Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
agop, dilaçar, dilim, dilimizi

Dilimizi Dilim Dilim... Agop Dilaçar

Eski 08-25-2011   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Dilimizi Dilim Dilim... Agop Dilaçar




UYDUR UYDUR

7 Mart 1933: TDTC Genel Merkez Kurulu toplanır Arapça ve Farsça’dan gelen kelimelere savaş açılır, yerlerine yeni “tilcikler” konması için karar alınır

İPE DİZ

Valide yerine doğurgaç, baba yerine doğurtgaç, aşevi yerine otlangaç, belediye için uray, mebus için saylav, sanat için dorut gibi ucubeler dayatılır ki milletimiz Agopça der bunlara

KAKINÇ, aldatı, YONTU, söylev, gömüt, imge, NESNEL, avunç, bağıt, kaydırgaç, erek, varsıl, Açgı, basçık, alnaç, alışkı, İÇERİK, ansıma, ÇAVLAN, ardıl,

Ruhsal, parasal, soyut, boyut, yaşam, eğilim
Ya bunlar Türkçe değil, ya da ben Türk değilim! Necip Fazıl Kısakürek

Efendim onurlandırdınız
Ne yani gururlandırdınız mı demek istiyor, şereflendirdiniz mi? Yoksa müftehir mi oldu?
İzzetli, haysiyetli, namuslu, vakarlı, erdemli, hatırlı, itibarlı, muazzez, muhterem, saygıdeğer, seciyeli
Onur, bunların hangisi? Yeni kuşaklar “hepsi” diyecekler, eskiler “hiçbiri!”
Bakıyorsunuz Osmanlıda Rüşdiye ve İdadi mezunları bile (orta lise) sular seller gibi Fransızca konuşuyorlar
Peki biz niye kıvıramıyoruz? Lisanımız kısırlaşmış da ondan Bin kelimeyle iktifa edersen olacağı bu, zihni melekelerimiz dumura uğruyor
Herkesin ağzında bir “stres” İyi de stresten maksadın ne güzelim? Dert mi, gam mı, kahır mı, keder mi, gussa mı, yeis mi, tasa mı, mihnet mi, elem mi, üzüntü mü, sıkıntı mı, endişe mi, kasvet mi, nedamet mi, melâl mi, enduh mu, füduret mi, hüzün mü, hüsran mı, hicrân mı, ızdırap mı, inkisar mı, kâbus mu, hafakan mı, teessüf mü, teessür mü, vehim mi, buhran mı, matem mi, gaile mi? Söyle hangisi?
Kısrak, beygir, aygır, tay, gölük, kadana, küheylan, safkan, ester, güre, kulun, midilli, rahvan Bunların hepsi ayrı şeyler ama “at” deyip geçiyoruz alayına
Araplar aslana esed deyip geçemiyorlar ama Adam n’apsın? Lûgatında 20 ayrı aslan olunca

BU LİSANLA MI?

Siyasilerimiz konuşuyor: Biizz Çin Seddinden Adriyatik kıyılarınaaa
Ata yurda ne ile gideceksiniz sahi? Oturgaçlı götürgeçle mi?
İnanın insan özeniyor İranlı ilk mektep talebeleri iki bin yıllık metinleri şakır şakır okuyor, biz (ki yaşımız elli) Rahmetli Menderes’in Yassıada müdafaalarını çözemiyoruz daha
Türkçe artık Babür Şahın, Gazneli Mahmud’un, Hüseyin Baykara’nın ve Ali Şir Nevai’nin yaşadığı coğrafyada bile kullanılmıyor Haberiniz olsun ağalar, Acemin dili patlamış gidiyor Asya’da İran yükseliyor
Evet Kabil’de, Gazne’de, Mezar-ı şerif’te, Kunduz’da Herat’ta oğuz boyundan kardeşlerimiz var ama ne yazık ki bizi anlayamıyorlar

VURUN AGOP’A
Hep öyle olur Söz dilimizdeki tahribattan açıldı mı yaylar gerilir, oklar bir Ermeni’ye döner anında
Agop Dilaçar’a!
İyi de kimdir bu adam? Ne yapar? Nasıl yapar? Elinden kim tutar?
1 Cihan Harbi Suriye Cephesi
Asteğmen Agop Martayan Halep’te İngiliz subayları ile görüşüp konuştuğu için gözaltına alınır Maksat ne olursa olsun, esirlerle temas affedilmez bir suçtur
Sadece bizde değil bütün dünyada
Onu ihanet-i vataniye cürmü ile zincire vurur, alır götürürler Şam’a Belki de divan-ı harbe verilecektir, sorgudan sonra
Kendi kendine “ben bittim” der, “demek ki buraya kadar

DARAĞACINDAN

Olan olmuştur artık, ifade verirken alttan almaz Barbarlık der, eziyet der, medeniyetsizlik der ki bunlar da suçtur ayrıca (Türk ordusuna hakaretten okka altına girebilir pekâlâ)
Komutan pek kulak vermez, gözü koltuğu altındaki kağıtlardadır zira Ellerini çözdürür, tabancasını iade eder, çay ısmarlar
Agop’un Lâtin harfleri ile tuttuğu müsveddeleri inceler, sorular sorar “Yine gel konuşalım” der ve ast zabiti rahatlatıp uğurlar
Agop şaşkındır Onun M Kemal olduğunu bilmiyordur daha
Savaşın ardından bir süre Robert Kolej’de İngilizce muallimliği yapar
Sonra Beyrut’ta bir Ermeni okuluna müdür olur Ermeni gazetesi Luys’un Genel Yayın Yönetmenliğini de üstlenir bu arada
Kendini Türkiye’de emniyette hissetmemiş olmalıdır ki Sofya’ya kaçar, Svabodan Üniversitesi’nde doğu dilleri okutmaya başlar Ermeni gazetelere yazılar yollamaktadır hâlâ Sonra ne olursa olur, TC ile arası açılır, vatandaşlıktan çıkarılır

TDK’NIN BAŞINA
22 Eylül 1932 M Kemal, Agop Martayan’ı Dolmabahçe Sarayı’na çağırır
Ancak, Agop’un yurda girmesi kâbil değildir M Kemal ısrarcıdır Sofya Konsolosluğunu ayağa kaldırır Konsolos usulsüz olmasına rağmen vize vermekle kalmaz, eline ‘kolaylık gösterilsin M Kemal’in hususi davetlisidir” şeklinde bir mektup sıkıştırır
Dolmabahçe Sarayında mevzu Türk dilidir Davetliler arasında İstepan, Kevork, Mihran, Bedros ve Hrant Efendiler de vardır ki, soydaşlarını görünce içi rahatlar
M Kemal Birinci Türk Dil Konferansı’nda ona Türk Dil Derneği Başuzmanlığı ve ilk Genel Sekreterlik ünvânlarını bağışlar
Agop Martayan Dilaçar, ölene kadar TDK’nın ‘Genel Yazmanı’ olarak vazife yapar
İlk kurultayda “Türk, Sümer ve Hint dilleri arasındaki rabıtalar” hakkında bir bildiri sunar
Tarihimizin Eti, Sümer, Urartu gibi karanlık kuyularda aranmasından rahatsız olanlar da vardır Prof Tahsin Banguoğlu bunlardan biridir mesela

ADİL AÇAR!
1934’te Soyadı Kanunu kabul edilir M Kemal kendisine Dilaçar soyadını verir o da M Kemal için Atatürk soyadını “önerir
Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi onun çapında bir akademisyenin altına imza atamayacağı nazariyelerdir Mertçe çıkıp “gülünç olmayalım” demesi gerekir
Ama o görüşünü belirtmez sadece emredileni yapar
Latin harflerinin oturtulması hususunda aşırı gayret gösterir Dil Tarih Coğrafya’da Türkoloji dersleri verir
O kadar Türk asıllı varken “Türk Ansiklopedisi”ni hazırlanma işi de ona ihale edilir
1979’da ölür Nedendir bilinmez Devlet ajansı adını “A nokta Dilaçar” olarak geçer, TRT spikeri de “Adil Açar” diye okuyup ayrı bir garabete imza atar
Agopsa Agop kardeşim, adamın adını niye saklıyorsunuz, kimden korkuyor, niye utanıyorsunuz? Doğru dürüst söyleyin “TDK baş uzmanı Agop Martayan yarın filan kiliseden kaldırılıp Şişli Ermeni Gregoryan Mezarlığına
Bizim cenahta hep Agop’a sövülür, yok dilimizi mahvetti de kahretti de filan
Eğer Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan Ermeni Dil Komitesinin başına geçirmek için bir Türk arasa, hayır demeyecek bir sürü dil uzmanımız çıkar
Ki Ermeniceyi bozup kısırlaştırmak, Ermeni çocuklarını dedesi ile anlaşamaz hale getirmek için fırsatı kaçırmazlar Ermenicenin hece yapısını, alfabesini de değiştirirler icabında


TDK’DA YARIM ASIR
Agop Martayan İstanbul Büyükdere’de doğar (1895)
İlk ve orta öğrenimini Gedikpaşa’da, Amerikalı misyonerlerin açtığı bir okulda tamamlar
1915’de Robert Koleji bitirir Lisanlara karşı meyli vardır, Ermenice ve Türkçenin yanı sıra İngilizce, Yunanca, İspanyolca, Latince, Almanca, Rusça ve Bulgarcadan da anlar
1 Cihan Harbinde Mülazim-i Evvel (yedek zabit) olarak askere alınır Kafkas cephesine yollanırsa da komutanları o hassas coğrafyada vazife yapmasını mahzurlu bulurlar Suriye’ye kaydırılır Burada M Kemal ile tanışır ve önü açılır
1932’de Türkiye’ye getirilir, ölünceye kadar TDK’da “baş uzman” olarak vazife yapar


MİLLİYETÇİLİK DERSLERİ
Kemalizm Türkçülüğü, Ziya Gökalp Türkçülüğünü reddetmez tamamlar Ziya Gökalp için menşe birliği mevzubahis değildi, yabancı kaynaktan gelen fakat Türk kültürüne temessül eden ve onunla kaynaşan her şey Türk’tü Kemalizm Türkçülüğüne göre ise “her Türk asıllı olan Türk’tür”; yabancılaşmaya yüz tutmuşsa, onu tekrar kültürüne döndürmeli, zira o Türk’ün malıdır
(Agop Dilaçar, “Alpin ırk, Türk etnisi ve Hatay halkı”, CHP Konferanslar Serisi)

KURTULUŞ GEOMETRİDE!
Atatürk’ü, siyaset olaylarının büyük bir devlet adamı yaptığı gibi, yurdun kültür sorunları da onu büyük bir eğitimci durumuna getirdiğini, bu nitelikleriyle bîr önder değil, içten, özden, yüreği açık bir Ata, kılıcı ile ulusunu kurtaran, kalemi ile de onu yükselten bir şahsiyet olarak tanımlamaktadır
Büyük bir asker, devlet adamı, önder, eğitimci deha olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta ifade ettiği “ Millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu” anlatmanın en güzel örneği hayatının son yılında yazdığı Geometri kitabıdır
Agop Dilaçar

MAZHAR OLMUŞ
“Atatürk, (Elâziz) seyahati esnasında Sivas’a uğradı Burada bir okulda (Sivas Lisesi) talebeyi imtihan ederken Hendese (Geometri) terimlerinin hâlâ eskisi gibi devam ettiğini görmüş, canı sıkılmış Derhal, Atatürk’ün yanında bulunan Celal Bayar, Millî Eğitim Bakanı Saffet Arıkan’a yazdığı bir telgrafla bu kitapların okullardan kaldırılmasını bildirmiş Saffet Arıkan’ın cevabı şu oldu: “İlk irşadınıza bendeniz mazhar oldum
Asım Us

KUTUNBİTİK ALDIM
“Dil Bayramından ötürü Türk Dili Araştırma Kurumu Genel Özeğinden, ulusal kurumlarından, türlü orunlardan birçok kutunbitikler aldım Gösterilen güzel duygulardan kıvanç duydum Ben de kamuyu kutlularım”
Gazi Mustafa Kemal

KARANLIKTA N’APCAZ?
Teklif, tavsiye, telkıyn için ÖNERİ; alenî, bâriz, âşikâr, ayan, bedîhî, vâzıh, sarih, müstehcen, münhâl, üryan, meftuf, berrak ve defisiter için AÇIK “sözcük”leriye yetinmek zorunda kaldığımız kafama dank etdi!
Türkolog Prof Otto Jastrow şu tesbitte bulunuyor: “Bu yüzden Türk Dili kültürel çokkatlılığını ve nüans zenginliğini geniş ölçüde kaybederek yeniden ilk çıkdığı tek boyutlu bozkır diline yaklaşıyor
Aynı bağlamda babam da derdi ki “Yakında artık karanlıkda konuşamayacağız Çünki el kol işâreti yapmaksızın merâmımızı anlatabilme imkânını kaybediyoruz
Yağmur Atsız

BARİ AHENKLİ OLSA
Şair Bâki “Baş eğmeziz” demiş, “edâniye dünyâ-yı dûn için, Allah’adır tevekkülümüz i’timâdımız
Şu inceliğe, şu derinliğe bakın Edâni, dünya ve dûn Üçü de “deni” kökünden geliyor, yani “alçak!”
Bir mısrada peş peşe “alçak alçak alçak” demek zorunda kaldığınızı düşünün
Tuhaf Acizlik Nakarat!
Böyle bir dille ne şiir olur, ne sanat!
Ne gönül okşar, ne kulak!
Hayati İnanç

BİR İHTİMAL DAHA

Bir olasılık daha var
O da ölmek mi dersin?
Söyle tinim ne dersin?
İş buna gidiyordu Yani ‘Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin’i; ‘kavuşgung başka acun, sen bir yaşama karşılıksın’ diye çevirirseniz bu Türkçe mi olacak?
Prof Dr Osman Fikri Sertkaya




İrfan Özfatura

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Dilimizi Dilim Dilim... Agop Dilaçar

Eski 08-25-2011   #2
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Dilimizi Dilim Dilim... Agop Dilaçar



İrfan Özfatura farkı Lisan-ı halimize güzel bir bakış açısı olmuş:))
__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.