Gizli cennet karaburun / Gizli cennet karaburun hakkında anlatım |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gizli cennet karaburun / Gizli cennet karaburun hakkında anlatım bazı araç ve el aletleri çanak ve çömleklerin yapılan incelemelerinde bunların MÖ 4000 (Kalkolitik Dönem) yıllarına ait oldukları saptanmıştır Bu dönemde yerleşimin bugün bilinen bariz izleri bu çağa ait yerleşim tahminlerini Manastır Çakmak Tepe Mordoğan ve Ildırı ile sınırlı kalmaktadır MÖ 12-11 yüzyıllarda Anadolu' da Hitit uygarlığının sona ermesinin ardından Aka göçleri ve sonrasında "Aiolya" ve "Ionia" bölgelerinin kurulması ile daha bir belirginleşmektedir Bunlar bazı Ege Adalarını da [Sakız(Khios) ve Sisam(Samos) gibi![]() ![]() ] içine alan bölgelerdir Bu sırada 12 çok önemli Ion kenti kurulmuştur Bunlar; güneyde Miletos Myus Priene orta bölgelerde Ephesus (Efes) Kolophon Teos ve Lebedos kuzeyde ise Erythrai (Ildırı) Klazomenai Phokaia (Foça) ile Samos ve Khios Adaları' dır Bu kentlerden Erythrai' nin toprakları içinde o dönemde "Mimas" olarak bilinen Karaburun Yarımadası da yer almaktadır tanrıların sözcüsü olarak kabul edilen ve "Sibylline Kahinleri" diye adlandırılan kişilerden en önemlilerinden birisinin burada yaşamış olmasıdır MÖ 5 yüzyılın sonlarında Erythrai Pers İmparatorluğu egemenliğine girmiş ve MÖ 334 yılında Büyük İskender'in Persleri yenmesiyle tekrar bağımsızlığına kavuşmuştur MÖ 133' de Bergama Krallığı'nın Roma İmparatorluğu'na bağlanmasıyla Erythrai de Roma topraklarına katılmıştır Daha sonrada Doğu Roma kenti olmuştur![]() Pteleon Sidousa Boutheia ve Elaiousa' dır Ancak bu kentlerin bugün hangi yerleşim birimlerine eş olduğu konusu belirsizdir Biraz da varsayımlar üzerinden yapılan çalışmalarla Pteleon' un Denizgiren Sidousa'nın Ahırlı (Karaburun'un eski adı) ve Sahip Adası Boutheia'nın Meli ve Polikhna'nın da Balıklıova'ya eş düştüğü kabul edilmiştir![]() Doğu Roma'dan sonra kurulan Bizans yönetimine geçmiş ancak 1086-1095 yılları arasındaki sürede Çaka Bey tarafından Türkler'in yönetimine alınmış sonra tekrar Bizans yönetimine geçmiştir Bu bölgenin tamamen Türklerin eline geçmesi ise Aydınoğlu Mehmet Bey'in bölgeyi almasıyla başlar Karaburun Yarımadası daha sonra 1426 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır![]() Şüphesiz ki Karaburun Yarımadası için en önemli tarihi olaylardan birisi de Osmanlı Devleti'nin Ankara Savaşı sonrası oluşan "fetret" devrinde yaşanan ve tarihe "Şeyh Bedrettin İsyanı" olarak geçen olayda Şeyh Bedrettin müridlerinden Börklüce Mustafa' nın Karaburun Yarımadası'na çekildikten sonra yenilgiye uğratılıp 10 000 den fazla taraftarının "Azap Deresi" "Cehennem Deresi" ve "Kanar Yeri" mevkiinde kılıçtan geçirildikten sonra kendisinin de çarmıha gerilerek öldürülüşüdür Ünlü şair Nazım Hikmet tarafından yazılan "Şeyh Bedrettin Destanı" bu olaydan esinle yazılmıştır Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu'nun birçok yöresi gibi Karaburun Yarımadası da işgalci güçlerin eline geçmiştir 15 Mayıs 1919 tarihinde başlayan Yunan İşgali Büyük Zafer'in sonrasında 17 Eylül 1922 tarihinde sona ermiştir![]() Karaburun'un (eski adıyla Mimas) Yunan Mitolojisinde de sıkça yer aldığını görmekteyiz Homeros'un ünlü eseri "Oddysea"' da Rüzgarlı Mimas (Windy Mimas) olarak geçen "Mimas Dağı" bugün Bozdağ diye adlandırdığımız dağdır Bu dağın eskiden Mimas olarak adlandırılması "mitolojik tanrılarla savaşan gigantların (devler) başında yer alan ve tanrı Zeus'u çok zorlayan Mimas isimli devin üzerine erimiş demir çelik ve bakır dökülerek öldürüldüğü ve bir daha uyanmamak üzere söz konusu dağların altına gömüldüğü" hikayesine dayanmaktadır Karaburun Yarımadası'nın ne denli rüzgar aldığı ve tarih boyunca bu rüzgarı kullanarak sayısız değirmenler yapıldığı düşünülürse aradaki ilişki kolayca kurulabilir Yakın bir gelecekte bu özelliğin "Rüzgar Enerjisinden" yararlanılarak elektrik üretilecek projelerin hayata geçirilecek olması da bu ilişkinin günümüzdeki devamı niteliğindedir Gene Narsisus'un adını alan ve bugün aynı özelliklerle sadece Karaburun Yarımadası'nda yetişen "Nergiz" çiçeği arasında bir bağ kurulmaktadır İliada ve Oddise' nin yaratıcısı ünlü şair Homerus gene bu topraklarda doğmuş ve yaşamıştır Yunan Mitolojisine göre Tanrıların tanrısı Zeus' un kıskanç karısı Hera çapkın kocası Zeus'un ölümlü kadınlar ve Tanrıçalarla ilişkilerini gözetlemek ve kendisini haberdar etmek üzere yüksek tepelere iki gözcü yerleştirdiğinde; bunlardan biri olan İris'i (Thaumantia da denilen İris tanrıların habercisi olan tanrıçadır) de Mimas'a göndermişti Bugünki İris Gölü belki de adını buradan almaktadır alıntıdır |
|
|
|