Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
istanbul

İstanbul (34)

Eski 03-19-2011   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İstanbul (34)



İstanbul (34)


İSTANBUL (34), Marmara bölgesinin K'inde, istanbul boğazının iki yakasında, Çatalca yarımadası ile Kocaeli yarımadasının B kesiminde yayılan il, Kızıladalar ve izmit körfezinin G kıyısındaki Yalova ilçesini de kapsar; 5 712 km2; 5 842 985 nüf (1985); merkez ilçe dışında 24 ilçe, 11 bucak, 230 köy Merkezi istanbul, 5 475 982 nüf (1985, anakent sınırları içinde)





Samanlı dağlarının K eteklerinde yer alan Yalova çevresi dışında, il topraklarının yüzey şekilleri bakımından en belirgin özelliği, birbirinden istanbul boğazı ile ayrılmış, iki yanmada üzerinde uzanan 100 -200 m yükseklikteki bir plato olmasıdır Platonun temelini Birinci Zaman, ikinci Zaman ve Üçüncü Zaman'ın başlarından kalma çeşitli kayaçlar oluşturur Temelin üstüyse Neojen'de çökelmiş kırıntılı kayaç-larla örtülüdür Plato, bu genç örtünün de aşınması sonucunda oluşmuş ve daha sonra vadilerle yarılmış bir peneplen düzlüğüdür

Plato üzerinde, yer yer dirençli kuvarsitlerden yapılmış bazı tepeler yükselir Bunların başlıcaları Kocaeli kesimindeki Aydos dağı (537 m), Kayış dağı (434 m), Alemdağ (442 m) ve Çamlıca* tepeleridir istanbul boğazı da plato içinde biçimlendikten sonra denizle kaplanmış eski bir vadidir Akarsuların çoğu Boğaz'ın her iki yakasında K-B'dan G-D'ya doğru uzanan vadileri izler; ama yönleri D'da ve B'da eğime bağlı olarak değişir Kocaeli kesiminde eğim G'den K'e doğru olduğundan, başlıca akarsular bu eğimi izleyerek Karadeniz'e yönelir Oysa Çatalca yarımadasındaki akarsular daha yüksek K kenarından doğarak Marmara'ya doğru akarlar Bu gömük vadilerin bazılarında kurulan barajlar (Ömerli, Elmalı, Alibey barajları ve Belgrad ormanındaki bentler) ile Terkos gölü ve bir baraj gölü haline dönüştürülen Büyük çekmece gölü, kalabalık bir nüfus barındıran istanbul yerleşme alanının su gereksinimini karşılar, iklim bakımından istanbul ili, Marmara ve Karadeniz bölgesel iklim tipleri arasında bir geçiş alanıdır Sıcaklık bakımından il tipik ılıman kuşak özellikleri taşır (Göztepe ocak ortalaması 5,4°C, temmuz ortalaması 23,2°C) ama gerek sıcaklık, gerek yağış bakımından G'den K'e, Boğaz kıyılarından D'ya ve B'ya gidildikçe önemli farklılaşmalar görülür Her iki yarımadanın G kıyısı, özellikle Kocaeli yarımadasının G'inde sıralanan tepelerle korunan kesimi, daha kurak (yıllık yağış ortalaması: B'da Çekmece'de 557 mm, D'da Kartal' da 630 mm, Büyükada'da 500 mm) ve sıcaktır Buna karşılık K kıyıları daha serin ve yağışlıdır (Kumköy 716 mm, Şile 747 mm); yıllık yağış tutarı her iki yarımadanın iç kesimlerinde daha da yüksektir (Ömerli 818 mm, Bahçeköy 1 074 mm)

Bitki toplulukları bu farklara bağlı olarak kısa mesafelerde değişir Kocaeli yarımadasının G kıyılarında 150-200 m'ye kadar Akdeniz bölgesinin özelliği olan makiler yer alır Karadeniz kıyıları boyunca yine bir şerit halinde geniş yapraklı ağaç türlerinin de bulunduğu psödomakiler uzanır Buna karşılık Boğazın iki yakasındaki daha yağışlı ve daha serin platolar, ortadan kaldırılmadıkları yerlerde, kayın, gürgen, kestane gibi türlerin yaygın olduğu nemli iklim ormanlarıyla kaplıdır, istanbul, Türkiye'nin nüfus ve nüfus yoğunluğu bakımından başta gelen ilidir Türkiye nüfusunun 1/10'undan çoğu bu ilde, istanbul anakent sınırları içinde bir kentsel yerleşmeler kümesi halinde toplanmıştır il nüfusu her yıl öteki bölgelerden kütle halinde gelen göçlerle hızla artmaktadır (yılda °/oo 41,7) il düzeyinde nüfus yoğunluğu km2'ye 1 023 kişi kadardır; ama nüfusun °/o 94'ü istanbul anakentinde toplanır Platolar alanı ve Karadeniz kıyıları çok tenhadır Anakent sınırları dışındaki ilçe merkezleri, nüfusu 50 000'i aşan Yalova dışında, az nüfuslu birer küçük kenttir

Kentleşmenin adeta bir kutupta toplanarak büyük boyutlara eriştiği ilde, tarım alanları küçük bir yer kaplar: yaklaşık % 18 En geniş yer tutan tahıllar dışında, özellikle yoğun kentsel nüfusu beslemek için baklagiller, sebze ve meyve gibi ticari ürünler ile hayvan ürünleri üretimi ilin kırsal kesimindeki başlıca uğraşlardır Ama bu üretim yetmediğinden yoğun nüfusun gereksinimi, birçok ilden getirilen tarım ürünleriyle karşılanabilmektedir Sarıyer'in gerisinde maden bölgesinde, geçen yüzyıllarda bir ara işletilen altın, gümüş içeren yataklar dışında ilin başlıca yeraltı zenginliği, Karadeniz kıyısı yakınındaki Ağaçlı çevresinde bulunan düşük kalorili linyit yataklarıdır

Tarım ve madenciliğin il ekonomisindeki bu önemsiz yerine karşılık, yollar kavşağındaki olağanüstü elverişli konumu sayesinde eskiden beri büyük bir ticaret merkezi olan istanbul kenti ve çevresi, Türkiye'de sanayinin en eski ve en büyük merkezidir Türkiye imalat sanayisinin değer olarak °/o 28'i (1983 verilerine göre) istanbul'un payına düşer Gemi yapımından çeşitli tekstil ve giyim sanayisine, besin sanayisi dallarından elektronik sanayisi dallarına kadar yüzlerce çeşit sanayi kolunda faaliyet gösteren tesisler Haliç çevresinde ve özellikle Marmara kıyıları boyunca Kocaeli sınırları ötesinde de devam eden geniş bir şerit halinde uzanır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.