Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, hakkında, meleği, ölüm

Ölüm Meleği Hakkında bilgiler

Eski 06-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ölüm Meleği Hakkında bilgiler



Azrail Aleyhisselam dört büyük melekden birisidir Hamele-i Arş olarak bilinen Arş-ı Âla’yı taşıyan dört meleğin arasında yer almaktadır Melekler Allah’ın elçisidir, kendi başlarına iş yapmazlar, başlarına buyruk hareket etmezler, emir altında çalışırlar, Allah onlara hangi görevi vermişse onu yaparlar


Kur’an, melekleri anlatırken, onların hiçbir şekilde Allah’a isyan etmediklerini, verilen emri anında yerine getirdiklerini bildirir(1)


Hz Azrail (as)’ı anlatırken de, “Sizin için görevlendirilen ölüm meleği, canınızı alır, sonra da Rabbinize döndürülürsünüz”(2) şeklinde tarif ederek Azrail’in görevini tanımlar Bu ayet ışığında baktığımız zaman, Hz Azrail (as) sadece kendine verilen görevi yapar Allah adına çalışır, O’nun namına iş görür


Ne kadar benzer, örnek ne kadar yerine oturur, belki tartışma ***ürür, ancak misal vermek gerekirse, güvenlik güçleri devlet adına hareket eder, devletin ve kanunların kendine verdiği yetkiye göre davranır Polis bazı yerlere girmemize izin vermez, engellerse polisi suçlayabilir miyiz?


Toplumsal bir olayda bir anda suçlu suçsuz demeden herkesi toplar ***ürür Daha sonra suçsuzları serbest bırakır, suçluları nezarete alır Kendi adına iş yapmadığı, sadece aldığı emri yerine getirdiği için kimse karşı çıkmaz, herkes sonucu bekler


Güvenlik güçlerine karşı gelemiyor, polisi suçlayamıyor, onu kötü göstermeye, gözden düşürmeye çalışamıyorsak; aynı şekilde, bütün melekler gibi Allah’tan aldığı görevi yerine getiren Hz Azrail (as)’ı de kötü göstermeye, çirkin tanıtmaya, görevinden dolayı suçlamaya hiç mi, hiç hakkımız yoktur


Azrail Aleyhisselam ölüm için sadece bir sebeptir Öldürmek de diriltmek de doğrudan Cenab-ı Allah' ın fiilleridir Bu gerçek, hadisde şöyle ifade edilmektedir:


Azrail (as) Cenab-ı Hakk'a, "Ruhların kabzedilmesi vazifemden dolayı senin kulların benden şikayet edecekler, benden küsecekler" demiş, Cenab-ı Hak' da hikmetinin lisanı ile demiş ki: "Seninle kullarımın arasında musibetler, hastalıklar perdesini bırakacağım, tâ ki şikayetler onlara gidip, senden küsmesinler" (3)


Aynen bunun gibi Azrail Aleyhisselam kendiside bir perdedir Ta ki, ölümün hakiki yüzünü göremeyen insanların haksız şikayetleri Cenab-ı Allah'a gitmesin Çünkü ölümün hakiki güzel, rahmet yüzünü herkes göremez Ölümü bir yokluk, hiçlik gibi düşünebilir Bu nedenle Cenab-ı Allah ölümle, Azrail (as) arasına hastalıkları ve müsibetleri koyduğu gibi, insanların haksiz itirazları ve şikayetleri Cenab-ı Allah'a gitmesin diye de Azrail Aleyhisselamı ölüme bir perde etmiştir Ancak ifade ettiğimiz gibi Azrail Aleyhisselam da, diğer müsibet ve hastalıklar da sadece bir sebep olarak kalmaktadır(4)


Azrail Aleyhisselama bu vazifesinden dolayı kızmak ve hakaret etmek imani noktadan ciddi tehlikeler taşır ve mü'mine yakışmaz İmanın bir tek rüknüne inanmamak insanı dinden uzaklaştırdığı gibi, Cenab-ı Allah' ın ölüme bir sebep olarak vazifelendirdiği Azrail Aleyhisselamı sevmemek, kızmak, hakaret etmek de insanı günahkar yapar Aynen bunun gibi dünyanın sonu olan kıyametin kopmasında sura ilk üfleyecek olan Hz İsrafil (as)’dır Ancak bu sûra üfleme kıyametin kopmasının başlamasına sadece bir sebeptir Şimdi, İsrafil Aleyhisselamın bu vazifesinden dolayı kıyameti neden kopardın deyip de onu suçlamak da ciddi bir hatadır Çünkü netice de fiil yine Allah' ın fiilidir İsrafil Aleyhisselam sadece bir sebep olarak kalmaktadır


Azrail Aleyhisselam bizim en değerli varlığımız olan ruhumuzun muhafazasından sorumludur Bizim için kıymetli olan eşyalarımızın muhafaza edilmesi nasıl önemli ise Azrail Aleyhisselam' ın vazifesi de ondan çok daha fazla önemlidir


Şuâlar’da bu konuya açıklık getirirken Bediüzzaman der ki:


“Bir gün bir duada, ‘Yâ Rabbi! Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve şefaatlerine, beni cin ve insin (insanların) şerlerinden muhafaza eyle!’ mealindeki duayı dediğim zaman, herkesi titreten ve dehşet veren Azrail namını zikrettiğim vakit, gayet tatlı ve tesellidâr (teselli veren) ve sevimli bir halet hissettim, ‘Elhamdülillâh’ dedim, Azrail’i cidden sevmeye başladım"


"Çünkü insanın en kıymetli ve üstünde titrediği malı, onun ruhudur Onu zâyi olmaktan ve fenadan ve başıboşluktan muhafaza etmek için kuvvetli ve emin bir ele teslimin derin bir sevinç verdiğini kat’î hissettim"


Yani hiç kimseye emanet edemeyeceğimiz, teslim etmeye yanaşmadığımız ve devamlı üzerinde titrediğimiz ruhumuzu bir melek olan Hz Azrail (as) gibi Allah’ın çok emin ve güvenilir bir elçisinden başkasına teslim edemeyiz


Ölüm vakti gelmediği, eceli sona ermediği için ölmeyenlerin “Azrail’i atlattı”, “Azrail’e çelme taktı” gibi sözlerin hiçbir anlamı ve kıymeti yoktur Bu sözler çok yanlış ve gereksiz sözlerdir


Azrail (as)’ın gelip de geri döndüğü, üstlendiği görevi yapmadan çekip gittiği hiçbir zaman vaki değildir ve olmamıştır


Allah’a en yakın ve Allah’ın birer elçisi olan peygamberler de bile böyle bir istisna söz konusu değildir


Peygamberimiz (as) son anlarını yaşıyordu Bu esnada Hz Cebrail (as), Azrail (as) ile birlikte geldi Efendimiz (asv)'in halini hatırını sordu; sonra da:

“Ölüm meleği içeri girmek için izninizi ister” dedi


Peygamberimiz (asv) müsaade edince Azrail (as) içeri girdi, Efendimiz (asv)'in önüne oturdu

“Ey Allah’ın Resulü! Yüce Allah, senin her emrine itaat etmemi bana emretti İstersen ruhunu alacağım, istersen sana bırakacağım


Peygamberimiz (asv), Hz Cebrail (as)’e baktı O da:

“Ey Allah’ın Resulü, Melei Âlâ sizi beklemektedir” dedi


Bunun üzerine Peygamberimiz (asv):

“Ya Azrail gel, görevini yerine getir” dedi ve ruhunu teslim etti(5)


Demek ki, Azrail (as) görevi aldığı anda, karşısındaki Allah’ın en çok sevdiği ve en mükemmel insan olan Peygamberimiz (asv) bile olsa geri dönmüyor Oysa Yüce Allah, kararı Peygamberimiz (asv)'e bırakmıştı


Peygamberler için böyle bir şey söz konusu değilse, başka birisi için olması mümkün mü?


Âyetin ifadesiyle, “Onların ecelleri geldiğinde, onu ne bir an geri bırakabilirler, ne de öne alabilirler” (6)


Çünkü ölüm tesadüfe bağlı bir olay değil, kendiliğinden gerçekleşen bir mesele hiç değildir Onun vaktini, zamanını doğrudan doğruya Allah belirler Çünkü hayatı da O vermiştir, ölümü de O verecektir O’nun bir ismi “Hayy”dir, hayatı verendir Bir ismi de “Mümît”, ölümü yaratandır


Bu zamana kadar hiçbir kimse ölümden yakasını kurtaramamış, ölümden kaçamamış ve ölümü yenememiştir; dünyada alacağı nefesi tükenince o büyük hakikate teslim olmuştur


Ayrıca ölüm bir yokluk, bir hiçlik, bir kayboluş değil ki, ondan korkalım ve ürkelim… Her şeyden önce ölüm çok çirkin, çok kötü, çok korkunç ve dehşetli bir olay da değildir Ölüm, bir geçiştir, fani hayattan sonsuz hayata bir geçiş Sonsuz yaşamak isteyen herkesin aralaması gereken bir tül perdedir Yaratılışı gereği sonsuzluğu, ebediyeti ve ölümsüzlüğü isteyen her insanın içinde var olan bir olgudur


Ama ölüm ne zaman, nerede, kaç yaşında? Bu konuda hiç kimsenin bilgisi yok Böyle bir bilgi kimseye verilmemiş Hâdise, ölümü yaratan tarafından gizli tutulmuştur


Çünkü ölüm, her yaşta, her başta, her an ve her zaman yüz yüze gelebileceğimiz bir gerçektir Hatta hayattan daha açık ve büyük bir gerçektir


Cahit Sıtkı’nın dediği gibi,

“Kim bilir, nerede, nasıl, kaç yaşında? / Bir namazlık saltanatın olacak, / “Taht misâli o mûsâlla taşında


Necip Fazıl da der ki:

“Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber / “Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?”


Ölüm bir yok oluş, bir hiçlik, bir kayboluş, bir bitiş ve tükeniş değil Bir daha dönmemek üzere ayrılık, hiçbir şekilde buluşmamak ve görüşmemek üzere bir gidiş ve çıkış hiç değildir Ölüm ötesine inanan bir insan için ölüm, yeni ve taze, bâki ve ebedi bir âleme varıştır


“O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, / Azrail’e ‘Hoş geldin’ diyebilmekte hüner



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.