![]() |
Osmanlıdan Nükteler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlıdan NüktelerOsmanlıdan Nükteler Kazandığının Yarısı Padişah III ![]() ![]() ![]() III ![]() ![]() Elli sopa yedikten sonra maskara: "Hele bir durun," der ![]() ![]() "Ortağın da kim?" diye sorar ![]() "Her zaman beni buraya çağıran saray bahçıvanı 'benim yüzümden para kazanıyorsun' diyerek kazandığımın yarısını elimden alıyor ![]() ![]() Konuşmadaki ince espriyi anlayan Padişah onun bu isteğini de yerine getirtir ![]() Burada Ne Yapıyorsun Osmanlı tarihinin en renkli simalarından biri de Mehmet Paşa'dır ![]() ![]() ![]() "Biliyor musunuz, o, bana ne dedi?" Hiç kimse bir şey demeden meraklı bakışlarla Mehmet Paşaya bakmaya devam etmişler ![]() "Bana, bu eşeklerle burada ne yapıyorsun, dedi ![]() Dost "Söyler misiniz, kaç çeşit dost var?" şeklindeki soruya Şair Baki şu cevabı vermiş: "Üç çeşit dost vardır: Bir dost vardır; gıda gibidir ![]() ![]() Bir dost vardır; ilaç gibidir ![]() ![]() Bir dost daha vardır ki; hastalık gibidir ![]() ![]() Bilmek İçin Öğrenmek Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemal (İnal)'a sormuşlar: - "Sizdeki bilginin çok azına sahip olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var ![]() Şöyle cevap vermiş: - Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için! İhtiyar Olmuş Olsaydı Osmanlı Padişahlarından I ![]() ![]() sonra savaş meydanını gezmiş ve yaralılar arasında yaşlı olan kişileri göremeyince hayrete düşmüştü ![]() Padişahın şaşkınlığı yanında bulunan komutanlarından biri şöyle gidermişti: "Padişahım, bunların yanında akıllı ve uslu bir ihtiyar olmuş olsaydı hiç böylesine bir harekete girişirler miydi?" ![]() Mevlevi Mısır seferinden dönerken Yavuz Sultan Selim Konya dolaylarında mola verir ![]() Bu sırada korkunç bir kasırga çıkar ![]() yükselişini hayretle seyreder ![]() bulundurmaktan zevk aldığı büyük âlim Kemal Paşazade'ye sorar: "Bu neyin nesidir, hocam?" Hoca şu cevabı verir ![]() "Burası bildiğiniz gibi Mevlana'nın şehridir efendim ![]() ![]() İşte böyle gördüğünüz gibi durmadan dönerler ![]() Deniz-Kara Çok güzel bir yaz günüydü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Binbir Altın Kanuni Sultan Süleyman avlanmaya çıktığı bir gün sağanak yağmura yakalanınca o civardaki evlerden birine sığınır ![]() ![]() "Borcumuz ne kadar?" diye sorar ![]() ![]() ![]() Biz Sizi Uyanık Bildiğimiz İçin Evi hırsızlar tarafından soyulmuş olan bir kadın, Kanuni Sultan Süleyman'a gelerek şikâyette bulunur ![]() "Hırsızların evini soyduğunu duymayacak kadar da insan derin uyur mu?" Evi soyulan kadın, Padişah'ın sorusuna şu ilginç cevabı verir: "Biz sizi uyanık bildiğimiz için o kadar derin uykuya dalmıştık ![]() ![]() Adama Göre Adam Gönderirler Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralı'na gönderilen İncili Çavuş'un elbisesinin bazı yerlerinde yama varmış ![]() "Bana senden başka gönderecek adam bulamamışlar mı?" diye sormuş ![]() Bu soruya İncili Çavuş şu cevabı vermiş: "Osmanlılar, adama göre adam gönderirler ![]() ![]() Assanız Olmaz mı? Padişahın isteği üzerine bir gün İncili Çavuş, vezirlerden birinin taklidini yapmış ![]() Taklidi yapılan vezir bunu duyunca çok kızmış ve: "Ben onu öldüreyim de âleme ders olsun," demiş ![]() can derdine düşmüş ve Padişaha gidip durumu anlatmış ![]() "Sen korkma, o seni öldüremez, eğer o seni öldürürse ben de ona kısas uygularım," demiş ![]() Bunun üzerine İncili Çavuş, şöyle bir istekte bulunmuş: "Aman Padişahım, o beni öldürmeden önce siz onu assanız olmaz mı?" Hep Bir Ağızdan Konuşmayın Padişah IV ![]() ![]() Bu toplantıda Padişah ve yakın çevresi Bağdat'ı almak fikrinde birleşmişlerdi ![]() ![]() başladı ![]() ![]() "Hep bir ağızdan konuşmayın, ne dediğiniz anlaşılmıyor ![]() Bilek ve Yürek İşi Günün birinde IV ![]() ![]() ![]() Sultan IV ![]() ![]() ![]() Şimdi de Padişah deneyecekti ![]() "Ya Allah!" diyerek oku fırlattı ![]() "Git bak bakalım elçi, ok kalkana isabet etmiş mi?" diye sordu ![]() Elçi gidip kalkana bakınca onun delinmiş olduğunu gördü ve şaşkınlığını gizlemeyerek: "Bu nasıl bir iştir Padişahım?" diye sordu ![]() "Bu bilek ve yürek işidir," cevabını verdi ![]() "Sakın getirdiğin kalkan önceden delik olmasın ![]() ![]() ![]() Sizin Soracağınız Bir Ramazan günü III ![]() ![]() "Ne kadar?" diye sorunca da: "Mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Talaş-Telaş Sultan III ![]() ![]() ![]() Kendisini bu hususta uyarmak istemişler; ama buna kimse cesaret edememiş ![]() Saraydakiler uygun bir şekilde bu konuda Padişahı uyarmayı planlıyorlarmış ![]() Bu sırada Padişahın Nedimi: "Ben bu işi hallederim, siz merak etmeyin; ama bana bir hafta müsaade edin ![]() Eğer beni Padişahımız soracak olursa, 'Bir kaza geçirdi, evi yanıyordu, kendisi kurtuldu kurtulmasına ya biraz rahatsız ![]() ![]() Padişahın huzuruna çıkmış ![]() "Geçmiş olsun, bir kaza geçirmişsiniz, anlat bakalım nasıl oldu?" diye sormuş ![]() Nedimi, planını şöyle uygulamaya koymuş: "Refikam bir gün patlıcan kızartmaya başlamış ![]() ![]() Talaşlar birden alev alınca hanımı bir telaş almış ki, sormayın ![]() ![]() Talaşlar yanınca bizimki telaşlanmış, bizimki telaşlandıkça talaşlar alevlenmiş ![]() Neyse efendim, alev alev talaş, bizim hanımda ise yine öylesine bir telaş ki ![]() ![]() ![]() Padişah Nedimin sözünü keserek şöyle demiş: "Canım, hanımın o kadar talaş etmeseydi, telaşlar bu kadar tutuşmazdı ki ![]() Aynı Şeyi Hatırlatıyor Padişah III ![]() "Musiki bana, Cennet kapısı açılırken çıkan ses gibi geliyor ![]() Adam, Padişahın gözüne girmek için: "Aman Hünkârım, musiki bana da aynı şeyi hatırlatıyor," der ![]() III ![]() "Sana gelen Cehennem kapısı kapanırken çıkardığı gıcırtıdır ![]() Elini Bile Sürmemişsin Koca Ragıp Paşa bir gün kendi adını vermiş olduğu kütüphaneye gitmiş ![]() ![]() Hemen kütüphane memurunu bulup şöyle demiş: "Tebrik ederim seni, doğrusu çok emniyetli birisin; sana teslim edilen hiçbir şeye elini bile sürmemişsin ![]() Biz de Çok Şaştık Mabeyinci Ragıp Ağa, Paşa olarak valiliğe atanmış ![]() ![]() ![]() "Buyurunuz Ragıp Ağa," diye karşılamış ![]() devamlı Ragıp Ağa diye hitap ettiği için Ragıp Paşa, içinden herhalde Paşaya, Paşa olduğumu anlatamadım demiş ve Paşa olarak atandığını bir kez de şöyle anlatmayı denemiş: "Paşam, Efendimiz, bendenizi huzura çağırıp; 'Sana vezirlik verdim, artık paşa oldun," deyince öyle sevindim ve öyle şaştım ki anlatamam ![]() "Evet, Ragıp Ağa oğlum ![]() ![]() Neyle yapıldı? Keçeci zade Fuat Paşa; ileri görüşlü ve yenilikçi birisiydi ![]() beğenilmezdi ![]() konuşurlardı ![]() dedikoduların çıkmasına neden oldu ![]() "Bu kaldırımlar neyle yapıldı?" diye sordu ![]() Fuat Paşa'nın cevabı şöyle oldu: "Bize atılan taşlardan yapıldı ![]() Borçlu Sadrazam Ahmet Vefik Paşa, Adalet Bakanı iken borcunu ödemeyen bir adamı kahve içme bahanesiyle dairesine çağırmış ![]() ![]() "Borçlu olarak at üstünde gitmektense, borçsuz olarak yürümek daha iyidir ![]() Bir Örnekle Açıklayalım Padişah Abdülaziz’i, Sadrazam Keçeci zade Fuat Paşaya sormuş: "Ali ve Rüştü Paşalarla senin aranda nasıl bir fark var?" Fuat Paşa, hemen cevaplandırmış soruyu: "Bu farkı bir örnekle açıklayayım efendim ![]() ![]() ![]() Rüştü Paşa ise köprüden bir alay asker geçirdikten sonra geçer ![]() Bu Kadarı Çok Bile Bir arife günü Sadrazam Koca Ragıp Paşa ile şair Haşmet, Sadrazam Kuyucu Murat Paşa Türbesini ziyarete giderler ![]() "Efendi! Burada yatan kişi sıradan biri değildir ![]() ![]() ![]() "Baş üstüne Paşam," der Sadrazam devam eder: "Kendisi büyük adamdır ![]() ![]() ![]() "Türbedar efendi, anladın değil mi? Merhumun kavuğunda, sarığında toz toprak namına bir şey bulunmamalı ![]() ![]() ![]() Rahat Uyku Uyusam Rusya'nın istekleri karşısında Padişah II ![]() ![]() ![]() ![]() "Molla Efendi, o Rus Çarı'na tacı biz vermedik mi? Sen niye endişe ediyorsun ki; padişahımız ondan tacı almasını da bilir ![]() Adamın bu tavrı karşısında, İzzet Molla, ellerini havaya kaldırıp şöyle dua eder: "Allah'ım, şu adamın aklını bir gece olsun bana versen de, hiç değilse rahat bir uyku uyusam ![]() Çengeloğlu Kaptanıderya Çengeloğlu Tahir Paşa İzmir Valiliği yaptığı sıralarda bir gün redif askerleri ayaklanıp konağına saldırmışlar ![]() "Siz Çengeloğlunu öldü mü sanırsınız?" diye bağırmış ![]() ![]() "Bu ne cesaret Paşam," demişler ![]() Çengeloğlu Tahir Paşa şöyle cevaplandırmış soruyu: "Bilmez misiniz? Çengeloğluna vuracak tüfeğin tetiğini çekmek için on iki manda lazımdır ![]() Siz Geldiniz Ya Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, İstanbul'a gidecek olan Nedimi Şair Nihat Bey'den gelirken getirmesi için beyaz renkli, çok iyi bir eşek istemiş ![]() ![]() "Nihat Bey, bizim eşek nerede kaldı?" Şair şaşkınlıkla şöyle demiş: "Vallahi unuttum Paşam, şimdi sizi gördüm de hatırıma geldi ![]() Paşa, aldığı cevaba memnun olmamış; ama yine de gülümseyerek şöyle demiş: "Neyse, siz geldiniz ya, artık lüzumu kalmadı ![]() Kolayı Var İmparatorluk dönemi şairlerinin en esprililerinden biri olan şair Haşmet'in (18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Bu ne küstahlık! Sen nasıl oluyor da benim adımı böyle aptallar listesine kaydediyorsun? —Efendimiz sakin olunuz, izah edeyim ![]() ![]() ![]() —Peki, ya baş seyis geri dönerse? —Kolayı var efendimiz, sizin adınızı siler onunkini yazarız ![]() ![]() ![]() Yüzük Taşı 19 ![]() ![]() ![]() ![]() -Taşına mı bakıyorsunuz? —Evet Paşam ![]() —Elmastır ![]() —Ne faydası var, yani ne getirir? —Yüzük taşı ne getirecek Mehmet Ağa? —Benim de babadan kalma iki taşım var, senede yüz altın getirirler ![]() —Yaa, ne taşı bunlar? —Değirmen taşı paşam ![]() Gazi Hasırcı zade’den bir gün yeni Müslüman olmuş yoksul bir gayrimüslim için yardım istemişler ![]() ![]() "Müslüman oldu bir Kâfir, şehit oldu iki Gazi ![]() Kâmil Eşek Eşref, İzmir'in kazalarından birinde kaymakamken, İzmir valisi olan Kâmil Paşa, o kazaya teftişe gelmiş ![]() ![]() - Aman dikkat et Eşref, eşek seni düşürmesin! — Meraklanmayın paşa, eşek kâmildir ![]() Senin Gibi Gammaza Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi devletin ekonomisini oldukça sıkıntıya düşürmüştü ![]() Ordunun masraflarını devlet hazinesi tam karşılamayınca bu ihtiyacı gidermek için Galata'daki sarraflardan senet karşılığında borç almıştı ![]() (Bu borçlardan hepsi sefer tamamlanınca kuruşuna gelinceye kadar ödenmiştir ![]() Yalnız borç alınan tüccarlardan biri devletten alacağını alamadan ölmüştü ![]() Bugünkü tabiriyle zamanın maliye bakanı, durumu padişaha iletip tüccarın çocuklarına bu kadar para vermenin doğru olmayacağını gerekçe göstererek bir kısım para ve malın devlet hazinesine alınmasını yazılı halde teklif etmişti ![]() Yavuz Sultan Selim bu öneriye çok sinirlenmiş, kendisine yazılı halde iletilen bu kâğıdın altına şu notu yazarak iade etmişti: "Müteveffaya rahmet; malına, mülküne, parasına bereket; evladına afiyet; senin gibi gammaza ise lanet ![]() Devir Değişiyor Yavuz Sultan Selim, Mısır'ı fethettikten sonra, Mısır Ordusu Başkumandanı Kutatbay'ı karşısına alıp savaşın sonuçları hakkında konuşmaya başlamış ![]() Kutatbay, Yavuz Sultan Selim'e yenilmelerinin sebebini şöyle ifade etmiş: "Hünkârım, bizim mağlup olmamızın sebeplerinden birisi de ölüm saçan o dehşetli toplarınızdır ![]() Zamanında bir Berberi, Venedik'ten bir top getirip bize satmak istemiş ![]() Ama bizim devlet büyüklerimiz o zaman: Top, Hz ![]() emrine aykırıdır, top bir bidattir, kullanmak caiz olmaz" diyerek almamışlar ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Kutatbay'ı dikkatle dinledikten sonra şöyle demiş: "Hiç şüphemiz yok ki; kuvvet Allah'tandır (c ![]() ![]() ![]() bağlıydınız da Hz ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hâkimi Değil Hadimiyiz Yavuz Sultan Selim'e Mekke hâkimi şehrin anahtarlarını teslim etmişti ![]() ![]() ![]() Son derece heyecanlıydı ![]() ![]() İşte şimdi hutbenin bu kısmında Padişahın isminin anılması vardı ![]() İmam sesini yükseltti ve şöyle dedi ![]() "Mukaddes yerlerin hâkimi, Sultan Selim Han ![]() ![]() ![]() ![]() Hutbe bu şekilde değiştirilsin ![]() ![]() ![]() ![]() "Hadimü'l-Haremeyn eş-Şerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han ![]() ![]() ![]() Düğün Kanuni Sultan Süleyman'ın kız kardeşi Hatice Sultan ile Sadrazam Makbul İbrahim Paşa'nın düğünleri çok güzel olmuştu ![]() ![]() Padişah, Sadrazama: "Hangi düğün daha güzel?" diye sorduğunda ondan şu cevabı almış: "Benim düğünüm gibi bir düğün şimdiye kadar yapılmadı ve yapılmayacaktır ![]() Bu cevabı alan Padişah şaşırmış ve: "Nasıl yani?" demiş ![]() "Çünkü sizin düğününüzde benim düğünümde olduğu gibi bir davetli yoktu ![]() Benim düğünüm ise zamanın Süleyman'ı ile şereflenmişti ![]() Sakal Yeniden Çıkar Osmanlı Donanması İnebahtı Deniz Savaşı'nda yenilince Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa, Venedik elçisine şu sözleri söyler: "Siz İnebahtı'da donanmamızı bozmakla sadece sakalımızı tras ettiniz ![]() Ama biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik ![]() lakin kesilen bir kolun yeniden yerine gelmesi mümkün değildir ![]() Âdemsiz Cennet Divan edebiyatının en büyük şairlerinden olan Bâki, Edirne'yi bir ziyareti sırasında; Emrî, Mecdî gibi tanınmış Edirneli şairlerle de görüşüp konuşmuş ![]() ![]() ![]() "Gerçekten şehriniz çok güzel, cennet gibi bir yer ![]() ![]() Bit Kanuni Sultan Süleyman, kızı Mihrimah sultanı; zeki, hırslı, geleceği parlak bir devlet adamı olan Rüstem Paşa'ya vermek istiyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Olacak bir kimsenin bahtı kavi, talihi yâr Kehlesi (biti) dahi mahallinde onun işine yarar ![]() Birazcık İnsaf Edin Sadrazam Keçecizade Fuat Paşaya, Ermeniler arasında bir sorun olduğu bildirilmiş ![]() ![]() Her iki taraf da söz konusu ermeninin kendilerine verilmesini istiyormuş ![]() "Ölen zengin ermeninin Katolik olarak öldüğünde emin misiniz?" diye sormuş ![]() Ermeniler hep birden: "Evet," demişler ![]() Sadrazam, sonra da şöyle sormuş: "Demek ki ölenin ruhuna siz sahip çıkıyorsunuz?" Katolik Ermeniler yine hep birlikte: "Evet," demişler ![]() Fuat Paşa, daha sonra şöyle sonuçlandırmış: "O halde birazcık insaf edin de; hiç değilse cesedi Gregoryenler alsın ![]() Münasebetsiz II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() soruya: "Hayır, ben zurna çalmasını bilmem," diye cevap verince Mehmet Efendi az önce münasebetsiz söylenen sözü gölgede bırakacak şu sözü söylemiş: "Bizim çocuk da bilmez de onun için sordum ![]() Yalansa Abartıcı bir kişi olarak tanınan hattat İzzet Efendi bir dostuna: - Dün gece sabaha kadar oturdum, bir Kur'an yazıp bitirdim, demiş ![]() Az sonra dostu söze girmiş : - Geçen Ramazan'da Kandilliye, bir iftar yemeğine gidiyordum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa İzzet Efendi bağırmış : -Yalan! —Yalansa, senin dün gece yazdığın Kur'an-ı Kerim çarpsın ![]() |
![]() |
![]() |
|