|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
asyadan, balkanlara, geleneği, helva, orta, pişi, pişirme, türklerde |
![]() |
Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme Geleneği |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme GeleneğiOrta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme Geleneği Sünnî ya da Alevî/Bektaşî Türkleri arasında binlerce yıldır “yağ kokutma” geleneği sürmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() The practice of “yağ kokutma” (burn oil, butter, margarine on the like) has been going on among the Turkish Sunnis and Bektashis/Alevîs for thousands year ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gelenekler toplumu geçmişe bağlayan unsurların başında gelir; ancak modern çağ dediğimiz günümüz bunları hızla tüketmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün için ne mânâya geldiği yavaş yavaş unutulmakta olan geleneklerimizin başında da “pişi” ve “helva” pişirme geleneği gelmektedir ![]() İlk çağlardan beri Türk kavimlerinde bazı günlerde olmazsa olmazların başında gelen bu ritüelin (âyin) ne anlam ifade ettiğinin konuştuğumuz gençlerin birçoğu tarafından bilinmiyor olması bizi bu çalışmayı yapmaya itti ![]() Özel günlerde yapılan ve İslâmî kurallar çerçevesinde bulunmayan pişi ve helva yapma geleneği, Sünnî ya da Alevî/Bektaşî Türk zümrelerinde de halen uygulan-maktadır; ancak günümüzde hızla yaşanmakta olan şehirleşme bu uygulamaları yapılamaz hale getirmektedir ![]() ![]() Konumuza girmeden önce geleneğin kaynağına ana hatlarıyla bakmakta fayda görüyoruz: Eski Türklerde Gök-Tanrı dini hâkimdi ![]() ![]() ![]() ![]() Türkler öbür dünyada ikinci bir hayatın varlığına (âhiret) ve ruhların ebedîliğine inanıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Türk inanç sisteminin ikinci esasını atalar kültü teşkil eder ![]() ![]() ![]() Kansız kurban demek olan “saçı”, her kavmin kendi emeğiyle kazandığı en kıy-metli ve mübarek saydığı nimetlerden biri olur ![]() ![]() ![]() Eski Türklerde yapılmakta olan yağ kokutmak bahsini veren bu alıntılar, günü-müzdeki geleneklerin de temelini oluşturur ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynak Abdurrahim TUFANTOZ Yard ![]() ![]() ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme Geleneği |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme Geleneği1- Günlük Hayatta Pişi ve Helva Pişirme Geleneği Kandil, arefe gibi kutsal kabul edilen günlerde pişi ve helva pişirme geleneğine işaret eden en önemli kaynaklarımızın başında Hacı Bektaş Vilâyetnâmesi gelmektedir ![]() “Ve Şeyh Lokman Perende Bektaş Hünkâr’a Hacı dediğidir ki zikr olunur: Nakldirki bir vakt Şeyh Lokman Perende Kıble tarafına müteveccih oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazreti Bektaş Hünkâr dahi ol tabağı alub Cebel-i 1 Muhtemelen peksimet’ten galat olup Bulgaristan göçmenleri tarafından söylenmektedir ![]() Arafat’ta Şeyh Lokman Perende’ye virdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülbaki Gölpınarlı’nın Ankara Kütüphanesi’nde bulunan ve Hacı Bektaş Tekkesi’nden getirilen nüshaya dayanarak yayınladığı Vilâyetnâme’de bu kıssa bazı farklılıklarla zikredilmektedir (Gölpınarlı, trhsz: 6) ![]() ![]() ![]() Ayrıca bir konuk haneye geldiğinde de gelişi kutlulamak için lokma dökülür veya helva pişirilir ![]() ![]() Bektaşî ve Alevî Türklerde pişi ve helva pişirmek, yani yağ kokutmak kansız kur-ban diye adlandırılmaktadır (Engin, 2004: 21) ![]() ![]() Pişirilen pişilerin öncelikle çocuklara verilmesi geleneği vardır ![]() ![]() ![]() Sünnî ve Bektaşî Balkan Türklerinden derlediğimiz bilgiler ışığında pişi ve helva pişirme geleneğinin sebepleri şöyle izah edilmektedir: Gacal2olarak bilinen Reyhan Koyuncu; baca koksun diye pişirildiğini söylerken, hayırlı gecelerde o haneden ölenlerin ruhlarının evi dolaşmaya geldiğini, şayet bacadan koku çık-mazsa mahzun olarak geriye döndüklerini ifade etmektedir3; ancak “yağ kokut-manın sevap olduğu” düşüncesi bütün Türk topluluklarında vardır ![]() Merhum annem ise helva ve pişiyi neden pişirdiklerini şöyle izah ederdi: “Yağın kokusuyla melâike, tavadakiyle de insanlar doysun diye ![]() Kandil geceleri sevap olduğu için yağ kokutulur, pişi pişirilir ya da lokum (lokma) dökülür5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Araştırmacı Refik Engin yayın safhasına getirdiği; Nereden Geldik, Nereye Gidiyoruz (Trakya, Anadolu ve Balkanlar’da Amucalar) adlı eserinde “Küçük Çocukların Arife Günü Gecesi Mani Söyleyerek Ev Ev Gezmeleri Geleneği” başlı-ğı altında şunları söyler: “Bayram arifelerinin geceleri delikanlılığa adım atma-mış ilkokul çocukları “Bişi gezmesi” adı verilen bir geleneği yerine getirirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca o gece küçük çocuklar bütün evleri tek tek gezerler ve mani söyleyerek kolaç toplarlar imiş ![]() 2 Gacal: 1293/1877-78’de Osmanlıların Balkanlar’da yenilmesi üzerine bugünkü Trakya topraklarına göç edenlere ve Trakya’daki yerleşik Türkmenlere verilen addır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() söylüyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazlamanın da bu gibi günlerde yapıldığı görülür ![]() ![]() ![]() Çocuklar her hanenin önüne geldiklerinde o hanede evlenecek çağa gelmiş erkek veya kız çocuklarının adının yer alacağı bir mani söylerler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mersin Tahtacıları’nda; cuma akşamı için bazen “kömbe” adı verilen, mayalan-mış hamurun iki sac arasında pişirilmesi ve üzerine susam atılmasıyla hazırla-nan bir çeşit çörek yapıldığını ve kömbenin özel günlerde önemli bir yerinin olduğunu öğreniyoruz (Cıblak, 2005: 128) ![]() Abdülkadir İnan, Şaman’ın Ateş Tanrı’ya yakarırken şu sözleri söylediğini kaydeder: “(…) Sarı başlı koyundan alınmış sarı yağları sana kurban ediyoruz! Sağlam ve neşeli oğlun, güzel gelinin var! Ey daima semalara bakan ateş! Biz sana fincan fincan rakı, kova kova yağ takdim ediyoruz… Güvey ve geline ve bütün halkımıza sıhhat ve asayiş ver! Sana secde ediyoruz! ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme Geleneği |
![]() |
![]() |
#3 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme Geleneği2- Ölünün Arkasından Pişi ve Helva Pişirme: Orta Asya Türkleri Müslüman olduktan sonra ölüler kültünü tıpkı eski Şamanizm’de (Gök Tanrı) olduğu gibi yüzlerce yıl muhafaza etmişlerdir (İnan, 1986: 195) ![]() Kesin verilerin yokluğuna rağmen, ölen için yapılan anma törenlerinin, gömül-me veya ölüm gününden sonraki üçüncü, yedinci, yirminci ve kırkıncı günü ile yılsonunda yapıldığı muhakkaktır ![]() 8 Bkz, (Engin, trz) ![]() ![]() eşyaların gömülmesi, yakınmaları, toplu şölenler, ağıt okumaları vesairesiyle cenaze törenleri Ortaçağ Türkleri’ninkini hatırlatan Türkiye’de yaşayan hetero-doks ve oldukça muhafazakâr toplumlar tarafından da uyulmasına özen gösteri-len tarihlerdir (Roux, 1994: 234–235) ![]() Türklerde cenaze mutlaka gün yüzüyle defnedilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tahtacılardaki bu geleneğin Sünnî Türklerde de var olduğunu Reyhan Koyuncu’dan öğreniyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Nuriye Yüksel: “Cenazeye sin kurbanı kesilmeden, kokusu burnuna gitsin diye helva basmadan, ocakta yağlı bazlama, gözleme veya bişi pişirilmeden cenaze kalkmaz”9 derken eski törenin halen devam ettiğini belirtmiş olmaktadır ![]() Cenaze camiye erkekler tarafından götürüldükten sonra evde Kur’an-ı Kerim okunmaya başlar ![]() ![]() ![]() ![]() Evden bir cenazenin çıkması üzüntünün yanında o kişinin artık melâike merte-besine ulaştığını da çağrıştırmaktadır ![]() ![]() 52 ![]() ![]() Cenazenin defnedilmesinden sonra, cenaze adına yakınları tarafından kesilen kurbanlar cemaate “lokma” olarak yedirilir ![]() ![]() 9 Nuriye Yüksel, 27 Mayıs 1947, Üçsacay Köyü, Seyitgazi, Eskişehir, İlkokul ![]() Bu gelenek Balkanlar’da da görülmektedir; cenaze sahibi olan evde, durumu iyi olan yakınları yemek hazırlarlar ![]() ![]() ![]() Aynı Gelenek Makedonya Türkleri arasında da sürmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Nilgün Cıblak, Mersin Tahtacıları arasında yaptığı araştırmasında; “ölüm olayı-nın üçüncü gününde, cenaze evinde, un helvası yapılıp herkese dağıtılır ![]() ![]() Kaşgarlı Mahmud, “yoğ” adıyla zikrettiği bu törenler için şunları söyler: “Ölü gömüldükten sonra üç yahut yedi güne kadar verilen yemek ![]() ![]() ![]() Cenazenin defin işlemi yapıldıktan sonraki ilk yedi gün pişi veya helva pişirilip konu komşuya -özellikle çocuklara- verilir ![]() ![]() Tahtacılarda ölünün 7 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() Ali Koç Babalı kabilesine mensup ve günümüzde Hanefî mezhebine mensup Muratlı’nın Ballıhoca köyünde 40 ![]() ![]() ![]() Cenazenin toprağa defnedilmesinin 40 ![]() ![]() ![]() 10Hatice Beşelma, 1967, Yeşilsırt Köyü (Muratlı), İlkokul ![]() ![]() 1935 yılında Romanya’dan Türkiye’ye Mübadele Kanunu ile göç etmişlerdir ve Tatar diye tesmiye olunmaktadırlar ![]() 52 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cenazenin ilk 52 günü Balkanlar’da çeşitli törenler yapılarak ölünün ruhunun rahatlatılmasına çalışılmaktadır; ancak bu geleneklerin Anadolu’da da yapıldığı-nı görmekteyiz ![]() ![]() Tokat Alevî Türkmenlerinden Dürdane Tekinalp; “kendimize bir hayrımız yok, kimseye hayrımız olmadı ![]() ![]() Neden yağ kokutulur diye sorulduğunda Gülistan Tekinalp; dünya Muhammed Peygamberin yüzü suyu hürmetine kuruldu ![]() ![]() ![]() ![]() Balkanlar’da pişi olarak isimlendirilen hamur kızartması, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde bişi diye adlandırılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erdemli Yörükleri’nden derlediğimiz bilgilere göre de; cenaze sonrası yemek ve helva yapılmakta olduğunu öğreniyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() etinin kemiğinden ayrılırken acı hissetmesini engellermiş ![]() ![]() Bektaşîler ölen için ‘öldü’ sözcüğünü kullanmazlar ![]() ![]() Bektaşîlerde de ölüm olması durumunda ölenin ruhunu ta’zîz için kurban tığla-nır ve bir yemek ziyafeti verilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altay Kutay Gök Tanrı inancı gereğince ölünün 3, 7, 9, 40 günü ve sene-i devri-yesinde dini merasim yapar (Kalafat, 2004: 86) ![]() ![]() ![]() Eski Türkler ölülerine “aş verme”yi en önemli vazife saymışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Kırım Türklerinde ölenin ruhunun yıkandığı yerde kırk, evinde ocağında yedi güne kadar dolaştığına inanılır ![]() ![]() ![]() Birinci gün: Cenaze defnedilip ölü evine dönülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cenaze yemeğinde önemli olan “koku çıkması”dır ![]() ![]() 16 Birsen Küpüç, 1960, Erdemli (Mersin), İlkokul ![]() rın canına gidip ulaşmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme Geleneği |
![]() |
![]() |
#4 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Orta Asya'dan Balkanlar'a Türklerde Pişi ve Helva Pişirme GeleneğiBiz bu çalışmamızda günümüzde yavaş yavaş önemini yitirmekte olan bir kültü-rel unsuru ele almaya gayret ettik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Helva vakti gelmek” yaşın ilerlediğini ve ölümünün yaklaştığını ifade eden bir tabirdir ![]() ![]() ![]() Netice olarak; hayır/iyilik yapmak olarak nitelendirilen pişi ve helva pişirmek toplumdaki saygınlığı da ön plana çıkarmaktadır ![]() ![]() ![]() Köy yerlerinde mevlit okutma sıraya konulur ve böylece herkesin katılması sağ-lanır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yaz böyle bir törenine katıldığım Fevzi Çetin'in, bu geleneği yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğünü ve ölmüşlerinin ruhu için de ömrü oldukça her yıl yapacağını söylemesi bu geleneğin ileri yaşlardaki kişiler arasında daha da yaşayacağının göstergesidir ![]() Sabahtan uğradım bir mâh güzele Göz üstünden göze bakmak güzeldir Güzelin buyruğu başım üstüne Güzel ile yola gitmek güzeldir Güzel ağlar güzel güler naz ile Güzel söyler güzel dinler söz ile Güzel bahar gelir güzel yaz ile Güzel ile gül toplamak güzeldir Güzel ile güzel gezmeli imiş Güzel ile bâde süzmeli imiş Güzel okuyup güzel yazmalı imiş Güzelin lebinden tatmak güzeldir Güzel gezer güzel ile obayı Güzel giyer güzel şalı abayı Güzel doğar güzel muharrem ayı Güzel tutup güzel görmek güzeldir Pir Mehmed’im güzellerden söz ara Güzelleri güzellerden süz ara Yalınız koymayın beni mezara Güzel gelip güzel gitmek güzeldir Pir Mehmed KAYNAKLAR a ![]() ARTUN, Erman ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() CIBLAK, Nilgün ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ENGİN, Refik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Amucalar) ![]() ![]() ERÖZ, Mehmet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnkılâp Kitabevi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyası Araştırmaları Vakfı ![]() ![]() KALAFAT, Yaşar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ankara ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlenme ve Ölüm Âdetleri) ![]() ![]() ![]() ROUX, Jean-Paul ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yayınları ![]() ![]() ÜÇER, Cenksu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnançların İncelenmesi ![]() ![]() ![]() b ![]() Akıncı, Gülseren, 1955, Ballıhoca (Muratlı), İlkokul ![]() ![]() Aslan, Atiye, 1943 ![]() ![]() Beşelma, Hatice, 1967 Yeşilsırt Köyü (Muratlı), İlkokul ![]() Çetin, Fevzi, 1943, Ovacık (Lüleburgaz), İlkokul ![]() Çetin, Nazmiye, 1932, Bulgaristan, İlkokul (halen Mersin, Erdemli’de yaşıyor ![]() Demiröz, Yeliz, 1983, Artvin, Üniversite Öğrencisi Kınalı, Habibe, 1964, Kiğı, Üniversite ![]() Koyuncu, Reyhan, 1943, Dedecik Köyü (Tekirdağ), İlkokul ![]() Küpüç, Birsen, 1960, Erdemli (Mersin), İlkokul ![]() Tekinalp, Dürdane, 1966, Almus (Tokat), İlkokul ![]() Tekinalp, Gülistan, 1982, Niksar (Tokat), Üniversite ![]() Tufantoz, Feride, (1930–1996), Muratlı, Okur-yazar değil ![]() Tunca, Emine, 1945, Adapazarı, Okur-yazar değil ![]() Ulusoy, Derya, 1974, İzmir (aslen Uşak/Karahallı), Üniversite ![]() Yüksel, Nuriye, 1947, Üçsacay Köyü, Seyitgazi, İlkokul ![]() |
![]() |
![]() |
|