Mustafa 'nın Gencliğe Adımları Terleyen Hayatı

17 yaşına gelmişti Mustafa


Bıyıkları, sakalları çıkmaya deyim yerindeyse hatta terlemeye bile başlamıştı Küçücük şirin bir köyde Yaşlı annesi ve babasıyla birlikte mütevazi bir hayat sürmekteydi Onların mutlu bir dünyası vardı ve kimseye muhtaç değillerdi Hayatında hep eksik bir şeyler olduğunu hissediyordu yapması görmesi gereken bir yerler bir şeyler vardı sanki her ne kadar mutluda olsa bazen küçük dünyası dar geliyordu
sevdiği bir kız bile vardı köyde Mustafa nın ismi elif di güzel mi güzel bir kızda çok seviyordu Mustafa Elif diyor başka bir şey demiyordu Bir gün Elif ine aklından geçenleri anlattı ve Büyük bir şehirde üniversite okumak istediğini okulu bitirdikten sonra evleneceklerini söyledi Elif sevinmesiydi yoksa üzülse miydi anlayamadı zira Mustafa okumak için de olsa gidecekti ya dönmezse ya beni unutursa diye kara kara düşünmeye başladı
Gece Mustafa hiç uyuyamamıştı sabahı zor etmişti Erkenden muhtarın kapısına dayandı Muhtar şehire gidecekti onunla beraber kasabanın yolunu tuttular Mustafa nın içi içine sığmıyordu muhtarda farkında idi bu işin Mustafa’ya bakarak gülümsüyor ve genç olmak böyle bir şey sanırım diyordu Kasabaya varınca hemen teşekkür etti ve muhtarın yanından ayrıldı koşarak gazeteciye gitti ve hemen bir gazete aldı hızlı hızlı sayfaları açmaya başladı yanında duran banka oturdu birden sevincinden fırladı ve kazanmıştı istediği okulu kazanmıştı bütün hayalleri gerçek olacaktı Mustafa’nın bu müjdeyi ailesine elif e vermeliydi onlarında sevincini paylaşmalarına ortak olmalıydı Şehirde fazla durmadı hemen köye geri döndü ve müjdeli haberi önce annesine babasına ve tabiki elif e söyledi elif pek de sevinememişti ama sevdiği insan sevinçliydi hem de çok inşallah hayırlısı olur diyordu Annesi de pek sevinememişti ana yüreği degilmi belki şimdiden ayrılık ateşi düşmüştü yüreğine
Zaman çabuk geçmişti okul vakti yani,


Ayrılık vakti gelmişti
büyüdüğü köyüne şimdilik veda edecek ti sevdiğine annesine babasına veda edecekti Bavulunu aldı önce annesinin sonrada babasının elini öptü helallik aldı sıra gelmişti en zor olanına elifle vedalaşmaya zor ayrıldılar elifle, elif sanki biliyordu bu bir sonun başlangıcı gibi geliyordu elife yüreğinden bişeyler kopup gitmişti Mustafa’yla birlikte Yanaklarından yaşlar süzüldükçe süzüldü ele salladı sevdiğinin arkasından bakakaldı
Yolculuk bitmiş Mustafa otogar a ulaşmıştı, otobüsten indi duraksadı etrafına bakında şaşkınca izinden ne büyük bir şehir ne kadar kalabalık insanlar dedi bu sırada biri geldi ve kardeş öğrenci misin gel yardım edeyim dedi Mustafa ne olup bittiğini anlamadan taksi tutmuştu bile ve beraberce bir yurda gittiler arkadaşın ismi Kemal miş yardımcı oldu Mustafa’ya yurda yerleştirdi ve daha sonra tanışırız iyice kaynaşırız akşam yemekhanede görüşürüz diye ayrıldı Zaman geçtikçe hemen kaynaştılar ortama girmeye başladı Kemal in arkadaş çevresi çok genişti kendisini de tanıştırıyordu Doğum günü partileri eğlencelerini yavaş yavaş aşındırmaya başlamıştı Mustafa hoşuna da gidiyordu hani güzel kızlarla dans etmek
Arzu adında bir kızla tanıştı Arzu sosyal arkadaş çevresi geniş biriydi Onunla partilere falan gidiyordu bu arada memleketi yavaş yavaş ihmal etmeye unutmaya başlamıştı Anne babasını sadece para istemek için arar olmuştu Mustafa da artık ideli ideolojik bir düşüncesi olan bir siyasi örgütün içine girmişti istemeden ama onun bütün derdi arzuydu onun için her yola gelirdi her yere giderdi Alkollü içkiler hatta esrar bile artık sıradan alınan ekmek su gibi olmuştuYaz tatilinde bile memlekete gitmemişti annesinin telefonda ağlamasına oğlum ne zaman geleceksin diye yalvarması bile etkilemiyordu onu sanki elifi hiç sevmemişti elif hiç olmamıştı ne olduğunu anlamadan bir çarkın dişlisi olmuştu galiba
Duvarlara yazı yazmak afiş asmak derken iş artık banka Molotof lamaya kadar gelmişti Hepsini yapmıştı Mustafa sorgusuz sualsiz yeter ki Arzu onun olsun yanında olsun dünyayı bile yakardı Nezaret de bile kalmıştı bir gece Eşyalarını karıştırırken bir den elifin resmi yere düştü yerdeki resime bakakaldı eğilip alamadı uzun süre öylece baktı sonra eğilip yerden aldı öptü kokladı gözleri doldu içinden bir şeyler koptu gitti bir an her şeyi bırakıp çıkayım bu pislikten diye düşünürken omzunda bir el hissetti döndüğünde kemaldi kendisine akşama hazır ol işimiz var dedi ve gitti Kemal in


Arkasından da baktı boş gözlerle Akşam bir devlet bankasına Molotof atmışlardı ve Mustafa’da bu olaya ortak olmuştu hatta en önlerde idi
Bir doğum günü partisinde yine bir araya geldi arkadaşlarıyla Arzuda yanında idi Mustafa artık alkolsüz duramıyordu Su gibi içiyordu gece geç saatlere kadar içti sonrası malum bir yerde sızıp kalmıştı Sabaha karşı uyandı ezan sesiyle birden irkildi şaşırdı bir müddet sonra kendine geldi ve elini yüzünü yıkamak için ayağa kalkmak istedi ancak alkolün etkisiyle zor doğruldu ama duvara dayanarak gitti lavaboya tam yüzünü yıkayacaktı dünya başına yıkıldı birden lavabonun karşısında duran kapı aralığından Arzuyu gördü bir başkasının yatağında ve yarı çıplak vaziyet de ne olduğunu anlayamadı şaşırdı nasıl olur dedi içinden ve kendini dışarıya attı dolaştı saatlerce tek başına her şeyi düşünüyordu yaptıklarını ailesini elifi kaç yıl olmuştu köyden ayrılalı hatırlamıyordu bile 5 mi yoksa altımı okulu da bırakmıştı zaten içinde bulunduğu örgüt kendisine yardım ediyordu maddi olarak tabi hep yaptığı yardımın dietini de fazlasıyla alıyordu
Kaldırıma oturdu ve bir sigara yaktı derin bir iç çekti sonra birden karşıda nöbet tutan polisi gördü sonra birden ayağa kalktı sigarayı yere atıp söndürdü ve Bütün gücünü toplayarak karakola girdi Başından geçenleri yaptıkları eylemleri her şeyi tek tek anlattı artık hiçbir şeyden korkmuyordu öyle ya her şeyi göze aldığı sevdiği Arzu başkasının kollarına kendisini atabiliyorsa bu dünyada ne değerli olabilir di ,Derken mahkeme günü geldi ve mahkemeye çıktı Mustafa tam 24 ay hapis cezası aldı ve 24 ay cezaevinde yattı Tahliye olduğunda yine tek başına idi aynı geldiği gibi ,Memleketin yolunu tuttu ve köyüne vardı Evlerinin önüne geldiğinde kalbi yerinden fırlayacak gibi duruyordu zira Annesi uzun senelerdir görmediği annesi kapıda oturuyordu sanki kendisini bekliyordu yavaş ça yaklaştı annesinin yanına ama anlam veremediği bir şekilde annesi bakıyordu sanki tanımıyordu oğlunu hatırlamıyordu ne olduğunu anlamaya çalışırken birden bir ses duydu Mustafa sen mi geldim arkasını döndüğünde babasını yaşlı gözlerle gördü sarıldılar ağladılar babası her şeyi anlattı annesinin ağlamaktan üzüntüden ama olduğunu elifin evlendiğini istemeden evlendiğini bir oğlunun olduğunu ancak geçen sene kocasının trafik kazasında öldüğünü her şeyi babasından öğrendi
Duramadı hemen Elif in oturduğu evin önüne geldi dışarıda dünya tatlısı bir çocuk oynuyordu , yanına yaklaşıyordu ki bir ses duydu Mustafa oğlum içeriye gel Bu sesi hemen tanıdı ve dışarıya çıkmasını bekledi gözleri dolmuştu belli ki hiç unutmamıştı oğlunun ismini bile Mustafa koymuştu Elif kapıda gözüktü Mustafa yı görünce oda şaşırdı gözleri doldu oğluna sarıldı bir kelime dahi diyemedi sevdiği adama hesap bile soramadı onu hala o kadar seviyordu ki dili tutulmuştu Mustafa şaşkınlığını atlatıp ellerinden tuttu gözlerine baktı ve Elif im bu yanındaki Melekle birlikte beni kabul eder misiniz yine beni sevebilir misin eskisi gibi yine bana Mustafa’m dermesin Elifin gözlerinden yaşlar süzülüyordu ve sevdiği hiç unutmadığı adama bakarak
Ne demek yine beni sever misin, bu yürek senden başkası için hiç attı mı, bu gözler senden başkasını hiç gördü mü, senden başkasını hiç sevdi mi, seni sevmekten hiç vaz geçti mi Mustafa ne olup bittiğini anlamıyordu gerçi çok da önemli değil di ya birken iki olmuştu Mustafalar ve birbirlerinin elllerinden tuttular başladılar yürümeye
Yeni bir geleceğe ,mutluluğa kocaman bir umutla






_kanka**

17 yaşına gelmişti Mustafa


Bıyıkları, sakalları çıkmaya deyim yerindeyse hatta terlemeye bile başlamıştı Küçücük şirin bir köyde Yaşlı annesi ve babasıyla birlikte mütevazi bir hayat sürmekteydi Onların mutlu bir dünyası vardı ve kimseye muhtaç değillerdi Hayatında hep eksik bir şeyler olduğunu hissediyordu yapması görmesi gereken bir yerler bir şeyler vardı sanki her ne kadar mutluda olsa bazen küçük dünyası dar geliyordu
sevdiği bir kız bile vardı köyde Mustafa nın ismi elif di güzel mi güzel bir kızda çok seviyordu Mustafa Elif diyor başka bir şey demiyordu Bir gün Elif ine aklından geçenleri anlattı ve Büyük bir şehirde üniversite okumak istediğini okulu bitirdikten sonra evleneceklerini söyledi Elif sevinmesiydi yoksa üzülse miydi anlayamadı zira Mustafa okumak için de olsa gidecekti ya dönmezse ya beni unutursa diye kara kara düşünmeye başladı
Gece Mustafa hiç uyuyamamıştı sabahı zor etmişti Erkenden muhtarın kapısına dayandı Muhtar şehire gidecekti onunla beraber kasabanın yolunu tuttular Mustafa nın içi içine sığmıyordu muhtarda farkında idi bu işin Mustafa’ya bakarak gülümsüyor ve genç olmak böyle bir şey sanırım diyordu Kasabaya varınca hemen teşekkür etti ve muhtarın yanından ayrıldı koşarak gazeteciye gitti ve hemen bir gazete aldı hızlı hızlı sayfaları açmaya başladı yanında duran banka oturdu birden sevincinden fırladı ve kazanmıştı istediği okulu kazanmıştı bütün hayalleri gerçek olacaktı Mustafa’nın bu müjdeyi ailesine elif e vermeliydi onlarında sevincini paylaşmalarına ortak olmalıydı Şehirde fazla durmadı hemen köye geri döndü ve müjdeli haberi önce annesine babasına ve tabiki elif e söyledi elif pek de sevinememişti ama sevdiği insan sevinçliydi hem de çok inşallah hayırlısı olur diyordu Annesi de pek sevinememişti ana yüreği degilmi belki şimdiden ayrılık ateşi düşmüştü yüreğine
Zaman çabuk geçmişti okul vakti yani,


Ayrılık vakti gelmişti
büyüdüğü köyüne şimdilik veda edecek ti sevdiğine annesine babasına veda edecekti Bavulunu aldı önce annesinin sonrada babasının elini öptü helallik aldı sıra gelmişti en zor olanına elifle vedalaşmaya zor ayrıldılar elifle, elif sanki biliyordu bu bir sonun başlangıcı gibi geliyordu elife yüreğinden bişeyler kopup gitmişti Mustafa’yla birlikte Yanaklarından yaşlar süzüldükçe süzüldü ele salladı sevdiğinin arkasından bakakaldı
Yolculuk bitmiş Mustafa otogar a ulaşmıştı, otobüsten indi duraksadı etrafına bakında şaşkınca izinden ne büyük bir şehir ne kadar kalabalık insanlar dedi bu sırada biri geldi ve kardeş öğrenci misin gel yardım edeyim dedi Mustafa ne olup bittiğini anlamadan taksi tutmuştu bile ve beraberce bir yurda gittiler arkadaşın ismi Kemal miş yardımcı oldu Mustafa’ya yurda yerleştirdi ve daha sonra tanışırız iyice kaynaşırız akşam yemekhanede görüşürüz diye ayrıldı Zaman geçtikçe hemen kaynaştılar ortama girmeye başladı Kemal in arkadaş çevresi çok genişti kendisini de tanıştırıyordu Doğum günü partileri eğlencelerini yavaş yavaş aşındırmaya başlamıştı Mustafa hoşuna da gidiyordu hani güzel kızlarla dans etmek
Arzu adında bir kızla tanıştı Arzu sosyal arkadaş çevresi geniş biriydi Onunla partilere falan gidiyordu bu arada memleketi yavaş yavaş ihmal etmeye unutmaya başlamıştı Anne babasını sadece para istemek için arar olmuştu Mustafa da artık ideli ideolojik bir düşüncesi olan bir siyasi örgütün içine girmişti istemeden ama onun bütün derdi arzuydu onun için her yola gelirdi her yere giderdi Alkollü içkiler hatta esrar bile artık sıradan alınan ekmek su gibi olmuştuYaz tatilinde bile memlekete gitmemişti annesinin telefonda ağlamasına oğlum ne zaman geleceksin diye yalvarması bile etkilemiyordu onu sanki elifi hiç sevmemişti elif hiç olmamıştı ne olduğunu anlamadan bir çarkın dişlisi olmuştu galiba
Duvarlara yazı yazmak afiş asmak derken iş artık banka Molotof lamaya kadar gelmişti Hepsini yapmıştı Mustafa sorgusuz sualsiz yeter ki Arzu onun olsun yanında olsun dünyayı bile yakardı Nezaret de bile kalmıştı bir gece Eşyalarını karıştırırken bir den elifin resmi yere düştü yerdeki resime bakakaldı eğilip alamadı uzun süre öylece baktı sonra eğilip yerden aldı öptü kokladı gözleri doldu içinden bir şeyler koptu gitti bir an her şeyi bırakıp çıkayım bu pislikten diye düşünürken omzunda bir el hissetti döndüğünde kemaldi kendisine akşama hazır ol işimiz var dedi ve gitti Kemal in


Arkasından da baktı boş gözlerle Akşam bir devlet bankasına Molotof atmışlardı ve Mustafa’da bu olaya ortak olmuştu hatta en önlerde idi
Bir doğum günü partisinde yine bir araya geldi arkadaşlarıyla Arzuda yanında idi Mustafa artık alkolsüz duramıyordu Su gibi içiyordu gece geç saatlere kadar içti sonrası malum bir yerde sızıp kalmıştı Sabaha karşı uyandı ezan sesiyle birden irkildi şaşırdı bir müddet sonra kendine geldi ve elini yüzünü yıkamak için ayağa kalkmak istedi ancak alkolün etkisiyle zor doğruldu ama duvara dayanarak gitti lavaboya tam yüzünü yıkayacaktı dünya başına yıkıldı birden lavabonun karşısında duran kapı aralığından Arzuyu gördü bir başkasının yatağında ve yarı çıplak vaziyet de ne olduğunu anlayamadı şaşırdı nasıl olur dedi içinden ve kendini dışarıya attı dolaştı saatlerce tek başına her şeyi düşünüyordu yaptıklarını ailesini elifi kaç yıl olmuştu köyden ayrılalı hatırlamıyordu bile 5 mi yoksa altımı okulu da bırakmıştı zaten içinde bulunduğu örgüt kendisine yardım ediyordu maddi olarak tabi hep yaptığı yardımın dietini de fazlasıyla alıyordu
Kaldırıma oturdu ve bir sigara yaktı derin bir iç çekti sonra birden karşıda nöbet tutan polisi gördü sonra birden ayağa kalktı sigarayı yere atıp söndürdü ve Bütün gücünü toplayarak karakola girdi Başından geçenleri yaptıkları eylemleri her şeyi tek tek anlattı artık hiçbir şeyden korkmuyordu öyle ya her şeyi göze aldığı sevdiği Arzu başkasının kollarına kendisini atabiliyorsa bu dünyada ne değerli olabilir di ,Derken mahkeme günü geldi ve mahkemeye çıktı Mustafa tam 24 ay hapis cezası aldı ve 24 ay cezaevinde yattı Tahliye olduğunda yine tek başına idi aynı geldiği gibi ,Memleketin yolunu tuttu ve köyüne vardı Evlerinin önüne geldiğinde kalbi yerinden fırlayacak gibi duruyordu zira Annesi uzun senelerdir görmediği annesi kapıda oturuyordu sanki kendisini bekliyordu yavaş ça yaklaştı annesinin yanına ama anlam veremediği bir şekilde annesi bakıyordu sanki tanımıyordu oğlunu hatırlamıyordu ne olduğunu anlamaya çalışırken birden bir ses duydu Mustafa sen mi geldim arkasını döndüğünde babasını yaşlı gözlerle gördü sarıldılar ağladılar babası her şeyi anlattı annesinin ağlamaktan üzüntüden ama olduğunu elifin evlendiğini istemeden evlendiğini bir oğlunun olduğunu ancak geçen sene kocasının trafik kazasında öldüğünü her şeyi babasından öğrendi
Duramadı hemen Elif in oturduğu evin önüne geldi dışarıda dünya tatlısı bir çocuk oynuyordu , yanına yaklaşıyordu ki bir ses duydu Mustafa oğlum içeriye gel Bu sesi hemen tanıdı ve dışarıya çıkmasını bekledi gözleri dolmuştu belli ki hiç unutmamıştı oğlunun ismini bile Mustafa koymuştu Elif kapıda gözüktü Mustafa yı görünce oda şaşırdı gözleri doldu oğluna sarıldı bir kelime dahi diyemedi sevdiği adama hesap bile soramadı onu hala o kadar seviyordu ki dili tutulmuştu Mustafa şaşkınlığını atlatıp ellerinden tuttu gözlerine baktı ve Elif im bu yanındaki Melekle birlikte beni kabul eder misiniz yine beni sevebilir misin eskisi gibi yine bana Mustafa’m dermesin Elifin gözlerinden yaşlar süzülüyordu ve sevdiği hiç unutmadığı adama bakarak
Ne demek yine beni sever misin, bu yürek senden başkası için hiç attı mı, bu gözler senden başkasını hiç gördü mü, senden başkasını hiç sevdi mi, seni sevmekten hiç vaz geçti mi Mustafa ne olup bittiğini anlamıyordu gerçi çok da önemli değil di ya birken iki olmuştu Mustafalar ve birbirlerinin elllerinden tuttular başladılar yürümeye
Yeni bir geleceğe ,mutluluğa kocaman bir umutla






_kanka**