Kurşun ve Kalem

Kurşuna, kalemden çok; çok fazla para ayırıyoruz
Çok; çok azalıyoruz böylece
***
Çok çok; bir kitap, bir kâğıt, bir kalem (3K) tutuşturacağız ellerine çocukların/büyüklerin
Hani; nerde…
***
Sinemalarda, dizi/li filmlerde silahlı kovalamacalar…
Orda, nerelerde; kitabı, kalemi sevdiren sahneler…
Adı konulmuş tuzaklar/kapanlar ne zamana kadar böyle…
Hep böyle hiçbir şey olmuyormuş gibi seyredecek miyiz!
***
Ve konuşamıyoruz savunma/güvenlik derken savrulduğumuzu
Hâlâ, savunma bütçelerinin savunulamayacağını savunan kaç yazar var!
***
Varsa yoksa silah, silah, silah…
Sil! Ah!
***
“Kalem, kılıçtan keskin” diyen atalara inat olsun diye mi?!
***
Tamam: “Hazır ol cenge; sulh ü salâh istersen!” de…
İlle de savaşalım diyenleri Yavuz gibi, Fatih gibi önde görelim hele! Öyle masa/harita başında çaylı kahveli olmaz ki
***
Peki:
“Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım,
Sevelim sevilelim;
Bu dünya kimseye kalmaz” diyen Yunus ne olacak!
***
Madde mânâyı geçemez ki…
Tarih de mi okumazsınız!
***
Kalem kullanmayan ama kurşun kullanan o kadar çok el var ki
Bir araştırma yapılsa görürüz
***
Yok; eğitime silahtan fazla para ayrılmış da
Gören var mı?
Kaç kişiye kaç kalem kaç silah düşüyor; biliyor musunuz?!
Sonuç; iç açıcı değil, hiç açıcı değil; içler acısı…
***
Gözlerimizi/kalemlerimizi/kulaklarımızı açalım!
Yoksa?!
Açarlar!

Ali Hakkoymaz