|  | Edebıyatın Devırlerı _ |  | 
|  06-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Edebıyatın Devırlerı _Türk dili, Ural-Altay dil grubuna dahil olup, Moğol, Tunguz, Kore ve Japon dillerinin de yer aldığı Altay dilleri ailesi veya Altay dilleri topluluğuna mensuptur  Yapı bakımından Altay dilleri ailesine giren bütün dillerde olduğu gibi, Türkçe de eklemeli (mülâsık = yapışkan) dillerdendir   İlk devreleri karanlık olmakla birlikte elde bulunan vesikalar ve Çin kaynaklarının verdiği bilgiler, Türk dilinin geçmişinin, tarih öncesine gittiğini göstermektedir  Ancak, Türkçe derli toplu metinler, Yenisey-Orhun mezar taşları ile ele geçmiştir  Bilhassa Orhun Âbideleri'nde işlenmiş bir Türkçe ile karşılaşılması, Türklüğün kendine has alfabe sistemi, dil ve tarih şuurunun bulunmasına bakılırsa, Türk dilinin tarih itibariyle daha eski zamanlara götürülebileceği fikrini vermektedir  Zaten bu sahanın âlimleri, Orhun Âbidelerindeki işlenmiş ve gelişmiş Türkçe'ye bakarak, dilin tarihî devrelerini, milattan önceki devirlere çıkarmaktadırlar  Şimdiye kadar Rusya ve Çin sınırları içinde bulunması, yapılacak kazıları imkânsız kıldığından, Türk dilinin eskiliği meselesi şimdilik bu kadar aydınlatılmıştır  Esik, Kurgan vs  gibi kazılar da zaten Ruslar tarafından yapılmaktadır  Aydınlatıcı bilgiler, bu itibarla sınırlı olmaktadır  Ancak, bundan sonraki çalışmalar, Türk dili için ümit verebilir   Geçmişiyle birlikte Türkçe; Altay, En Eski Türkçe, İlk Türkçe, Eski Türkçe, Orta Türkçe, Yeni Türkçe ve Modern Türkçe devri olmak üzere yedi ana devrede ele alınmaktadır   Altay devri; Türk-Moğol dil birliğini meydana getirmekte olup, Türkçe'nin Moğolca ile ayrılmaya başladığı veya bir olduğu devirdir  Kısaca bu devir, Türk ve Moğol dillerinin ana kaynağını teşkil etmektedir   Proto-Türkçe de denilen En Eski Türkçe devriyle İlk Türkçe devirleri hakkındaysa kesin bilgi bulunmamakta ve Türk dilinin bu devreleri karanlık kalmaktadır  Ancak Türkçe'nin milattan önceki ve milattan sonraki 1000 yıla yakın bir zamanı, bu devrenin içindedir  Bu devrin temsilcisi Hunlar olup, haklarındaki bilgiler, derme çatma ve dağınık da olsa, Çin kaynaklarından elde edilmektedir   Eski Türkçe devri; Göktürkler'in tarih sahnesine çıkmasıyla başlamıştır (536)  Kağanlığı, Türk dilli milletlerin teşkil ettiği Doğu Göktürk Devleti, 630 yılında; Batı Göktürk Devleti ise 659 yılında, Çin idaresine geçmiştir  Bu esaretten ve durgunluktan sonra, İkinci Göktürkler, Kutlug Kağan ve Vezir Tonyukuk’un önderliğinde bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır  682 yılından sonra olan bu ikinci silkiniş ve kuruluş devrinde, Eski Türkçe eserler yazılmıştır  Geçmişin musibetlerinden ve tecrübesizliklerinden, gelecek nesillerin ders almasını ve Türk milletinin yok olmamasını, düşmanın tatlı sözüne ve yumuşak hediyelerine aldanılmamasını isteyen vezir ve kağanlar kendi ağızlarından, Orhun Âbideleri diye adlandırılan tarihî eserleri miras bırakmışlardır   Kendilerine has bir alfabeyle yazılan Orhun metinleri, taşlar üzerine kazılmıştır  Âbideler, Vezir Tonyukuk, Bilge Kağan ve Kültigin adına dikilmiş olup, kullanılan dil, bir hayli işlek ve açıktır  Bilhassa Bilge Kağan Âbidesinde Türkçe, sanat kabiliyetini de sergilemiş ve alabildiğine gür bir hitabet dili kullanılmıştır | 
|   | 
|  | 
|  |