Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devlet, düşünceler, eski, meclisi, nedirtoy, toy, türklerde, üzerine

Eski Türklerde Devlet Meclisi ,Toy Nedir?Toy Üzerine Düşünceler

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Türklerde Devlet Meclisi ,Toy Nedir?Toy Üzerine Düşünceler



Eski Türklerde Devlet Meclisi “Toy” Üzerine Düşünceler

Bilindiği gibi en eski çağlardan bugüne kadar, bütün toplumlar ve toplumları yöneten hükümdarlar, devlet işlerini görürken, danışmak, istişare etmek, alıp uygulayacakları kararları topluma benimsetmek, alınacak neticelerin sorumluluğunu paylaşmak, en doğru olanı yapmak ve benzeri sebeplerle danışmanlar edinmek ve daha önemlisi kurullar oluşturmak ihtiyacını hissetmişlerdir Günümüzde temsili parlamenter sistemle en gelişmiş seviyesine varan bu olgu, gerek Batılı gerekse Doğulu toplumlarda kökü en eski çağlara uzanan bir geçmişe sahiptir Biz bu çalışmada yalnızca Orta Asya Türk devletlerinin devlet meclisi olan “Toy”u ele alacağız

“Toy” kelimesi “meclis-toplantı”, “Devlet Meclisi” anlamına gelmektedir1 Kelimenin bir diğer ve yaygın anlamı da bayram2 ziyafet ve eğlenceli yemeklerdir3 Moğolların Gizli Tarihi isimli eserde yer alan “Düğün, doğum, evlenme ve buna benzer hallerde tertiplenen meclis” şeklindeki ifade de Toy’un değişik vesilelerle toplanan bir meclis olduğu yolundadır4 Ancak “Toy” devlet işlerinin görüşüldüğü ve daha sonra yenilip, içilip, eğlenilen bir festival niteliğinde olsa gerektir Hükümdarlar tarafından yılın belirli günlerinde, hükümdarlık alameti olarak devlet ileri gelenlerine ve halka verilen ve resmi bir niteliği olan ziyafettir5

Bunun yanı sıra toy kelimesiyle aynı anlama gelen “Kurultay” kelimesinden de söz etmemiz gerekir Moğolca toplanmak, bir araya gelmek anlamındaki “khuril, khural-khuri, kuril” köküne6 yine Moğolca “tai” ekinin ilave edilmesiyle türetilmiş bir terim olan kurultay kelimesi zamanla Türk devlet meclisi “toy”un yerini almıştır XIII yüzyılın ortalarından itibaren kaynaklarda geçmeye başlayan bu kelime toy yerine kullanılmaya başlanmış, toy ise yemekli eğlence için kullanılır olmuştur7

Toy geleneğinin aslı olan ilk meclis ya da toplantılar, Asya Hun İmparatorluğu’nda Mao-tun dönemine kadar geriye uzanmaktadır Mao-tun devrinde (MÖ 209–174) dini ayinlerin yapıldığı, halkın nüfusunun ve hayvan sayısının belirlendiği ve devlet işlerinin görüşüldüğü üç büyük toplantı yapılmaktaydı8 Hsiung-nu Devleti’nin Shan-yü (veya Tan-hu) denilen hükümdarları karargâhlarında yılda üç defa birinci, beşinci ve dokuzuncu aylarda veya başka bir deyişle yılbaşı, ilkbahar ve güz mevsimlerinde bu toplantıları gerçekleştirmekteydi Bütün bu toplantılar yapıldıkları ayın beşinci günü olan “wu” günü yapılırdı9

Kabile reislerinin katıldığı bu toplantı bir festival olup eğlenilirdi, fakat aynı zamanda atları kurban verilir, ibadet edilirdi Ögel bu toplantıda küçük kurultayın da yapıldığını belirtmektedir10

Beşinci ayda yani ilkbaharda (altıncı ayda) Lung-ch’eng’da (Ongkin Irmağı vadisinde Karakum şehrinde) yapılan toplantı diğerine göre daha önemliydi Çünkü bu toplantıda bütün prens ve kabile reisleri toplanır, atalara, yere ve göğe kurbanlar verilir, ibadet edilirdi11 Yine bu toplantıda bütün büyük devlet işleri de görüşülürdü ki bu da ilkbahar toplantısının önemini artırmaktaydı Burada görüşülen başlıca konular şunlardı: Askeri stratejik meseleler, dış politikayla ilgili işler, elçi kabulleri, yeni hükümdar (Shan-yü) seçimi12 Bu toplantıya prenslerin yanı sıra devletin ileri gelen memurları ve Hsiung-nu Devleti tâbiyetinde bulunan beyler katılırlardı Bu katılmanın başlıca sebebi devlete olan sadakatin sürdüğünü göstermekti Aksi bir davranış isyan anlamına gelmekteydi13

Hsiung-nu Devleti’nde yapılan üçüncü önemli toplantı ise sonbaharda Tai-linde yapılanıdır Savaş ve sayım kurultayı da denilebilecek bu toplantıda ahali ve atların sayımı yapılır ve savaş kararı görüşülürdü

Toplantının bu şekilde yapılmasının sebebi bu mevsimde atların yetişip güçlenmiş olması ve Çin’de harman mevsimi olması dolayısıyla Hunlar’da bu bölgeye doğru savaş hareketlerini başladığı bir mevsim olmasıydı14

Hunların yanı sıra diğer bütün Türk devletlerinde de bu tür toplantıların yapıldığını, meclislerin toplandığını görüyoruz Göktürklerde de bu toplantılardan yapılmaktaydı Yılın beşinci ayında ilkbaharda yapılan ve halkın da katıldığı toplantı yine en önemlisiydi Bu toplantılar aynı zamanda bir bayram gibi kutlamalara sahne olur, at yarışları yapılır, şarkılar söylenir, kımız denilen içki bol miktarda içilirdi15 Bu toplantı vesilesiyle kurulan mecliste de devlet işleri görüşülür, yeni hakan seçimi yapılır hatta iktisadi ve kültürel meselelere çözüm bulunurdu16

Uygurların da buna benzer devlet işlerinin görüşüldüğü meclisi bulunmaktaydı Öteki bütün Türk devletlerin de meclisi vardı Atilla vaktinde Hun Devleti’nde siyasi hayatta nüfuzları büyük asillerin oluşturduğu bir istişare meclisi devletin yönetiminde önemli söz sahibiydi17

Tabgaç Devleti’nde böyle bir devlet ve nazırlar meclisi, Hazar Devleti’nde “İhtiyarlar Meclisi”, Peçeneklerde “Komenton” denilen önemli kararların alındığı meclis ve Tuna Bulgar Devleti’nde “Millet Meclisi” bulunmaktaydı18

Oğuz Türklerinde de aynı amaçla Toy’lar düzenlendiğini görüyoruz Bu toylar bir eğlence ve yemekli ziyafet olduğu, devlet işlerinin görüşüldüğü meclisler niteligindeydi19 Devlete bağlı bireylerin de bir sadakat göstergesi olarak katıldığı bu törenler, Oğuzların içtimai ve siyasi hayatında önemli bir yer tutuyordu Oğuzlar yine “Tirnek” (Dernek) ya da Kengeş Toyu denilen meclisleri çeşitli vesilelerle toplar kararlar alırlardı20 Oğuz toylarını diğerlerinden ayıran bir diğer özellik de yemekten sonra davetlilerin, misafir bulundukları evi yağma etmeleridir Buna (Han-ı Yağma) denilmekteydi Arap gezgini İbn-i Faldan Seyahatnamesi’nde Oğuz toylarına bey ve komutanların yanı sıra halkın da katıldığını belirtmektedir ki, bu da diğer Türk devletleri meclislerinin hepsinde görülen bir özellik değildir21 Örneğin Tabgaç Devleti’nde meclise yalnız nazırlar, Atilla Hun Devleti’nde asil beyler katılabiliyordu Ancak bu toplantıların festival kısımlarına hangi devlette olur ise olsun halkın katılmadığını söylemek yanlış olur Bütün bu toplantı ve meclisler Hsiung-nu Devleti’nden itibaren Orta Asya kökenli Türk devletlerinde görülmektedir İsim ve niteliklerinde bazı farklılıklar olmakla birlikte (Örneğin, Atilla Hunlarının meclisi aristokratik bir nitelik taşır, Tabgaç Devleti’nde ise bakanlar kurulu şeklindedir) Türk devletlerinde danışmanın en geniş şekliyle bulunduğu22 ve bu amaçla kurul ve meclisler (Toylar) oluşturulduğunu görüyoruz

Toy’un Devlet Teşkilatı İçindeki Yeri

Bilindiği gibi Orta Asya Türk devletlerinde hükümdarlar Tan-hu (Shanyü), Kağan, Han, Yabgu, İdi-kut, İlteber gibi unvanlar taşır ve devlet başkanı olarak devlet teşkilatının en üstünde yer alırlardı23 Han’ın başlıca görevleri devleti düzenlemek, varlığını korumak ve sürdürmek, halkın refahını sağlamak ve devletin sınırlarını genişletmek olarak tanımlanabilir24 Han bütün bunları yaparken eski Türklerde kanun demek olan “Töre” ye (Törü) uymak zorundadır Törenin kaynağı ise “halk, han ve kurultay” dır25 Bu bakımdan Han yüksek ve tek otorite olmakla birlikte, töreye –yani halka ve kurultaya- bağlı olmak zorunda idi ki bu bize Türk devletlerinin birer meşrutiyet olduklarını göstermektedir Hakan seçiminin Toy tarafından yapılması ve hanlığın kabul edilerek meşrulaştırılması da bunu göstermektedir

İşte devlet meclisi Toy, handan sonra devletin iç ve dış bütün sorunlarının görüşülüp kararlaştırıldığı yüksek bir kurul organdır26 Han Toy’un aldığı kararların hepsine uymak zorunda değilse de onun kararlarını dikkate almak zorundaydı Kimi zaman Toy, hanın uygulamalarını kabul etmeyebilirdi Mesela, Göktürk Devleti’nde Bilge Kağan’ın (716–834) şehirlerin surlarla çevrilmesi ve Budizm ve Taoizm’in kabul edilmesi istekleri Toy tarafından reddedilmiştir27 Hakanın Toy’u toplamama gibi bir yetkisinin olup olmadığı belli değildir Devlet meclisinin toplanması bir gelenek halinde otomatik olarak yılın belirli aylarında oluyordu Hsiung-nu Devleti’nde her yılbaşı, ilkbahar ve son baharda kurultay toplanıyordu Ancak, hakan kendine bağlı beyleri “ok” göndermek suretiyle “okucu” denilen görevlileri ile davet ederdi28

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski Türklerde Devlet Meclisi ,Toy Nedir?Toy Üzerine Düşünceler

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Türklerde Devlet Meclisi ,Toy Nedir?Toy Üzerine Düşünceler



Toy’un Üyeleri:

Toy’a katılanlara “Toygun” denilmekteydi Kelime “Toy”a birlik, topluluk veya topluluk üyesi anlamına gelen “Gun” ekinin eklenmesiyle meydana gelmistir29 Bir devlet meclisi olan Toy’a başta hakan olmak üzere, hakanın karısı Hatun (Katun), Aygucı veya Üge, prensler ve buyruklar ile sadapıt, apa, erkin, tudun, ilteber denilen beyler katılmaktaydı Ancak Toy üyelerinin tam sayısı hakkında kesin bilgi bulunamamaktadır

Toy’un üyelerinden olan Hatun (veya Katun) hanın asıl karısıdır Bu bakımdan asil bir aileden ve Türk olmasına özen gösterilirdi Devlet işlerinde Hatunlar da söz sahibi idiler, devlet meclislerine katılırlardı Ayrıca elçilerin kabulünde hazır bulunur, harp meclislerine iştirak ederek fikirlerini söyler, devletin iç ve dış politikasında düşüncelerine önem verilirdi30

Ayguci da (Üge) Toygunlar arasındaydı Hükümetin başkanı olan Aygucıların Toylardaki önemi çok büyüktür Çünkü Toy’da alınan kararların yönetilmesi işi doğrudan doğruya bu kişilerin sorumluluğunda görünmektedir Aygucılar hanedan dışından, devlete yaptıkları yararlı hizmetlerle seçkinleşen, halkın sevip saydığı kişiler arasından seçilirlerdi

Göktürk Devleti’ndeki Tonyukuk, Uygurlar’daki Kutluk bunlar arasında en ünlülerindendir Aygucılar hükümdarın Toylarda bulunmadığı zamanlarda ve hükümdar seçimi yapılan Toylarda, Toy’un başkanlığını da yapmaktaydılar31

Buyruklar da hükümet üyesi beylerdir Bunlar da bey ve yüksek memur olarak Toy’a katılırlardı Tarhan, Apa, Erkin gibi unvanlara sahip Toygunlar hizmetleri sayesinde yükselmiş Toy üyesi yüksek memurlardı32

Yürütme Yetkisi:

Toy’da devletin iç ve dış işleri görüşülüp, icap ediyorsa yeni kanunlar (töre) konur, savaşa, barışa karar verilir ve daha sonra alınan bütün bu kararlar uygulamaya konulurdu Yani Toy yasama ve yürütme yetkilerine sahipti Yürütme yetkisi, üyeleri olan Aygucı, Buyruk, Apa, Tarhan gibi yüksek devlet memurları tarafından kullanılırdı Daha önce belirtilmiş olduğu gibi Aygucı icranın, yani hükümetin başkanıydı O bu sıfatıyla alınan kararların icrasından birinci derecede sorumluydu Yine aynı şekilde buyruklar da hükümetin üyeleri olarak yürütme yetkisini kullanmaktaydılar

Bizzat hanın kendisi de Toy’da alınan kararlara uyar ve uygulardı Toy’un yargı yetkisi ise olmasa gerektir Çünkü senenin belirli günlerinde ve en çok üç kere toplanan bu kurulun adalet dağıtma işini yapması mümkün görünmemektedir Adalet (könilik) işlerini gören mahkemeler “Yargan” denilen kişilerce yönetiliyor ve kanunları uyguluyordu Yani yargı yetkisi hana bağlı olarak ayrı bir kurum tarafından yürütülmekteydi33

Yasama Yetkisi

Eski Türk devletlerinde devlet hayatını ve sosyal hayatı düzenleyen kural ve kanunlara Töre (Törü) denilmekteydi Töre başlıca üç kaynağa dayanmaktaydı Bunlar 1 Halk, 2 Kurultay veya Toy, 3 Han Hukuk kurallarından bir kısmı halk arasında kuşaktan kuşağa geçerek gelenekselleşmiş hukuk kurallarıdır ki bunlara “yusun” denilmekteydi34

İkincisi, Han’ın kanun yapmasıyla ortaya çıkan kurallardı Diğeri ise kurultay “Toy” tarafından konulan kurallardır35 İşte bu üç müessese hukuk kurallarını ortaya koymakta idiler ki, bu üç kaynaktan ikisi Toy ile ilgilidir Toy’un bizzat kendisi töre koyardı, yani yasama yetkisi vardı Hakan’ın töre koyması ise, tek başına değil yine Toy yoluyla olmaktaydı Yeni töreyi meclis yani Toy kabul ederse yürürlüğe koyabilmekteydi36 Bunlar da bize Toy’un yasama yetkisinin bulunduğunu göstermektedir Ancak Toy’a kanun teklifi hakan tarafından yapılmakta ve kabul edilirse töreleşmekteydi Bu bakımdan Toy’un yasama yetkisini hakanla paylaştığını söyleyebiliriz37

Hakan Seçimi ve Toy

Eski Türklerde hakan seçiminde devlet meclisinin rolü büyüktür Tahtın boşalmasından sonra tahta geçecek yeni hükümdarın kim olacağı hususunda kesin bir hüküm bulunmamaktadır Hükümdarın en büyük oğlunun tahta geçmesi (Primogenitür sistemi) her zaman uygulanmamıştır Bu hak genellikle hükümdar ailesi içerisinden en dirayetli ve liyakatlisine verilmek istenmiştir Bu nedenle varisler arası iktidar mücadelesi Türk Tarihi boyunca eksik olmamıştır38 Tahta geçiş kimi hallerde devlet meclisi tarafından yapılmaktadır Bazen de mücadele sonucu tahta geçme hakkını elde edenin kurultay tarafından onaylanması seklinde olmaktaydı39 Hsiung-nu Devleti’nde yeni Şan-yü’nun seçimi kurultay tarafından yapılırdı Bu tür kurultaylar olağanüstü olarak çağırılırdı40 Tahtın kanuni varisi han olduğunda ise devlet meclisi Han’ın, hanlığını onaylamak ve meşrulaştırmak gibi daha çok formalite sayılabilecek bir işi yapmış oluyordu41 Öte yandan Toy’a katılan tâbi beyler ve yabancı zümrelerin temsilcilerinin bizzat katılmış olmaları, devlete bağlılıklarını gösterdiği gibi yeni hükümdarı tanıdıkları anlamına gelmekteydi

Moğol İmparatorluğu’nda hanın ölümünden sonra yenisinin seçimi uzun müzakerelerle yapılmaktaydı Yeni Han’ın büyün han sülaleleri tarafından tanınması için tahta çıkış törenine bunların hepsinin katılması gerekiyor ve bunun için kurultay toplanması gerekiyordu Kimi zaman Han’ın ölümüyle yeni Han’ın tahta çıkarılma töreninin yapıldığı kurultay arasında birkaç yıl geçiyordu Arada geçen yıllarda ölenin hanımı hükümdar olarak kabul ediliyordu42

Bütün Türk Tarihi boyunca Toylar yeni Han’ın seçiminde ve meşrulaştırılmasında önemli rol oynamış ve varlıkları Türklerde meşruti bir yönetimin dayanağı olmuştur Oğuz Türklerinde de hakan seçiminde devletin meclisi Toy’un etkili olduğu bilinmektedir Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Bey’in böyle bir mecliste hükümdarlığa seçildiği bilinmektedir43 Ancak Türkler İslam dünyasına girdikten sonra Toy geleneği terk edilmiştir Toyların yerini alan diğer meclis ve divanların, Toyların han seçmesi yetkisine sahip olmadıkları bilinmektedir44

Toy’un İşleyişi

Hsiung-nu ve Göktürkler’de devlet meclisi senenin belirli zamanlarında geleneksel olarak festival, dini tören gerekçesiyle toplanmaktaydı Oğuzlarda da Toy yılda bir kez ilkbaharda geleneksel olarak toplanırdı Bu bakımdan toyların, hakanın çağırdığı zaman toplanması konusu açık değildir Ancak daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi hakan “okucu” denilen görevlilerle “ok” göndererek katılması istediği kişileri davet ediyordu45 Toylarda eski Türk geleneklerine göre sıkı bir devlet protokolü ve disiplini uygulanmaktaydı Toylara devlet ileri gelenleri ve beylerinin yanı sıra halk da katılıyor ve kalabalık bir insan grubu oluşturuyordu Bu bakımdan belli bir disiplin gerekmekteydi Eski Türk kabile teşkilatında “Orun” ve “Ülüs” töreleri bu meclislerde protokol ve düzeni sağlayan temel kuralları düzenlemekteydi Mevki anlamına gelen Orun belirli kabilelere mensup insanların meclislerde ve büyük toplantılarda, Toylarda belirli yerlere oturması şeklinde olmaktaydı46 Ülüs (Pay) ise Toylar ve toplu yemeklerde her ailenin ve kişinin kızartılan koyunun ya da yapılan yemeğin neresinden yiyebileceği, savaşlarda alınan ganimetlerdeki payının ne olduğu şeklinde düzenlemeler yapan törelerdi Bu şekilde her grubun yer ve payları belirleniyordu Toylarda protokol de buna göre düzenlenmekteydi47

Öte yandan Hsiung-nu Devleti’nde, Cengiz Devleti’nde devlet meclislerine hanın soyundan olan aristokrat aileler ve tâbi kabile reisleri katılmaktaydılar Toplantılarda öncelikle ibadetler yerine getirilir, yemekler yenilir, içkiler içilir, yarışmalar düzenlenir daha sonra meclis toplanarak görüşmeler yapılırdı

Eski Türk devletlerinde Hsiung-nu’lardan itibaren görülen devlet meclisi ve Toylar, devletin en önemli kararlarının alınıp görüşüldüğü kurullar olmuşlardır Hakandan sonra devlet teşkilatında önemli bir yere sahip olan bu meclisler yasama ve yürütme yetkilerine sahiptirler Yargı yetkileri ise belirgin bir şekilde görülmemektedir48 Devlet ileri gelenlerinden oluşan bu meclisler hakan seçme yetkisine de sahiptirler Ayrıca, kanun yapma isinde hakanı denetlemekte ve onun yetkilerini zaman zaman kısıtlamaktadırlar49 Bu yönüyle bu meclisler demokratik bir nitelik gösteriyorlar Türklerin İslam dünyasına geçmelerinden sonra kurdukları devletlerde görülen “Divân” geleneğinde ve “Meşveret” yönteminde de Türklerin bu eski meclislerinin tesiri olduğu süphesizdir50 Ancak, İslam dünyasına girdikten sonraki “Divân”ların eski Türk Toylarının demokratik niteliklerini kaybetmiş oldukları bilinmektedir Eski Türk meclisi, üyelerinin temsili niteliği olması, yani kendi kabilelerinin iradeleri temsil etmelerini ve bu yolla Hakan’ın yetkilerini sınırlamalarının, bu meclisin demokratik niteliğini oluşturduğu oysa divan ve meşverette artık bu temsili niteliğin görülmeyip, sultanın egemenliğinin gölgesinde toplandıkları görülmektedir

Gerçekten de tüm araştırmacılar Toyların demokratik niteliği üzerinde birleşmişlerdir Bu bakımdan “Toy Meclislerinin” Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Divân-ı Hümâyûn ya da Meşveret Meclisleri geleneğinde sınırlı tesirleri olmuştur seklinde bir değerlendirme yapılabilir51

Devlet meclisi Toylar gerek karar alma ve meclis nitelikleriyle ve gerekse dini tören, festival, eğlence ve yarışmalarıyla idari, siyasi, askeri, ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden Türk toplumuna birleştirici ve yararlı hizmetler yapmış kurullar olmuşlardır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.