Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bayramı, geleneği, ibadet, kerim’de, kurban, kurban or kurban, nedirkuran’ı

Kurban Bayramı Nedir?Kuran’ı Kerim’de Kurban/Kurban Bayramı İbadet ve Geleneği

Eski 10-07-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Kurban Bayramı Nedir?Kuran’ı Kerim’de Kurban/Kurban Bayramı İbadet ve Geleneği



Kurban Bayramı Nedir?


Kurban Bayramı (Arapça: عيد الأضحى; ‘Īd al-’Adhā, Farsça: عید قربان; Eid-e Gorbān), Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram Zilhicce ayın onuncu, onbirinci ve onikinci günlerine ‘ Eyyâm-ı nahr ‘ (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayın dokuzuncu gününe Arife denir Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke’de hac farizasını ifa ettikleri vakittir
Kurban Bayramı, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan birçok ülkede dinî bayram olmasının yanı sıra resmî tatil ilan edilir Ramazan Bayramı ile beraber İslam dinindeki en önemli iki bayramdan biridir
Bayramda Bayram Namazı kılınır ve Bayram hutbesi okunur
Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın son ikindi namazı dahil her farz namazdan sonra teşrik tekbirleri okunur:
Allahü Ekber Allâhü Ekber Lâ ilâhe İllâllahü Vallâhü Ekber, Allâhü Ekber ve Lillâhi`l-Hamd Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir Kurban, Allah Tealâ’nın ihsan buyurduğu varlığa bir teşekkürdür


İslamiyetten Önce Kurban


Cenab-ı Hakk’ın dostu olma şerefiyle şereflenmiş bir peygamber olan İbrahim (as) bir adakta bulunmuş, bir oğlu olduğu takdirde onu Allah’a kurban edeceğini adamıştı Aradan geçen zaman içerisinde oğulları olmuş ama o, adağını nasılsa unutmuştu Rüyada oğlunu kurban ediyor görmüş ve irkilmişti Hz İbrahim bu rüyayı üç ayrı gece görmüştür Peygamberlerin rüyası vahiy olduğu gibi onlar tarafından yapılan tabirleri de vahiydir İbrahim as da rüyasını, oğlunu kurban etmesi gerektiği şeklinde tabir etmiş ve böylece bu tabir de vahiy olmuştur Artık Hz İbrahim’in bu vahyi yerine getirmesi gerekiyordu
Elbette bu çok zordu ama Allah’tan aldığı vahye uymaması daha zordu İbrahim as büyük bir imtihan karşısında olduğunu anladı Hiç tereddüt etmeden Allah’a teslim oldu ve durumu oğlu İsmail aleyhi’s-selâm’a açmaya karar verdi


Kuran’ı Kerim’de Kurban


Şimdi konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’in açıklamalarını dinleyelim: Allah Teala buyuruyor:
“İbrahim ‘Ey Rabbim, bana iyilerden (bir oğul) ihsan et’ dedi Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik Oğlu yanında koşacak çağa gelince, ‘Ey oğlum, ben seni rüyamda boğazladığımı gôrüyorum, bir düşün, ne dersin ?’ dedi (İsmail) Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın’ dedi Her ikisi de Allah’a teslim oldular (Allah’ın emrine boyun eğdiler) İbrahim, oğlunu şakağı üzerine yatırdı Biz de ona şöyle seslendik: ‘Ey İbrahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı’ Dedik ve ona (İsmail’e karşılık ) büyük bir kurbanlık fidye verdik Kendisine sonradan gelenler için de iyi bir nam bıraktık Selam olsun İbrahim’e İşte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz Çünkü 0, bizim mümin kullarımızdandır” (1)
Görülüyor ki, Kur’an da Hz İbrahim’in gördüğü rüyanın vahiy olduğunu teyit etmiştir Çünkü Cenâb-ı Hak kendisine seslenirken: “Ey İbrahim, gördüğün rüyaya gerçekten sadakat gösterdin” buyurmuştur
İbrahim as, Allah’ın emrine boyun eğerek oğlunu kurban etmek üzere şakağı üzerine yatırınca Cenab-ı Hak, İsmail’in yerine bir koyun kurban etmesini emretmiştir Bu, Allah’ın insanlığa büyük bir lütfudur Allah, insanları Hz İbrahim’in aracılığı ile insanı kurban etmekten korumuş olmasaydı muhtemelen insanlar, insan kurban etme, gibi korkunç bir geleneğe sahip olabilirdi ve insanları bu korkunç gelenekten kimse de kurtaramazdı



İbrahim as oğlu yerine Cenâb-ı Hakk’ın kendisine gönderdiği koçu kurban etmiştir Böylece kurban Hz İbrahim’den sünnet olarak bize intikal etmiştir
Kurban, insanın Allah’a yaklaşmasına ve O’nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir “Kurban” kelimesinde bu mana vardır İnsan kurban kesmekle İbrahim (as) gibi Allah’a ve O’nun emirlerine bağlılığını, gerekirse O’nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını göstermiş olur


Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır Bakınız, bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:


“Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır” (2) Esasen Allah Teâla ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder Maide suresindeki şu ayet-i kerimeler bu konuyu bir örnek vererek açıklıyor Allah Tealâ buyuruyor


“(Ey Muhammed) Onlara Adem’in iki oğlu ile ilgili haberi hakkıyle oku Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine)


-Seni öldüreceğim, demişti Diğeri ise :
- Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder, dedi ve devam etti : “Allah’a yemin ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak değilim Ben, alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım” dedi (3)

Görülüyor ki, kurban kesenlerden biri iyi niyeti ve Allah’tan korkması sebebiyle sunduğu kurban kabul görmüş, diğeri ise kötü niyeti sebebiyle kurbanı kabul edilmemiştir
Sevgili Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyurmuştur :
“Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur”(4)

Kurban, İslâm’daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka örneğidir Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoğunlukla varlıklı kimseler yararlanır Halbuki kurban bayramında kesilen kurbanlardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder

Kurban Bayramı İbadet ve Geleneği


Kurban bir gelenek değil, kitap ve sünnetle meşrûiyeti sabit olan bir ibadettir Kurban da zekat gibi Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:
“Kurbanlık deve ve sığırlar, Allah’ın size olan nişanelerinden kıldık Sizin için onlarda hayır vardır O halde onları ön ayaklarından biri bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın Yanları yere yaslandığı vakit onların etlerinden yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin Böylece onları sizin emrinize verdik ki, şükredesiniz“(5)



Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Ademoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır Şüphesiz ki o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin”(6)

Peygamberimiz kurbanı tavsiye ederlerken kendileri bizzat kurban keserek de örnek olmuşlardır Müslim’in rivayetine göre Enes (ra) şöyle demiştir :
“Allah’ın Resûlü, beyaz renkli iki koç kurban ederdi” (7)


Kurbanın Hükmü Nedir?


İslâm alim ve müçtehitleri kurbanın hükmü hakkında farklı içtihatlarda bulunmuşlardır
İmam Azam Ebû Hanife’ye göre kurban vaciptir Delili de:”Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”(8) âyet-i kerimesinin delâletiyle peygamberimizin :
“Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaşmasın”(9) Hadisindeki vaid (korkutma) dır Böyle bir korkutma ancak vacip olan bir ibadetin terki için yapılır Yani İmam Azam demek istiyor ki, kurban vacip olmasaydı peygamberimiz onu terkedene böyle bir tehditte bulunmazdı

Şâfiî, Mâliki ve Hanbelîler ile Hanefîlerden İmam Ebû Yusuf’a göre ise kurban vacip değil, sünnet-i müekkededir(10)
Kurbanın sünnet olduğunu söyleyenlerin dayandıkları delillerin bir kısmı aşağıdaki hadis-i şeriflerdir:



Ümmü Seleme (ra)’ den rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
“Bilinen on gün girdiği vakit elinde kurbanı olup kurban kesmek isteyen kimse (bedeninden) asla bir kıl almasın, tek bir tırnak kesmesin”(11)
Bu hadis-i şerifte Peygamberimiz kurbanı kişinin isteğine bırakmıştır Bu ise onun vacip olmadığını gösterir
Bir başka hadis-i şerif ise meâlen şöyledir:
“Üç şey vardır, bunlar bana farz, size nafiledir Onlar da vitir, kurban ve kuşluk namazıdır”(12)



Kurbanın hükmü (yani vacip mi sünnet mi olduğu) hakkındaki bu farklı görüş ve içtihatlar sebebiyle; bir kimsenin zekât, hac, sadaka-i fıtır, ve kurban borcu olduğu halde vefat edip bu borçlarının ödenmesi için malının üçte birini vasiyet etse (ki ancak malının üçte birini vasiyet etmeye mezundur) malının üçte biri yeterse borçlarının tamamı ödenir Malının üçte biri borçlarını ödemeye yetmediği takdirde önce zekât borcu ödenir Çünkü borçların içerisinden önemli olanı zekâttır Bu borcu ödendikten sonra malı artarsa haccı yaptırılır Bundan sonra sadaka-i fıtır borcu ödenir Daha sonra da malı kalırsa kurban borcu ödenir


1- Saffât, 100-111
2- Hacc, 37
3- Maide, 27-28
4- Buharî, Bedülvahiy, 1
5- Hacc, 36
6- Tirmizî, Adâhî, 1; İbn Mâce, Adâhî, 3
7- Müslim, Adâhî 3, İbn Mâce, Adâhî, 2
8- Kevser, 2
9- İbn Mâce, Adâhî, 2
10- Mebsût, c 12, s 8, Neylülevtar, c 5, s 126
11-Müslim, Adâhî, 7
12- Ahmed b Hanbel
13- Bedayiu’s-sanayi, Beyrut, 1974, c 5, s 64
14- Reddülmuhtar, c 5, s 309
15- Buhari, Adâhî, 1
16- Müslim, Hac, 19
17- Et-Tergib ve’t-Terhîb, Beyrut, 1968, c 2, s 154
18- Ebû Davût, Salat, 245
19- Mecmeu’zevâid, Beyrut, 1967, c 2, s 198





__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.