

Artemision:
Kuşadası yolundan Artemision bulunduğu yola sapılacak olursa, dünyanın yedi harikasından biri olan Ephesos Artemis Tapınağı’nın bulunduğu Artemis kutsal yerine ulaşırız Bugün o eski muhteşem tapınaktan Yalnızca tek bir sütun ayaktadır

Yamaç Evleri:
Hadrian Tapınağı karşısında, Bülbül Dağı eteklerinde zenginlere ait yamaç evleri bulunmaktadır MS I Yüzyılda yapılan ve üç-dört kata kadar ulaşan bu özel evlerde son yıllarda yapılan kazılarda mozaikler, freskler, heykeller ve daha birçok buluntu ele geçmiş , evler restore edilerek ziyarete açılmıştır



Devlet Agorası:
Efes Harabeleri’nin ilerisinde 160 / 56m ölçülerindeki Devlet Agorası’nın bulunduğu yere gelinir MÖ II Yüzyılda mevcut olduğu anlaşılan agoranın ortasında, bugün temelleri görülebilen, MÖIyüzyılda Mısır Tanrıçası İsis adına yapılmış bir tapınak bulunmaktadır Agorayı kuzey ve güneyden iki portiko çevirmekte, kuzeyden sınırlayan portiko bazilika niteliğini taşımaktaydı Bu bazilikanın ortasında odeon bulunur Burası 1400 kişiyi alabilecek kapasitede olup , P Vedius Antonius tarafından MS 150 yılında odeon (müzik salonu) veya bouleuterion (meclis salonu) olarak yaptırılmıştır

Devlet Agorası’nın güneybatı köşesinde MS80 yılında GLaecanius Bassus tarafından yaptırılmış olan bir çeşmenin caddeye bakan yüzünü süsleyen birçok heykel bugün müzededir



Tiyatro:
Mermer cadde üzerinde Panayır Dağı’na yaslanmış 24000 kişilik Tiyatro Hellenistik Dönemde inşa edilmeye başlanmış, daha sonra imparator Claudius zamanında genişletilmiş, Traian döneminde de tamamlanmıştır Roma Çağı’nda şüphesiz çok güzel görüntü veren bu yapının kalıntıları hala göz alıcıdır Tiyatronun ön kısmında da Hellenistik döneminden kalma bir çeşme dikkati çeker



Küretler caddesi:
Memmius Anıtı’ndan başlayarak Celsus Kütüphanesi’ne doğru inen cadde, Küretler CaddesidirMSIV yüzyılda yapılmış iki kabartmadan ibaret Herakles Kapısından geçip aşağıya inilince, sağda bulunan Traian Çeşmesi kitabesine göre ,MS 102-114yılları arasında İmparator Trian şerefine yapılmış olup iki katlıdırÇeşmenin orta nişi içinde imparator Trian’ın heykeli bulunmaktaydıKüretler Caddesi üzerinde diğer ilginç bir yapı da Korinth düzeninde , bir cella veHadrian Tapınağı’dır Hadrian Tapınağı’nın arkasında Scholastika Hamamları yer alır




TRUVA





Çanakkale yakınlarında Anadolu’nun Troas bölgesinde Antik cağ kentidir Kalıntıları intepe bucağı tevkifi ye köyü yakınındaki hisarlı Mevkiindedirİlk kez Homerossun İlaydasında adı gecen kenti bulmak ve Priamos un hazinelerini ele geçirmek amacıyla Heinrich Schliemann tarafından yapıldı(1870-1871) daha sonraki kazılarda saptanan 9 kültür evresinde otuzdan fazla yapı katı belirlendiTruva I den Truva IX’ akadar uzanan kültür evresine ait evler,surlar,kuleler,çanak çömlek,bıçaklar ve bakır İğneler,dokuma tezgahı buluntuları sütunlu avlulu saray; çark yapımı çanak çömlek,pişmiş topraktan ağırşak,kubbeli fırınlar,sarnıçlar,küp mezarlar,Athena Tapınağı,tiyatro gibi eserler ortaya çıkarıldı

Yerleşim merkezinde MÖ3000’den MS400 kadar uzanan zaman dilimini aydınlatıcı buluntular ele geçmiş oldu

VII tabaka sı olarak adlandırılan şehrin tahta at hilesi ile ele geçirilen ve yıkılıp yakılan Priamos ‘un Troya sı olduğu belirlenmiştir Kazılar sırasında bu katın yakılmış olduğu kalın kül tabakasından anlaşılmış,sokaklarda bulunan ok ve mızrak uçları da Homeros’un öyküsünde anlattığı savaşın bu tabakada geçtiğini ispatlamıştırOn sene süren savaş Yunanistan da zorlaşan hayat şartları nedeniyle zengin Troya nın alınması için çıkmıştır
Kahramanlıkla alınmayan Troya neticede bir tahta at hilesi ile alınarak yakılıp yıkılmıştır, bu Troya’dan kurtulanlardan bir kısmı Aeneas komutasında İtalya’ya gitmiş bir kısmı ise Yıkılan bu şehrin üzerine tekrar yeni şehirlerini kurmuşlardır


APHRODISIAS




Yapılan son kazılarda ünu bir hayli artan Aphrodisias, ayaktaki eserleriyle etkileyici bir görünüme sahip olup ziyaretçileri kendine hayran bırakacak niteliktedir

Üzerindeki Ceyre Köyü’nün başka yere kaldırıldığı bu antik kentte yapılan kazılarda 10000 kişilik tiyatro, 30000 kişilik stadion, odeion ve sebasteion gibi yapılar ortaya çıkarılmıştırTiyatroya giderken sağda son yıllarda bulunan, müzenin hemen önüne rastlayan yerde Sebasteion’un kalıntıları ortaya çıkarılmıştırTiyatro meydanının yanında, tiyatro hamamının kalıntıları görülebilirHamamlarının güney inde ise gymnasion ve iki peristyl avlulu Bizans evinin kalıntıları yer alır Aphrodisias’ın göz alıcı bir yapısı da agoranın yanında yer alan odeiondur II yüzyılda yapılan odeion 1700 kişiliktir Odeiondan Aphrodite Tapınağı’na gidelim Bugün peristatisinde 14 sütunu ayakta görülen tapınak, Arkaik bir tapınak üzerine Geç Hellenistik dönemde MÖ I Yüzyılda yapılmıştır Aphrodisias’ın en kuzeyinde stadion bulunmaktadır Geç devirde stadionun doğu ucu gladyatör ve vahşi hayvan dövüşleri için bir arena haline getirilmiştir Stadyumunun doğusundaki kalıntı Roma Çağı mezarlarıdır

Burada yapılan kazılardan çıkan eserler Aphrodisias Müzesinde sergilenmektedir Bunlar arasında Zoilos frizlerindeki kabartmalar, birbirinden güzel Aphrodite başları, Herakles ait heykeller dikkati çeker



Amfiteatrlar ve Arenalar



Roma'da Coliseum veya Flavianus amfiteatrı Milattan sonra 1 yüzyılda yapılmıştır 100 000 kadar seyirci alırdı

Amfiteatron veya amfiteatr denilen bu yapı Romalıların buluşudur, Eski Yunanlılara özgü değil Romalılar tarafından, gladyatör dövüşlerini mümkün olduğu kadar çok sayıda seyirciye sunma amacıyla yapılmıştır Taştan, çok büyük ve öylesine sağlam yapılardır ki, bunların birçoğu bugüne kadar kalabilmiştir Roma'da Coliseum, bunların en önemlisidir Fransa, İtalya, ispanya, Türkiye, Yunanistan'da da güzel örnekleri vardır

Amfiteatrlarda, ortada, dövüşçülere ayrılan kumla kaplı arena bulunur Bunun çevresinde, sahanlıklarla bölünmüş kat kat basamaklar yükselir Aşağıda, dolaşmak için galeri haline getirilmiş, üzeri örtülü koridorlar bulunur Amfiteatrın tepesinde ise bir platform vardır; seyircileri güneşten ve yağmurdan koruyacak büyük bir örtü (velarium) buraya tutturulur

Hemen her zaman yenik düşenin öldürülmesiyle sonuçlanan ve Etrüsk kökenli vahşi gösteriler olan gladyatör dövüşleri MÖ III yydan itibaren, Roma'da başladı Gladyatörler, bu iş için özellikle eğitilmiş köleler ve tutsaklardı Grup halinde veya ikişer ikişer dövüşürlerdi Biri yere düşecek olursa halk; eğer onun bağışlanmasını istiyorsa, başparmağını yukarı kaldırırdı; öldürülmesini isteyecek olursa da başparmağını aşağıya doğru çevirirdi İmparatorlar için, bu tür eğlenceler düzenlemek, halkın sevgisini sağlayacak ve halkın dikkatini devlet işlerinden başka konulara uzaklaştıracak birer fırsat sayılıyordu


Akropolis

Atina'da Eskiçağ dünyasının en ünlü mimarlık yapıtlarından birinin yükseldiği tepe

Akropolis, Atina'nın tam ortasında yükselen, tepesi tabak gibi düz, sarp bir kayalığa verilen addır Eski Yunan dilinde bu sözcük yukarı kent anlamına gelir Çok eski çağlarda Akropolis, Eski Yunanlıların oturduğu ve buradan çevre köylere egemen olduğu gerçek bir kaleydi, aynı zamanda bir din merkeziydi Bir ara Persler tarafından yıkılmış, sonra Perikles'in öncülüğüyle, MÖ 450 yıllarına doğru yeniden yapılmıştı O çağların ünlü heykeltıraşı Pheidias ve başka güçlü sanatçılar bu işte çalıştılar

Akropolis'in batı yamacında, anıtsal kapılarıyla ziyaretçileri karşılayan ilk yapı Proplyleia'dır Yapının, çok büyük boyutlarda olan kemerleri ince mermerden yapılmıştır Bunun az ötesinde, Athena Nike'rim küçük tapınağı vardır Daha sonra, mat altın rengindeki mermerleri ve kusursuz sütunlarıyla görkemli Parthenon Tapınağı gelir

Yüzyıllara karşı koyabilmiş son anıt Erekhteion'dur Adını Eski Yunan'ın efsane krallarından ilki olan Erekhteios'tan almıştır Burada sütunların yerini kadın heykelleri alır Bunlar, kimi gülümseyen, kimi somurtan, hepsi mağrur altı Karyatid Kızı'nın heykelidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Efes /Efes Doğal Güzelikleri /Efes 'in Tarihi Güzelikleri

Eski 06-26-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efes /Efes Doğal Güzelikleri /Efes 'in Tarihi Güzelikleri



EFES
Efes harabeleri Lysimachos’un MÖ IIIYüzyılda yaptırdığı surların üzerindeki Magnesia kapısından girildiğinde Ephesos’un ünlü kişilerinden filozof Flavius Domianus’un yaptırdığı doğu gymnasionu ile karşılaşılır Burası hamamı, palaestrası, geniş avlu, ve ders salonlarıyla komple bir yapıdır Biraz ilerde ‘’Lukas Mezarı’’ diye tanınan yuvarlak bir mezar anıtı yer alır Bunun ilerisinde iki çeşme kalıntısı bulunur



Celsus Kitaplığı:
İki katlı olan kütüphanenin cephesi sütunlarla süslenmiş, bu sütunla arasında da heykeller konmuştur İçerisinde papirüs rulolarının konması için dikdörtgen nişlerin yer aldığı yapı 1092/1672m ebadındadır Ortada bilim koruyucusu Athena’nın heykeli bulunuyordu



Aya suluk Tepesi:
Hıristiyan Efsanesine göre St John MS 50 yıllarda bu tepe üzerinde yaşamış, bura da ölmüş, buraya gömülen StJohn’a , MS IV Yüzyılda ahşap çatılı bir kilise yapılmıştır İustianos zamanında ise halen kalıntıları görülen kubbeli bazilika inşa edilmiştir

Artemision:
Kuşadası yolundan Artemision bulunduğu yola sapılacak olursa, dünyanın yedi harikasından biri olan Ephesos Artemis Tapınağı’nın bulunduğu Artemis kutsal yerine ulaşırız Bugün o eski muhteşem tapınaktan Yalnızca tek bir sütun ayaktadır

Yamaç Evleri:
Hadrian Tapınağı karşısında, Bülbül Dağı eteklerinde zenginlere ait yamaç evleri bulunmaktadır MS I Yüzyılda yapılan ve üç-dört kata kadar ulaşan bu özel evlerde son yıllarda yapılan kazılarda mozaikler, freskler, heykeller ve daha birçok buluntu ele geçmiş , evler restore edilerek ziyarete açılmıştır



Devlet Agorası:
Efes Harabeleri’nin ilerisinde 160 / 56m ölçülerindeki Devlet Agorası’nın bulunduğu yere gelinir MÖ II Yüzyılda mevcut olduğu anlaşılan agoranın ortasında, bugün temelleri görülebilen, MÖIyüzyılda Mısır Tanrıçası İsis adına yapılmış bir tapınak bulunmaktadır Agorayı kuzey ve güneyden iki portiko çevirmekte, kuzeyden sınırlayan portiko bazilika niteliğini taşımaktaydı Bu bazilikanın ortasında odeon bulunur Burası 1400 kişiyi alabilecek kapasitede olup , P Vedius Antonius tarafından MS 150 yılında odeon (müzik salonu) veya bouleuterion (meclis salonu) olarak yaptırılmıştır

Devlet Agorası’nın güneybatı köşesinde MS80 yılında GLaecanius Bassus tarafından yaptırılmış olan bir çeşmenin caddeye bakan yüzünü süsleyen birçok heykel bugün müzededir



Tiyatro:
Mermer cadde üzerinde Panayır Dağı’na yaslanmış 24000 kişilik Tiyatro Hellenistik Dönemde inşa edilmeye başlanmış, daha sonra imparator Claudius zamanında genişletilmiş, Traian döneminde de tamamlanmıştır Roma Çağı’nda şüphesiz çok güzel görüntü veren bu yapının kalıntıları hala göz alıcıdır Tiyatronun ön kısmında da Hellenistik döneminden kalma bir çeşme dikkati çeker



Küretler caddesi:
Memmius Anıtı’ndan başlayarak Celsus Kütüphanesi’ne doğru inen cadde, Küretler CaddesidirMSIV yüzyılda yapılmış iki kabartmadan ibaret Herakles Kapısından geçip aşağıya inilince, sağda bulunan Traian Çeşmesi kitabesine göre ,MS 102-114yılları arasında İmparator Trian şerefine yapılmış olup iki katlıdırÇeşmenin orta nişi içinde imparator Trian’ın heykeli bulunmaktaydıKüretler Caddesi üzerinde diğer ilginç bir yapı da Korinth düzeninde , bir cella veHadrian Tapınağı’dır Hadrian Tapınağı’nın arkasında Scholastika Hamamları yer alır




TRUVA





Çanakkale yakınlarında Anadolu’nun Troas bölgesinde Antik cağ kentidir Kalıntıları intepe bucağı tevkifi ye köyü yakınındaki hisarlı Mevkiindedirİlk kez Homerossun İlaydasında adı gecen kenti bulmak ve Priamos un hazinelerini ele geçirmek amacıyla Heinrich Schliemann tarafından yapıldı(1870-1871) daha sonraki kazılarda saptanan 9 kültür evresinde otuzdan fazla yapı katı belirlendiTruva I den Truva IX’ akadar uzanan kültür evresine ait evler,surlar,kuleler,çanak çömlek,bıçaklar ve bakır İğneler,dokuma tezgahı buluntuları sütunlu avlulu saray; çark yapımı çanak çömlek,pişmiş topraktan ağırşak,kubbeli fırınlar,sarnıçlar,küp mezarlar,Athena Tapınağı,tiyatro gibi eserler ortaya çıkarıldı

Yerleşim merkezinde MÖ3000’den MS400 kadar uzanan zaman dilimini aydınlatıcı buluntular ele geçmiş oldu

VII tabaka sı olarak adlandırılan şehrin tahta at hilesi ile ele geçirilen ve yıkılıp yakılan Priamos ‘un Troya sı olduğu belirlenmiştir Kazılar sırasında bu katın yakılmış olduğu kalın kül tabakasından anlaşılmış,sokaklarda bulunan ok ve mızrak uçları da Homeros’un öyküsünde anlattığı savaşın bu tabakada geçtiğini ispatlamıştırOn sene süren savaş Yunanistan da zorlaşan hayat şartları nedeniyle zengin Troya nın alınması için çıkmıştır
Kahramanlıkla alınmayan Troya neticede bir tahta at hilesi ile alınarak yakılıp yıkılmıştır, bu Troya’dan kurtulanlardan bir kısmı Aeneas komutasında İtalya’ya gitmiş bir kısmı ise Yıkılan bu şehrin üzerine tekrar yeni şehirlerini kurmuşlardır


APHRODISIAS




Yapılan son kazılarda ünu bir hayli artan Aphrodisias, ayaktaki eserleriyle etkileyici bir görünüme sahip olup ziyaretçileri kendine hayran bırakacak niteliktedir

Üzerindeki Ceyre Köyü’nün başka yere kaldırıldığı bu antik kentte yapılan kazılarda 10000 kişilik tiyatro, 30000 kişilik stadion, odeion ve sebasteion gibi yapılar ortaya çıkarılmıştırTiyatroya giderken sağda son yıllarda bulunan, müzenin hemen önüne rastlayan yerde Sebasteion’un kalıntıları ortaya çıkarılmıştırTiyatro meydanının yanında, tiyatro hamamının kalıntıları görülebilirHamamlarının güney inde ise gymnasion ve iki peristyl avlulu Bizans evinin kalıntıları yer alır Aphrodisias’ın göz alıcı bir yapısı da agoranın yanında yer alan odeiondur II yüzyılda yapılan odeion 1700 kişiliktir Odeiondan Aphrodite Tapınağı’na gidelim Bugün peristatisinde 14 sütunu ayakta görülen tapınak, Arkaik bir tapınak üzerine Geç Hellenistik dönemde MÖ I Yüzyılda yapılmıştır Aphrodisias’ın en kuzeyinde stadion bulunmaktadır Geç devirde stadionun doğu ucu gladyatör ve vahşi hayvan dövüşleri için bir arena haline getirilmiştir Stadyumunun doğusundaki kalıntı Roma Çağı mezarlarıdır

Burada yapılan kazılardan çıkan eserler Aphrodisias Müzesinde sergilenmektedir Bunlar arasında Zoilos frizlerindeki kabartmalar, birbirinden güzel Aphrodite başları, Herakles ait heykeller dikkati çeker



Amfiteatrlar ve Arenalar



Roma'da Coliseum veya Flavianus amfiteatrı Milattan sonra 1 yüzyılda yapılmıştır 100 000 kadar seyirci alırdı

Amfiteatron veya amfiteatr denilen bu yapı Romalıların buluşudur, Eski Yunanlılara özgü değil Romalılar tarafından, gladyatör dövüşlerini mümkün olduğu kadar çok sayıda seyirciye sunma amacıyla yapılmıştır Taştan, çok büyük ve öylesine sağlam yapılardır ki, bunların birçoğu bugüne kadar kalabilmiştir Roma'da Coliseum, bunların en önemlisidir Fransa, İtalya, ispanya, Türkiye, Yunanistan'da da güzel örnekleri vardır

Amfiteatrlarda, ortada, dövüşçülere ayrılan kumla kaplı arena bulunur Bunun çevresinde, sahanlıklarla bölünmüş kat kat basamaklar yükselir Aşağıda, dolaşmak için galeri haline getirilmiş, üzeri örtülü koridorlar bulunur Amfiteatrın tepesinde ise bir platform vardır; seyircileri güneşten ve yağmurdan koruyacak büyük bir örtü (velarium) buraya tutturulur

Hemen her zaman yenik düşenin öldürülmesiyle sonuçlanan ve Etrüsk kökenli vahşi gösteriler olan gladyatör dövüşleri MÖ III yydan itibaren, Roma'da başladı Gladyatörler, bu iş için özellikle eğitilmiş köleler ve tutsaklardı Grup halinde veya ikişer ikişer dövüşürlerdi Biri yere düşecek olursa halk; eğer onun bağışlanmasını istiyorsa, başparmağını yukarı kaldırırdı; öldürülmesini isteyecek olursa da başparmağını aşağıya doğru çevirirdi İmparatorlar için, bu tür eğlenceler düzenlemek, halkın sevgisini sağlayacak ve halkın dikkatini devlet işlerinden başka konulara uzaklaştıracak birer fırsat sayılıyordu


Akropolis

Atina'da Eskiçağ dünyasının en ünlü mimarlık yapıtlarından birinin yükseldiği tepe

Akropolis, Atina'nın tam ortasında yükselen, tepesi tabak gibi düz, sarp bir kayalığa verilen addır Eski Yunan dilinde bu sözcük yukarı kent anlamına gelir Çok eski çağlarda Akropolis, Eski Yunanlıların oturduğu ve buradan çevre köylere egemen olduğu gerçek bir kaleydi, aynı zamanda bir din merkeziydi Bir ara Persler tarafından yıkılmış, sonra Perikles'in öncülüğüyle, MÖ 450 yıllarına doğru yeniden yapılmıştı O çağların ünlü heykeltıraşı Pheidias ve başka güçlü sanatçılar bu işte çalıştılar

Akropolis'in batı yamacında, anıtsal kapılarıyla ziyaretçileri karşılayan ilk yapı Proplyleia'dır Yapının, çok büyük boyutlarda olan kemerleri ince mermerden yapılmıştır Bunun az ötesinde, Athena Nike'rim küçük tapınağı vardır Daha sonra, mat altın rengindeki mermerleri ve kusursuz sütunlarıyla görkemli Parthenon Tapınağı gelir

Yüzyıllara karşı koyabilmiş son anıt Erekhteion'dur Adını Eski Yunan'ın efsane krallarından ilki olan Erekhteios'tan almıştır Burada sütunların yerini kadın heykelleri alır Bunlar, kimi gülümseyen, kimi somurtan, hepsi mağrur altı Karyatid Kızı'nın heykelidir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.