05-26-2010
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Dut Ağacı ve Aşk
Bir zamanlar birbirlerine âşık iki genç vardı Kızın adı Tispe, delikanlının ki, Piremus idi Yan yana evlerde otururlardı; birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine âşıktılar Aileleri bu aşka karşıydı Ama onlar, bu derin sevgiden vazgeçemiyorlardı Bir gece, gizlice ormandaki ağacın altında buluşmaya karar verdiler Tispe, ağaca Piremus'tan önce varmıştı Uzaktan ağzından kanlar akan kocaman bir aslan gördü Korktu; hemen yakındaki bir mağaraya saklandı Ama koşarken boynundaki eşarbı düşürmüştü O sırada Piremus geldi Kocaman aslan, biricik sevgilisi Tispe'nin eşarbını parçalıyordu Tispe'nin öldüğünü düşündü; onsuz yaşayamazdı Belinden hançerini çıkardı ve göğsüne sapladı Cansız bedeni kanlar içinde yere düştü Tispe korkusunu yendi; mağaradan çıktı Ağacın altına geldiğinde o korkunç sahneyle karşı karşıya geldi Piremus'un cansız bedeni yerdeydi; elinde Tispe'nin düşürdüğü eşarbını tutuyordu Piremus'un, kendisinin öldüğünü sanıp, canına kıydığını anladı Bir an bile düşünmeden hançeri alıp göğsüne sapladı Ölüm bile onları ayıramadı Bedeni, Piremus'un vücudunun üzerine düştü Ve Tanrı, o yüce aşkı ölümsüzleştirmek amacıyla, bu çiftin buluştuğu ağacı onlara adadı Piremus'un kanını bu ağacın meyvelerine, Tispe'nin gözyaşlarını ise, ağacın yapraklarına verdi O günden beri, karadut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini (Piremus'un kan lekesini), dut ağacının yaprakları (Tispe'nin gözyaşları) temizler  Bilir misiniz, karadutun lekesi çıkmaz ama elinize ağacın yaprağını alıp ovuşturursanız, o lekenin çıktığını görürsünüz
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|