Prof. Dr. Sinsi
|
Çin'in Askerlik Tarihi
ASKERLİK TARİHİ VE SAVUNMA
Eski Çin orduları sayıları ve çeşitlilikleriyle geniş bir alana yayılmış olan "uyuyan ejderha" imparatorluğunun siyasal ve coğrafi birimlerini yansıtır Kimi zaman bunlardan biri imparatorun ordusu oluyor ve ele geçirilen eyaletlerin ordularını da kendi gücüne katıyordu Eski fatih moğol gücünün silik bir yansıması olan imparatorluk ordusu, tatar garnizonlarını imparatorluğun belli başlı kentlerine yerleştirdi Bu sırada Çinliler, kule ve bent yapımını öğrenmişlerdi Kentlerin çoğunluğu yüksek duvarlarla çevrildi Bunların en ünlüsü, "Çiçekler Ülkesi"ni, Şiongnu ya da hun kökenli atlılara karşı korumak için yapılmış olan "Çin Seddi"dir Ordunun, piyade ve istihkâm birlikleri yerli halktan ama buna karşılık hanedanın muhafız, süvari ve baskın birlikleri Tatarlar ya da Mançular'dan oluşuyordu 1911'e kadar Çin askeri örgütü, mançu imparatorlarının iktidarı ele aldıkları (1644) sırada olduğu gibiydi Çin ordusunun savaş gücü XIX yy 'da hâlâ zayıftı: birbirini tutmayan silahlar arasında, fitilli tüfeklerin yanı sıra oklar, mızraklar, baltalı mızraklar vb bulunuyordu Sadece altı yedi eğitimli tümene 1870'ten sonra seri ateşli tüfek verildi İlk tersaneler Şanghay, Nankin ve Tiencin'de 1862-1879 arasında kuruldu Fucou'daki tersane, 1897'de fransız misyonerler tarafından yeniden düzenlendi O zaman küçük bir donanma oluşturulmuşsa da, 98 gemilik dört filo 1895'te Ci-fu'da Japonlar tarafından yok edildi
1911 devrimi ile birlikte ilk çağdaş Çin ordusu kuruldu: yabancı eğiticiler (kara ordusu için alman, fransız ve amerikalı; donanma için ingiliz) Çin'e çağrıldı Öte yandan ordunun subayları da eğitilmek üzere Japonya ve Avrupa'ya gönderildi Baoding'de çağdaş bir askerlik okulu kuruldu Pekin, Tiencin, Guangşi, Yünnan ve Mançurya'da düzenli tümenler oluşturuldu Devrim tarafından kabul edilen zorunlu askerlikten başka orduyla ilgili hiçbir yasa çıkarılmadı Birinci Dünya savaşı'nı (1917'de Çin Almanya'ya savaş ilan ettiyse de, ordu çatışmalara katılmadı) izleyen karışık yıllarda ducünler ya da "savaş senyörleri"nin her biri keyfince bir ordu kurdu 1930-1938 arasında önce von Seeckt'in, sonra da Falkenhausen'in yönetimindeki bir alman askeri heyeti Guomindang için Çin ordusunu yeniden örgütleyerek, 10 000 kişilik düzenli tümenler meydana getirdi 1937'de Japonya ile savaş başlayınca Çankayşek, her biri 3 tümenden oluşan 100 ordunun başına geçti Gerçekten de, 1927'den başlayarak ducünlerin orduları Çin askeri tarihinde sık görülen bir tutum takınarak ulusal orduya katıldı Alman silahlarıyla donatılmış büyük bir piyade gücü olan Çin ordusu, top ve uçak (1938'de sayıları 500'e ulaşan Çin uçaklarının tümü 1941 'de Japonlar tarafından düşürülmüştü) açısından zayıftı Bu nedenle bir saldırı gücüne sahip değildi ama, müttefikleriyle bağlantı kuruncaya kadar düşmanı yıpratıp zaman kazanabilirdi
Japonya, 1941'de, "En büyük Asya" savaşını ilan ettikten sonra, Vang Cingvei ile işbirliği yaparak işgal edilmiş bölgelerde polis görevini yerine getirecek ordular (aşağı yukarı 50 tümen) kurmaya çalıştı Bunlar, önemli hiçbir rol oynamadı-lar Bu kuvvetlerden bazıları barış antlaşmasının imzalanmasından önce Çankayşek'in ordularına katıldılar 1927'de kurulan ve tarihi Çin komünist partisi'nin tarihiyle aynı olan Mao Zidong'un ordusu için durum böyle değildi 1928-1930 arası Şanşi'de bulunan ordu 1933-1934'te Çankayşek tarafından kovalanınca, ünlü "Uzun Yürüyüş" gerçekleştirildi ve ordu Şaanşi'ye çekildi Mao'nun ordusu 1936-1945 yılları arasında 8 Ordu adıyla Japonya'ya karşı yürütülen savaşa katıldı ve Sarı nehir üzerinde bir cephe oluşturduktan sonra 1945'te 27 tümenlik bir güce ulaştı Silahlarının bir bölümü Japon, bir bölümü de sovyet (SSCB'den gelen silahlar bu devletin Mançurya'yı işgali sırasında verilmişti) kaynaklıydı 1946'da insan sayısı 500 000'e ulaşan kurtuluş ordusu ABD tarafından yeniden silahlandırılan Çankayşek'in ordusuyla bütünleşmeyi reddetti Bir süre sonra da iki ordu arasında savaş başladı Komünist propagandasının etkisiyle Guomindang tümenlerinin birçoğu Mao Zıdong'un tarafına geçti Mao 1948'de Mavi nehire ulaştı ve 1950'de Çin'in tartışmasız egemeni oldu; Çankayşek ise Tayvan'da 25 tümenlik bir kuvvet toplayabildi
1950'den başlayarak Çin'in askeri siyaseti büyük bir bölümüyle Çin-Sovyet ilişkilerinin gelişmesiyle belirlendi 1950-1959 yılları arasında SSCB silah ve gereç yardımında bulunarak ve binlerce uzman göndererek Çin ordusunun çağdaşlaşmasına katkıda bulundu 1957'de imzalanan bir anlaşmayla Sovyetler Birliği Çin'e atom bombaları vermeyi ve ancak 1962'ye doğru atom bombası yapabilmesi için gerekli teknik bilgileri sağlamayı kabul etti Uzakdoğu'daki amerikan gücü karşısında (VII filo ve Japonya, Okinava ve Filipinler'deki üsler) Çin, Sovyetler'in sağladığı askeri ve nükleer savunma kalkanından yararlandı
1959'da SSCB 1957 anlaşmasının geçersizliğini ilan etti, teknisyenlerini geri çekti, silah yardımını azalttı ve 1962'de kesin olarak Çin'e sağladığı askeri yardımı kesti 1963'te Çin, 1957 anlaşmasının bozuluşunu kamuoyuna açıkladı ve Sovyetlerin nükleer deneylerini sınırlandırması konusunda yaptığı anlaşmaları kınadı
SSCB ile ilişkilerin kesilmesi Çin konvansiyonel ordusunun çağdaşlaşmasının durmasına ve sovyet modelinden etkilenmiş klasik bir orduya dönüşmesinin engellenmesine yol açtı Buna karşılık Mao Zıdong'un strateji düşüncelerine daha uygun olan kitlesel bir halk ordusuna dönüş gerçekleşti Özellikle 1964'te, devrimci kavgada yetişmiş milyonlarca sivilden oluşan "halk milisleri'nin yeniden canlandığı görüldü 1965'te, bütün rütbe işaretleri kaldırılarak, ordunun köklü bir biçimdedemokratikleştirilmesi yoluna gidildi Bu eyleme koşut olarak 16 ekim 1964'te ilk Çin atom bombası patlatıldı; bunu diğerleri izledi (biri 1965'te, üçü 1966'da) Çin bu alanda, kısa bir zamanda böylesine ilerleyebileceğini düşünemeyen nükleer güce sahip diğer devletleri şaşırtarak, beşinci atom bombasını patlattı (27 aralık 1966); aşağı yukarı 300 kt gücündeki bu bomba mükemmelleştirilmiş bir modele göre yapılmıştı ve termonükleer maddeler içeriyordu 17 haziran 1967'de ilk Çin H bombası patlatıldı (2 ile 7 mt gücünde) Uçaktan atılan ve başarıyla gerçekleştirilen bu deneme Çin'in bu alanda büyük bir hızla ilerlediğini kanıtlıyordu
SSCB ile ilişkilerinin kesilmesi, nükleer güce kavuşulması ve nihayet Uzakdoğu' daki (Tayvan, Vietnam) amerikan etkisine karşı direnmesi Çin'in yalnız kalmasına neden oldu Özerkliği ve savunma gücünün çok büyük olması uluslararası ilişkilerin dengesini büyük ölçüde etkilemekteydi Bundan başka ülke içinde halk ordusunun rolü gittikçe artmaktaydı Her iki askerden biri Komünist partisi üyesiydi ve gerçekten de ordu partiye kadro sağlayan bir kaynak durumundaydı
Çin halk ordusu 1966'dan başlayarak tüm Çin'i sarsan bunalımın dışında kalamadı Bu bunalım, insanın tekniğe üstünlüğünü ve ordunun siyasallaştırılmasını savunanlarla, teknokrat eğilimli meslekten askerlik yanlıları arasındaki hiç bitmeyen çatışmayı büsbütün alevlendirdi Kültür devrimi orduya ulus arasında üstün bir yer kazandırdı Kendisine verilen geniş yetkiler sayesinde ordu halkı denetlemek ve gerek siyasi gerek askeri açıdan eğitmekle görevlendirildi Ordu birçok fabrikanın ve geri kalmış bölgelerin ekonomik gelişmesini sağlamakla görevli üretim birliklerinin yönetimini ele alarak, üretici bir güç durumuna geldi
Mareşal ün Biao'nun 1971 eylülünde ortadan kayboluşu, Çin yöneticileri içinde siyaseti ön plana çıkaranlarla meslekten askerliği savunanlar arasındaki çatışmanın yeni bir evresini gösterir Bu yöneticiler, artık, Halk kurtuluş ordusu'nu, maocu devrim çizgisine oturtmaya ve halkın yaşamındaki önemini azaltmaya çalıştılar
BM'ye alındığı (ekim 1971) sırada Çin, askeri politikasının tümüyle savunmaya dönük olduğunu ve hiçbir zaman atom bombasını ilk kullanan devlet olmayacağını ilan etti Bir silahsızlanma siyaseti savunduğunu ileri sürmekle birlikte, nükleer güce sahip devletler arasındaki görüşmelere katılmayı reddetti Kurtuluşları için savaş veren üçüncü dünya halklarını yaptığı yardımlar ve Vietnam'daki savaşa katılması (Lang Son muharebeleri, 1978) sonucunda hayal kırıklığına uğrayan Çin, en çok SSCB ile olan 7 000 kilometrelik sınırından ötürü kaygılanıyordu
Çin'in savunma bütçesi, ilk kez 1979'da 13 milyar dolar olarak ilan edildi Savunmaya yönelik askeri strateji "sınır savaşf'na öncelik tanımakla birlikte nükleer caydırıcılıkla "halk savaşı" anlayışı arayışındaki zor dengeyi korumaya çalışıyordu Bu anlayışın sonucu olarak Çin askeri gücü üçe bölünmüş oluyordu
Stratejik nükleer güç hızla gelişti Nükleer deneyler, batılı uzmanların tahminlerini aşan bir hızla birbirini izledi (1964-1979 yılları arasında 25 deneme) Çin'in elinde 1982'de, 200 ya da 300 tane parçalama ve kaynaşma tepkimeli bombaya yetecek kadar parçalama maddesi vardı Bundan başka, ordusu 1 000-3 000 km'lik bir menzile ulaşabilen 50 adet MRBM ile 3 000 ve 4 000 km'lik menzile sahip 65 ya da 85 adet IRBM'ye sahiptir Bunlardan başka Çin silahlı kuvvetleri'nde CSS-3 ve CSS-4 kıtalararası balistik füze de bulunmaktadır Ayrıca Çin'in elinde atom bombası taşıyabilen yüz kadar TU-16 uçağıyla nükleer füzelerle donatılabilen 3 denizaltı da vardır
Temel kuvvetler, tüm hava deniz ve kara kuvvetlerini kapsayan klasik bir muharebe gücünden oluşur Bunların görevi, ülkenin neresinde olursa olsun müdahaleye hazır bulunmaktır Asker sayısı, ordusuna göre, süresi 3 ile 5 yıl arasında değişen zorunlu askerlik hizmetiyle beslenen 4 360 000 kişi kadardır Kara kuvvetleri, 185 tümene ulaşmıştır Bunların II 'i zırhlı, 40'ı topçu, 3'ü de hava-indirme birliğidir Çin ordusunun donatımı hâlâ sovyet yapısıdır ya da bu örneğe göre yapılmaktadır Çin halk ordusu 6 000 tanka sahiptir Deniz kuvvetleri henüz kıyıların savunmasıyla yükümlü olup elinde 93 adet denizaltı bulunmaktadır Hava kuvvetleri 4 700 adet eski tip sovyet uçağından oluşmaktadır F-9 avcı uçağı yapımından 1975'te vazgeçilmiştir Çin hava kuvvetleri ülkenin korunmasına yönelik bir savunma gücünü meydana getirmektedir
Yerel kuvvetler, bulundukları bölgenin savunulmasıyla görevlidir Piyade gücüne dayanan 85 tümen ve üstünkörü donatılmış 150 alaydan oluşan bu kuvvetler halk milisleriyle işbirliği yaparlar Bu milisler iki ayrı yönetim altındadır: parti ve "Halk savaşını" yürütecek olan "Çin halk ordusu" Bunlar milyonlarca erkek ve kadından oluşmaktadır
KURUMLAR
20 eylül 1954 Anayasası'nın yerini alan 17 ocak 1975 Anayasası'nın kabulünden üç yıl sonra, Çin Halk Cumhuriyeti 5 mart 1978'de beşinci Ulusal halk meclisi'nce kabul edilen yeni bir Anayasa'ya kavuştu "Çok uluslu birleşik devlet" olan Çin, Anayasa'da "proletarya diktatörlüğünün sosyalist devleti" olarak tanımlandı (md 1) Devletin "temel ideolojisi", "marxçı-lık, lenincilik ve Mao Zıdong düşüncesi"-dir (md 2) Anayasada gösterilen diğer siyasal ve ideolojik ilkeler arasında, Komünist partisi'ne verilen öncü rolü, "üretim araçlarındaki sosyalist mülkiyetin" benimsenmesini, parti ve devlet organlarında temel ilke olarak demokratik merkezciliğin kabulünü belirtmek gerekir Çin'in uluslararası siyaseti barış içinde birlikte yaşama ilkesinin geliştirilmesine, proletarya enternasyonalizminin güçlendirilmesine ve iki süper gücün "egemenliğini" kabul etmemeye dayanır Tayvan'ı "kurtarma" çabası da uluslararası siyasetinin içindedir
Cumhurbaşkanının işlevinin kaldırıldığı Çin Halk Cumhuriyeti'nde, devlet kurumları üç merkezi organ etrafında örgütlenmiştir: Ulusal halk meclisi, Sürekli komite ve Devlet işleri konseyi Ulusal halk meclisi, taşra illeri ve özerk bölgeler tarafından beş yıl için seçilen üyelerden oluşur Böylece taşra örgütleri de merkezi iktidarın belirlenmesinde, Halk kurtuluş ordusu gibi doğrudan doğruya söz sahibi olurlar "Devlet iktidarının en yüksek organı" olan Ulusal halk meclisi, yasama yetkisine sahiptir Bu meclis, Komünist partisi merkez komitesi'nin önerisi üzerine Devlet işleri konseyi'nin başkan ve üyelerinin görevlerini belirler Kendi üyeleri arasından, gerçek bir ortaklaşa devlet başkanlığı demek olan Sürekli komite'yi seçer Komite, Meclis'in vekili olarak toplantı dönemleri arasında onun ayrıcalıklı yetkilerini kullanır Hükümet işleri, bir başkanla birçok başkan yardımcısı ve bakanlardan oluşan Devlet işleri konseyi tarafından yürütülür Devlet organlarının Komünist partisi'ne karşı bağımlılıkları çok belirgindir 18 ağustos 1977 tarihinde toplanan XI kongrede kabul edilen Çin komünist partisi tüzüğüne göre, devlet kuruluşları, Halk kurtuluş ordusu ve çeşitli kitle örgütleri "partinin mutlak yönetimine istisnasız olarak uymak" zorundadırlar
kaynak:2-cilt:5
|