Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
birinci, dünya, savaşı

Birinci Dünya Savaşı

Eski 05-11-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Birinci Dünya Savaşı



Birinci Dünya Savaşı,

1914 yılında Avrupa'da başlamış, ancak dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin katılması ve diğer kıtalardaki sömürgelere de yayılması nedeniyle "dünya savaşı" olarak adlandırılmıştır 1914'te başlayan savaş 1918 yılında sona ermiştir 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi






Birinci Dünya Savaşında taraflar İtilaf güçleri=yeşil, İttifak güçler=sarı


Birinci Dünya Savaşı, 1914 yılında Avrupa'da başlamış, ancak dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin katılması ve diğer kıtalardaki sömürgelere de yayılması nedeniyle "dünya savaşı" olarak adlandırılmıştır 1914'te başlayan savaş 1918 yılında sona ermiştir 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi

Nedenleri

Osmanlı Devleti'nin yıkılıp yok oluşunu ve yıkıntıları üzerinde yeni bir bağımsız Türk Devleti'nin kurulmasını hazırlayan I Dünya Savaşı, dünya tarihi açısından olduğu kadar, Türkiye açısından da büyük önem taşır

Dünya Savaşı Öncesi Dünyayı Etkileyen Önemli Olaylar

19 Yüzyılda Avrupa'da; bilim, teknik, sosyal ve kültürel alanlarda bir çok gelişmeler oldu Bu gelişmeler sonunda ortaya çıkan yeni buluşlar, insanlığın hizmetinde kullanılmaya başlandı

19 Yüzyılda Dünyayı ve devletler arası ilişkileri derinden etkileyen olaylar Sanayi İnkılabı ve Fransız İhtilaliydi


1) Sanayi İnkılabı


1815 Yılında ilk kez İngiltere'de ortaya çıktı Zamanla Avrupa’nın diğer ülkelerine de yayıldı Fransa, Belçika, Hollanda, Portekiz gibi ülkelerde de etkisini gösterdi Sanayi İnkılabını kısaca kol gücünün yerini makinelerin alması seklinde özetlenebilir Özellikle buhar gücünden yararlanılması üretimi artırdı, ulaşımı kolaylaştırdı, ticareti geliştirdi

Sanayi İnkılabı, büyük fabrikaların kurulmasına sebep oldu Bu durum üretim de büyük artışlar sağladı Böylece mallar ucuz ve seri üretildi Ülkeler, iç piyasada tüketemedikleri malların satışını sağlamak için, yeni pazarlar bulma çabasına girdiler Böylece, hammadde sağlamak ve ürettikleri malları pazarlamak için henüz sanayileşmemiş ülkeler yöneldiler Bu durum sömürgecilik anlayışını meydana getirdi

Sömürgecilik anlayışı uyarınca, sanayileşen devletler, Güney Amerika, AfrikaAsya’nın belirli bölgelerin de sömürgeler elde ettiler

Bu konu da başı çeken İngiltere, büyük bir sömürge imparatorluğu kurdu İngiltere sömürgelerini elde tutabilmek için daha çok denizciliğe önem verdi Hindistan’a ve diğer sömürgelerine giden yollarına giden yolları kontrol altında tutmaya çalıştı İngiltere’yi, Hollanda, Belçika ve Fransa takip etti Almanyaİtalya ise, siyasi birliğini 19yüzyılın ikinci yarısında tamamladılar Kuvvetli birer devlet haline geldiler Gelişen sanayileri sebebiyle onlar da sömürgecilik siyaseti izlemeye başladılar Rus Çarlığı da ekonomik gelişmesini hızlandırmak istiyordu Ancak çok topraklara sahip olmasına rağmen, sıcak denizlerle bağlantısı yoktu Bu denizlere açılan denizlerin bir bölümü, Osmanlı İmparatorluğunun elindeydi

Osmanlı İmparatorluğundan ayrılıp bağımsız devletlerini kuran Balkan milletleri ise, tam bir huzura kavuşmuş değillerdi

Bu arada, sanayileşmesini hızlandıran Japonya da Avrupa devletleri ile rekabete başladı Amerika ise, 18 yüzyılın sonlarında, İngiltere’ye karşı, General Washington önderliğinde giriştiği mücadele sonucunda, bağımsızlığını elde etmişti
ve v

2) Fransız İhtilali:

19 yüzyılda, toplumlar arası ilişkileri belirleyen bir diğer önemli olay da Fransız İhtilali ile ortaya çıkan hürriyet fikri ve milliyetçilik akimidir Özellikle milliyetçilik düşüncesi, bağımsızlık duygularının güçlenmesine sebep oldu Bu düşünce dalga dalga bütün dünya ya yayıldı Bu düşünceler büyük imparatorlukların yıkılıp, milli devletlerin kurulmasına sebep olmuştur

Bu savaşın çıkışı, olayların büyük bir savaşa doğru akışı, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu savaşa sürüklenişi tarihsel bir gelişimin bir sonucudur Bu savaş, Fransız Devrimi ve 25 yıla yakın süren devrim savaşlarının meydana getirdiği politik, sosyal ve ekonomik gelişmelerin devamlı ve doğal sonucu oldu Ulusalcılık hareketlerinin liberalizmden daha büyük güç kazandığı, ulusal devletlerin hammadde kaynakları ve üretim mallarına pazar bulmak için yaptıkları mücadele, sömürgecilik ve emperyalizm adı altında 19 yy'ın 20 yy'a bıraktığı kötü bir mirastı 19 yyın ikinci yarısında İtalya ve Almanya siyasal birliklerinin kuruluşu Avrupa dengesini bozmakla kalmadı, özellikle Balkan uluslarının ulusalcılık ve bağımsızlık hareketlerini kamçıladı Avrupa'daki ekonomik-politik-askeri gelişmeler Alman-Avusturya-İtalyan yakınlaşmasına, Üçlü İttifak'ın kurulmasına yol açtı Buna karşılık İngiliz-Fransız-Rus yakınlaşması da Üçlü İtilaf'ı oluşturdu

1871'de Alman birliğinin kurulmasından sonra Başbakan Bismark, Almanya'yı Fransız-Rus birleşmesi karşısında bırakmamak, Fransa'nın Alsas-Loren'i geri almak için bir intikam savaşı çıkarmasına fırsat vermemek amacıyla barışcı bir politika izledi Slavcılık tehlikesi karşısında 1879 yılında Avusturya ile bir Rus saldırısı tehlikesine karşı anlaştı 1881'de Fransa'nın Tunus'u işgal etmesi, burada gözü olan İtalya'yı Almanya'nın yanına itti 1882'de Üçlü İttifak oluştu Bu antlaşma 1892, 1907, 1912 yıllarında üç kez yenilendi Fakat İtalya 1902 yılında Fransa ile gizli bir antlaşma yapmıştı Bismark'ın politikası 1890'a kadar sürdü Yeni Alman İmparatoru II Wilhelm, Bismark'ın politikasını beğenmediği için onu görevden uzaklaştırdı ve böylece Almanya'nın da politikası değişmiş oldu Almanya'nın Avrupa'nın en güçlü kara devleti oluşu, endüstrisinin her geçen gün dünya piyasalarında İngiliz mallarına üstün gelmesi ve özellikle Alman savaş donanmasının denizlerde İngiltere'ye rakip olması, Kırım Savaşı'ndan beri Avrupa sorunlarıyla ilgilenmeyen İngiltere'yi uyandırıdı Üçlü İttifak'a dayanarak Avrupa'da üstünlük kurmaya çalışan Almanya, 1894'ten sonra, Fransız-Rus, Fransız-İngiliz ve en son 1907 yılında İngiliz-Rus Antlaşmalarıyla oluşan Üçlü İtilaf blokuyla karşılaştı Bismark'ın korkulu rüyası gerçekleşmiş oldu ve Almanya böylece Avrupa'da çember içine alınmış oldu

Bu nedenle Osmanlı Devleti ile yakın ilişkiler kurup, İngiltere'nin Hindistan yolu için büyük tehlike olan, güçlenen Almanya, ekonomisi için kendisine "hayat alanı" olarak Osmanlı İmparatorluğu'nu seçmişti Bu "Bağdat Demiryolu" projesini kabul ettirmişti Böylece Üçlü İttifak'la, Üçlü İtilaf'ın çıkarlarının çatıştığı önemli bir alan da Osmanlı İmparatorluğu oluyordu 1905 yılından itibaren Almanya'nın her olayda karşı tarafla arası açıldı Fas Buhranları'nda birşey elde edemeyen Almanya, Balkan Savaşları'nın çıkmasına da engel olamadı Oysa, Balkan Savaşı Almanya'ya ekonomik açıdan büyük zarar vermişti Ayrıca Bağdat-Berlin Demiryolu'nun gerçekleşmesi de, Almanya ile Bulgaristan'ın dost olup olmamalarına bağlı idi

1 Dünya Savaşı


1914 yılına gelindiğinde blokların çatışmasının temel sorunları olan ekonomik çıkar, Alsas-Loren sorunu, üstünlük kurma, deniz silahlanması, Fas Buhranları, Bağdat Demiryolu sorunu, Balkanlar'da Avusturya-Rusya çatışması, Balkan Savaşı gibi nedenlerden dolayı savaşın çıkması yalnızca bir bahaneye bakıyordu Savaşın yakın nedeni de hazırdı Avusturya'nın Sırbistan üzerindeki üstünlüğünü sürdürmek ve kendi sınırları içindeki Sırplar'ın yaşadığı şehirleri kaybetmemek için her fırsatta Sırbistan üzerine baskı yapıyordu Bu sürtüşmeler, 28 Haziran'da Avusturya-Macaristan Veliahtı Franz Ferdinant ve eşinin bir Sırplı tarafından öldürülmesi nedeniyle dünyayı 4 yıl kana bulayacak bir savaşa dönüştü

Sırp sorununu kökünden çözmek isteyen Avusturya, Almanya'nın da aynı görüşte olduğunu öğrenince Sırbistan'na 23 Temmuz'da sert bir nota verdi İçişlerine karışma hükümleri taşıyan bu nota, Rusya'nın Sırbistan'ı yalnız bırakırsa, Balkanlar ve Boğazlar üzerinde Almanya-Avusturya egemenliği kurulucağı endişesiyle Sırbistan'ı desteklemesi üzerine reddedildi Rus desteğini sağlayan Sırbistan seferberlik ilan edince de, Avusturya Sırbistan'a 28 Temmuz'da savaş ilan etti Almanya'nın uyarılarına rağmen Rusya'nın 30 Temmuz'da seferberlik ilan etmesi üzerine, Almanya 1 Ağustos'ta Rusya'ya savaş ilan etti Aynı tarihlerde Fransa da seferberlik ilan etmişti Fransa'ya Belçika üzerinden saldırmayı planlayan Almanya Belçika'ya bir nota vererek, bütün zararlarının ödeneceğini ve toprak bütünlüğüne dokunulmayacağı konusunda güvence vererek, topraklarından geçiş izni istedi Belçika bunu reddedince de 3 Ağustos'ta Belçika'ya saldırdı Bunun üzerine İngiltere 4 Ağustos'ta Almanya'ya bir nota vererek Belçika'yı boşaltmasını istedi Almanya bu isteği reddedince, İngiltere aynı gece Almanya'ya savaş ilan etti Böylece Avrupa Savaşı çıkmış oldu Başlangıçta hemen herkes bu savaşın 19 yydaki gibi cephe savaşları olacağını, en çok 1-1,5 yıl süreceğini sanıyorlardı 1871'den beri Avrupa uzun bir barış dönemi geçirmişti Bu arada ekonomik ilişkiler, teknik buluşlar savaş sanayiinin gelişmesi ile yeni savaş silahlarının tahrip gücü artmış, savaş yöntemleri değişmişti Bu savaş yalnız Avrupa topraklarında kalsaydı belki bu tahminler doğru çıkabilirdiFakat savaşın gerek yer, gerekse zaman bakımından sınırlarını büyüten bir olay oldu Osmanlı İmparatorluğu kısa bir süre sonra savaşa katıldı Bu yüzden savaş bir Dünya Savaşı oldu

Daha savaş başladığı zaman kuvvetler dengesi İtilaf Devletleri'nin tarafına ağır basıyordu Almanya, Avusturya-Macaristan'ın toplam nüfusu 120 milyon kadardı ve savaş için tüm kaynakları Avrupa'da sahip oldukları topraklarda idiHalbuki İngiltere, Fransa ve Rusya'nın oluşturduğu İtilaf Devletleri'nin yalnızca Avrupa topraklarındaki nüfusları 238 milyon idi Ayrıca sömürgelerde sınırsız hammadde ve insan kaynakları bulunduğu gibi savaşın ilk üç yılında ABD de kendilerine büyük ekonomik destek sağladı Almanya'nın kara ordusu güçlü olmakla beraber, Rusya'nın da zengin insan kaynakları bulunuyordu Denizlerde ise tek başına İngiltere bile üstün durumdaydı Savaş başladıktan sonra İngiltere denizlerde üstünlüğü sağladı Savaşı kim daha zengin kaynaklara sahipse onun kazanacağı daha Marn Savaşı'nda anlaşılmıştı


OSMANLI İMPARATORLUĞU'NUN DURUMU


19 yyda Rusya, İngiltere ve Fransa arasındaki en önemli sorunlardan birisi "Avrupa'nın Hasta Adamı" Osmanlı İmparatorluğu idi Rusya'nın boğazları ele geçirerek Akdeniz'e inme politikası, İngiltere ve Fransa tarafından engellendi İngiliz sömürge yolları ve Fransa için Akdeniz'in güvenliği Boğazlardan başlamakta idi Fakat 1869'da Süveyş Kanalı'nın açılmasından sonra İngiliz politikası değişmeye başladı İngiltere Osmanlı İmparatorluğu'nun bütünlüğünü korumak yerine, Akdeniz'deki İngiliz çıkarlarının güçlü bir donanma ile Kıbrıs Malta arasında savunulabileceğini düşündü 1878'de Kıbrıs'ı 1882'de de Mısır'ı ele geçirdi İngiltere'nin boğazlar politikasının değişmesi Rusya'yı rahatlattıOsmanlı İmparatorluğu 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda yalnız kalmış ve çok ağır bir yenilgiye uğrayarak Avrupa Devletleri'nin denge çıkarları açısından olaya karışmasıyla kurtulmuştu yeni bir denge arayan Osmanlı İmparatorluğu için Almanya bir umut idiFakat Bismark "Doğu Sorunu" ile ilgilenmiyordu Bismark'ın çekilmesi ve Almanya'nın 1890'dan sonra politikasını değiştirip, Osmanlı İmparatorluğu'nu kendisine hayat alanı olarak seçmesi ile Almanya yeni bir denge olarak belirdi Doğal olarak bu ilişkiler Osmanlı İmparatorluğu'nu Alman nüfusu altına soktu Almanya'nın ekonomik yayılması ve özellikle Bağdat Demiryolu Projesi en çok İngiltere'yi ve sırasıyla Fransa ve Rusya'yı etkiledi, onların Osmanlı Devleti'ne daha fazla düşman olmalarına yol açtı İngiliz politikası Osmanlı aydınlarında ve özellikle IIAbdülhamit üzerinde olumsuz bir etki yaptı İngilizler'in Arabistan'ı yutmak ve işgalleri altındaki Mısır Hidivi'ni Halife yapıp, islam dünyasını kendi çıkarlarına göre yönlendirmek, Rusya'ya karşı koymak için büyük Bulgaristan'ı gerçekleştirmek istediğini, Ermenileri desteklediğini düşünen IIAbdülhamit İngiltere'yi suçluyordu Bu da Osmanlı İmparatorluğu'nu Almanya'ya daha çok yaklaştırdı Almanya kültür ve ticaret yatırımlarını hızla arttırdı Almanya ve Kayzer Wilhelm yeni bir kurtarıcı olarak görülmeye başlandı Hatta İttihat ve Terakki 29 Nisan 1898'de İmparator Wilhelm'e başvurarak, II Abdülmamit'in tahttan indirilmesi için destek olunmasını istedi Osmanlı-Alman yakınlaşmasının gelişmesini en çok Alman uzmanların getirilmesi etkiledi Sultan Abdülhamit Han, gümrük, maliye ve en önemlisi polis örgütünde ve orduda yapacağı düzenlemeler için Alman uzmanlar getirtti Bunların yanısıra tıp eğitimini düzenlemek için de Almanya'dan profesörler getirildi Bu ilişkilerin daha da güçlenmesi için, II Wilhelm 1889'da ve 1898'de iki kez İstanbul'u ziyaret etti Diğer yandan Osmanlı Ordusu'nun düzeltilmesi için 1882'de itibaren Almanya'dan subay getirilmesi başladı Bunlar içinde en önemli kişi, uzun yıllar Türkiye'de kalan ve Türk subayları üzerinde etkili olan Colman von der Goltz oldu Türk subayları da Almanya'ya gönderildiler Balkan Savaşı yenilgisinden sonra İttihat ve Terakki ordunun düzenlenmesine büyük önem vererek Almanya'dan yeni uzmanlar getirtti 1913 Kasım'ında General Liman von Sanders İstanbul'da 1 Ordu Komutanlığı'na atandı Beraberinde gelen subaylar da emrinde görev aldılar Burası Türk subaylarının eğitim yeri olarak düşünüldü Artık yalnızca ordu üzerinde değil, Osmanlı İmparatorluğu'nun her yerinde Alman nüfusu çoğaldı

Osmanlı İmparatorluğu üzerinde bu derece nüfus sahibi olan Almanya'nın bu ilişkideki en büyük çıkarı, Osmanlı İmparatorluğu'nda ekonomik üstünlüğü ele geçirmekti Osmanlı topraklarını kendisine hayat alanı olarak seçmiş olan Alman İmparatoru Wilhelm II 1898'de Ekim-Kasım aylarında İstanbul, Suriye ve Filistin'i ziyaret etmiş ve bu sırada "Anadolu Demiryolu" ve "Haydarpaşa Rıhtımı"nın yapım hakkı Almanya'ya verilmişti 1899'da Bağdat bölgesinde de demiryolu yapım hakkını elde etti Bağdat demiryolu'nun geçeceği bölge dünyanın en önemli stratejik yerlerinden birisi idi Alman uzmanların 1902'de Mezopotamya'da zengin petrol yataklarını bulmaları bölgenin önemini bir kat daha artttırdı Hem petrol, hem de Almanya'nın Basra Körfezi ve Hindistan için doğurduğu tehlike, bölge üzerinde İngiliz-Alman çıkar çatışmasını hızlandırdı Projenin gerçekleşmesi için Deutche Bank Osmanlı İmparatorluğu'na 43 milyon Mark borç verdi Osmanlı Bankası İngiliz-Fransız çıkarlarının, Deutche Bank da Alman çıkarlarının temsilcileri olarak rekabete giriyorlardı Almanya'ya bu kadar geniş ayrıcalıklar tanınmasına rağmen Osmanlı İmparatorluğu Trablusgarp ve Balkan Savaşları'nda Alman desteğini sağlıyamadı Buna karşılık, Osmanlı İmparatorluğu toprakları emperyalist devletlerin çıkar çatısması alanı olurken, İngiltere, Fransa ve Rusya'nın düşmanlığını kazandı Böylece Bağdat Demiryolu Projesi ve Almanya'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ekonomik-politik-askeri nüfusu Osmanlı İmparatorluğu'nu da bu çatışmanın içine çekiyordu

19 yyda hep savunma antlaşmaları yapan Osmanlı İmparatorluğu, İttihat ve Terakki'nin iktidara el koymasından sonra aktif bir politika izlemeye başladı Almanya ile yakın ilişkilere rağmen 1911'de İngiltere ile ittifak girişiminde bulundu, fakat İngiltere Osmanlı İmparatorluğu'nun sorumluluklarını yüklenmek istemediği ve Rusya'yı karşısına almamak için bu isteği kabul etmedi Fransa ile de aynı şekilde ittifak girişimi yapıldı fakat aynı nedenden dolayı kabul edilmedi Hatta Mayıs 1914'te Rus Çarı Kırım'daki yazlığına geldiği sırada Talat Paşa kendisini ziyaret ederek ittifak önerisinde bulundu Çar iyi niyet göstermekle beraber, Alman askeri kurulunun Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunmasından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirdi ve bu girişim de sonuçsuz kaldı Osmanlı İmparatorluğu Yunanistan ve Bulgaristan

Büyük devletler Osmanlı Devleti'ni, özellikle Balkan Savaşı bozgunundan sonra askeri bir güç olarak görmüyorlar ve sorumluluğunu yüklenmek istemiyorlardı Hatta Almanya bile, savaş çıkana kadar Osmanlı Devleti ile bir ittifak yapmaya yanaşmadı İngiliz politikası Osmanlı Devleti'ni Almanya'nın yanına itecek şekilde oluşuyordu İngiltere için Almanya, Rusya'dan büyük bir tehlike idi 1913'ten sonra bir savaş çıkacağı anlaşılmıştı Almanya'nın karşısında Rusya'nın insan kaynaklarından yararlanmak ve Almanya'yı iki ateş arasına almak isteyen İngiltere, Rusya'yı Almanya'ya karşı tutabilmek için, Rusya'nın Boğazlar ve Anadolu üzerindeki ihtiraslarını kışkırtıyordu İngiltere, Osmanlı Devleti'ni Rusya'ya iştah kabartıcı bir lokma gibi sunarak, kendi tarafında kalmasını sağlıyor ve olası bir Rus-Alman yakınlaşmasını engelliyordu Osmanlı Devleti'ni de bu nedenle Almanya'nın yanına itiyordu Eğer İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti ile ittifak yapmayı kabul etseler Rusya'yı karşılarına alırlar ve Rus-Alman yakınlaşması gerçekleşebilirdi Görülüyorki Almanya ile bir savaş çıkarsa, Rusya'yı savaşa çekmek için Osmanlı Devleti üzerindeki Rus istekleri tatmin edilmeliydi Savaş içindeki antlaşmalarla da zaten bu sağlanacaktır

Diğer yandan, 1907'de Reval'de Anglo-Rus yakınlaşması Genç Türkleri kamçıladı 1913'ten sonra ise İttihat ve Terakki Osmanlı Devleti'ni kurtarmak ve tüm Türkleri birleştirmek için Rusya'yı Alman yardımıyla yenmek istiyordu 1914'te ülke yönetimini elinde bulunduran Enver Paşa, olası bir savaşta Almanya'nın Rusya'yı çok kısa bir sürede yeneceğine, Rusya'da devrim çıkacağına inanıyordu Böylece Osmanlı Devleti bir süre Rus tehdididen kurtulacak Kafkasya'da toprak elde edebilecekti İttihat ve Terarakki'nin savaşa girilmesindeki acelesinin bir nedeni de buydu Eğer savaşa girilmede gecikilirse, nimetlerinden de yararlanılamayacağını düşünen Enver Paşa savaştan galip çıkarak, Balkan Savaşı'nın kayıplarının giderileceği, Ege'de üstünlük kurularak Yunan "Megalo İdea" sının engelleneceği kanısında idi Kaldı ki Rusya'nın Boğazlara yapacağı bir saldırı İngiltere ve Fransa'yı ilgilendirmiyordu

İttihat ve Terakki'nin Almanya'nın yanında yer almasını hazırlayan bir başka neden de "Kapitülasyonlar" ve "Duyun-u Umumiye" dolayısıyla Osmanlı Devleti özellikle Fransa ve İngiltere'nin ekonomik boyunduruğu altında idi Eğer savaşa Üçlü İtilaf yanında girilirse savaş sonrası hiçbir şey kazanılamazdı Oysa Almanya ile birlikte olunursa, Almanya savaşı kazanacağına göre Osmanlı Devleti İngiliz-Fransız ekonomik baskısı ve kapitülasyonlardan kurtulacak, Rusya'da yaşayan Türkler de kurtulacaktı Rusya'nın ve Balkan Devletleri'nin ihtirasları yanı sıra, 1914'te Osmanlı Devleti Yemen, Hicaz, Filistin, Suriye, Musul ve Irak'taki Arapların kinleri de buna eklenmişti Ermeni sorunu da pusuda idi Bütün bunlar Osmanlı Devleti'nin çökmesini büyük bir kinle bekliyorlardı h2>OSMANLI DEVLETİ ÜZERİNDE EKONOMİK MÜCADELE Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için, 1914'e gelene kadar son 25 yıl Osmanlı Devleti üzerindeki ekonomik çıkarlara bakmakta yarar var

Emperyalizm ve emperyalist terimlerini kullanmadan Osmanlı Devleti'nin 19 yy ve 20 yy tarihini yazmak ve büyük devletlerin politikalarını açıklamak olanaksızdır Öyleki emperyalist devletlerin rekabetlerinin yoğunlaştığı en önemli yörelerin başında Osmanlı Devleti gelir Osmanlı Devleti'nin egemen olduğu bu yöreye batılı yazar ve devlet adamlarının "Orta Doğu" ve "Yakın Doğu" demeleri de emperlalist tutkularının sembolü oldu Süveyş Kanalı'nın açılması, pamuk üretimindeki önemi ve diğer hammadde kaynaklarının bulunması ve büyük devletler için önemli bir pazar olması nedeniyle özellikle 19 yy sonunda Osmanlı Devleti üzerindeki ekonomik rekabet çoğaldı 20 yy başında petrolün ekonomide kazandığı önem ve Osmanlı Devleti'nin yönetimindeki topraklarda zengin petrol yatakları bulunması, büyük devletlerin arasındaki rekabeti, buralara egemen olmak mücadelesine dönüştürdü Büyük devletler Osmanlı Devleti'ne kendi çıkarları açısından bakıyordu

1902 yılında Alfred Mahan buraları için "Orta Doğu" terimini kullanırken, yörenin Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasındaki konumunu ve büyük su yolları ile çevresindeki Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz'in kavşak noktasında bulunması, Aden Körfezi'ndeki önemini göz önüne almıştı Bu nedenle, Orta Doğu'yu bir tekerleğin merkezine benzetiyordu Yöredeki boğazların ve su yollarının binlerce yıldan beri savaş nedeni olduğu göz önüne alınırsa, Osmanlı Devleti'nin konumunun önemi ve üzerindeki emperyalist ihtiraslar daha iyi anlaşılır 20 yyda büyük devletlerin Osmanlı Devleti üzerindeki çıkarları, emellerini daha iyi gösterecektir Osmanlı Devleti maliyesini denetim altına alan "Duyun-u Umumiye" içinde devletlerin alacak hisseleri şöyleydi:

Devletler Alacak Yüzde Oranı: % Fransa 2,5 milyar Frank % 31 İngiltere 600 milyon Frank % 14,6 İtalya 120 milyon Frank % 3,4

Osmanlı Devleti'nde büyük devletlerce yapılmış olan demiryollarının dağılımı ise şöyleydi:

Osmanlı Devleti % 31 Almanya % 36,8 Fransa % 21 İngiltere % 10,5 Belçika % 1,7

Demiryoları yalnızca işletme bakımından değil, bu işletmeyi yapanların, demiryolları üzerindeki ekonomik çıkarları açısından da büyük önem taşıyordu Demiryolunun her iki yanında 20 km lik şerit içindeki ekonomik haklar işletmesi devlete aitti 1913-1914 yıllarındaki Osmanlı Devleti'nin genel ticareti de şöyleydi

Devletler İthalat İhracat İngiltere % 20 % 21,4 Fransa % 8,8 % 21,1 Rusya % 8,5 % 3,8 İtalya % 6,5 % 4,3 Toplam (İngiliz Lirası) 40908680 21430120

Ticarette öncelik İngiltere idi, fakat Alman rekabeti İngiltere'yi rahatsız edecek ölçüde gelişiyordu Rusya'nın ekonomik çıkarlarından çok, stratejik yayılma ihtirasları vardı

1912'de Trablusgarp'ı işgal etmiş olan İtalya, Osmanlı Devleti'nin paylaşılmasında pay olarak Güney ve Batı Anadolu kıyılarına; Fransa; Suriye, Adana, Mersin yöresine, İngiltere; petrol yataklarının önemi nedeniyle Irak'a göz dikmişti Batı Anadolu'da gözü olan Yunanistan'ın durumu daha ileride antlaşmalarla belirlenecektir Rusya ise tarihi rüyası olan Boğazlar ve Doğu Anadolu'yu ele geçirmek istiyordu Bağdat Demiryolu projesinin ortaya çıkması, büyük devletlerin çekişmelerini daha da arttırınca Almanya bu devletler de hisse vermek zorunda kaldı Rusya bu hisselerden istemedi, fakat kendi nüfus alanı olarak kabul ettirdiği Doğu Anadolu'ya demiryolu yapılmasını engelledi ve böylece Osmanlı Devleti ile Doğu Anadolu'da yapacağı savaşlarda Osmanlı Devleti'nin asker, malzeme ve cephane naklini de engellemiş oldu Almanya, Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya yukarıda belirttiğimiz yöreleri ekonomik nüfus alanları olarak belirlediler 1914 yılında savaş çıktığında Osmanlı Devleti içte ve dışta buraya kadar açıkladığımız koşullar altındaydı ve devletin kaderini belirleyecek kararları vermek Enver, Talat, Cemal üçlüsünün ellerinde idi
ile de anlaşma için girişimde bulunduysa da başarılı olamadı

BOĞAZLARIN RUSYA'YA VERİLMESİ

Savaş çıktıktan sonra Çar'ın yaptığı açıklama ile, Rusya'nın bu savaşta en büyük kazancının Boğazlar olacağı anlaşılmıştı Yaklaşık 120 yıldan beri Boğazları koruyan İngiltere ve Napolyo'nun "Boğazlar tek başına bir ülke eder" sözü ve Akdeniz sınırlarının ve güvenliğinin Boğazlarda başladığını belirten Fransa, Rusya'nın Boğazları ele geçirmesini engellemek için 120 yıldır Osmanlı Devleti'ni Rusya'ya karşı korumuşlardı Hatta Kırım Savaşı'na fiilen katılmışlardı Fakat şimdi Alman tehlikesi karşısında, her ikisi de Rusya'yı kendi yanlarına almak için her şeye razı oluyorlardı Çar, İngiltere ve Fransa'nın bu durumundan yararlanarak, Boğazların mutlaka Rusya'ya ait olacağını kabul ettirdi Çanakkale Savaşı'nın başlamasından sonra Rusya endişeye düştü Eğer İngiltere ve Fransa Boğazları ve İstanbul'u ele geçirirse, onları oradan bir daha çıkarmak mümkün olamazdı Hele İngiltere ve Fransa'nın Yunanistan'ı da Çanakkale Savaşı'na katmak için baskı yapmaları,İngiltere Ege ve Boğazları Yunanistan'a vereceği endişesini doğurdu ve Rusya'nın tepkisine yol açtı 4 Mart 1915'de İngiltere ve Fransa'ya verdiği notalarla, İstanbul ve Marmara Denizi Rusya'ya katılacak, İmroz ve Bozcaada için ise Rusya'nın oyu olmadan karar alınmayacaktı İngiltere ve Fransa bu Rus notasından hoşlanmamakla beraber, Alman tehlikesi karşısında, 12 Mart 1915'de İngiltere ve 10 Nisan'da da Fransa Rus isteklerini kabul ettiklerini bildirdilerBuna karşılık da Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Orta Doğu'daki çıkarlarını kabul ediyordu

İTALYA'NIN SAVAŞA KATILMASI

Avusturya, 28 Temmuz 1914'te Sırbistan'a nota verirken İtalya'ya haber vermemiştiAlmanya, İtalya ile iyi geçinmesi için Avusturya'yı uyarmasına ve İtalya'ya ödün vererek desteğini sağlamasını istemesine rağmen Avusturya bu uyarıyı dikkate almamış ve İtalya'ya danışmadan Sırbistan'a savaş ilan etmişti Almanya ve Avusturya, İtilaf Devletleri'ne savaş ilan edince, İtalya 3 Ağustos'da tarafsızlığını ilan etti Avusturya'nın İtalya'ya hiç ödün vermemesi İtalya'nın tarafsız kalması için yeterli değildi İtalya'nın içte huzuru yoktu Ülkü yanlısı olanlar, savaşın nimetlerinden yararlanmak için mutlaka savaşa girilmesini savunuyorlardı İtalya 3 Ağustos tarihli tarafsızlık kararını açıklarken, İtilaf Devletleri'ne, iyi bir öneri yapılırsa İtalya'nın, onların yanında savaşa katılabileceğini de hissettirmişti 4 Ağustos'tan itibaren de Petersburg ile ilişki kurdu İtalya'nın amacı, kim daha çok çıkar sağlarsa onun yanında savaşa katılmaktı Kaldıki Alman-Avusturya tarafının savaşı kazanması durumunda İtalya'nın çıkarı bulunmuyordu Çünkü İtalyan çıkarları ile Avusturya çıkarları çakışıyordu İngiltere, Fransa ve Rusya İtalya'ya 12 Ağustos'ta Trentino, Trieste ve Vallona'yı önerdiler, fakat bunu yazılı şekle dönüştürmek istemiyorlardı Ayrıca Fransa'nın yenilmesi ve İtalya'nın askeri yardım istemesi üzerine görüşmeler kesildi Bu sefer Avusturya ile görüşmelere başlayan İtalya, İtilaf Devletleri'nin endişeye düşürüp daha fazla pay almak istiyordu Rusya'nın Adriyatik'teki İtalyan çıkarlarına karşı çıkması da İtilaf Devletleri ile İtalya'nın anlaşmasını geciktiriyordu İtilaf Devletleri'nin Çanakkale'ye saldırması ve Boğazların Rusya'ya verildiğinin anlaşılmasından sonra İtalya, İngiltere, Fransa ve Rusya ile yeniden görüşmelere başladı ve 26 Nisan 1915'te Londra'da yapılan antlaşma ile Adriyatik'te istediği çıkarları İtalya elde etti Ege'deki 12 ada veriliyor ve Anadolu'nun paylaşılmasında ise Antalya bölgesi İtalya'ya kalıyordu Yine bu antlaşmaya göre İtalya, sömürgesi olan Trablusgarp ve Eritre'de topraklarını genişletebilecekti İtalya buna karşılık bir ay içinde savaşa katılacaktı İtalya bu antlaşmadan bir ay sonra, 20 Mayıs'ta Avusturya'ya savaş ilan etti Ağustos ayında ile Almanya ve Osmanlı Devleti ile savaş durumuna girdi Görülüyorki İtalya'nın savaşa katılması için Anadolu topraklarından çok önemli bir bölüm savaş nimeti olarak kendisine verilecekti İtalya'nın Anadolu üzerindeki isteklerini ise Almanya kabul edemezdi Nasıl ki, Rusya'yı kendi yanına çekmek isteyen İngiltere ve Fransa, Rusya'ya Boğazları ve Doğu Anadolu'yu veriyorsalar, İtalya'yı da kendi yanlarına çekmek için yine Türk topraklarını vaat ediyorlardı

BULGARİSTAN'IN SAVAŞA GİRİŞİ

Bulgaristan bu savaşa, Balkan Savaşı'nsa Yunanistan, Sırbistan ve Romanya'ya kaptırdığı toprakları geri almak ve Ege Denizi'ne inmek için katılmak istiyordu Onun bu isteklerini ise ancak İttifak Devletleri gerçekleştirebilirdi İtalya'nın çıkarları nasıl İtilaf Devletleri yanında ise, Bulgaristan'ınki de İttifak Devletleri'nin yanındaydı Savaşın başıda duraksayan Bulgaristan, İtilaf Devletleri'nin Çanakkale'de hem de Almanya'dan yeterli silah ve malzeme almamış olan Osmanlı Devleti'ne yenilmeleri üzerine kararını verdi İsteklerinin İttifak Devletleri tarafından kabul edilmesi üzerine Bulgaristan, Ayastefanos Antlaşması ile gerçekleştiğini gördüğü "Büyük Bulgaristan" nı yaratmak amacıyla 6 Eylül 1915'te İttifak Devletleri'yle antlaşma imzaladı ve 12 Ekim'de Sırbistan'a savaş ilan etti Böylece Berlin'den Bağdat'a uzanan zincirin halkaları birbirine bağlanmış oldu

ROMANYA'NIN SAVAŞA GİRİŞİ

1915'den itibaren Rus baskısı altında bulunan Romanya kim kendisine daha çok ödün verirse onun yanında savaşa katılmak isteğinde idi Fakat bir yandan Alman-Ayusturya, diğer yandan Rus tehdidi altında bulunuyordu Avusturya'nın ödün vermek yerine Sırbistan işgalini örnek gösterip Romanya'yı tehdit etmesi Romanya'nın İtilaf Devletleri'ne kaymasına yol açtı 17 Ağustos 1916'da Romanya İtilaf Devletleri'yle anlaştı Ağustos sonunda da savaşa katıldı Rusya'da ihtilal çıkmasından sonra yalnız kalan Romanya'yı İtilaf Devletleri'nin galibiyeti kurtardı

RUSYA'DA DEVRİM


1917 yılının en önemli olaylarından birisi Rusya'da devrim çıkması oldu Batı Avrupa demokrasilerinden farklı bir yapıya sahip olan Rusya, hala mutlak bir biçimde yönetiliyordu Büyük çoğunluğunu fakir köylü nüfusunun oluşturduğu Rusya'da yüzyılın başında işçiler de önemli bir yer tutuyorlardı Çok ağır yaşam koşulları içinde yaşayan bu geniş kitlelerin huzursuzluğu daha 1905 yılında çıkan ayaklanmayla görüldü Petersburg ve Moskova'da "İşçi Sovyetleri" kuruldu Aralık ayı içinde bu ayaklanma çok sert bir şekilde bastırıldı Bunun sonunda Çar Duma'yı açarak bazı özgürlükler tanıdı

Birinci Dünya Savaşı Rusya'da büyük bir yokluk ve sefalete yol açtı Boğazların kapalı oluşu yüzünden dış yardım alamıyordu 1916-1917 kışı ise çok sert geçmiş, açlık ve yakacak, giyecek bulunamaması bütün Rusya'yı etkilemişti 8 Mart 1917'de Petersburg'da gösteriler başladı Grevler yaygınlaştı 12 Mart'ta "İşçilerin ve Askerler'in Sovyeti" kuruldu Komutanlar da Çar'a tahttan ayrılmasını öneriyorlardı 15-16 Mart'ta Çar tahttan ayrıldı Devrimci Hükümet kuruldu Nisan'da Petersburg'a gelen Lenin "Ekmek, barış, özgürlük" sloganıyla geniş kitlelerin desteğini sağladı Devrimci Sosyalistler'den Harbiye Bakanı Kerensky'nin Temmuz'da Alman cephesinde taarruzu başarısızlıkla sonuçlanınca yeni ayaklanmalar patlak verdi Bolşeviklerin lideri Lenin kaçtı ve Trotsky tutuklandı Hükümet düştü, Kerensky Başbakan oldu ve 14 Eylül 1917'de de Cumhuriyet ilan edildi Artık ülkenin iç durumu iyice karışmıştı Hükümet hala savaştan vaz geçmemekle en büyük hatasını yaptı Köylülerin ayaklanması ile tüm Rusya karıştı Bundan yararlanan Bolşevikler (aşırıcılar) ordunun da devrime karışmasından yararlanarak, "Askeri Devrim Komiteleri" kurdular 7 Kasım 1917'de Hükümet darbesi ile Bolşevikler iktidarı ele geçirdiler ve 8 Kasım'da Lenin Petersburg'a geldi

ABD'NİN SAVAŞA GİRİŞİ

1917 Devrim'i dolayısıyla Rusya'nın savaşın dışında kalması Almanya ve Osmanlı Devleti'ne umut verdi Fakat bu uzun sürmedi Almanya'nın başlattığı denizaltı savaşı dolayısıyla birçok ABD gemisinin batırılması Almanya ile ABD nin arasını iyice açtı Diğer yandan 1917 yılında Almanya, Meksika'yı ABD ye karşı savaşa kışkırttı ve Almanya Japonya arasında ittifak önerisinde bulundu Ancak bu yazışmaları ele geçiren İngiltere, durumu ABD ye bildirince, denizaltı savaşı yüzünden zarar gören ABD 2 Nisan 1917'de Almanya'ya savaş ilan etti

YUNANİSTAN'IN SAVAŞA GİRİŞİ


1917'nin Türkiye'yi ilgilendiren yeni bir gelişmesi, Yunanistan'ın savaşa katılması oldu Savaşın başından beri dışta kalmayı başaran Yunanistan'da Venizelos savaş yanlısı idi Fakat Kral Konstantin Alman İmparatoru'nun eniştesi idi Almanya'ya sempatisi vardı Akdeniz'de İtilaf Devletleri güçlü olduğu için Kral yansız bir politika izledi Venizelos ise savaşa katılmak istiyordu İngiltere ve Fransa Yunanistan'a Anadolu'da toprak vaat ediyorlardı Çanakkale Savaşları'na katılması için daha 1915 yılında Yunanistan'a İzmir vaad edilmişti Bulgaristan'ın savaşa katılması üzerine, İngiltere ve Fransa Selanik'e asker çıkarınca Başbakan Venizelos itiraz etmedi Fakat Kral kendisini görevden aldı O da Selanik'e giderek ayaklanma çıkardı ve ayrı bir hükümet kurdu 1917 Haziran'ın da İngiliz-Fransız askerleri Atina'ya girince Kral Konstantin oğlu Aleksandr adına tahttan çekildi Venizelos yeni hükümeti kurdu ve 26 Ekim 1917'de Yunanistan savaşa katıldı

SAVAŞ'IN SONU


Rus Devrimi'nden sonra Bolşevikler Almanya ile barışa hazır olduklarını daha 21 Kasım 1917'de bildirmişlerdi Diğer yandan, Çarlık Rusya'nın yaptığı tüm gizli anlaşmaları açıklayarak onun emperyalist isteklerini taşımadıklarını göstermek istediler Rusya'da kurduklan yeni düzeni yerleştirmek için barışa gereksinim duyan Bolşevikler,özellikle Lenin'in baskısı ile 3 Mart 1918'de Almanya, Avusturya ve Devleti ile Brest-Litovsk Antlaşması'nı imzaladı Avrupa'da Polonya, Kurtlan, Litvanya, Estonya üzerindeki tüm egemenlik haklarından vazgeçen Rusya Almanya'nın bütün iktisadi isteklerini kabul ediyor ve 1878 yılında ele geçirdiği Kars, Ardahan ve Batum'u Osmanlı İmparatorluğu'na geri veriyordu Bu barışla büyük bir bozguna uğradıklarını kabul eden Lenin "Uluslararası proletaryanın ayaklanmasını bekleyeceklerini" belirterek yandaşlarını umutlandırıyordu Bundan iki gün sonra da Romanya İttifak Devletleri'yle ateşkes imzalayarak savaştan çekildi 7 Mayıs'ta da Bükreş'te barış anlaşması yapıldı

Rusya ve Romanya'nn yenilerek savaş dışı kalmaları Almanya'yı doğu cephesinde serbest bıraktı Bu kuvvetlerini batıya kaydırması durumuna İngiltere, Mezopotamya ve Suriye'deki kuvvetlerini azaltmak zorunda kalacaktı ABD nin katılması ise zaman istiyordu Bu durumda İngiltere Başbakanı Lloyd George 5 Ocak 1918 'de yaptığı bir konuşmada, Türkler'in başkentinde gözleri bulunmadığını, Türk halkına dayanan bir Osmanlı İmparatorluğu'nun varlığına karşı olmadıklarını belirtti Bu konuşma ve Başkan Wilson'un ondört noktası ve hatta Ekim 1917'de M Kemal Paşa'nın, ülkenin içinde bulunduğu kötü durumu ve savaşın kazanılması umudunun bulunmadığını bildiren mektubu da Enver Paşa üzerinde barış istemesi için etkili olmadı Irak ve Suriye cephelerindeki yenilgileri önemsemeyen Enver Paşa hala Turan hayali peşindeydi Fakat 29 Eylü11918'de Bulgaristan yenilerek ateşkes imzaladıArtık Almanya ile ilişki koptuğuna göre yalnız kalınmıştı Suriye ve Irak cephelerinde ordularımız bozulmuşlardı Asker kaçakları sayısı 300000'e ulaşmıştı Filistin cephesindeki tehlike uzaktı fakat Bulgaristan'ın teslim olması ile Trakya ve İstanbul şimdi, Franchet d'Esperey'in kuvvetlerinin tehdidi altında bulunuyordu Aynca İngiliz donanması, Çanakkale Boğazı'nı geçmeye hazırlanıyordu Türkiye ise böyle iki büyük saldırıyı karşılayabilecek kuvvette degildi

1915 'in gücü kalmamıştı Ülkeyi yöneten İT'nin liderleri umutlarını yitirmiş ve birbirlerini suçluyorlardı Türkiye dört yıl süreyle dünyanın en büyük devletleriyle Irak, Suriye, Kafkasya, Çanakkale, Galiçya gibi cephelerde amansız bir mücadele vermiş ve 1918 yılı sonunda kaynakları tükenmişti Filistin cephesinde yapılan ve 19 Eylül'den 26 Ekim 1918'e kadar süren İngiliz taarruzunda, yalnızca Yıldırım Orduları Grubu'nun kayıpları 75 bin esir, 360 top, 800 makinalı tüfek , 210 kamyon, 44 Otomobil, 89 Lokomotif, 468 yük ve yolcu vagonu idi Bu kadar araç ve silahı tüm İstiklâl Savaşı'nda güçlükle tamamlayabildiğimizi hatırlarsak, kayıpların büyüklüğü daha iyi anlaşılır; Bu koşullar altında 7 Ekim 1918 'de Hükümet Mebusan Meclisin'de güvensizlik oyu aldı ve ertesi gün Sadrazam Talat Paşa istifa etti

Yeni Hükumeti, İttihatçıların politikasına karşı olan Ahmet İzzet Paşa 14 Ekim de kurdu Suriye cephesinde bulunan M Kemal Paşa bu yeni kabinede Harbiye Nazırı olmak istedi, tavsiye ettiği Fethi Bey Dahiliye Nazırı oldu Bahriye Nazırlığı'na da Rauf Bey seçildi A İzzet Paşa, Harbiye Nazırlığı'na kimseyi atamadı Bu Hükümetin görevi, Almanya teslim olmadan önce, en kısa sürede barışı sağlamaktı Wilson'a barış için başvuruldu, fakat yanıtını beklemeye tahammül edilecek zaman yoktu Almanya'dan ayrı barış yapılırsa İtilaf Devletleri'nin daha yumuşak davranacağı umuluyordu Balkanlar'dan İstanbul'a yürüyecek ordunun komutanının İngiliz mi, Fransız mı, olacağı tartışması bu ilerleyişi ertelemişti Kut-ül Amare'de esir düşmüş olan General Tawshand acele olarak, İngiltere'nin Akdeniz Filosu Kumandanı Amiral Catrhrope ile görüşmesi için 18 Ekim'de serbest bırakıldı

23 Ekim de Calthrope'un delegelerin gönderilmesini bildiren telgraf geldi Padişah delege olarak Damat Ferit Paşa'yı göndermek istiyordu, Fakat İzzet Paşa'nın kararlı davranışı sonunda vazgeçti Bahriye Nazırı Rauf Bey'in Başkanlığında seçilen bir heyet görevlendirildi Padişah bu heyete "Hilafet-i celile ve Saltanat-ı seniye ve Osmanlı Hanedanı'nın hukukunun bütününün dokunulmazlığının sağlanması ve aynca bazı eyaletlere idari muhtariyet tanınması fakat siyasi muhtariyct verilmemesi" gibi son kısmı pek açık olmayan bir talimat verdi

Heyete asıl talimatı 24 Ekim'de Hükümet verdi Wilson'un barış bildirisinin çok etkisinde kalmış bulunan Hükümet, iyimser bir biçimde, Hükümet yönetimine karışılmaması, ülkenin hiç bir yerine yabancı askeri çıkartılmaması, Alman yardımı sona erdigine göre İtilaf Devletleri'nin para yardımı yapması, Yunan gemilerinin geçmemesi koşuluyla Boğazlar'ın açılacağını ve askerin terhis edileceğini bildirdi Bu iyimser görüşle Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda demirli bulunan Agamemnon zırhlısına giden OsmanIı Heyeti 4 gün süren görüşmeler sonunda Amiral Calthrope'un dikte ettirdiği barış şartlarını kabul etti "Mondros Ateşkes Antlaşması" 30 Ekim 1918'de imzalandı

Bu ateşkes ile Osmanlı İmparatorlugu fiilen tarihe karışıyordu, ülkeyi savaşa sürükleyen ve savaş içinde izledikleri yanlış uygulama ve savaş stratejisi Türkiye'yi bir uçurumun kenarına getiren İT liderleri 1 Kasım 1918'de Parti Kongresi'ni topladı Kendisini dağıtma kararı alan Parti'nin liderleri Enver, Talat ve Cemal Paşalar ise ateşkes imzalanmış olduğundan İngilizlerin heran İstanbul'a geleceklerini düşünerek 8-9 Kasım gecesi bir Alman denizaltısı ile Karadeniz üzerinden ülkeden kaçtılar İT nin dağıtılması üzerine Parti, Teceddüt Fırkası'na dönüştürülmeye çalışıldı Enver Paşa daha sonra Moskova'ya gelip, İtilaf Devletleri'nin de düşmanı olan Bolşevikler'le anlaşabileceklerini belirtti Oysa Talat Paşa artık siyasi yaşamlarının sona erdiğini,· haklı veya haksız, ulusun kin ve gazabını kazandıklarını söyliyerek, Avrupa'ya kaçmalarının gereğini daha gerçekçi bir biçimde açıklıyordu

Birinci Dünya Savaşı boyunca birbirinden binlerce kilometre uzaklıklarda, her çeşit olanaksızlıklar içinde savaşan Türk orduları dört yıl boyunca 2850000 kişiyi askere aldı Bunlardan 550000'i savaşlarda şehit düştü 891000'i yaralanarak sakat kaldı 240000 hastalıktan öldü 103731 kayıp ve 129000'i esir oldu Diğer yaralılarla beraber bu rakam 2167841 varır Ayrıca savaşta düşman işgalinden kaçan Türk göçmenlerden yaklaşık 500000'nin ve 250000 Ermeni'nin tehcir sırasında, 200000 Rum'un da geri hizmetlerde amele taburlarında çeşitli sebeplerden öldükleri tahmin edilmektedir Balkan Savaşı'nın yıkıntıları da eklenince Anadolu'da, savaşlarda çocuklarını kaybetmemiş aile yok gibiydi Yokluk, açlık, hastalıktan perişan savaş yılgını bir ulus kalmıştı geride

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Birinci Dünya Savaşı

Eski 05-11-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Birinci Dünya Savaşı



  1. I Dünya Savaşı

  2. I Dünya Savaşı
  3. Saat yönünde: Batı cephesinde siperler; Siperleri geçen İngiliz Mark IV tankı; Çanakkale Deniz Harekâtlarında İngiliz Kraliyet Donanma gemisi HMS Irresistible mayına çarpmış batarken; gaz maskeleriyle bir Vickers makineli tüfek ekibi ve Alman Albatros D III uçakları Tarih 1914-1918 Bölge Dünya Sonuç İtilaf güçlerinin zaferi (Çarlık Rusyası 1917'de savaştan çekildi) Taraflar İtilaf
  4. Devletleri:
  5. Britanya İmparatorluğu
  6. Fransa
  7. İtalya
  8. Rusya Çarlığı
  9. Sırp Krallığı
  10. Birleşik Devletler
  11. Belçika Krallığı
  12. Avustralya
  13. Yeni Zelanda İttifak Devletleri:
  14. Alman İmparatorluğu
  15. Avusturya-Macaristan
  16. Bulgaristan Krallığı
  17. Osmanlı İmparatorluğu Kumandanlar
  18. II Nikolay
  19. Ferdinand Foch
  20. Herbert Henry Asquith
  21. Victor Emmanuel III
  22. Woodrow Wilson
  23. Franz Josef I
  24. William II
  25. V Mehmet
  26. Ferdinand I Kayıplar Askerî: 5 Milyon
  27. Sivil: 3 Milyon
  28. Toplam: 8 Milyon
  29. Askerî: 4 Milyon
  30. Sivil: 3 Milyon
  31. Toplam: 7 Milyon

  32. I Dünya Savaşı Cepheleri Avrupa

  33. Balkanlar Batı Cephesi
  34. Doğu Cephesi İtalya Cephesi
  35. Orta Doğu - Osmanlı Cephesi
  36. Kafkasya Sina ve Filistin Mezo potamya
  37. Çanakkale Yemen - Hicaz İran
  38. Afrika
  39. Güneybatı Afrika Batı Afrika Doğu Africa
  40. Asya ve Pasifik
  41. Tsingtao Alman Samoa ve Yeni Ginesi

  42. Diğer Cepheler
  43. Atlantik Akdeniz'de Deniz harekatları
  44. Deniz Savaşları Hava Savaşları I Dünya Savaşı veya Birinci Cihan Harbi, 28 Temmuz 1914 tarihinde Avrupa'da başlamış, ancak dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin katılması ve diğer kıtalardaki sömürgelere de yayılması nedeniyle "Dünya Savaşı" olarak adlandırılmıştır 1914'te başlayan savaş 1918 yılında sona ermiştir Birinci Dünya Savaşı, Avrupa'da dört merkezi devlete karşı, Avrupa ve diğer kıtalarda bulunan yirmi beş devletin giriştiği, o tarihe kadar görülmemiş ilk dünya savaşıdır I Dünya Savaşı Avrupa'da ittifak veya merkezi devletler diye adlandırılan Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı Devleti ile itilaf devletleri diye adlandırılan İngiltere, Fransa, Rusya ve ABD önderliğindeki diğer başka devletler arasında gerçekleşmiştir Savaşa sonradan Japonya,Yunanistan,Sırbistan ve Romanya da katıldı 19 yüzyıl ile 20 yüzyılın başlarında meydana gelen olay ve gelişmelerin bir sonucudur
  45. I Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin askerî haraketleri Osmanlı Cephesi (Birinci Dünya Savaşı) maddesinde açıklanmaktadır 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekilmiştir

  46. Nedenler

  47. Milliyetçilik düşüncesi özellikle 20 yüzyılın başlarında etkisini göstermeye başlamıştır 1815 yılında Avrupa'ya yeni bir statü getirilmiş ve buna göre de güçler dengesi kurulmuştur Özellikle 1870 Sedan Savaşı ile Alman ve İtalyan birliklerinin kurulması ve bu devletlerin girişimlerde bulunmaları Viyana Kongresi statüsünü ve güçler dengesini büyük ölçüde değiştirmiştir
  48. 19 yüzyıl içinde önem kazanmış diğer bir gelişme de sanayileşmedir Sanayileşme sonucu sömürgecilik ortaya çıkmış ve büyük devletlerin çıkar çatışmaları Afrika ve Uzak Doğu'ya kadar yayılmıştır Ham madde ve pazar arayışı hızlanmış, bütün devletler sömürgeleştirme yarışına girmiştir Bazı devletlerin siyasi birliklerini geç kurmaları blokların ortaya çıkmasına neden olmuştur Bloklar hızla silahlanarak yeni bir savaşın ortamını hazırlamıştır
  49. Avusturya-Macaristan imparatorluğunun veliahdı Gavrilo isimli bir Sırp tarafından öldürülmesi
  50. Milliyetçilik düşüncesi
  51. Sömürgecilik (ham madde ve pazar arayıcılığı)
  52. Avrupa devletleri arasındaki ekonomik ve siyasi rekabet(özellikle de Almanya ve İngiltere arasında)
  53. Aşırı silahlanma hareketi
  54. Şark Meselesi
  55. I Dünya Savaşı'nın başlamasındaki genel nedenler olarak sıralanabilir

  56. Özel nedenler

  57. Devletlerin izledikleri politikalar ve çeşitli çıkarlar özellikle bu devletleri karşı karşıya getirmiştir Rekabet ittifak ve itilaf devletleri arasında meydana gelmiştir Savaş öncesi devletlerin durumdaki sebepler şöyle sıralanılır
  58. Almanya: Siyasal birliklerini kurduktan sonra (1871) ekonomisinde büyük bir canlanma meydana gelmiştir Birliğini geç kurduğundan dolayı sömürgeciliğe geç başlamıştır Yeni sömürgeler elde etme ve denizlere hakim olma konularında İngiltere ile rekabete girişmiştir
  59. İngiltere: Almanya'nın siyasal ve ekonomik açıdan güçlenmesinden rahatsız olmuştur Kendisine rakip olabilecek güçlerden kurtulmak ve Alman birliği ile bozulan Avrupa'daki güç dengesini tekrar kurmak istemektedir Almanya'nın denizlerde güçlenmesinden de fazlaca rahatsız olmuştur
  60. Fransa: 1870 Sedan Savaşı ile Almanya'ya kaptırdığı kömür yataklarıyla ünlü Alsace-Loren bölgesini geri almak istemektedir Bundan dolayı Almanya'ya karşı bir düşmanlık içindedir
  61. Rusya: Panslavizm ilkesi ile Balkanlara yayılmak istemektedir Ayrıca Rusya, boğazları ele geçirerek Akdeniz'e inmek amacındaydı
  62. İtalya: Sömürgecilikte geri kalmıştır Amacı yeni sömürgeler ele geçirmenin yanında, eski Roma İmparatorluğu gibi Akdeniz'e hakim olmaktır
  63. Avusturya-Macaristan: En büyük düşmanı Rusya ve onun destekçisi olduğu Sırbistan'dır Panslavizme ve Balkanlar'daki Rus etkisine karşı mücadele etmiştir
  64. Osmanlı Devleti: Osmanlı Devleti, Avrupa'da genel bir savaşın kaçınılmaz olduğunu görmekteydi Böyle bir savaşta tarafsız kalınamayacağı da bilinmekteydi Ayrıca 17 yüzyıl'daki sınırlarına tekrar ulaşma isteği vardı
  65. Başlarda Osmanlı Hükümeti, İngilizlerle bir ittifak arayışı için girişimlerde bulunduysa da İngiliz Hükümeti böyle bir ittifaka olumlu bakmıyordu Enver Paşa'ya göre ise savaşı Almanya kazanacaktı Almanya'nın yanında savaşa girilirse daha önce kaybedilmiş olan yerler geri alınabilir, Ege'de üstünlük kurularak Yunanistan'ın genişleme politikası önlenebilirdi Dahası Asya'ya doğru Türkçe konuşan uluslarla siyasi bir bütünleşmenin yolları açılabilirdi Savaş, bozulan Osmanlı ekonomisinin düzelmesi için tek çare olarak görülüyordu Savaşın başında Avusturya'nın aracılığıyla, Osmanlı Devleti ile Almanya arasında gizli bir ittifak anlaşması imzalandı

  66. Daha çok bilgi için: Osmanlı-Alman İttifakı
  67. Bulgaristan: Çanakkale Savaşı'nın İttifak Devletleri lehine sonuçlanmasının ardından Doğu Avrupa'da daha etkin olmak amacıyla Almanya'nın yanında savaşa girmiştir Bulgaristan'ın savaşa girmesiyle bütün İttifak devletlerinin birbirleriyle kara sınırı oluşmuş,ortak cephelere iletilecek silah ve mühimmatın nakliyesi daha ekonomik bir hale dönüşmüştür
  68. Japonya: Asıl amacı Asya ve Büyük Okyanusta daha fazla toprak ele geçirerek hızla genişleyen sanayisi için hammadde sağlamaktır Kendi anakarasına en yakın ve en verimli topraklar Alman sömürgesi durumunda olduğu için savaşın İtilaf devletlerine döndüğü anda Almanya'ya savaş ilan etmiştir
  69. ABD: Savaş öncesinde, Avrupa'daki savaşa katılma eğilimi içinde olmamıştır Ancak 1917 yılında yaşanan bazı gelişmeler ABD'nin de savaşa katılma kararında etkili olmuştur 1917 yılından itibaren İngiliz ve Fransız deniz ablukasına karşı Almanya'nın giriştiği denizaltı savaşı, Kuzey Atlantik'de Amerikan ticari ve yolcu gemilerini de hedef almaya başlamış, Amerika'nın Avrupa ticaretine katlanılmayacak ölçüde zarar vermeye başlamıştırdiğer taraftan Almanya'nın Meksika hükümetini ABD'ye savaş açmaya teşvik etmesi de ABD'nin Avrupa'daki savaşa katılmasında etken olmuştur Dünya siyasetinde etkin güç olmak isteyen ABD,Almanya'nın kışkırtıcı politikalarının ardından İtilaf devletleri bloğunda savaşa girmiştirABD savaşa girmeden önce Wilson İlkeleri'ni sunup, kabul edilince savaşa girmiştir
  70. Sırbistan: Rusya'nın panislavist politikaları sonucunda Rus güdümü altında kalan Sırbistan,Büyük Sırbistan ülküsüyle haraket etmiştir Sırbistan, Avusturya-Macaristan ve Almanya'nın savaş ilanından sonra Rusya'dan yardım istemiş Sırbistan'ın yardım istediği geri çevirmeyen Çarlık Rusya'sı Almanya ve Avusturya-Macaristan'a savaş ilan ederek Birinci Dünya Savaşı'nın başlatmıştır Avusturya Büyük Sırbistan'ı kurmak isteyenlere gücünü göstermek üzere 1914 yılı Haziran ayında Bosna da bir manevra yapmaya karar vermiştir Buna katılmak üzere veliaht Ferdinand da Saraybosna'ya gelmiştir Ancak veliaht 28 Haziran 1914 günü Galviro Princip adlı Sırp bir öğrenci tarafından öldürülür Bu da I Dünya Savaşı'nın fitilini ateşleyen olay olur Avusturya bu olaya Sırbistan'a savaş açarak karşılık verir Bunun üzerine Almanya; Avusturya-Macaristan'ın, Rusya ise Sırbistan'ın yanında yer alır Böylece savaş kısa bir zaman içinde bütün Avrupa'yı etkisi altına almıştır

  71. Osmanlı Devleti

  72. Osmanlı devleti'ni yöneten İttihat ve Terakki hükümeti 2 Ağustos 1914 günü Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması imzalayarak savaşa İttifak güçler yanında girmeyi taahhüt etmiş ve silahlı kuvvetlerinin genel sevk ve idaresi için bir Alman askeri heyetini yetkili kılmayı uygun görmüştür[1]
  73. Anlaşmadan haberdar olan İngiltere'nin, Osmanlı Devleti'nin sipariş ettiği iki zırhlıyı Osmanlı Devleti'ne teslim etmekten vazgeçmesi üzerine 11 Ağustos'ta Göben ve Breslau adlı iki Alman zırhlısı Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a gelmiştir İngiltere'nin bu durumu yansızlığın ihlali olarak değerlendiren bir nota vermesi üzerine Alman zırhlıları Osmanlı donanmasınca "satın alınmış" ve gemi mürettebatı fes giydirilerek Osmanlı hizmetine devredilmiştir Göben (Yavuz Muharebe Kruvazörü), Breslau ise (Midilli Kruvazörü) ismini aldı
  74. 27 Ekim günü Alman zırhlıları Karadeniz'e açılmış ve 29 Ekim'de Rus limanlarını topa tutarak Osmanlı Devletini fiilen savaşa sokmuşlardır Savaş ilanı İttihat ve Terakki yöneticileri Enver, Talat ve Cemal'in bilgisi dahilinde gerçekleşmiş, buna karşılık Sultan Reşat (V Mehmet Reşat) ve Sadrazam (Basbakan) Sait Halim Paşa olaydan ancak ertesi gün haberdar olmuşlardır
  75. 30 Ekim günü Rusya Osmanlı Devleti'ne savaş açmış, bundan birkaç saat sonra Enver Paşa, Osmanlı Devleti'nin Rusya'ya savaş ilan ederek savaşa İttifak Bloku yanında girdiğini duyurmuştur Bu duyurudan sonra İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmiştir

  1. Alman topçu bataryası
  2. Cephe Stratejileri

  3. Baltık Denizi
  4. İttifak ve cemiyeti kuruldu ve hem Ruslara silahla cephane yetiştirmek, hem de Almanya'nın mesafelerce düz kumluk halinde bulunan Pomeranya kıyılarına, Berlin'den 150-200 km uzaklıkta olan yerlere, büyük bir Rus ordusu çıkarmak Lora Fiser'e göre ayrıca üç yere üç ordu çıkarılacak biri asıl çıkış ordusu, diğer ikisi gösteriş ve şaşırtma orduları olacaktır
  5. Planın esaslarına göre İngiliz donanması, Almanya Frizon (Frize) adalarından Batı'da bulunan Bordum adasını ele geçirip onu Çanakkale önündeki Limni, İmroz ve Bozcaada sisam gibi bir üs olarak kullanacak, o bölgede denize dökülen Alman ırmaklarının ağızlarını tıkayacak, Kiel kanalını tahrip edecek ve genel olarak Almanya'nın kuzey deniz kıyılarını torpille kuşatacaktır

  6. Güney harekat planı

  7. Lloyd George Planı: Lloyd George planının esası ilkbaharda kuvveti 700 bin kişiye varacak olan yeni birliklerin Fransa'da Batı cephesine gönderilmeyip Balkanlar'da kullanılmasıdır Lloyd George ayrıca Türklerin Süveyş kanalına saldırdıkları sırada, Suriye'ye 100 bin kişilik bir kuvvet çıkararak 80 bin kişilik Türk ordusunu mağlup etmeyi de düşünmüştür Böylelikle Suriye ele geçirilmiş ve Kafkasya ile sıkışık durumda bulunan Ruslara yardım edilmiş olunur
  8. Amiral Fischer Batı cephesini Baltık yolu ile Kuzeyden çevirmeyi, Lloyd George ise aynı işi Balkanlar'dan veya Adriyatik kıyılarından yapmayı istemektedir

  9. Almanya Harekatı

  10. JOFR Planı: Bu düşüncede olanlar her şeyi bir kenara bırakarak ilk olarak Almanya'yı ezmeyi istemektedirler Buna klasik düşünce ve plan denilebilir Bunu isteyenler, elde edilecek bütün kuvvetlerini, yani en çok İngiltere'de önce gönüllü sonra mecburi olarak silah altına alınan ve alınacak olan birkaç milyon askerin hepsini veya hemen hepsini Batı cephesine yığmak ve Alman ordusunu kemire kemire ezmek düşüncesindedirler Bu düşünceler ileri sürenlerin başında Fransız orduları başkomutanı Jofr ile İngiltere İmparatorluk genel kurmay başkanı General (sonra mareşal) Robertson bulunmaktadır

  11. Boğazlar harekatı

  12. Churchill-Hankey'in Boğazları Zorlama Planı: Baltık denizine girmek planı da kısmen deniz bakanının düşünceleri arasında olmakla birlikte Churchill, hemen bütün gücünü Çanakkale'nin zorlanması üzerinde toplayacaktır O sırada İngiltere'de Osmanlı Devleti, düşmanların en zayıfı sayılıyordu Osmanli Devleti, Almanya'dan damla damla ve adeta kaçak gibi Romanya ve Bulgaristan yolu ile silah ve cephane alabiliyordu, dolayısıyla Türk'ün kahramanlığını göz önünde tutmayanlar Boğazları zorlamayı nispeten kolay sayabilirlerdi
  13. Itilaf Devletleri Çanakkale'ye denizden saldırıya girişecekleri sırada Osmanlı Devleti'nin durumu onlar açısından böyle bir saldırı için elverişli görüntüdeydi Osmanlıların Sarıkamış üzerine yaptıkları büyük saldırı bozgunla sonuçlanmıştı Mısır'ı İngilizlerden kurtarmak amacıyla giriştikleri kanal harekatları umulanları getirmemişti Bu arada balkan devletlerinden Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan'la Dünya Savaşı'nın başlamasından beri bir antlaşmaya varılması için sürüp gelen siyasal görüşmelerden de olumlu bir sonuç alamamıştı
  14. Bulgarların çekingen davranışı Almanya ile Osmanlı arasında doğrudan bir bağlantının kurulmasını engellediğinden Osmanlı ordusunun yoksun bulunduğu Modern savaş gereçleri ile donatılması da gecikmekteydi
  15. Bu durum uzlaşma Devletleri'nin Osmanlılara karşı bir saldırıya geçmelerine elverişli gibi görünmekteydi Ne var ki aralarında bu maksatla hazırlanmış bir harekat alanları yoktu Savaş sonucunun batı cephesinde ve kısa bir zamanda alınacağına inanılmaktaydılar Üstelik İngiltere'nin büyük bir kara ordusu kurmak için giriştiği hazırlıklar da tamamlanmış değildi Çanakkale üzerine bir saldırı için ilgililer arasında kesin bir antlaşmaya henüz varılmamıştı

  16. Batı Cephesi

  17. Ana madde: Batı Cephesi (Birinci Dünya Savaşı) I Dünya Savaşı için Almanya'nın öngördüğü savaş planı düzeltilmiş Schlieffen Planı'ydı Bu plana göre Belçika üzerinden Fransa'nın kuzeydoğusuna ilerleyerek ordan da istikametini güneye çevirerek Alsace - Lorraine bölgesinde Fransız kuvvetlerini kuşatacaktı
  18. Ancak Belçika kuvvetlerinin beklenmedik direnişi Alman ordularını geciktirmiş, bu gecikme de Fransız ve İngiliz ordularına gerekli manevraları yapma zamanı kazandırmıştır
  19. Fransa topraklarında cereyan eden daha sonraki savaşlarda her ne kadar Alman birlikleri Paris'e 70 km kadar yaklaşabilmişlerse de sonunda giderek sertleşen direnç ve ağır kayıplarla Schlieffen Planı'ndan beklenen sonuca ulaşamamıştır
  20. ABD'nin savaşa katılmasıyla Batı Cephesi'nde güçler dengesi Almanya'nın aleyhine dönmüş ve ağır baskılar sonucu Alman topraklarına kadar geri çekilmesine yol açmıştır

  21. Doğu Cephesi

  22. Doğu Cephesi Birinci Dünya Savaşı'nda Orta ve Doğu Avrupa'da yer alan sahnelerden biridirRusya'nın Almanya'nın Prusya bölgesine yaptığı saldırıyla başlar Ruslar bu saldırıda ağır bir yenilgi alır fakat Almanların bu cepheyi desteklemek için batı cephesinden 2 kolordu ve 1 süvari tümeni çekmesi sonucu batıda Alman ilerlemesi yavaşlar Rusların bu yenilgisinden sonra Almanya saldırıya geçmiştir Bu sırada bir Rus ordusu da Avusturya-Macaristan'a saldırmış ve Lvov'u almıştır Bu cephe 1914'ten 1917'ye kadar Almanların ilerlemesi ve Prusya'nın geri kalanıyla Polonya'nın Rusların elinde buluna kesimini alması ve Litvanya,Livonya bölgelerini alması ve Petersburg'a yaklaşmasıyla devam eder Bu zamanda Avusturya'da süren savaş ise Rusya'nın biraz üstünlüğüyle devam etmiştir Rusya'da iç savaş çıktığından dolayı bu cephe kapanmıştır

  23. Çanakkale Cephesi

  24. Ana madde: Çanakkale Savaşı İtilaf Devletleri kara ve deniz güçlerinin Çanakkale Boğazını kontrol altına alarak İstanbul'u işgal etme girişimleridir İstanbul'un işgaliyle Osmanlı DevletiGelibolu Yarımadası'nın amfibik bir harekatla işgal edilmesine karar vermişlerdir 25 Nisan 1915 günü, yarımadanın altı kumsalında yapılan müttefik kuvvetler çıkartmasıyla Çanakkale Kara Savaşı başlamış oldu Çıkartma kuvvetlerinin Türk savunması karşısında planlanan başarıyı sağlayamamaları üzerine 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle Suvla Koyu'nda bir çıkartma daha yapılmıştır Kurmay Albay Mustafa Kemal'in komuta ettiği birinci ve ikinci Anafartalar Muharebeleri'yle bu ileri harekat da başarısızlığa uğramıştır 9 Ocak 1916 tarihinde Gelibolu Yarımadası'ndan müttefik kuvvetlerin tahliyesi tamamlanmıştır savaştan çekilecek, Almanya bir müttefikini kaybedecek ve Rusya ile güvenli bir deniz ticaret ve ulaşım yolu açılmış olacaktı 1915 yılının Şubat ve Mart aylarında müttefik donanmasının sahil top bataryalarını susturarak İstanbul'a ulaşma çabaları, Türk sahil topçusu ve mayın hatları nedeniyle başarısız olmuştu Bunun üzerine İngiltere ve Fransa yüksek komutanlıkları,

  25. Romanya Cephesi

  26. Ana madde: Romanya Cephesi
  27. Romanya, 17 Ağustos 1916'da bir anlaşma imzalayarak İtilaf Devletleri'nin yanında savaşa girdi 28 Ağustos'da Avusturya'ya saldırdı Bunun üzerine İttifak Devletleri de Romanya'ya savaş açtı Almanya Başkomutanlık Karargahı'nda yapılan toplantıdan sonra, 23 Tümenlik bir kuvvetle İttifak Devletleri Romanya'ya taarruz etti Bu kuvvet içinde, Türklerin 6 Kolordu'ya mensup 15 , 25 ve 26 Tümenleri bulunuyordu İttifak kuvvetleri, 1917 Ocak ayının ilk haftasına kadar bütün Romanya'yı ele geçirdi Türk tümenleri bu harekatta büyük başarı gösterdi 6 Kolordu'nun 26Tümen'i 1917 yılı ortalarında Filistin'e kaydırıldı Rus İhtilali'ne kadar Romanya'da kalan 6 Kolordu, 42000 kişilik mevcudundan 19100 şehit verdi Meşhur galiçya cephesi buradadır Bükreş Türk şehitliğinde 500 kadar şehit yatar

  28. Yemen- Hicaz (Arabistan) Cephesi

  29. Halk arasında Yemen cephesi adıyla da anılır I Dünya Savaşı boyunca Osmanlı Devleti 4 Tümenlik bir kuvvetle Arabistan'daki kutsal İslam şehirlerini korumaya çalıştı 7 Kolordu'nun birer tümeni Hicaz, Asir, San'a ve Hudeybe'de konuşlandırılmıştı Uzaklık sebebiyle bu tümenlere yeni asker, malzeme ve silah desteği sağlanamıyordu 1916 yılında İngilizlerin kışkırtmasıyla, Araplar kendilerini koruyan Osmanlı Kuvvetlerine karşı ayaklandı Mekke Emiri Şerif Hüseyin, bağımsızlığını ilan etti Yemen'de İmam Yahya Osmanlılar'a bağlı kalırken Asir'de Seyyid İdris de ayaklanmaya katıldı 1917 Şubatında Hicaz Seferi Kuvvetler Komutanlığı'na atanmak üzere, Şam'a gelen Mustafa Kemal Paşa, Hicaz'ın boşuna savunulmayıp boşaltılmasını istedi Manevi sebeplerden dolayı bu istek uygulanmadı Komutanlık ataması da yapılmadı Bin bir güçlükle Medine'yi, Yemen'i, Asir'in kuzeyini I Dünya Savaşı sonuna kadar savunan 7 Kolordu Mondros Mütarekesi'nden bir müddet sonra, 23 Ocak 1919'da teslim oldu Dönüşte kutsal emanetler İstanbul'a getirilmiştir

  30. Sina (Suriye) - Filistin Cephesi


  1. "The Trumpet Calls (Trampet Çağırıyor)": Avustralya'da 1914-1918 arasında kullanılan askeri alma posteri (Norman Lindsay)
  2. İngilizler 1914 yılı Aralık ayında Türk dostu saydıkları Hidiv Abbas Hilmi Paşa'yı yönetimden uzaklaştırarak, Mısır ve Süveyş Kanalı'na tamamen egemen oldular Bahriye Nazırı ve 4 Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın, 14 Ocak 1915'te 80000 asker, 25000 deveyle iki koldan Süveyş Kanalı'na yaptığı harekat (1 Kanal Savaşı) başarılı olamadıKanalı şişme botlarla aşmaya çalışan Osmanlı birlikleri ağır makinalı tüfek atışları sebebiyle daha kıyıya varamadan ağır kayıplar verdi 4 Şubat 1915'te Birüsseba-Gazze'ye geri dönüldü
  3. 1916 yılında Süveyş Kanalı'nı almak için 2 Kanal Harekatı yapılırken, Mekke Emiri Şerif Hüseyin İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı Devletine karşı ayaklandı Ayaklanmanın bastırılması için 4 Ordu'dan bir kısım birlikler Hicaz'a gönderildi Ordunun geri kalan kısmıysa, Gazze-Şeria-Birüsseba hattında savunmaya çekildi 1917 baharında İngilizler, Gazze'ye saldırdı 1 ve 2 Gazze Muharebeleri yapıldı İngilizler Türklerin kahramanca savunması karşısında çekilmek zorunda kaldılar Takviyelerini artırmaya başlayan İngilizlerin Filistin Cephesinde toplanmaları üzerine, Cemal Paşa'nın uyarısıyla Yıldırım Ordularının Irak cephesinde kullanılmasından vazgeçilerek Filistin ve Suriye'de kullanılması kararlaştırıldı Aynı yıl 7 Ordu Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Ordular Komutanı General Liman von Sanders ile anlaşamadı Harbin yönetimini tenkit eden iki rapor yazarak 6 Ekim 1917'de komutanlıktan istifa etti Mustafa Kemal elde kalan birliklerle ancak savunma savaşı yapılabileceğini, Falkenhayn'ın saldırıya geçme fikrinin tamamen yanlış olduğunu düşünüyordu Savaş hazırlıklarını tamamlayan İngilizler, 24 Ekim 1917'de 138000 askerle taarruza başladılar Birüsseba-Gazze Savaşı'nı kazandılar 9 Kasım 1917'de[kaynak belirtilmeli] Kudüs düştü
  4. General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin Mart 1918 başı ile 18 Mayıs arasındaki Telazur, 1 ve 2 Salt-Amman taarruzları başarıyla durduruldu Yığınaklarını artıran ve mevcudu 550000'e yükselen İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'de Filistin'de başlattığı taarruz hızla gelişti ve Filistin tamamen İngilizlerin eline geçti (Nablus Hezimeti)

  5. Irak Cephesi

  6. Bu cephe, İngilizlerin petrol sahalarını ele geçirmek amacıyla, 15 Ekim 1914'te Bahreyn'i ve 23 Kasım 1914'te Basra'yı işgali üzerine açıldı Yerli askerlerle karışık Osmanlı kuvvetleri işgale karşı koyamadı İngilizler, İran'da Ahvaz'ı da ele geçerdiler 20 Aralık 1914'te, Basra'yı geri almak amacıyla cephe komutanlığına atanan, Yzb Süleyman Askeri Bey aşiretlerden ve gönüllülerden yararlanarak topladığı kuvvetle, 12 Nisan 1915'te taarruz etti Şuaybiye Savaşında başarılı olamadı ve intihar etti İngilizler Kutü'l Ammare'yi de ele geçirip Bağdat'ı almak için, General Townshend komutasında saldırdılar Türk Kuvvetleri, İngilizleri Selmanpak'ta durdurdu Kanlı çarpışmalardan sonra İngilizler, 26 Kasım 1915'te çekildiler Kut ül Amare'de 8 aralık 1915'te kuşatılan İngiliz birlikleri, beş ay süren bir direnişten sonra 28 Nisan 1916'da teslim oldu General Townshend dahil 13399 esir alındı Fakat insan gücü çok fazla olan İngiltere ertesi gün Hindistan'dan getirdiği 150000 askeri bölgeye çıkarttı
  7. 1916 yılı başında bir kısım İngiliz birlikleri General Townshend'in yardımına geldiyse de İran'da Hemedan'a kadar sürüldüler İngiliz birlikleri 1917 yılı başında bekledikleri güce ulaştılar Taarruza geçtiler 11 Mart 1917'de General Maude yönetimindeki İngiliz birlikleri Bağdat'a girerken Halil Paşa'nın komutasındaki Osmanlı askerleri Bağdat'ı boşalttı
  8. Türk kuvvetlerinin Bağdat'ı geri alma teşebbüsü başarılı olamadı Samerra'yı da ele geçiren İngiliz Ordusu, Musul'a doğru ilerlemeye başladı Bağdat'ı geri almak için 6 Ordu'yla Halep'te kurulan 7 Ordu birleştirilerek General Falkenhayn komutasında Yıldırım Ordular Grubu kuruldu Halep'te hazırlıklar sürerken, İngilizler Tikrit'e kadar ilerlediler
  9. 1918 yılında aldıkları takviyelerle iyice güçlenen İngiliz birlikleri, petrol yataklarının bulunduğu Musul'a giremediler Ancak, ne yazık ki, Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından üç gün sonra 3 Kasım 1918'de, mütarekeye aykırı şekilde burayı işgal ettiler

  10. Makedonya Cephesi
  11. Bu maddedeki veya maddenin bir bölümündeki bazı bilgilerin kaynağı belirtilmemiştir
  12. Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına
  13. Maddeye uygun bir biçimde kaynak ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz lütfen bakınız Sırbistan'ın İttifak Devletlerince işgal tehlikesi belirince, bir Fransız tümeni Çanakkale'den getirilerek, 5 Ekim 1915'te Selanik'te karaya çıkarıldı Bir İngiliz tümeniyle bir Fransız tugayı da daha sonra bu birliğe katıldı Böylece Makedonya cephesi açılmış oldu 20 Türk Kolordusu ile birtakım Alman ve Bulgar birlikleri İngiliz ve Fransızların karşısında yer aldı 1916 yılında İngiliz, Fransız ve Sırp askerlerinin sayıları 250000'e ulaşınca 10 Türk Kolordusu da 17 Kasım 1916'da cepheye geldi 10 Aralık 1916'da YbŞükrü Naili Gökberk komutasındaki 50Tümen Drama civarında düşmanla savaştı Cephedeki küçük taarruzların yanında en önemli olay, 11 Aralık 1916'da, Manastır'ın İtilaf Devletleri'nin eline geçmesidir
  14. 1917 yılı küçük muharebelerle geçti Türk Kuvvetleri Kavala-Serez hattında savaştı 27 Haziran 1917'de Yunanistan İtilaf Devletleri safında savaşa girdi 29 Mayıs 1918'de İngiliz, Fransız, Yunan ve Sırp kuvvetleri büyük bir taarruz başlattı Bulgar ordusu yenildi 29 Eylül'de Bulgaristan, Selanik Ateşkes Antlaşmasını imzalayıp, savaştan çekildi Topraklarından İtilaf Devletleri'ne ait askeri birliklerin geçmesine de izin verdi İtilaf Devletleri üç koldan Balkanlar'da ilerlemeye başladı Bu kollardan biri İstanbul'u hedef almıştı

  15. Sonuçları

  16. Milyonlarca insan hayatını kaybetti
  17. Dünyanın siyasal sınırları yeniden çizildi Yeni ülkeler(Polonya,Çekoslovakya,Litvanya ve Yugoslavya)kuruldu
  18. II Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Rusya Çarlığı, sonraları Osmanlı Devleti yıkıldı
  19. İtalya'da Faşizm, Almanya'da Nazizm ,Rusya'da Sosyalizm gibi düşünce akımları ortaya çıktı
  20. En karlı çıkan Japonya ve Amerika oldu
  21. İtalya ve Almanya'nın istediği başarıyı sağlayamaması ilerde 2Dünya Savaşı'nın çıkmasına neden oldu
  22. İlk olarak bir savaşta zehirli gaz, tank ve denizaltılar kullanılmıştır
  23. Cephe gerisinde sivillere olan saldırılar sonucunda "sivil toplum örgütleri" kuruldu
  24. İlk kez Milletler Cemiyeti kuruldu
  25. Sömürgecilik isim ve kavram değişikliğine uğradı Adını manda ve himaye sistemine bıraktı İçerikte ise sömürülen devletin başına o devletten istenilen kişilerin getirilip sömüren ülkelere ve vatandaşlarına haklar ve vaatler verilmeye başlandı
  26. Silahlanma yarışı o zamana kadar tarihteki en hızlı noktasına erişti

  27. Sonuçlanması

  28. İtilaf Devletleri'yle tek tek İttifak Devletleri arasında yapılan mütarekelerle çatışmalar resmi olarak sonlandırılmıştır Bu mütarekeler, Bulgaristan ile 29 Eylül 1918 tarihinde Selanik Antlaşması, Osmanlı Devleti ile 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile 3 Kasım 1918 tarihinde Villa Giusti Antlaşması ve Almanya ile 11 KasımRethondes Antlaşması'dır 1918 günü
  29. Savaş sonrasında Avrupa'da sınırların belirlenmesi için 18 Ocak 1919 tarihinde Paris Barış Konferansı toplanmış ve Almanya ile 28 Haziran 1919 tarihinde Versay Antlaşması, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile 10 Eylül 1919 tarihinde St Germain Antlaşması, Bulgaristan ile 27 Kasım 1919 tarihinde Neuilly Antlaşması ve Osmanlı Devleti'yle 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması ve Macaristan ile 4 Haziran 1919 tarihinde Trianon Antlaşması imzalanmıştır

  30. Kullanılan teknoloji

  31. İlk olarak İngilizler tarafından Batı cephesinde tanklar ve zırhlı araçlar kullanılmıştır Havada ise, ilk kez uçaktan yararlanılmıştır savaş uçakları ve bombardıman uçakları kullanıldı I Dünya Savaşı'nda hava gücü, daha çok istihbarat elde etme ve düşmanın istihbarat almasını engelleme görevlerinde kullanılmıştır Tank ve uçaklara karşı olarak da tanksavar ve uçaksavar silahlar geliştirilmiştir
  32. Almanya Ypres Çatışmalarında klor gazı kullanarak tarihteki ilk kimyasal saldırıyı gerçekleştirmiştir Başlangıçta itilaf devletlerini korkutsa da, gaz maskesi kullanımı ile zehirli gaz saldırıları etkilerini yitirmiştir
  33. Denizde ise menzili 15 km ye varan savaş gemileri ve denizaltılar kullanılmıştır İlk denizaltı olarak bilinen Alman U-Botları, ABD'nin İngiltere'ye insani ve askeri yardım ulaştırmasını engelleyerek itilaf devletlerine ciddi kayıplar verdirmişlerdir

  34. Etkileri

  35. 11,016,000 insan hayatini kaybetmistir

  36. Askeri kayıplar

  37. Osmanlı Devleti
  38. Toplam kayıp asker sayısı: 1600000
  39. Çanakkale: 101000 [Hasta, Kayıp ve Yaralılarla 253896]
  40. Kafkasya: 280000
  41. Körfez: 220000
    1. Arabistan-Yemen: 200000
  42. Kanal: 250000
  43. Acem: 40000
  44. Galiçya-Bulgaristan: 60000
  45. Alman İmparatorluğu
  46. Toplam kayıp asker sayısı: 3750000
  47. Doğu Cephesi : 1400000
  48. Batı Cephesi: 2350000

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Birinci Dünya Savaşı

Eski 05-11-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Birinci Dünya Savaşı



Osmanlı Cephesi (Birinci Dünya Savaşı)

Osmanlı Cephesi (Birinci Dünya Savaşı)Birinci Dünya Savaşı



Askeri gecit, Mustafa Kemal Çanakkale cephesinde; Deniz uçğı; Sarıkımısda makinalı tüfek gurubu
TarihKasim 2, 1914 - Ekim 29, 1918BölgeSonuç

Sevr AntlaşmasıTaraflar

Osmanlı Devleti

Alman İmparatorluğu

Rusya İmparatorluğu

Fransa

Ermenistan

• ___ Araplar

Büyük Britanya

Avustralya

Hindistan

Yeni Zelanda

Kanada

Kumandanlar

Enver Paşa*

Ahmet Cemal Paşa

Esat Paşa

Ahmet İzzet Paşa

Cevat Paşa

Hasan İzzet Paşa

Mahmut Kamil Paşa

Vehip Paşa

Fevzi Paşa

Sakallı Nurettin Paşa

Mersinli Cemal Paşa

Yakup Şevki Paşa

Hafız Hakkı Paşa

Halil Paşa

Nuri Paşa

Ali İhsan Paşa

Mustafa Kemal Paşa

Ali Fuat Paşa

İsmet Bey

Colmar von der Goltz

Erich von Falkenhayn

Otto Liman von Sanders

Kress von Kressenstein

Sir Ian Hamilton

Edmund Allenby

General Nixon

General Maude

General Townshend

Illarion Vorontsov

Nikolai Yudenich

GüçlerOsmanlı: 2608000[1] ?KayıplarOsmanlı muharebe dış edilen kişi sayısı: 1085000[1]
Osmanlı esir sayısı: 104152[2]
?*Cephede Ordu Kumanda edenler Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı'na Almanya ile müttefik olarak girmiştir Savaş bellibaşlı dört cephede gerçekleşmiş ve Osmanlı Devleti'nin yenilgisi ile sonuçlanmıştır:
  • Kafkasya Cephesi (1914-1918), Rusya'ya karşı
  • Sina/Filistin Cephesi (1914-1918), İngiltere'ye karşı
  • Irak Cephesi (1914-1918), İngiltere'ye karşı
  • Çanakkale Cephesi (1915), İngiltere, Fransa ve Commonwealth (İngiliz Milletler Topluluğu) güçlerine karşı
Bunun yanı sıra bir Osmanlı kolordusu 1916-17'de Galiçya Cephesi'nde Rusya'ya karşı Avusturya-Macaristan safında savaşmıştır

I Dünya Savaşı Cepheleri


Avrupa
Balkanlar Batı Cephesi
Doğu Cephesi İtalya Cephesi
Orta Doğu
- Osmanlı Cephesi
Kafkasya Sina ve Filistin Mezopotamya
Çanakkale Yemen - Hicaz İran


Afrika
Güneybatı Afrika Batı Afrika Doğu Africa
Asya ve Pasifik
Tsingtao Alman Samoa ve Yeni Ginesi

Diğer Cepheler


Atlantik Akdeniz'de Deniz harekatları
Deniz Savaşları Hava Savaşları


Osmanlı İmparatorluğu'nun Savaşa Katılması


Osmanlı Devleti'nin geleneksel müttefikleri olan İngiltere ve Fransa'nın savaş öncesinde Rusya ile yakınlaşması üzerine, 1913'te iktidara gelen İttihat ve Terakki yönetimi, Almanya ile askeri ittifak yollarını aradı
1914 Temmuzunda Maliye Nazırı Cavit Bey'in İngilizlere, Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın Fransızlara yönelik diplomatik girişimlerinden sonuç alınamadı 25 Temmuz 1914'de Sadrazam ve Hariciye Nazırı Sait Halim Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa, Dahiliye Nazırı Talat Paşa ve Meclis Reisi Halil Bey le Alman temsilcileri arasında gizli görüşmeler başlatıldı Almanya'nın Rusya'ya savaş ilanından bir gün sonra, 2 Ağustos 1914'ta Sait Halim Paşa ile Alman Büyükelçisi Wangenheim arasında gizli ittifak antlaşması imzalandı
Antlaşmaya göre,
  • Her iki taraf, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Sırbistan arasında çıkacak bir savaşta tarafsız kalacak,
  • Rusya'nın Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na savaş ilan etmesi durumunda Osmanlı İmparatorluğu da Almanya ile birlikte Rusya'ya karşı savaşa girecek,
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılması durumunda Almanya'nın Türkiye'de göndereceği Özel Askeri Heyet, Osmanlı Ordusu'nun genel sevk ve idaresi üzerinde "fiili ve kati nüfuz" sahibi olacak,
  • Osmanlı İmparatorluğu topraklarına herhangi bir saldırı durumunda Almanya Osmanlı ülkelerini gerektiğinde silahla koruyacak,
  • Antlaşma 31 Aralık 1918 tarihine kadar geçerli olacaktı
Antlaşmanın gizli tutulmasına, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaş hazırlıkları ve seferberliği tamamlanana kadar tarafsızlığını korumasına karar verildi Osmanlı İmparatorluğu 3 Ağustos'ta seferberlik hazırlıklarına başladı 4 Ağustos'ta Boğazlar, tüm yabancı savaş gemilerine kapatıldı, 17 Ağustos'ta kapitülasyonların kaldırıldığı ilan edildi 30 Ağustos 1914 günü Almanya’dan gelen sahil topçu müfrezesi, Çanakkale Boğazı istihkamlarına yerleşti İstihkamların komutanlığına Amiral von Usedom atandı
11 Ağustos'ta Goeben ve Breslau adındaki iki Alman zırhlısı İngiliz takibinden kaçarak Çanakkale Boğazına sığındı Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın kişisel kararıyla gemilerin Marmara Denizi'ne geçmesine izin verildi Fransa ve İngiltere bunun üzerine Osmanlı hükümetine bir protesto notası verdiler Daha büyük bir tepkiden çekinilerek, 16 Ağustos'ta İstanbul açıklarına getirilen gemilerin Osmanlı Devleti tarafından satın alındıkları açıklanmıştır Yavuz ve Midilli adları verilen zırhlıların mürettebatı da fes giydirilerek Osmanlı donanmasına alınmıştır
1 Ekim'de Çanakkale Boğazı'ndaki mayınlama işlemleri tamamlanarak boğaz her türlü trafiğe kapatıldı 27 Ekim'de Yavuz ve Midilli, 11 gemiden oluşan bir filo eşliğinde Karadeniz'e açıldı Kuzey Karadeniz'e yönelen filo 29 Ekim'de Rusya'nın Sivastopol, Odessa, Novorosisk ve Feodosya limanlarını top ateşine tuttu
Osmanlı donanmasının Rus gemi ve limanlarına saldırması üzerine 1 KasımKafkasya’da sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdi Hemen ardından 2 Kasım'da Rusya, 5 Kasım'da İngiltere Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etti Osmanlı Devleti buna 14 Kasım'da Cihad-ı Ekber ilanıyla karşılık verdi 1914 günü Rus ordusu

Kafkasya Cephesi



Kafkasya
Ardahan – Sarıkamış – Malazgirt – 1 Karakilise – Van – Köprüköy – Erzurum – Trabzon – Erzincan – Muş – Bitlis – Oğnut – 2 Karakilise – Sardarapat – Bash Abaran –Bakü Enver Paşa kumandasındaki Türk ordusu 21 Aralık'ta (o zamanki Rus sınırı olan) Köprüköy - Eleşkirt hattında hücuma geçti Sarıkamış yakınında Allahüekber Dağlarına ulaşan ordu burada 1915 Ocağının ilk haftasında ağır bir yenilgiye uğradı 130000 kişilik asker mevcudunun 60000'i çarpışmalarda veya soğuktan donarak şehit oldu Geri kalanlar esir düştü
Grandük Nikola kumandasındaki Rus ordusu bir yıllık bir bekleyişten sonra 13 Ocak 1916'da Erzurum cephesinde harekete geçti 16 Şubat 1916'da Erzurum, 3 Mart'ta Bitlis ve Muş, 18 Nisan'da Trabzon, 24 Temmuz'da Erzincan düştü Ancak Ağustos ayında Bitlis ve Muş geri alındı
Rusya'da 1917 Mart ayında Çarlık rejimine karşı başlayan ayaklanma Kasım ayında Bolşevik rejimin kurulması ve 1918 Ocak ayında Rus ordusunun dağılması ile sonuçlandı Rus ordusunun çekilmesi üzerine, onların boşalttığı alanlarda Antranik komutasındaki Ermeni birlikleri "Batı Ermenistan Geçici Hükümeti" ilan ettiler Ancak hücuma geçen Türk ordusu karşısında tutunamayarak dağıldılar 26 Şubat 1918'de Erzincan, 27 Şubat'ta Trabzon, 12 Mart'ta Erzurum, 2 Nisan'da Van kurtarıldı
3 Mart 1918'de imzalanan Brest Litovsk Antlaşması ile Rusya savaşta kazandığı toprakları terkederek 1878 öncesi sınırlara dönmeyi kabul etti Bu sırada Tiflis'te kurulan Transkafkasya Cumhuriyeti'nin direnmesi üzerine Halil Paşa kumandasında ileri harekete geçen Türk ordusu 25 Mart'ta Oltu, 3 Nisan'da Ardahan, 5 Nisan'da Batum, 15 Mayıs'ta Gümrü, 20 Temmuz'da Nahçevan'ı aldı ve nihayet 15 Eylül'de Bakü'ye girdi Ekim başında bir Türk müfrezesi Dağıstan'da kontrolü ele aldı
Ancak 30 Ekim'de imzalanan Mondros Mütarekesi uyarınca Türk ordusu işgal ettiği Kafkasya topraklarını bırakarak 1914 sınırına geri çekildi Türk ordusunun boşalttığı Batum, Ardahan ve Kars'ta kurulan Milli Şura Hükümetleri 1919 ilkbaharında Kafkasya'daki İngiliz kuvvetleri tarafından tasfiye edildi
Daha çok bilgi için: Ardahan Harekâtı, Sarıkamış Harekâtı, Malazgirt Savaşı (1915), Van Savaşı ve Brest-Litovsk Antlaşması

Çanakkale Cephesi



Çanakkale Savaşı
Çanakkale Deniz Harekâtları
Kumkale
Seddülbahir Cephesi
1 Krite – 2 Kirte – 3 Kirte – 1 Kerevizdere - Zığındere - 2 Kerevizdere - Kirte Bağları

Arıburnu Cephesi

Kanlısırt – Sarı Bayır – Kılıçbayır – Kocaçimen Tepe – Conk Bayırı

Anafartalar Cephesi

I Anafartalar – Tekketepe – 2 Anafartalar
İstanbul'u bir deniz harekâtıyla ele geçirerek Osmanlı Devleti'ni safdışı bırakmak ve zor durumda olan Rusya'ya güneyden yardım ulaştırmak projesi savaşın ilk aylarında İngiltere Donanma Bakanı Winston Churchill ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Lord Fisher tarafından ortaya atıldı Savaşın Alman cephesinde kazanılacağına inanan Kara Kuvvetleri Komutanı Lord Kitchener bu projeye karşı çıktı
Alman Genel Karargâhı Çanakkale'den gelebilecek tehlikeyi sezerek Çanakkale istihkâmlarının güçlendirilmesine ve boğazın mayınlanmasına karar verdi Albay Wehrle komutasındaki bir alay bu işle görevlendirildi
18 Mart 1915'te Fransız ve İngiliz donanmalarından oluşan bir filo Çanakkale Boğazı'nı geçmeye teşebbüs etti, ancak ağır topçu ateşi ve mayın patlamaları sonucunda ilerleyemeyerek geri çekildi
24 Mart'ta İstanbul'daki Alman Askeri Heyeti'nin başı olan Mareşal Liman von Sanders Çanakkale'nin karadan savunmasıyla görevlendirilen 5 Ordu komutanlığına getirildi 25 Nisan'da İngiliz, Fransız ve Anzac (Avustralya-Yeni Zelanda Gönüllü Kolordusu) birlikleri Çanakkale Boğazı civarında üç noktada karaya çıktılar Ancak şiddetli Türk direnişi karşısında ilerleyemeyerek sahi hattındaki dar bir alana sıkıştılar
Ağustos başında Gelibolu Yarımadası'nın kuzeyine yapılan ikinci müttefik çıkartması da Anafartalar Muharebeleri ile durduruldu Düşman askeri 8-9 Aralık 1915 gecesi Gelibolu yarımadasını deniz yoluyla tahliye etti
Çanakkale Savaşlarına kaymakam (yarbay) rütbesiyle katılan Mustafa Kemal Bey, büyük yararlıklar göstererek albaylığa yükseltildi
Daha çok bilgi için: Çanakkale Savaşları

Irak Cephesi



Mezopotamya
Fao Çıkartması – Basra – Qurna – Es Sinn – Maden – Umm-at-Tubal –Kut –Şeyh Sa'ad – Vadi – Hanna – Dujaila – Kut – Baghdad – Samarrah Taarruzu – Cebel Hamlin – Istabulat – Ramadi – Şarkat Irak'taki İngiliz harekâtı ana İngiliz karargâhından bağımsız olarak Hindistan Ordusu'na bağlı Sefer Birliği tarafından yürütüldü
Şatt-ül Arap Nehri üzerindeki Abadan'da İngiliz petrol tesislerini koruma altına almak amacıyla 7 Kasım 1914'te İngilizler (nehrin Osmanlı yakasında bulunan) Fao Adası'na asker çıkardılar 21 Kasım'da Basra İngilizlerin eline geçti
1915'te İttihat ve Terakki fedaisi ve Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olan binbaşı Süleyman Askerî Bey komutasında düzensiz bir birlik İngiliz kuvvetlerine karşı akınlar ve sabotaj eylemleri düzenledi Bunun üzerine Mayıs ayında General Townshend kumandasındaki İngiliz ordusu Bağdat'ı ele geçirmek üzere hareket etti 24 Temmuz'da Nasıriye, 29 Eylül'de Kut-ül Amare düştü 22 Kasım'da Selmanpak Muharebesi'nde Mareşal von der Goltz komutasındaki Türk ordusu bir zafer kazandı; Kut-ül Amare'de kuşatılan Townshend 29 Nisan 1916'da teslim oldu
1917'de Irak'taki Türk kuvvetlerinin İran'a sevkedilmesi üzerine tekrar harekete geçen İngilizler 11 Mart 1917'de Bağdat'ı ele geçirdi Bunu izleyen aylarda Musul hariç Kuzey Irak'ın büyük bir kısmı İngilizlerin eline geçti
Daha çok bilgi için: Fao Çıkartması ve Basra Savaşı

Sina-Filistin-Suriye Cephesi



Sina ve Filistin
1 Süveyş – 2 Süveyş – Romani – Magdhaba – Ramallah – 1 Gazze – 2 Gazze – 3 Gazze – Bir-Seba – Kudüs – Megiddo Cemal Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu, İngiliz idaresinde olan Mısır'ı fethetmek amacıyla 28 Ocak 1915'te Süveyş Kanalı'na saldırdı Saldırı hezimetle sonuçlandı
27 Temmuz 1916'da Albay von Kress kumandasında 4 Ordu'nun giriştiği İkinci Kanal Seferi de yenilgiyle sona erdi Bu olay üzerine İngiliz ordusunun en parlak generallerinden olan Edmund Allenby Mısır'a gönderilerek, bir karşı saldırı için hazırlıklara başladı Allenby'nin hazırlıkları çerçevesinde Oxford'lu arkeolog ve sanat tarihçisi T E Lawrence, Osmanlı idaresine karşı bir Arap İsyanı örgütlemekle görevlendirildi
27 Haziran 1916'da Mekke Şerifi Hüseyin Osmanlılara karşı isyan ederek Hicaz Kırallığı'nı ilan etti Ürdün, Suriye ve Filistin Araplarının büyük bir kısmı açık veya gizli şekilde Hüseyin ve oğulları Faysal ve Abdullah'ın isyanına katıldı
8 Mart 1917'de İngiliz kuvvetleri Gazze'de saldırıya geçerek stratejik Han Yunus mevkiini işgal etti 6 Kasım 1917'deki Üçüncü Gazze savaşı'nda kesin bir üstünlük elde eden İngilizler, 17 Kasım'da Yafa'yı (bugünkü Tel-Aviv), 9 Aralık'ta da Kudüs'ü ele geçirdiler 21 Şubat 1918'de Eriha düştü Bunu izleyen aylar, Şeria cephesinde sonuçsuz çarpışmalarla geçti
Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı bozgunuyla sonuçlanmasına ve Suriye'nin elden çıkmasına yol açan son karşılaşma 19 Eylül 1918'de başladı Bu tarihte Nablus yakınında aniden saldırıya geçen İngiliz kuvvetleri, Mecidiye/Megiddo Meydan Muharebesi'nde Mareşal Liman von Sanders komutasındaki Türk ordular grubunu kesin bir yenilgiye uğrattı Muharebede, 5 İngiliz ve 1 Fransız tümeninde toplam 50000 kişiden oluşan düşman kuvvetleri iki Osmanlı ordusunu tümüyle dağıtarak büyük bir kısmını esir aldı 21 Eylül'de düşman eline geçen Nasıra'da 18000 asker esir düştü 22 Eylül'de yerli halkın ayaklanarak Türk karargâhına saldırdığı Şam, 1 Ekim'da İngiliz işgaline girdi 6 Ekim'de Humus, 27 Ekim'de Halep düştü
Daha çok bilgi için: Birinci Süveyş Savaşı, İkinci Süveyş Savaşı, Arap İhtilali, T E Lawrence, Birinci Gazze Savaşı, İkinci Gazze Savaşı ve Üçüncü Gazze Savaşı

Savaş Sonu


Cepheden gelen bozgun haberleri üzerine 5 Ekim'de Talat Paşa hükümeti Wilson Prensipleri çerçevesinde ateşkes isteminde bulundu 8 Ekim'de İttihat ve Terakki hükümeti istifa etti 14 Ekim'de Ferik (general) Ahmet İzzet Paşa yönetiminde "partilerüstü" geçiş hükümeti kuruldu 24 Ekim'de İngiltere ateşkes teklifini kabul ederek bir Türk murahhasının Limni Adası'ndaki Mondros (Moudros) limanına gönderilmesini önerdi Mondros'a giden eski Bahriye Nazırı Rauf Bey 30 Ekim'de savaşın fiili bölümünü sona erdiren Mondros Mütarekesi'ni imzaladı
Türkiye ile İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya ve diğer İtilaf Devletleri arasındaki savaş hali ancak 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile sona erd

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Birinci Dünya Savaşı

Eski 12-28-2009   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Birinci Dünya Savaşı






19 yüzyılın sonlarındaki teknik gelişmelerin sonuçlan i Dünya Savaşı'nda (1914-18) ortaya çıktı Basitleştirilen ve büyük ölçüde geliştirilen makineli tüfekler büyük bir önem kazandı Daha fazla makineli tüfeği olan taraf genellikle savaşı kazanıyordu Ateş gücünün böylesine çok artması sonucunda açık savaş düzeni, yerini siper savaşı denen yeni bir savaş düzenine bıraktı Artık her iki taraf da cephe boyunca kazılan yüzlerce kilometre uzunluğundaki siperlerin içinde korunarak savaşıyordu Piyade saldırıları yoğun bir topçu ateşi sonrasında yapılıyordu

İlk kez bu savaşta uçaklar önemli bir rol oynamaya başladı İlkin keşif amacıyla kullanılan uçaklar kısa sürede bir saldırı silahına dönüştü Uçaktan atılan bombalar çok etkili oldu Önceleri yalnızca cephedeki askeri hedeflere karşı kullanılan uçak bombardımanı sonra sivil hedeflere de yöneldi, kentler de bombalandı Daha büyük ve güçlü uçaklar yapılarak, daha büyük ve çok bomba uzak yerlere atılabildi
Bu savaşta Almanlar yeni ve çok korkunç bir silah olan zehirli gazı ilk kez kullandı (bak KİMYASAL Savaş) Top mermileri içinde düşman siperlerine atılan bu öldürücü gazlardan korunmak için kısa sürede gaz maskeleri geliştirildi ve kullanıldı

Engel tanımadan ilerleyen, zırhlı ve silahlı bir taşıt aracı olan tank da ilk kez bu savaşta görüldü Paletler üzerinde giden, hafif bir top ve makineli tüfeklerle donatılmış olan tank çok güçlü bir silahtı (bak Tank) Çok geçmeden tanka karşı kullanılabilen özel küçük bir top, tanksavar topu yapıldı Uzun kalın namlusundan alev saçan alev makineleri de I Dünya Savaşı'nda kullanılan yeni piyade silahları arasında sayılabilir

I Dünya Savaşı sona erince ordular ve donanmalar azaltıldı; ama savaşta yenilmiş olan ve yeni bir savaşa hazırlanan Almanya başta olmak üzere bazı devletler daha gelişmiş silahlar yapmak için çalışmaları sürdürdü Ağırlığı 70 tona ulaşan ve zırhı top ateşine dayanıklı olan büyük tanklar, saatte 650 kilometreden daha hızlı uçan uçaklar yapıldı Askeri amaçla kullanılabilecek paraşütler yapılarak, düşman hatlarının gerisine indirilebilecek paraşütçü birlikleri kuruldu Savaş araçlarındaki bütün bu gelişmeler II Dünya Savaşı (1939-45) çıktığında kullanılmaya hazırdı



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

1. Dünya savaşı (1914 - 1918)

Eski 05-25-2010   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

1. Dünya savaşı (1914 - 1918)





Dünya savaşı, (Birinci), 1914'ten 1918'e dek, Almanya ve Avusturya-Macaristan'ın, Türkiye (1914) ve Bulgaristan'ın (1915) katılmasıyla oluşturdukları ittifak devletlerini; Sırbistan, Fransa, Rusya, Belçika ve Büyük Britanya'nın, Japonya (1914), italya (1915), Romanya ve Portekiz (1916) ve sonunda ABD, Yunanistan, Çin ve birçok Güney Amerika devletlerinin de katılmasıyla (1917) oluşturdukları itilaf devletleriyle karşı karşıya getiren savaş

Almanya'nın dünya siyaseti, denizlerdeki ve özellikle Yakındoğu bölgesindeki ekonomik yayılması (Drang nach Osten), Balkanlar'dakl alman-slav uyuşmazlığı ve Üçlü ittifak (Almanya, Avusturya -Macaristan, italya) ile Üçlü itilaf (Fransa, Büyük Britanya, Rusya) blokları tarafından sürdürülen silahlanma yarışı, Avrupa'da, Balkan savaşları'nın(1912-13) ertesinde en küçük bir kıvılcımın silahlı çatışmaya dönüşebileceği bir gerginlik ortamı yaratmıştı Bu kıvılcım, 28 haziran 1914'te, Saraybosna'da (Sarajevo), Avusturya veliahtı arşidük Franz Ferdinand'ın bir boşnak öğrenci tarafından öldürülmesi şeklinde ortaya çıktı

15 temmuzda kendisine kayıtsız şartsız destek vermiş olan Wilhelm II' nin kışkırtmasıyla, Avusturya-Macaristan 28 temmuzda Sırbistan'a savaş ilan etti Bunun üzerine ittifaklar sistemi işlemeye başladı ve birkaç hafta içinde iki karşıt kampta yer alan ülkeler, tarafsızlığını ilan eden italya hariç savaşa tutuştular Almanya bir "yıldırım savaşı'nı gerçekleştirecek güçte olduğunu düşünüyordu Merkezi konumundan yararlanarak birkaç hafta içinde fransız ordusunu dağıtmayı (Schli-effen planı), ardından da, bütün kuvvetlerini toparlayarak çabuk harekete geçemeyeceği çok iyi bilinen cılız bacaklı dev Rusya'ya saldırmayı planladı Bu arada, umduklarının tam tersine, Büyük Britanya'nın savaşa girmesi, alman başbakanı Bethmann- Hollweg ve genelkurmay başkanı Moltke gibi, Wilhelm II'yi de İtalya' nın tarafsız kalışından daha çok şaşırttı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.