11-22-2010
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Evin de Kıblesi Mi Olurmuş
Varoş  Apartman  Site  Towers  Şimdilerde Rezidans  Bunlar, en azından adı kadar bize yabancı kavramlardı Bu değişimle birlikte gelişen AVM’ler yani Alışveriş Merkezleri, o yetmeyince Yaşam Merkezleri, insanların imdadına yetişmeye çalışıyor
Osmanlı’da mahallenin merkezi “külliye”, külliyenin de merkezi “cami” idi  Hani bir “mahalle baskısından” söz edilir oldu ya, aslında “mahalle” baskı merkezi değil “bir yaşam kültürü” idi
Mahalle kültüründe, evler camiye dönük inşa edilmek durumundaydı Caminin öteki adı “Beytullah” değil mi? Yani “Allah’ın evi ” Yani, insanlar Allah’ın evi merkezli bir hayatı tercih ederdi Allah’ın evi merkezli hayat yaşayan insanlar ise zamanla “kıble yürekli” olurdu
Bu vesileyle, cümlenin ahirete göçmüş yakınlarına rahmet dileyerek rahmetli babamla yaşadığım kulağa küpe bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum Üzerimde emeği çok olan babacığım  Çocuklar büyüdükçe dertleri küçülür zannederdim Meğer dertleriyle büyüyorlarmış Bizim de öyle olmuştu
1967 sonlarıydı  Askerden yeni dönmüştüm Çiçeği burnunda hayata merhaba demiş biri yani  Bizim köyde bir ev yaptırıyoruz  Bu arada bir cümleyle belirtmeliyim ki ben şehirleşme çabası içinde olan bir köylüyüm Yani kültürel anlamda köylü değil köken anlamda köylüyüm
Ev yapacağız ama arsamız küçüktü  Mahalle arasında olan bu küçük arsaya istediğimiz evi sığdırmamız gerekti  Benim düşünceme göre inşa ettiğimizde arsaya kip oturacağı için arzu ettiğimiz eve kavuşabilecektik Ama babam? Babam başka bir düşünce içindeydi  Tutturmuş illa evin yönü bu tarafa olmalı, diyordu
-Nasıl bu tarafa baba?
-Oğlum, cephesi şu tarafa  
Allah’ım, bu adamın evin cephesiyle derdi neydi böyle? Canım sıkıldı bu ısrara  Artık sabredemedim Dedim ki saygıda kusur etmeden:
-A benim babacığım Ne var yani o tarafta da illa “o taraf” diye diretiyorsun Öyle olunca arsanın duruşuna denk gelmiyor Gelmeyince de ev küçülüyor  
Dedi ki: “Tamam ama bu taraf kıble ”
Cevap verdim gülerek:
“Ne yani senin yapacağın ev namaz mı kılacak?”
Öyle ya evin de kıblesi mi olurdu yani? Kıble, namaz kılarken yönümüzü çevireceğimiz istikamet değil miydi? Babamla göz göze geldik  O, ciddileştiği zaman sözü de ciddi olurdu:
“Sana bir şey söyleyeyim genç adam” dedi “Kulağına küpe olsun! Evi kıbleye dönük olmayanın gönlü kıbleye dönük olmaz ”
Bu söz o günden beri kulağıma küpe oldu  
Sonradan Osmanlı mahalle kültürüyle ilgi bağı kurduğumda, gördüm ki evler genelde hep kıbleye dönük inşa edilir Tabii ki istisnalar vardır ama böyledir
Giriş kapısından adımınızı attığınız zaman evin en güzel tarafına, en güneş alan, en aydınlık tarafına durup rahatlıkla “tekbir” alabilirsiniz Ayrıca kıble bulmak için pusula falan aramaya gerek duymazsınız
Osmanlıda yaşam merkezi veya diğer adıyla hayat merkezi esasında camiydi Örneğin Fatih Mahallesinden önce Fatih Camii inşa edilmiştir
Mahallenin ortasında bir mescit, mahallelerin ortasında bir selatin camii Çünkü orası sadece namazgâh değil bir külliyedir Orada üniversite vardır İmaret vardır, fukaranın karın doyurduğu Üç gün, hiç kimseden para alınmaz, misafir kabul edilir
Batılı gezginler anlatır ki her gün çarşafları değiştirilen bir yatakta yatılır hem de Hijyene de bu kadar dikkat edilen mekânlardır külliyeler Osmanlının Müslümanlığı sadece ibadet değil kültürel boyutuyla da yaşanmaktaydı çünkü  
Hayatınız huzura yönünüz kıbleye dönük olsun sevgili dostlar
Yavuz Bahadıroğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|