Prof. Dr. Sinsi
|
Toplumsal Yasamda Osmanlı Kadını
Toplumsal Yasamda Osmanli Kadini XX yuzyilin baslarina kadar kadinin Osmanli toplumunda - ozellikle kentsel toplumda silik bir yeri vardi Toplum yapisi, giderek daha belirgin bicimde cinslerin

ayriligi uzerine oturuyordu Oyle ki iki ayri dunya soz konusuydu Her seyden once erkegin dunyasi kamusaldi, kadinin dunyasiysa ozeldi, mahremdi ve ailenin icinde yer aliyordu Hemen tumuyle eve kapatilip carsaf giymeye mahkûm edilen kadin, kucultulmus bir evrenin icine sikistirilmisti Bu nedenle de, onun toplumsal yasamdaki rolu onemli olcude sinirlanmisti Kuran'da, yalnizca, peygamberin karilarina zorunlu kilinan carsafi simgeleyen sozcuk, hicab'dir (458) Ne var ki, carsaf giyme âdeti zamanla ozgur konumdaki tum Musluman kadinlara yayildi Islamligin yayilmasiyla da Arabistan'da ve tum Dâr-ul-Islam'da (459) kendini kabul ettirdi Osmanli Imparatorlugu'nda carsaf giyme âdeti kent kadinlarinin tumunce benimsenmis, kirsal alan kadinlari ise cok daha dusuk bir olcude bu âdeti izlemistir Aile yasamina ayirdigimiz bolumde belirtilen nedenlerden dolayi, burada kirsal kesim kadinlarini ele almayacagiz Kentlerde devlet, kararnameler ve polis onlemleriyle kadinlari carsaf giymeye zorunlu tutuyor, bu alanda bazen isi carsafin bicimini ve kalinligini belirtmeye kadar bile vardirabiliyordu (460) Kadinlar, yasanin ongordugu cezalardan kurtulmak icin carsaf giymek zorundaydi Bununla da yetinilmeyerek, kadinin ev disina cikislarini duzenlemek icin ardi ardina fermanlar cikariliyordu (461) Ancak, bunca sik yinelenmelere bakilirsa,yalnizca baskenti ilgilendiren bu kararlara her zaman uyulmadigi gibi yasaklamalarin da kati bicimde uygulanmadigi dusunulebilir Tanzimat doneminde bu onlemlerde belli bir gevseme gorulmekle birlikte, yetkili makamlar, ramazan sirasinda eski kararlarin buyruk ve yasaklamalarini animsatmayi bir gorev biliyorlardi 1867'de gazeteler asagidaki duyuruyu yayimliyordu: "Kadinlar yalniz ve ancak Sultan Ahmet, Laleli ve Sehzadebasi camilerine gidebilecek, bunlar disinda hicbir buyuk camiye gidemeyecektir; namaz sirasinda bu camilerde yalnizca ve yalnizca hizmetliler bulunabilecek, hicbir erkek iceri alinmayacaktir Kadinlar, bir iftar cagrisi icin bir yerden bir yere giderken, kalabalik yerlerde durmaksizin ve orada burada gezinirken, vakit yitirmeksizin onlerine bakarak yuruyeceklerdir'' (462) ilginctir ki bu donemde erkekler de hizaya cagrilmis, kendilerinden, kadinlara karsi gerektigi gibi davranmalari istenmistir (463) Abdulhamit'in saltanati ile birlikte kadinin dis yasami yeniden siki bicimde duzenlenmistir (464) Levant Herald gazetesinde cikan su haber bu gelismeye taniklik etmektedir: ''Majesteleri Sultan'in buyrugu ve Seyhulislam'in talebi uzerine, Danistay'in olurunu alan Icisleri Bakanligi, Musluman kadinlarin giyecekleri giysilerin niteligini ve nasil hareket etmeleri gerektigini belirleyen kurallar koymustur Genel yerlerde ve islek caddelerde gorunmek ve ziyaretler yapmak Musluman kadinlara yasaklanmistir Polis memurlari en buyuk uyanikligi gostermeye ve kurallarda ongoruldugunden daha ince bir carsaf giymeye curet eden bir kadin gorur gormez, tutanak tutmaya cagrilmislardir Tutanak, kurallara karsi gelen kadinin adini ve kurallari cignemenin tum ayrintilarini icerecektir; tutanak Icisleri Bakanligina ve Polis Mudurlugu'ne iletilecektir Bundan baska Musluman kadinlara arabayla ya da yaya olarak Beyazit, Sehzadebasi ve Aksaray semtlerine gitmek, oralarda gezinmek, Kapalicarsi'ya girmek ve dukkânlara girip oturmak yasak edilmistir Bu kurallarin cignenmesi halinde, karsi gelenler, ceza yasasinin 254 maddesi uyarinca kovusturulacaktir, kullanilan arabanin surucusu de kadin gibi cezalandirilacaktir Bunlara ek olarak, Musluman kadinlarin genel yerlerde gruplar halinde toplanmalari kesinlikle yasaklanmistir Bu tur bir grubu goren polis, kadinlara dagilmalarini emretmekle yukumludur Bu dagilma cagrisi, gruptaki en yasli kadina, yanindaki obur kadinlara yoneltilecektir (Tuzugun son bolumu, erkeklerin genel yerlerde kadinlara karsi nasil davranmalari gerektigine iliskindir) Herhangi bir erkek bir kadina laf atar ya da isaret ederse, ceza yasasinin 202 maddesi uyarinca cezalandirilacaktir " (465) Bununla birlikte, polisin yetkilerine karsin, ozellikle giyim kusam alaninda âdetler gevsemeye baslamisti Bu konuda Lois Rambert sunlari yazmaktadir: ''Musluman kadinlarin oldum olasi giydikleri ferace ve carsafin bicimi, sonuc olarak, oylesine degismis bulunuiyor ki, bunlarin harem gelenekleriyle bagdasmasi zordur Entariye benzeyen carsaflar, kolsuz olarak dikilen feraceler iyi ahlak kurallarina uygun olmayan bir model uzerine bicilmektedir Ve basortulerle yemeniler, saclari oldugu gibi gosterecek kadar incedir Kimi kadinlar, isi askerler gibi ceket ve manto giymeye kadar vardirmaktadirlar Carsaf giyme cagindaki genc kizlar, Islamin yasaklarina aykiri urbalar icinde apacik gezip dolasmaktadirlar Bunun uzun sure hosgorulemeyecegi belliydi Nitekim bir Padisah iradesi, kadinlara, dinin ilkelerine uygun bicimde giyinmelerini buyurmustur Bu iradeyle, buyruklara karsi gelecek kadin ve kizlarla birlikte kocalarin da, ana ve babalarin da sert bicimde kovusturulacaklari'' duyuruluyordu (466) Ne var ki, su anlamli satirlardan da anlasilacagi gibi, hicbir 'baski' kâr etmiyordu 1894 tarihli bir ticaret yilligi, Istanbul'da Avrupa giysileri satan ''Galata Tring'' Beyoglu'nda ''Le Bon Marché'' ve ''Meyer'', Bahcekapi'da ''Orozdibak'' gibi yabancilarin ve ''Mustafa Samli'' ''Macit Mehmet Karakas'', ''Selanik Bonmarsesi'', ''Sisman Yanko'' gibi Turk uyruklularin bircok magazasi bulundugunu gostermektedir Ozellikle bu sonuncularin musterisi Turk kadinlariydi En azindan sunu kabul etmek gerekirdi ki, salon yasaminda Avrupa modasina gore yasayan bir sinif dogmustu Bu isletmeler kârli is yaptiklarina gore, bu sinif oldukca onemli boyutlardaydi (467) Aslinda kadinlar, sokaktaki giyim kusamini duzenlemeye yonelik devlet mudahalelerine da acikca karsi cikmaya baslamislardi Ornegin Rasime Hanim, yayinladigi bir yazida soyle diyordu: ''Gercek durustluk ve gercek ahlak, kamuoyunu kadinlarin evde kalmasini, oradan disari cikmamasini, cikinca da dikkatle ortunmesini istemeye yoneltmemeli, asil kurtarici ve aydinlatici dusuncelere hizmet etmelidir " (468) Boylece, sarayin, ulemanin ve kamuoyunun bir bolumunun bicimciligine karsin, Abdulhamit donemi kadinin toplumsal yasama katilimi dogrultusunda, belli bir gelisme gostermistir Oriyantalist ve Turkolog A Vambery bu gelismeyi dogrulamaktadir: ''Karanlikciligin bulvarlari olan haremlerin kadinlari da onemli olcude degisti Evet! Yineliyorum, Turkiye'de kadinlarin guncel yasami, bana kalirsa su son 40 yil icinde tumuyle donusmus bulunmaktadir '' (469) Belli bir iyimserligi dile getiren bu sozler, baskentin kadin nufusunun butununu degil, fakat onun varlikli ve gelismis bolumunu ilgilendirmekteydi Gene de belli, hissedilir bir degisikligin kendini kabul ettirdigi bir gercektir Mesrutiyet doneminde bu degisiklik daha da yogunlasarak ilerleyecekti 1908 devrimi, carsaf giyme âdetine karsi ilk kez ciddi gediklerin acilmasina neden oldu Nitekim, carsaflarini boyunlarina saran ve Avrupa modasina gore giyinen kadinlar ve genc kizlar, bazen ufak tefek olaylarin cikmasina yol acsalar da Istanbul basta olmak uzere bazi kentlerin caddelerinde gosteriler duzenlediler (470) 1912'de, Yunanlilarin isgal ettigi Selanik'ten gelen binlerce gocmen 'donme' belli Islam geleneklerinden oldukca uzakta bulundugu icin, Avrupa modasina oykunmesini daha da belirgin bir bicimde yogunlastirmistir (471) Birinci Dunya Savasi'yla birlikte, carsaftan kurtulma hareketi yeni boyutlar kazandi Calismak durumunda kalan Turk kadini artik daha pratik bicimde giyinmeye basladi Carsaf ile pecenin yerini cene altinda dugumlenen basortusu aldi Bu donusume kuskusuz tepkiler olmuyor degildi 1908'de cikarilan polis emirnameleri, kadinlara, carsaf ve uygun kadin giysileri giymek zorunda olduklarini animsatiyordu 1910'dan itibaren hukumetin tutumu, yukarida da gordugumuz gibi Ismail Gaspirali'nin tepki ve ofkesini uyandiracak derecede sertlesti 1917 Eylul'unde polis Istanbul duvarlarina su duyuruyu astirdi: ''Son aylarda baskent sokaklarinda utanc verici modalar gorulmektedir Tum Musluman kadinlari eteklerini uzatmaya, korse giymekten sakinmaya ve kalin bir carsaf giymeye cagrilmaktadir Bu emirnamenin buyruklarina uymalari icin onlara azami iki gun sure taninmistir " Ne var ki zaman degismisti Bu afis canli bir ajitasyona yol acti Ust duzey yoneticileri duruma elkoyarak bazi polis memurlarinin yersiz gayretkesliklerini kinamak zorunda kaldilar Baskent Istanbul'un duvarlarina bu kez de soyle afisler asildi: ''Genel mudurluk, yasli geri kafali kadinlarin bir alt gorevliyi kandirarak, Musluman kadinlarin eski modaya geri donmelerini emreden bir duyuru yayinlatmis olmasindan muteessirdir Bundan onceki emirnamenin gecersiz oldugu duyurulur'' (472) Giyim kusamda, ev icinde daha az baski altinda bulunan kadin, ev disina cikislarinda da, bazi yeni ozgurlukleri kullanmaya baslayacaktir Ancak Istanbul'da yeni yeni islemeye baslayan tramvay ve vapurlarda, hâlâ kadinlar icin ayrilmis ozel bolumler vardi Ornegin Bogaz'dan karsiya gecen ya da Istanbul'u Adalar'a baglayan bir vapura bir cift bindigi zaman kadinlara ayrilmis olan guverte salonlarina gitmek uzere kadin, esinin kolundan ayriliyor ve kocasina ancak yolun sonunda vapurdan inerken donebiliyordu Ancak daha sonralari, guvertede eslerin birlikte seyahat etmelerine musaade edilecektir (473) Bununla birlikte kocalarinin yaninda sokaga cikan, onlarla birlikte tiyatroya ya da benzeri gosterilere, eglence yerlerine giden kadinlar tek tuk gorulmeye baslamisti Ozellikle Basbakan Fuat Pasa'nin, karisiyla birlikte Tokatliyan Oteli'nin kahvesinde bir masaya oturmasi olay olmus, uzerinde cok yorum yapilmisti (474) 1917'de, ustelik carsaf da giymis olan karisiyla Buyukada'da bir otelin salonunda bulunan bir adam, buradan kovulmustur (475) Gene bu donemde, ilk kez bir Turk kadini, tiyatro sahnesine cikti O zamana dek kadin rollerine, aksanlari duzgun olan Ermeni kadinlar cikiyordu 1918'de Istanbul Darul-Bedayi'ine staj icin birkac Turk kizi kabul edildi bunlardan Jale takma adiyla Afife Hanim 1920'de Kadikoy Tiyatrosu'nda oynanan bir piyeste rol aldi Bu girisim Musluman ahlakina aykiri bulundugundan, Afife Hanim mahkemeye verildi Tiyatronun cok etkili adamlari araya girerek yargilanmadan ancak kurtuldu
|