11-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
4./İv. Muratın Bağdat Seferi
Van ve Diyarbakır’da kalan Sultan Murad Han, Revan Seferine çıkışından on ay sonra 27 Aralık 1635’te İstanbul’a döndü Osmanlı ordusunun doğudan ayrılmasıyla; Safeviler, hududa tecavüz ederek 1 Nisan 1636’da Revan’ı işgal ettiler 2 Şubat 1637’de sadrazamlığa getirdiği Bayram Paşayı Doğu Seferi serdarlığına tayin eden Sultan Murad Han'ın kendisi de hazırlıklara başladı ve 8 Mayıs 1637’de Bağdat Seferi'ne çıktı
16 Kasım 1638’de kuşatmanın başladığı sırada Padişahtan, daha önce ele geçirilmiş bulunan İmam-ı A’zam türbesini ziyaret etmesi istendi Ancak, Sultan; “Bağdat, sapıkların pis ayaklarıyla kirlenirken, gidip o yüce İmamı ziyaretten haya ederim” cevabını verdi Derhal tertibat alarak muhasaraya başladı
Şehirde Bektaş Han Türkmen’in kumandasında 40 000 kişilik bir Safevi garnizonu bulunuyordu Şah Safi ise, atlı kuvvetleriyle Kasr-ı Şirin’de olup Osmanlı muhasarasını gün gün takip etmesine rağmen, müdahaleye cesaret edemiyordu
Sultan Murad Han, 12 000 sipahiyi İran içlerine sokup Şehriban bölgesini çiğnettiği halde, Şahı savaş meydanına çekemedi Şah, Bağdat’taki büyük kuvvetlerine güveniyor, Padişahın muhasaradan bıkınca çekilip gideceğini zannediyordu
Padişahın ve seksen altı yaşındaki şeyhülislam Yahya Efendi'nin de ön safta olduğu bu kuşatmada, dehşetli vuruşmalar oldu Muhasaranın otuz yedinci gününde ön saflarda yalın kılıç kahramanca çarpışarak askeri coşturan Sadrazam Tayyar Mehmed Paşa, birkaç kuleyi ele geçirdiği sırada alnından vurularak şehit oldu
Yerine sadarete getirilen Kemankeş Mustafa Paşa, selefi gibi gayret edip birkaç kuleyi daha ele geçirdi Bu muvaffakiyetler üzerine muhasaranın otuz dokuzuncu günü umumi taarruza karar verildi Sabah erkenden başlayan şiddetli hücum karşısında kale teslim oldu
|
|
|