|  06-02-2010 | #1 | 
	| 
Şengül Şirin  | 
				  Adalet-hakka Uygunluk, Haklı Ile Haksızın Ayırt Edilmesi 
 
            Adalet-hakka uygunluk, haklı ile haksızın  ayırt edilmesi
 ADALET  genel anlamıyla hakka uygunluk, haklı ile haksızın ayırt edilmesi demektir
  Bu anlamda hem bir durumu, hem de insanların davranışlarını tanımladığı için  ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir  Adalet, bir kavram olarak,  insan davranışını ahlak açısından inceleyen ve eleştiren bir düşünceyi  de içermektedir  
 Kutsal kitaplarda adil (adaletli) olmaya ve yöneticilerin adil karar  vermelerine ilişkin bölümler vardır
  Üstelik ilkçağlardan bu yana  düşünürlerin en çok ilgilendiği  kavramlardan biri de adalet olmuştur  Sözgelimi Platon adaleti en yüce  erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kuralı olarak  tanımlamıştır  Aristo da eşitlik kavramından yola çıkarak, bir hukuk  düzeninin güçsüzleri koruduğu ölçüde adaletli olabileceğini ileri  sürmüştür  18  yüzyılın Aydınlanma çağı düşünürleri ise "doğal hukuk"  kavramına yer vererek, hukuka ve hukuksal eşitliğe uygunluğu adalet için  yeterli saymışlardır (bak  Aydinlanma Çaği)  Yüzyıllar boyunca  toplumlar değişirken adalet kavramı da değişmiştir  
 Eskiden olduğu gibi bugün de hukuk düzeni ile adalet kavramı tam  anlamıyla örtüşmez
  Daha dar bir anlamı olan hukuk adaleti sağlamakla  yükümlüdür, ama her zaman adilolmayabilir  Çünkü hukuk düzenini  oluşturan yasalar uygulamada esnekliğe yer vermez  Bu durum zaman zaman  adaletsizliğe yol açtığı için, yargıç bir olaya yasaları uygularken  adalete uygunluk ilkesini de gözetir  Böylece, yasaların katılığını  uygulamada düzeltmeye ve adalete daha çok yaklaşmaya çalışır  
 Örneğin herkesten kazancıyla orantılı olarak alınan gelir vergisi adil  bir vergidir
  Oysa kişinin gelir durumuna bakılmaksızın tükettiği herhangi bir maldan  (örneğin şekerden) alınan vergi adaletsiz sayılabilir  Çünkü bu vergi  karşısında herkes eşit sayıldığı için zengin ile yoksul eşit oranda  vergi ödemiş olur   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
	|  |   |