![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıMÜSLÜMAN TOPLUMLARDA CİNSELLİK VE İNSAN HAKLARI Kadınların insan haklarını hayata geçirme mücadelemizde, sıklıkla kadın cinselliği üzerindeki ataerkil kontrol mekanizmaları ile çatışmamız gerekmekte ![]() ![]() ![]() Cinsellik: Halen tartışmalı bir alan Cinselliği sarmalayan ve muhafazakar siyasi güçlerin yükselişi ile desteklenen tabular, kadın cinselliği hakkında baskıcı kurgular ve hatalı anlayışlar üretmeye ve bunları beslemeye devam ediyor ![]() ![]() Katolik ve Müslüman sağın benzeri görülmemiş işbirliği Muhafazakar siyasi güçler kadının cinselliği üzerindeki kontrolü sürdürmek ve kuvvetlendirmek için sürekli artan bir azimle çalışıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() "İslami" adledilen törelere karşı mücadele Bu bağlamda, Ortadoğu dahil Müslüman toplumlardaki namus suçları, zinayla suçlanan kadınların taşlanması, bekaret testleri, FGM (kadın sünneti) gibi bazı geleneksel kültürel uygulamalar son yıllarda insan hakları ihlalleri olarak Batı toplumunun ve medyasının artan ilgisini çekti ![]() ![]() ![]() ![]() Mücadelemiz: Küresel Muhafazakar Politikalara Karşı Koymak ve Cinselliği Çevreleyen Tabulara Meydan Okumak Diğer yandan, aktivistlerin cinsel hakları insan hakları olarak savunma gayretleri dünya geneline yayılmakta ve güç kazanmakta, ve küresel muhafazakar politikalara karşı çıkıp cinselliği çevreleyen tabulara meydan okumaktalar ![]() ![]() ![]() Kuruluşundan bu yana, KİH- Yeni Çözümler bütünsel bir yaklaşımla cinsellik ve cinsel haklar ile ilgili konular üzerinde çalışmaktadır; Müslüman toplumlarda cinsellik ise 1999'dan bu yana öncelikli program alanımız olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıAile İçinde Tam Eşitlik İçin Medeni Kanun Reformu Erkeklerin evlilik kurumu içindeki üstünlüklerine son veren 4721 sayılı yeni Medeni Kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 22 Kasım 2001’de kabul edildi ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni Medeni Kanun aile ve kadının aile içindeki rolü konusunda yeni bir yaklaşımı benimsemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * "Koca" artık ailenin reisi değil; eşler, eşit ortaklar olarak aile birliğini eşit karar yetkisi ile birlikte yürütüyorlar ![]() * Eşler aile konutu üzerinde eşit hak sahibi * Eşler evlilik süresi içinde edinilmiş mallar üzerinde eşit hak sahibi * Eşler eşit temsil hakkına sahip * Evlilik dışı çocuklar için kullanılan "gayrımeşru çocuk" kavramı kalktı; evlilik dışında doğmuş çocukların velayeti anneye ait ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın Hakları4320 Ev İçi Şiddete Karşı Koruma Emri Anayasanın 41inci maddesinde belirtildiği gibi toplumun temelini aile oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() İlk insanla birlikte ortaya çıkan şiddet olgusu değişik türleri ve uygulanış biçimleriyle her zaman gündemde olmuştur ![]() ![]() Aile içi şiddetin zararları sadece toplum açısından değil birey açısından da tehlikeli sonuçlar yaratmaktadır ![]() ![]() ![]() Son yıllarda aile içi şiddet olayları toplumumuzu sarsar boyutlara ulaşmıştır ![]() ![]() Bu itibarla Anayasa'nın 41 inci maddesinde yer alan "Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar" hükmü de göz önüne alınarak aile içi şiddetten mağdur olan kadını ve çocukları koruyucu yasal tedbirlerin alınması zorunluluğu ortaya çıkmıştır ![]() Bu amaçla hazırlanan "Ailenin Korunmasına Dair Kanun Tasarısıyla", ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere, İrlanda ve Norveç gibi ülkelerde uygulanan, şiddete uğrama ihtimali bulunan kadınların mahkemelere başvurarak koruma emri alabilmelerini sağlayacak hükümler Türk hukuk sistemine dahil edilmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın Haklarıİş Kanunu Türk İş Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Madde 5: Eşit davranma ilkesi İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz ![]() İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kismi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz ![]() İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz ![]() Aynı veya eşit değerde bir işi için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz ![]() İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz ![]() Madde 18: Feshin geçerli sebebe dayandırılması d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler ![]() e)74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek ![]() Madde 24: I ![]() ![]() Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesinin sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir ![]() b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa ![]() d) işçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa, Madde 25: II ![]() ![]() Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir ![]() c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması ![]() Madde 35: İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz ![]() ![]() ![]() Madde 55: Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller Aşağıda süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır: b) Kadın işçilerin 74 ![]() ![]() Madde 74: Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir ![]() ![]() Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir ![]() Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır ![]() ![]() İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir ![]() ![]() Kadın işçilere bir yaşından küçük çocukları emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir ![]() ![]() Madde 85: Ağır ve tehlikeli işler Onaltı yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamazlar ![]() ![]() Madde 88: Gebe veya çocuk emziren kadınlar için yönetmelik Gebe veya çocuk emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğu ve bunların çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi şartlar ve usullere uyacakları, ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım yurdu (kreş) kurulması gerektiği sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir ![]() Sosyal Sigortalar Kanunu (Kanun Numarası 506) Madde 48: Analık sağlık ve emzirme yardımlarından, ya da gebelik ve doğum para yardımlarından yararlanabilmek için aşağıdaki iki şarttan birinin gerçekleşmiş olması gereklidir: * Sigortalı kadın için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 gün analık sigortası primi ödenmiş olması ![]() * Sigortalı erkek için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün analık sigortası primi ödenmiş ve doğum yapan kadınla doğumdan önce evlenmiş olması ![]() Madde 32: Kendisi için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 günlük analık sigortası primi ödenmiş bulunan sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise, doğumdan önceki sekiz haftaya iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir ![]() Kadın sigortalının isteği ve doktorun onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, çalışılan süreler kadın sigortalının doğum sonrası sürelerine eklenir ![]() Devlet Memurları Kanunu (Kanun Numarası 657) Madde 104: Benzer şekilde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da, kadın memura doğumdan önce 3 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 6 hafta ücretli izin verileceği hükmü yer almaktadır ![]() ![]() ![]() Madde 202: Bu madde gereğince memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi ve en fazla iki çocuğu için aile yardımı ödeneği verilir ![]() ![]() Madde 204: Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğini evlendiği, çocuk için ödenen yardıma da çocuğun doğduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren hak kazanır ![]() Madde 205: Memura eş için ödenen aile yardımı ödeneği, boşanma veya eşin ölümü ile kesilir ![]() Madde 206: Çocuk için ödenen yardım; * Çocuklar evlendiğinde, * 19 yaşını doldurduklarında (19 yaşını bitirdiği halde evlenmemiş kız çocuklarına 25 yaşını dolduruncaya, yüksek öğrenim yapmakta olan erkek çocuklara 25 yaşını geçmemek üzere öğrenimleri bitinceye kadar ve çalışamayacak derecede malullükleri resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilenler için süresiz olarak ödeneğin verilmesine devam edilir) ![]() * Çocuklar kendileri hesabına ticaret yapmaya veya gerçek ya da tüzel kişiler yanında her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmaya başladığında (öğrenim yapmakta iken tatil devresinde çalışanlar hariç) ![]() * Çocuklar devletçe okutulmaya veya burs almaya başlandığında kesilir ![]() Yine aynı yasaya göre, devlet memurlarından çocuğu dünyaya gelenlere doğum yardımı ödeneği verilmektedir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıTürk Ceza Kanunu, ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenler ![]() ![]() ![]() Cinsel suçlar, “Topluma Karşı Suçlar” kısmının “Cinsel Bütünlüğe ve Edep Törelerine Karşı Suçlar” başlığı altından çıkarılarak “Kişilere Karşı Suçlar” kısmına alındı ![]() Eski ceza kanununda cinsel suçlar, “Kamu Ahlakı ve Aileye Karşı Suçlar” alt bölümünde, “Topluma Karşı Suçlar” kısmında düzenlenmekteydi ![]() ![]() Yeni ceza kanununda cinsel suçlar “Cinsel Bütünlüğe Karşı Suçlar” alt bölümünde, “Kişilere Karşı İşlenen Suçlar” kısmında düzenlenmektedir ![]() ![]() Edep, töre, ırz, namus, ahlak, ayıp, edebe aykırı davranış gibi erkek egemen söylemler Ceza Kanunu’ndan çıkarıldı ![]() Eski ceza kanununda cinsel suçlar, çoğunlukla kadın cinselliğinin gelenekler adına kontrolünü içeren adab, ırz, namus, haya gibi tanımsız ve zamana ve mekana göre değişiklik gösteren kavramlara atıfta bulunarak yapılmaktaydı ![]() ![]() ![]() Yeni ceza kanununda bu tür referansların tümü ortadan kaldırıldı vee bu tür suçlara ilişkin tanımlar uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumlu, kadının bedeni ve cinselliği üzerinde kontrolünü esas alan şekilde düzenlendi ![]() Cinsel suçlarla ilgili tanımlar genişletildi, işyerinde cinsel taciz suç olarak tanımlandı ve cinsel suçlara verilen cezalar arttırıldı ![]() Yeni ceza kanunu tecavüz, cinsel istismar, cinsel taciz konularında ilerici ve geniş tanımlara yer vermektedir ![]() ![]() ![]() Tecavüzün tanımı her hangi bir madde ya da organın vücuda sokulması, anal ve oral tecavüzü de kapsayacak şekilde genişletildi ![]() ![]() ![]() Cinsel tacizin tanımı, “cinsel niyetli her türlü tacizi” içerecek şekilde genişletilerek, iş yerinde üst ya da ast tarafından yapılan her türlü cinsel taciz ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir ![]() Çocuklara yönelik cinsel istismara ilişkin düzenlemelerde, “çocuğun rızası” kavramı kaldırılarak bu suçlar cinsel istismar suçu olarak ayrı bir başlık altına alındı ![]() Eski ceza kanununda çocuklara yönelik cinsel tacizde çocuğun “rızası” olabileceğini varsayan ve bu durumlarda ceza indirimleri öngören koşullar bulunmaktaydı ![]() ![]() Eski ceza kanunu çocuklara yönelik cinsel istismarı ayrıca suç olarak belirtmek yerine, bu suçları tecavüz vee cinsel istismar suçları altında düzenliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlilik içi tecavüz suç olarak düzenlendi ![]() Eski ceza kanununda evlilik içi tecavüz bir suç olarak kabul edilmiyordu ![]() ![]() ![]() Namus cinayetlerinde ceza indirimleri yapılmasına neden olan “haksız tahrik” maddesi değiştirildi ve töre cinayetleri ağırlaştırılmış insan öldürme olarak düzenlendi ![]() Yeni ceza kanunu namus cinayetlerinin engellenmesi için bir adım atmıştır ![]() ![]() Yeni ceza kanununda bu madde sadece “haksız fiilleri” içerecek şekilde değiştirildi ve maddenin gerekçesine bu düzeltmenin, söz konusu maddenin namus cinayeti vakalarında kullanılmasını engellemek amacıyla yapıldığı da belirtildi ![]() Buna ek olarak töre saikiyle işlenen cinayetler, ağırlaştırıcı neden olarak tanımlandı ![]() ![]() Kadınların evli - bekar, bakire – bakire olmayan temelinde ayrımcılığa uğramalarına neden olan maddeler değiştirildi ![]() Eski ceza kanunu tecavüzü düzenlerken, suçun evli ya da bakire bir kadına karşı işlenmesi durumunu ağırlaştırıcı neden olarak kabul ederek, bakire olan ve olmayan kadınları ya da evli ve evli olmayan kadınları birbirinden ayırıyordu ![]() ![]() Tanımlar maddesinde “kadın” ve “kız” arasında ayrımı vurgulayan düzenleme kaldırıldı ![]() Evlilik dışında yeni doğan çocuğun annesi tarafından öldürülmesi durumunda ceza indirimi öngören madde kaldırıldı ![]() Eski ceza kanununda evlilik dışı yeni doğan çocuğunu öldüren anneye öngörülen ceza indirimi kaldırıldı ![]() ![]() Tecavüz ve kadın kaçırma olaylarında suçu işleyenin mağdurla evlenmesi durumunda suçluyu affederek ya da cezasını indirerek tecavüz ve kaçırmayı meşrulaştıran maddeler kaldırıldı ![]() Eski ceza kanununda tecavüz ya da kadın kaçırma mağdurlarının tecavüzcüleri ya da kendilerini kaçıranlarla evlenmeleri halinde failin cezasının azaltılması ya da ertelenmesine olanak tanıyan maddeler bulunmaktaydı ![]() ![]() Zorla evlendirilmeyi de yasal hale getiren bu düzenlemelere, yeni ceza kanunundan çıkarıldı ![]() ![]() “Hayasızca Hareketler” maddesi sadece aleni cinsel ilişki ya da teşhircilik içeren davranışları kapsayacak biçimde daraltıldı ![]() Bu madde, “hayasızca hareketler” ya da “başkalarının namus vee iffet duygularına karşı” davranışları cezalandıran ve kolluk güçleri ya da mahkemelerce yoruma açık olarak kullanılabilecek belirsiz ve göreceli davranışları cezalandırmak için kullanılabilecek düzenlemeler içeriyordu ![]() ![]() ![]() Yeni ceza kanununda bu madde sadece toplum içinde yapılan cinsel ilişkiyi ve teşhirciliği cezalandıracak biçimde daraltıldı ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıAilenin Korunmasına Dair 4320 Sayılı Kanun TBMM Ocak 1998'de aile içi şiddete karşı yeni bir kanun çıkardı ![]() ![]() * Aile içinde şiddet yaşanması halinde, saldırgana karşı "koruma emri" istemi ile doğrudan savcılığa başvurulabiliyor ![]() * Bu başvuruyu şiddet gören kişinin kendisinin yapması şart değil, ailenin bir başka üyesi, bir arkadaşı ya da komşusu da bu başvuruyu yapabiliyor ![]() * Başvuru için polise, karakola gitmek gerekli değil, doğrudan savcılığa yapılıyor ![]() ![]() * Ve yargıç, başvuru üzerine hemen “koruma emri” çıkartarak saldırganı kadının civarından (evden, işyerinden, vb ![]() ![]() ![]() Bu kanun, kadın hareketinin yaşamın her alanında, toplumun her düzeyinde 20 yıla yakın süredir yaptığı yoğun çalışma sonucunda elde edilmiş bir kazanım oldu ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın Hakları1) Mal Rejimi nedir? Mal rejimi, evliliğin, boşanma, iptal, ölüm gibi nedenlerle sona ermesinde tarafların sahip oldukları malları nasıl paylaştıracakları konusunda yaptıkları sözleşme biçimidir ![]() 2) Medeni Kanunumuzda kaç tane mal rejimi vardır? Medeni Kanunumuzda DÖRT mal rejimi vardır : Edinilmiş mallara katılma rejimi, (md ![]() Mal ayrılığı rejimi, (md ![]() Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi, ( md ![]() Mal ortaklığı rejimi (md ![]() aa) Sınırlı mal ortalığı bb) Edinilmiş mallarda ortaklık 3) Yasal Mal Rejimi ne demektir? Taraflar, evlenirken veya evlendikten sonra yukarıdaki mal rejimlerinden birini seçip sözleşme yapmamışlarsa yasal mal rejimine tâbi olurlar ![]() 4) Evlenirken herhangi bir mal rejimini seçme zorunluluğu var mıdır? Hayır, yoktur ![]() ![]() 5) Hâlen evli olanlar da bu mal rejimine tâbi midir? Eşler, yeni Medeni Kanunun dolayısı ile bu mal rejimlerinin kabul edildiği tarih olan 1 Ocak 2002’ye kadar geçen süre için eski rejime, ondan sonra edindikleri mallar için yeni rejime tâbi olacaklardır ![]() ![]() 5) Yeni kanuna uyum için bir süre verilmiş midir? Evet ![]() ![]() 6) Böyle bir başvuru yapmazlarsa ne olur? O zaman 1 Ocak 2002’ye kadar eski rejime, 1 Ocak 2001 tarihinden itibaren de yeni rejime tâbi olurlar ![]() 7) Mal Rejimi Sözleşmesi nerede ve nasıl yapılır? Mal Rejimi sözleşmeleri, özel olarak avukatlar aracılığı ile yapılabilir ve sonra Notere onaylattırılır, Doğrudan doğruya Noterde yapılabilir, Nüfus Müdürlüklerinde hangi mal rejiminin seçildiği belirtilebilir ![]() 8) Yasal Mal Rejimi olan “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” nedir? Bu rejimde iki çeşit mal vardır : A) Kişisel Mallar : aa) Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya ( kadınların takıları, makyaj malzemeleri, erkeklerin kol düğmeleri, tarafların giyecekleri gibi) bb) Tarafların emek vermeden sahip oldukları mallar ( bağış, miras gibi) cc) Tarafların evlenmeden ÖNCE sahip oldukları mallar dd) Mânevi tazminat gibi tarafların alacakları, ee) Kişisel malların yerine geçenler ( örneğin evlenmeden önce sahip olunan veya miras yolu ile gelen bir evi satıp yerine yenisinin alınması gibi) ff) Tarafların aralarında “kişisel mal” olarak kabul edileceğini karalaştırdıkları mallardır ![]() B) Edinilmiş Mallar: aa) Tarafların evlenmelerinden başlayarak emekleri karşılığında edindikleri mallar ( Yâni yaptıkları iş ve meslek dolayısı ile elde ettikleri kazançlardan edindikleri mallar) bb) Sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler ( emekli ikramiyesi gibi) cc) Çalışma gücünün kaybı nedeni ile ödenen tazminatlar, dd) Kişisel malların gelirleri, ee) Edinilmiş malların yerine geçen değerler ![]() 9) Yasada “edinilmiş mal” olarak sayılan malların “kişisel mal sayılması” için sözleşme yapılabilir mi? Evet ![]() ![]() 10) Mal Rejimi nasıl sona erer? Boşanma ile, Evliliğin iptali ile Ölümle, Başka bir mal rejiminin kabulü ile sona erer ![]() 11) Evlilik sona erdiğinde bu mallar nasıl paylaşılacaktır ? Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır ![]() ![]() 12) Edinilmiş maldaki değer artışı nasıl hesaplanır? Eşlerden biri diğer eşin bir mal edinmesine, sahip olduğu malın iyileştirilmesine veya korunmasına HİÇ VEYA BİR KARŞILIK ALMAKSIZIN katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için KATKISI ORANINDA alacak hakkına sahip olur ![]() ![]() ![]() ![]() 13) Edinilmiş Mallara eklenecek değerler nelerdir? a) Eşlerden birinin mal rejimini sona ermesinden önceki BİR YIL içerisinde , diğer eşin RIZASI OLMADAN, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar, b) Bir eşin, mal rejiminin devamı süresince, diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler ![]() Kişisel mallar ile edinilmiş malar arasında denkleştirme yapıldıktan sonra kalan miktar eşler arasında eşit paylaştırılır ![]() ![]() 14) Mal Ayrılığı Rejimi nedir ? Bu rejimde eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur ![]() Evlilik bittiğinde herkes kendi malını alarak ayrılır ![]() ![]() ![]() 15) Paylaşmalı Mal Ayrılığı ne demektir ? Eşlerin kendilerine ait olduğunu ispat edemedikleri malları onların paylı mülkiyetinde sayılır ![]() Evlilik veya bu mal rejimi her hangi bir şekilde sona erdiğinde , eşler paylı mülkiyetlerindeki malı paylaşırlar ![]() ![]() 16) Mal Ortaklığı nedir ? Burada da iki grup mal vardır: a) Ortaklık malları, b) Kişisel mallar Eşlerin yasa gereği kişisel sayılan malları dışındaki mal ve gelirleri ortaklık malıdır ![]() ![]() ![]() 17) Mal rejimlerinin mirasa etkisi Nedir? Kural olarak sağ kalan eş birlikte mirasçı olduğu gruba göre mirastan pay alır ![]() Sağ kalan eş; * çocuklarla birlikte mirasçı olmuşsa mirasın ¼ ünü, * miras bırakanın ana-baba veya kardeşleri ile birlikte mirasçı olmuşsa ½ sini, * miras bırakanın büyük ana ve büyük babası veya onların çocukları ile birlikte mirasçı olmuşsa mirasın ¾ ünü, * bunların hiç biri yoksa tamamını alır ![]() ![]() Eğer taraflar arasında yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanıyorsa o zaman: * sağ kalan eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar ![]() ![]() ![]() ![]() * ayrıca sağ kalan eş, eski yaşamını sürdürmek istiyorsa ölen eşi ile birlikte yaşadıkları ev ve eşyaların kendisine tahsisini isteyebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Paylaşmalı mal ayrılığında sağ kalan eş gene “paylaşma konusu olan mallar arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; bunlar üzerinde kendisine miras ve paylaşmadan doğan hakkına mahsup edilmek ve yetmezse bir bedel eklemek suretiyle mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir ![]() ![]() Mal ayrılığı rejiminde ise kişisel ve ortaklık malları ayrımı yapılmadın sağ kalan eş çocuklarla birlikte mirasçı olmuşsa mirasın ¼ nünü alır ![]() ![]() Mal Ortaklığında ise eşlerden biri diğerinin rızası olmadan ortaklık mallarına girecek olan bir mirası reddedemeyeceği gibi tereke borca batıksa kabul de edemez ![]() ![]() Eşlerden birini ölümü veya diğer bir mal rejiminin kabulü ile mal ortaklığı rejiminin sona ermesi halinde her eşe veya mirasçılarına ortaklık mallarının yarısı verilir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıEvlilik Evlilik yaşı (TMK madde 124): Erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlenme koşulları (TMK madde 124, 125, 126, 127): Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez ![]() ![]() ![]() Kişi vesayet altında ise ve vasisi izin vermiyor ise kişi mahkemeye başvurarak izin isteyebilir ![]() ![]() ![]() Akıl hastaları evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemez (madde 133) ![]() ![]() ![]() ![]() Zorla evlendirme (madde 149, 150, 151) ve zamanında başvuru (madde 152): Hiç kimse zorla evlendirilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başlık parası: Başlık parası erkeğin evleneceği kadının babasına ödediği bir miktar paradır ![]() Başlık parası yasal değildir ve bu konudaki sözlü anlaşmaların hiç bir geçerliliği yoktur ![]() Çeyiz: Çeyizle ilgili herhangi bir yasal düzenleme yoktur ancak kadın getirdiği eşyayı kanıtlaması halinde ayrılırken bu mallarını geri alabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlilik öncesinde “mihir” senedi hazırlanmışsa, bu senette belirtilen malların kadına ait olduğu yasalarca da kabul edilmektedir ![]() Evlenme sözleşmesi: Nikah i ![]() * Birbiriyle evlenecek erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar (madde 134) ![]() * Nikah kıymaya resmi memurlar yetkilidir ![]() ![]() * Köylerde evlenme isteği “köy ihtiyar heyetine” bildirilir ve nikah muhtar tarafından kıyılır ![]() * Yabancı ülkelerde evlenecek kişilerin her ikisinin de Türkiye vatandaşı olması durumunda, bulunulan ülkenin makamı, memuru veya Türkiye Konsoloslukları yetkilidirler ![]() * Türkiye’de ise bir Türk vatandaşı bir yabancı uyruklu ile yetkili bir Türk makamı, memuru önünde evlenebilir ![]() ![]() ![]() * Dini nikah ancak resmi nikah kıyıldıktan sonra kıyılabilir (TMK, madde 143) ![]() ![]() ![]() * İmam nikahı kadına yasalar karşısında her hangi bir hak tanımaz ![]() ![]() “Eşler oturacakları konutu beraber seçerler ![]() ![]() ![]() Soyadı: Mayıs 1997’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasaya göre, kadın kocasının soyadının önünde, evlilik öncesi soyadını da kullanabilmektedir ![]() YENİ KANUN : Eşler oturacakları konutu beraber seçerler ![]() ESKİ KANUN : Evlilik birliğinin reisi kocadır ![]() Çalışma Çalışma 1990 yılına kadar, yasa (TMK madde 159) evli kadınlara, ev dışında çalışabilmek için kocalarından izin alma zorunluluğu getirmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() Kasım 2001’de kabul edilen yeni Medeni Kanun’un ilk tasarısında bu kararın iyice somutlaştırılması ve yasada, “Eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir” şeklinde bir madde yer alması öngörülmüştü (madde 192) ![]() ![]() Boşanma Medeni Kanuna göre kadın ve erkek için boşanma nedenleri farklılık göstermez, her iki taraf için de aynıdır ![]() a) Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir (madde 161): Zina eylemi (sadakatsizlik) nedeniyle geçimsizliğe dayanarak boşanma davası açmak mümkündür ![]() ![]() ![]() Affeden tarafın dava hakkı yoktur ![]() Erkeğin zinasını düzenleyen 441 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b) Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir (madde 162): Boşanma nedenini öğrendiği tarihten itibaren altı ay ve her durumda, boşanmaya yol açan olayın meydana geldiği günden itibaren beş sene içinde dava açmayan eşin dava hakkı düşer ![]() ![]() Cana kastın anlamı açıktır: Bir kimse için yaşamsal tehlike doğuracak nitelikteki eylemler diyebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c) Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir (madde 163): “Küçük düşürücü” suçlar, yüz kızartıcı olan ve olmayan suçları kapsayan geniş bir kavramdır ![]() ![]() ![]() “Haysiyetsiz bir yaşam süren,” örneğin sarhoş gezip olay çıkaran, ya da “küçük düşürücü suçlar” işleyen, örneğin hırsızlık yapan bir kocaya karşı açılan davada, boşanma kararının verilmesi için durumun diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir ![]() Bu gerekçelerle her zaman boşanma davası açılabilir ![]() ![]() d) Eşlerden biri, evlenmenin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemek için eşini terk ettiği veya haklı bir neden olmaksızın evine dönmediği takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş (dört ay ayrı yaşama, iki ay da ihtardan sonra eve dönmeyi bekleme süresidir) ve devam etmekte ise, terk edilen eş boşanma davası açabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Medeni Kanun’a göre eşler evlerini beraber seçerler, kendilerine yapılacak olan bütün tebligatlar bu adrese yapılır ve hukuken işleyecek süreler bu tarihten itibaren işler ![]() ![]() ![]() e) Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tesbit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açılabilir (madde 165) ![]() f) Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir (madde 166): Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır ![]() ![]() Madde 166 dışında saydıklarımız özel boşanma nedenleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bu maddeye dayanarak, evliliği bir yıldan fazla sürmüş olan tarafların, her konuda anlaşmaları ve mahkemede hazır bulunmaları halinde, tanık dinlenmesine de gerek olmadan tek celsede boşanmaları mümkündür ![]() Bu maddeye göre; boşanma nedenlerinden herhangi birine dayanarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçmesi halinde, hangi nedenle olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilir ![]() Kadının boşandığı erkekle tekrar evlenmesi veya evlenmeden bir araya gelmesi konusunda hiç bir kısıtlama yoktur ![]() Ayrılık kararı / Ayrı Yaşama: Medeni Kanun madde 170’e göre “Boşanma sebebi ispatlanmış olursa hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir ![]() ![]() Boşanma nedenlerinden birine dayanarak ayrılık kararı için mahkemeye başvurulabilir, bu takdirde yargıç bir yıldan üç yıla kadar ayrılık kararı verebilir ![]() ![]() Velayet Çocuğun velayeti TMK’ya göre ana-baba ayrımı yapılmaksızın her iki tarafa aittir ![]() ![]() ![]() Taraflardan birinin ölümü halinde, velayeti sağ kalan taraf tek başına kullanma hakkına sahiptir ![]() Boşanma durumunda hâkim, hangi tarafın çocuğa daha iyi bakabileceğine inanıyorsa velayeti o tarafa verir ![]() ![]() ![]() ![]() Ana veya babanın yeniden evlenmesi velayetin kaybedilmesini gerektirmez (madde 349) ![]() Boşanma halinde kız çocuğun babaya, erkek çocuğun anneye verileceği gibi yaygın bir inanış vardır, ancak bu sadece bir rivayet olup, hiç bir geçerliliği bulunmamaktadır ![]() ![]() Ayrıca “küçük düşürücü suçlar veya haysiyetsiz yaşam sürme”ye dayalı boşanma davalarında, yargıç kusurlu olduğu kabul edilen tarafa çocuğun velayetini veremez ![]() Mallarda tasarruf yetkisi Madde 199, sırf kadına nafaka veya tazminat ödememek için mevcut mallarını başkalarına devretme yoluna giden, boşanmaya kararlı kocalara karşı bir önlem getirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Mal Rejimi ve Yasal Mal Rejimi Mal Rejimi: Mal rejimi, evlilik süresince malların nasıl tasarruf edileceğini (idare, harcama), ve boşanma veya ayrılık durumunda bu malların eşler arasında nasıl paylaşılacağını düzenler ![]() Yasal Mal Rejimi: Yasal mal rejimi, kendiliğinden ve genel olarak geçerli olan mal rejimidir ![]() ![]() Yeni Medeni Kanuna Göre Mal Rejimleri Yeni Medeni Kanunda dört çeşit mal rejimi vardır a) Edinilmiş mallara katılma b) Mal ayrılığı c) Paylaşmalı mal ayrılığı d) Mal ortaklığı ![]() ![]() ![]() Mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimleri, tarafların noterde yapacakları bir “Mal Rejimi Sözleşmesi” ile seçilebilir ve ortaklığa girecek mallar burada belirlenir ![]() ![]() ![]() Edinilmiş mallara katılma rejimi kendiliğinden geçerli mal rejimi olduğu için, evlilik sırasında herhangi bir sözleşme yapmaya gerek olmaksızın bütün evlilikler için geçerlidir; diğer üç seçenek ile yasaya girmiş olan mal rejimleri ise, eşlerin evllik sırasında veya sonradan seçimi üzerine uygulanabilmektedir ![]() Edinilmiş mallara katılma rejiminde iki çeşit mal vardır ![]() ![]() ![]() Kişisel mallar bölüşülmeyecek, sadece evliliğin başından beri edinilmiş olan mallar boşanma veya ölüm durumunda eşler arasında eşit olarak bölüşülecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bölüşüme girmeyecek olan kişisel mallar: * Evlilik öncesinde edinilmiş mallar * Miras payları * Hibe yoluyla elde edilen şeyler * Manevi tazminat alacakları * Eşlerden birisinin sadece kişisel kullanımına yarayan eşya (giysi, spor aletleri, vs) Bölüşüme girecek edinilmiş mallar: * Çalışarak, emek vererek elde edilen gelirler * Sosyal yardım kuruluşlarından edinilen gelirler * Ödenen tazminatlar * Kişisel malların gelirleri (örneğin miras yoluyla kalmış evin kira geliri) * Edinilmiş malların yerine geçen değerler (örneğin bir evin satılması yoluyla elde edilmiş gelir, ya da sigorta parası) Mal ayrılığı rejiminde her bir eş yasal sınırlar içerisinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca kadın ev dışında çalışmadığı takdirde—ki kadınların büyük çoğunluğu evlenmeden önce dışarıda bir işleri olsa bile evlendikten sonra işlerinden ayrılıp bütün vakitlerini evlerine, çocuk ve kocalarının bakımına, temizliğine ve beslenmelerine ayırmaktadırlar— erkek dışarıda çalışıp para kazandığı için alınan her şey erkeğin üzerine kaydedilmektedir ![]() ![]() Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi tarafların isteği üzerine kurulması gereken seçimlik bir mal rejimidir ![]() ![]() İlk bakışta adil gibi görünen bu rejim, istismara açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mal ortaklığı rejiminin kabul edilmesi halinde, eşler kişisel sayılan mallar dışında kalan ve mal ortaklığına giren mallara ve gelirlere ortaklaşa sahip olurlar ve hiçbiri hissesine bağımsız olarak tasarruf edemez (harcama yapamaz) ![]() ![]() Eşlerden birinin: * kendi payına ait malvarlığı borca batmış veya haczedilmişse, * diğer eşe ait malvarlığını tehlikeye atmışsa, * evlilik birliğine ait mallar üzerinde bir tasarruf işlemi yapması haksız bir sebeple engelleniyorsa, * diğerine malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermiyorsa, * ayırt etme gücü sürekli yoksa, O zaman diğer eş mal ayrılığı rejimine geçilmesini isteyebilir ![]() Eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesi yetkili olur ![]() Yürürlük Yasasının 10 ![]() Eski Medeni Kanun’da kendiliğinden geçerli olan rejim mal ayrılığıydı ![]() ![]() ![]() 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ile, kadın hareketi çabalarının meyvelerini toplamaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tarihten önce evlenmiş eşler, yasayı evliliklerinin başından itibaren geçerli kılmak için, birlikte notere gidip bu rejime geçmek istediklerini belirten bir sözleşme yapmak zorundalar ![]() ![]() ![]() SONUÇ: • EVLİLİK İÇİNDE, 1 OCAK 2002’DEN SONRA EDİNİLEN MALLAR EŞİT PAYLAŞIMA TABİ ![]() • 31 ARALIK 2002’YE KADAR SÖZLEŞME YAPILIRSA YENİ REJİME, YANİ EŞİT PAYLAŞIMA TABİ • SÖZLEŞME YAPILMAZSA ESKİ REJİME TABİ Oysa kadın hareketinin önerdiği ve desteklediği gibi, yeni mal rejimi EVLİLİK TARİHİNDEN İTİBAREN geçerli olsaydı, ne böyle bir eşitsizlik, ne de böyle bir kargaşa söz konusu olacaktı ![]() Nafaka: Boşanma durumunda, genel olarak kadının mağduriyetini hafifleteceği varsayılan maddi karşılıklardan en çok bilinen ve uygulananı nafaka ![]() ![]() ![]() Tedbir nafakasının dava sonrasında yoksulluk nafakasına dönüşmesi talep edilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Velayet kendisine verilmemiş olan taraf, mali gücü oranında, çocuğun geçim ve eğitim-öğrenim masraflarına katılmakla yükümlüdür ![]() ![]() Ayrıca az bilinen bir uygulama daha vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Maddi-manevi tazminat (madde 174): Maddi tazminat talep edebilmek için “mevcut veya beklenen bir yararın boşanma nedeniyle zedelenmiş olması” gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıAnayasa devletin temel organlarını, bunların yapısını, işlev ve yetkilerini, birbirleriyle ilişkilerini ve bunların karşısında vatandaşların temel hak ve ödevlerini düzenleyen kurallar bütünüdür ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın en temel ilkelerinden birisi, 10 ![]() ![]() ![]() ![]() Kişinin Hakları ve Ödevleri * Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() * Hiç kimse zorla çalıştırılamaz ![]() ![]() ![]() ![]() * Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() * Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() * Kimsenin konutuna dokunulamaz…usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça…kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve binadaki eşyaya el konulamaz… (madde 21) * Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir ![]() * Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir ![]() ![]() ![]() * Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir ![]() ![]() ![]() * Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir ![]() ![]() ![]() * Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() * Herkes bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma yapma hakkına sahiptir… (madde 27) * Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir… (madde 33) * Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() * Herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir… (madde 35) * Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() * Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler * Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır… (madde 41) * Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ![]() ![]() ![]() * Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir ![]() ![]() ![]() * Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir ![]() ![]() ![]() * Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz ![]() ![]() ![]() * Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için, önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma hakkına sahiptirler ![]() ![]() ![]() * Ücret emeğin karşılığıdır ![]() * Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() Siyasi Haklar ve Ödevler * Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() * Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() * Vatandaşlar, ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıHukukun üstünlüğü ilkesine dayalı demokratik bir düzenin gerektiği gibi işlemesinin temel koşullarından biri, bireylerin ya da toplumsal grupların, haklarını hem kendileri için hem de gerekli toplumsal değişimlere önayak olabilmek için kullanabilmeleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hukuk alanında eşitlik konusunda elde edilmiş olan kazanımların oluşturduğu avantajlı durum, eşitlikle ilgili sorunların zaten Cumhuriyet kurulurken çözülmüş olduğu anlayışıyla uzunca bir dönem, bir dezavantaja dönüştürüldü ![]() ![]() ![]() Bugün hâlâ bir çok kadının yaşamını anayasal haklar ya da Medeni Kanun değil, toplumsal ve dini gelenekler şekillendiriyor, ama bir yandan da artık bu durumu değiştirme talebi ve kararlılığı güçlü bir biçimde kendini hissettiriyor ![]() Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı, bir yandan yasa yapıcıları ve karar mekanizmalarını hedef alan çalışmalar yürütürken bir yandan da kadınlara yönelik, hak bilincinin oluşmasını ve eylemlilik kazanmasını, hakların kullanılmasını destekleyici çalışmalar yürütmekte ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıMÜSLÜMAN TOPLUMLARDA CİNSELLİK VE İNSAN HAKLARI Kadınların insan haklarını hayata geçirme mücadelemizde, sıklıkla kadın cinselliği üzerindeki ataerkil kontrol mekanizmaları ile çatışmamız gerekmekte ![]() ![]() ![]() Cinsellik: Halen tartışmalı bir alan Cinselliği sarmalayan ve muhafazakar siyasi güçlerin yükselişi ile desteklenen tabular, kadın cinselliği hakkında baskıcı kurgular ve hatalı anlayışlar üretmeye ve bunları beslemeye devam ediyor ![]() ![]() Katolik ve Müslüman sağın benzeri görülmemiş işbirliği Muhafazakar siyasi güçler kadının cinselliği üzerindeki kontrolü sürdürmek ve kuvvetlendirmek için sürekli artan bir azimle çalışıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() "İslami" adledilen törelere karşı mücadele Bu bağlamda, Ortadoğu dahil Müslüman toplumlardaki namus suçları, zinayla suçlanan kadınların taşlanması, bekaret testleri, FGM (kadın sünneti) gibi bazı geleneksel kültürel uygulamalar son yıllarda insan hakları ihlalleri olarak Batı toplumunun ve medyasının artan ilgisini çekti ![]() ![]() ![]() ![]() Mücadelemiz: Küresel Muhafazakar Politikalara Karşı Koymak ve Cinselliği Çevreleyen Tabulara Meydan Okumak Diğer yandan, aktivistlerin cinsel hakları insan hakları olarak savunma gayretleri dünya geneline yayılmakta ve güç kazanmakta, ve küresel muhafazakar politikalara karşı çıkıp cinselliği çevreleyen tabulara meydan okumaktalar ![]() ![]() ![]() Kuruluşundan bu yana, KİH- Yeni Çözümler bütünsel bir yaklaşımla cinsellik ve cinsel haklar ile ilgili konular üzerinde çalışmaktadır; Müslüman toplumlarda cinsellik ise 1999'dan bu yana öncelikli program alanımız olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıAile İçinde Tam Eşitlik İçin Medeni Kanun Reformu Erkeklerin evlilik kurumu içindeki üstünlüklerine son veren 4721 sayılı yeni Medeni Kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 22 Kasım 2001’de kabul edildi ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni Medeni Kanun aile ve kadının aile içindeki rolü konusunda yeni bir yaklaşımı benimsemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * "Koca" artık ailenin reisi değil; eşler, eşit ortaklar olarak aile birliğini eşit karar yetkisi ile birlikte yürütüyorlar ![]() * Eşler aile konutu üzerinde eşit hak sahibi * Eşler evlilik süresi içinde edinilmiş mallar üzerinde eşit hak sahibi * Eşler eşit temsil hakkına sahip * Evlilik dışı çocuklar için kullanılan "gayrımeşru çocuk" kavramı kalktı; evlilik dışında doğmuş çocukların velayeti anneye ait ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın Hakları4320 Ev İçi Şiddete Karşı Koruma Emri Anayasanın 41inci maddesinde belirtildiği gibi toplumun temelini aile oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() İlk insanla birlikte ortaya çıkan şiddet olgusu değişik türleri ve uygulanış biçimleriyle her zaman gündemde olmuştur ![]() ![]() Aile içi şiddetin zararları sadece toplum açısından değil birey açısından da tehlikeli sonuçlar yaratmaktadır ![]() ![]() ![]() Son yıllarda aile içi şiddet olayları toplumumuzu sarsar boyutlara ulaşmıştır ![]() ![]() Bu itibarla Anayasa'nın 41 inci maddesinde yer alan "Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar" hükmü de göz önüne alınarak aile içi şiddetten mağdur olan kadını ve çocukları koruyucu yasal tedbirlerin alınması zorunluluğu ortaya çıkmıştır ![]() Bu amaçla hazırlanan "Ailenin Korunmasına Dair Kanun Tasarısıyla", ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere, İrlanda ve Norveç gibi ülkelerde uygulanan, şiddete uğrama ihtimali bulunan kadınların mahkemelere başvurarak koruma emri alabilmelerini sağlayacak hükümler Türk hukuk sistemine dahil edilmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın Haklarıİş Kanunu Türk İş Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Madde 5: Eşit davranma ilkesi İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz ![]() İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kismi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz ![]() İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz ![]() Aynı veya eşit değerde bir işi için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz ![]() İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz ![]() Madde 18: Feshin geçerli sebebe dayandırılması d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler ![]() e)74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek ![]() Madde 24: I ![]() ![]() Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesinin sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir ![]() b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa ![]() d) işçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa, Madde 25: II ![]() ![]() Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir ![]() c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması ![]() Madde 35: İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz ![]() ![]() ![]() Madde 55: Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller Aşağıda süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır: b) Kadın işçilerin 74 ![]() ![]() Madde 74: Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir ![]() ![]() Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir ![]() Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır ![]() ![]() İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir ![]() ![]() Kadın işçilere bir yaşından küçük çocukları emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir ![]() ![]() Madde 85: Ağır ve tehlikeli işler Onaltı yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamazlar ![]() ![]() Madde 88: Gebe veya çocuk emziren kadınlar için yönetmelik Gebe veya çocuk emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğu ve bunların çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi şartlar ve usullere uyacakları, ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım yurdu (kreş) kurulması gerektiği sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir ![]() Sosyal Sigortalar Kanunu (Kanun Numarası 506) Madde 48: Analık sağlık ve emzirme yardımlarından, ya da gebelik ve doğum para yardımlarından yararlanabilmek için aşağıdaki iki şarttan birinin gerçekleşmiş olması gereklidir: * Sigortalı kadın için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 gün analık sigortası primi ödenmiş olması ![]() * Sigortalı erkek için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün analık sigortası primi ödenmiş ve doğum yapan kadınla doğumdan önce evlenmiş olması ![]() Madde 32: Kendisi için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 günlük analık sigortası primi ödenmiş bulunan sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise, doğumdan önceki sekiz haftaya iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir ![]() Kadın sigortalının isteği ve doktorun onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, çalışılan süreler kadın sigortalının doğum sonrası sürelerine eklenir ![]() Devlet Memurları Kanunu (Kanun Numarası 657) Madde 104: Benzer şekilde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da, kadın memura doğumdan önce 3 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 6 hafta ücretli izin verileceği hükmü yer almaktadır ![]() ![]() ![]() Madde 202: Bu madde gereğince memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi ve en fazla iki çocuğu için aile yardımı ödeneği verilir ![]() ![]() Madde 204: Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğini evlendiği, çocuk için ödenen yardıma da çocuğun doğduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren hak kazanır ![]() Madde 205: Memura eş için ödenen aile yardımı ödeneği, boşanma veya eşin ölümü ile kesilir ![]() Madde 206: Çocuk için ödenen yardım; * Çocuklar evlendiğinde, * 19 yaşını doldurduklarında (19 yaşını bitirdiği halde evlenmemiş kız çocuklarına 25 yaşını dolduruncaya, yüksek öğrenim yapmakta olan erkek çocuklara 25 yaşını geçmemek üzere öğrenimleri bitinceye kadar ve çalışamayacak derecede malullükleri resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilenler için süresiz olarak ödeneğin verilmesine devam edilir) ![]() * Çocuklar kendileri hesabına ticaret yapmaya veya gerçek ya da tüzel kişiler yanında her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmaya başladığında (öğrenim yapmakta iken tatil devresinde çalışanlar hariç) ![]() * Çocuklar devletçe okutulmaya veya burs almaya başlandığında kesilir ![]() Yine aynı yasaya göre, devlet memurlarından çocuğu dünyaya gelenlere doğum yardımı ödeneği verilmektedir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türkiye'de Kadın Hakları |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye'de Kadın HaklarıTürk Ceza Kanunu, ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenler ![]() ![]() ![]() Cinsel suçlar, “Topluma Karşı Suçlar” kısmının “Cinsel Bütünlüğe ve Edep Törelerine Karşı Suçlar” başlığı altından çıkarılarak “Kişilere Karşı Suçlar” kısmına alındı ![]() Eski ceza kanununda cinsel suçlar, “Kamu Ahlakı ve Aileye Karşı Suçlar” alt bölümünde, “Topluma Karşı Suçlar” kısmında düzenlenmekteydi ![]() ![]() Yeni ceza kanununda cinsel suçlar “Cinsel Bütünlüğe Karşı Suçlar” alt bölümünde, “Kişilere Karşı İşlenen Suçlar” kısmında düzenlenmektedir ![]() ![]() Edep, töre, ırz, namus, ahlak, ayıp, edebe aykırı davranış gibi erkek egemen söylemler Ceza Kanunu’ndan çıkarıldı ![]() Eski ceza kanununda cinsel suçlar, çoğunlukla kadın cinselliğinin gelenekler adına kontrolünü içeren adab, ırz, namus, haya gibi tanımsız ve zamana ve mekana göre değişiklik gösteren kavramlara atıfta bulunarak yapılmaktaydı ![]() ![]() ![]() Yeni ceza kanununda bu tür referansların tümü ortadan kaldırıldı vee bu tür suçlara ilişkin tanımlar uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumlu, kadının bedeni ve cinselliği üzerinde kontrolünü esas alan şekilde düzenlendi ![]() Cinsel suçlarla ilgili tanımlar genişletildi, işyerinde cinsel taciz suç olarak tanımlandı ve cinsel suçlara verilen cezalar arttırıldı ![]() Yeni ceza kanunu tecavüz, cinsel istismar, cinsel taciz konularında ilerici ve geniş tanımlara yer vermektedir ![]() ![]() ![]() Tecavüzün tanımı her hangi bir madde ya da organın vücuda sokulması, anal ve oral tecavüzü de kapsayacak şekilde genişletildi ![]() ![]() ![]() Cinsel tacizin tanımı, “cinsel niyetli her türlü tacizi” içerecek şekilde genişletilerek, iş yerinde üst ya da ast tarafından yapılan her türlü cinsel taciz ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir ![]() Çocuklara yönelik cinsel istismara ilişkin düzenlemelerde, “çocuğun rızası” kavramı kaldırılarak bu suçlar cinsel istismar suçu olarak ayrı bir başlık altına alındı ![]() Eski ceza kanununda çocuklara yönelik cinsel tacizde çocuğun “rızası” olabileceğini varsayan ve bu durumlarda ceza indirimleri öngören koşullar bulunmaktaydı ![]() ![]() Eski ceza kanunu çocuklara yönelik cinsel istismarı ayrıca suç olarak belirtmek yerine, bu suçları tecavüz vee cinsel istismar suçları altında düzenliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlilik içi tecavüz suç olarak düzenlendi ![]() Eski ceza kanununda evlilik içi tecavüz bir suç olarak kabul edilmiyordu ![]() ![]() ![]() Namus cinayetlerinde ceza indirimleri yapılmasına neden olan “haksız tahrik” maddesi değiştirildi ve töre cinayetleri ağırlaştırılmış insan öldürme olarak düzenlendi ![]() Yeni ceza kanunu namus cinayetlerinin engellenmesi için bir adım atmıştır ![]() ![]() Yeni ceza kanununda bu madde sadece “haksız fiilleri” içerecek şekilde değiştirildi ve maddenin gerekçesine bu düzeltmenin, söz konusu maddenin namus cinayeti vakalarında kullanılmasını engellemek amacıyla yapıldığı da belirtildi ![]() Buna ek olarak töre saikiyle işlenen cinayetler, ağırlaştırıcı neden olarak tanımlandı ![]() ![]() Kadınların evli - bekar, bakire – bakire olmayan temelinde ayrımcılığa uğramalarına neden olan maddeler değiştirildi ![]() Eski ceza kanunu tecavüzü düzenlerken, suçun evli ya da bakire bir kadına karşı işlenmesi durumunu ağırlaştırıcı neden olarak kabul ederek, bakire olan ve olmayan kadınları ya da evli ve evli olmayan kadınları birbirinden ayırıyordu ![]() ![]() Tanımlar maddesinde “kadın” ve “kız” arasında ayrımı vurgulayan düzenleme kaldırıldı ![]() Evlilik dışında yeni doğan çocuğun annesi tarafından öldürülmesi durumunda ceza indirimi öngören madde kaldırıldı ![]() Eski ceza kanununda evlilik dışı yeni doğan çocuğunu öldüren anneye öngörülen ceza indirimi kaldırıldı ![]() ![]() Tecavüz ve kadın kaçırma olaylarında suçu işleyenin mağdurla evlenmesi durumunda suçluyu affederek ya da cezasını indirerek tecavüz ve kaçırmayı meşrulaştıran maddeler kaldırıldı ![]() Eski ceza kanununda tecavüz ya da kadın kaçırma mağdurlarının tecavüzcüleri ya da kendilerini kaçıranlarla evlenmeleri halinde failin cezasının azaltılması ya da ertelenmesine olanak tanıyan maddeler bulunmaktaydı ![]() ![]() Zorla evlendirilmeyi de yasal hale getiren bu düzenlemelere, yeni ceza kanunundan çıkarıldı ![]() ![]() “Hayasızca Hareketler” maddesi sadece aleni cinsel ilişki ya da teşhircilik içeren davranışları kapsayacak biçimde daraltıldı ![]() Bu madde, “hayasızca hareketler” ya da “başkalarının namus vee iffet duygularına karşı” davranışları cezalandıran ve kolluk güçleri ya da mahkemelerce yoruma açık olarak kullanılabilecek belirsiz ve göreceli davranışları cezalandırmak için kullanılabilecek düzenlemeler içeriyordu ![]() ![]() ![]() Yeni ceza kanununda bu madde sadece toplum içinde yapılan cinsel ilişkiyi ve teşhirciliği cezalandıracak biçimde daraltıldı ![]() |
![]() |
![]() |
|