|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
alanlarda, eğitim, hareketleri, hukuk, inkılap, sosyal, yapılan |
![]() |
Hukuk, Eğitim Ve Sosyal Alanlarda Yapılan İnkılâp Hareketleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hukuk, Eğitim Ve Sosyal Alanlarda Yapılan İnkılâp HareketleriHukuk kuralları toplum yaşayışını düzenler ![]() ![]() ![]() Yeni Türk devletinin kurulmasıyla birlikte başlayan batılılaşma hareketi zorunlu olarak devlet, cemiyet ve hukuk hayatında lâikliği bir temel prensip olarak öngörmüştür ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa Hukuk İnkılâbının gerekliliğini 1 Mart 1924'te TBMM'de şu konuşmasıyla ifade etmiştir: " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Modern hukuk sistemine ulaşmanın bir gereği olarak, özellikle 1926 yılından itibaren, büyük yenilik hareketleri yapılmaya başlanmıştır ![]() Medeni Kanun : İsviçre'de 1907 yılında hazırlanan ve 1912 yılında yürürlüğe giren kanundan alınarak 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilmiştir ![]() Ceza Kanunu : 1889 tarihli İtalyan ceza kanunundan alınarak 1 Mart 1926 tarihînde kabul edilmiştir ![]() Hâkimler Kanunu: 3 Mart 1926'da kabul edilen bir kanunla yargı organlarının bağımsızlığı ve halkın çıkarları gözetilmeye çalışılmıştır ![]() Ticaret Kanunu : Alman ve İtalyan kanun ve eserlerinden yararlanılarak hazırlanan kara ticareti ile ilgili kısım 29 Mayıs 1926'da deniz ticaretiyle ilgili kısım ise 15 Mayıs 1929'da yürürlüğe girmiştir ![]() İcra ve İflas Kanunu : 24 Nisan 1929 yılında İsviçre'den alınmış ancak faydalı olmaması neticesinde 30 Haziran 1932'de yeniden düzenlenerek kabul edilmîştir ![]() Tevhid-i Tedrisat Kanunu: Eğitim, toplumsal bir ihtiyaçtır ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa,16 Temmuz 1921'de Ankara Maarif Kongresi'nde millî kültürün önemini ve gerekliliğini şu konuşmasıyla ifade etmiştir: " ![]() ![]() ![]() ![]() Çünki millî dehamız tamamıyla inkişafı, ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa, 1 Mart 1922'de TBMM'de yaptığı konuşmada eğitim-öğretim alanında yapılacak yeniliklerin temel prensiplerini tespit etmiţtir; -Hükûmetin en önemli görevi maarif işleridir ![]() -Eğitim-öğretim müesseseleri tek bir teşkilât tarafından idare edilmelidir ![]() -Hazırlanacak eğitim programı milletimizin sosyal ve hayatî ihtiyaçları ile çağın icaplarına uygun olmalıdır ![]() -Eğitimin hedefi milliyetçi, medeniyetçi ve ilmî zihniyete sahip bir nesil yetiţtirmektir ![]() Bu gelişmelerin ardından Millî Eğitim Bakanı Saruhan Mebusu Vasıf (Çınar) Bey ve elli arkadaşının Tevhid-i Tedrisat (Eğitim-öğretimin birleştirilmesi) konusundaki önergesi görüşülerek benimsenmiştir ![]() ![]() Eğitim ve öğretim kadrolarını Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde toplayan ve medreseleri kaldıran bu kanunla Türk Eğitimine "Millî"lik vasfı kazandırılmış, ayrıca millî kültür anlayışında birlik sağlanmak istenmiştir ![]() ![]() Harf İnkılâbı; Harf İnkılâbı'na kadar bu konuda ülkemizde birçok tartışmalar yapılmıştır ![]() ![]() 1927 yılı sonlarına doğru harf meselesinde ciddî çalışmalar başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni harflerin kabulü ile birlikte bütün yurtta eğitim-öğretim seferberliği başlatıldı ![]() ![]() ![]() Türk Tarih Tezi; Tarih, insanların zaman ve mekân itibarıyla geçirdikleri gelişmeleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen ilim dalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() "Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa eksik ve yanlış gördüğü tarih anlayışını değiştirerek yeni ve doğru bir tarih anlayışı getirmek istemiştir ![]() ![]() ![]() Kongre sonucu ortaya çıkan yeni tarih tezi şöyledir; "Türk milletinin tarihi şimdiye kadar yazıldığı gibi yalnız Osmanlı tarihinden ibaret değildir ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa'nın tarih ilmine bu kadar çok değer vermesinin nedeni, tarihi, devletin ilerlemesi ve modernleşmesi için manevî bir destek olarak görmüş ve kullanmış olmasıdır ![]() ![]() Türk Dili İnkılâbı; Dil İnkılâbı,Türk İnkılâbının temel prensiplerine de uygun olarak dilde millileştirme ve bu akıma güç kazandırma inkılâbıdır ![]() Harf İnkılâbı'nın olumlu sonuçlar vermesi üzerine 12 Temmuz 1932'de "Türk Dili Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kurumu)" kuruldu ![]() ![]() Cemiyetin çalışmalarıyla halk dilinde yaşayan kelimeler dilimize tekrar kazandırıldı ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa, Türk dilindeki gerekli gelişmenin önemini 1932'deki şu konuşması ile ifade etmektedir: "Millî Kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti'nin temel direği olarak temin edeceğiz ![]() ![]() Şapka İnkılâbı ve Kılık-Kıyafet Değişimi; 1925 yılında yurt gezisine çıkan Mustafa Kemal Paşa 24 Ağustos 1925'te Kastamonu ve İnebolu'ya yaptığı seyahatinde şapka, kılık-kıyafet hususunda halkla konuştu ![]() ![]() ![]() ![]() 2 Eylül 1925'de Bakanlar Kurulu memurlara şapka giydirilmesi için bir kararname yayımladı ![]() ![]() ![]() ![]() 3 Aralık 1934 tarihînde de 2596 sayılı kanunla din adamlarının, dinî kıyafetlerini sadece ibadet yerlerinde giyecekleri tespit edilmiş, en yüksek düzeydeki din görevlisi bu uygulamanın dışında bırakılmıştır ![]() Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması; Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos 1925'de Kastamonu'da yaptığı bir konuşmada tekke ve zaviyelerin kapatılmasını ve tarikatların kaldırılmasının lüzumundan bahsederek "En doğru, en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir" şeklindeki sözleriyle halka akılcı olan yolu göstermiţtir ![]() 30 Kasım 1925 tarihli bir kanunla tekke, zaviye ve türbeler kapatılmış ve birtakım unvanların kullanılması yasaklanmıştır ![]() Milletlerarası Takvim ve Saatin,Yeni Rakamların Kabulü ve Ölçülerde Değişiklik; Osmanlı Devleti döneminde uygulanan Hicri ve Rumi takvimler üzerinde Meşrutiyet'le birlikte yeni düzenlemeler yapılmak istendiyse de başarı sağlanamamıştı ![]() ![]() 26 Mart 1931 tarihinde çıkarılan 1782 sayılı kanunla da arşın, endaze, okka, çeki gibi bölgelere göre farklılık arz eden birimler kaldırılarak Avrupa'dan alınan metre ve kilo gibi uzunluk ve ağırlık ölçüleri kabul edilmiştir ![]() Bu değişiklikler gerek ülke içinde, gerekse milletler arası ilişkilerde önemli kolaylıklar sağlamıştır ![]() Soyadı Kanunu'nun Kabulü ve Eski Unvanların Kaldırılması; Gerek toplumsal ilişkilerde, gerekse nüfus işlerinde meydana gelen karışıklıkları önlemek amacıyla 21 Haziran 1934'te "Soyadı Kanunu" kabul edilmiştir ![]() Soyadı Kanunu ile Türkler kendi adından başka bir de soyadı alacaktı ![]() ![]() TBMM Mustafa Kemal Paşa'ya 24 Kasım 1934'te " Atatürk" soyadını vermiş, 17 Aralık 1934'de ise bu soyadını başkası tarafından alınmamasını kararlaştırmıştır ![]() 26 Kasım 1934 tarihinde ise "Ağa , hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, hazretleri" gibi lâkap ve unvanlar savaş madalyası dışındaki madalya ve nişanların kaldırılması kabul edilmiştir ![]() Millî Bayramlar ve Genel Tatil; 23 Nisan 1921'de TBMM'ye verilen iki ayrı önergede 23 Nisan gününün, Türk Milleti'nin bağımsızlığını elde etmesinin yıl dönümü olması nedeniyle resmî bayram olarak kabul edilmesi istenmişti ![]() ![]() 27 Mayıs 1935 tarihinde ise Millî Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun TBMM tarafından çıkarılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kadın Haklarının Kabulü; Millî Mücadele'nin kazanılması topyekûn Türk milletinin eseridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Hukuk, Eğitim Ve Sosyal Alanlarda Yapılan İnkılâp Hareketleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hukuk, Eğitim Ve Sosyal Alanlarda Yapılan İnkılâp Hareketleri1926 yılından itibaren kadınlarımız kademeli olarak medenî, siyasî ve sosyal haklarına kavuşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk Millî Mücadelesi maddî imkânsızlıklar içinde kazanılmış büyük bir zaferdir ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten de demir yollarının, dış ticaretin, bankacılığın yabancıların elinde olduğu, sanayinin ise olmadığı ülkede devlet, ekonomik meselelere öncelikle el atarak iktisat kongresinde özetle şu kararlar almıştır: -Devlet,özel sektörün gerçekleştiremediği teşebbüslere bizzat el atarak,iktisadî açıdan görevlerini yerine getirmelidir ![]() -Yurt içi ham madde üretimine dayalı sanayi dalları kurulmalıdır ![]() -Özel teşebbüsü kredilendirecek bir devlet bankası kurulmalıdır ![]() -Küçük imalâttan, büyük iţletmeye bir an evvel geçilmelidir ![]() -Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır ![]() -Sanayi desteklenmeli ve millî bankalar kurulmalıdır ![]() Bu kararlar, Cumhuriyet'in ilânı ile birlikte yeni Cumhuriyet hükûmetlerine ışık tutacak, ekonomik alanda önemli mesafeler kaydedilecektir ![]() Cumhuriyetin ilânından sonraki ilk on yıl, Türk devletinin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı sağlaması bakımından hazırlık yılları olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1929 yılında bütün dünyayı sarsmış olan ekonomik bunalım Türkiye'nin iktisadî ve sosyal gelişmesinde yeni bir dönem açmıştır ![]() ![]() Bu dönemde yapılan yatırımlar daima devletçilik ilkesi adı altında yapılmıştır ![]() ![]() Atatürk döneminde alınan tedbirler sonucu fert başına millî gelir yıllık ortalama artış hızında, altın rezervlerinde önemli artışlar kaydedildi ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti döneminde sağlık hizmetleri sistemli bir şekilde yürütülmemekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() Millî Sağlık Politikası; "Vatandaşların sağlığını korumak, takviye etmek, ölüm oranını azaltmak, nüfusu arttırmak, bulaşıcı hastalıklardan korunmak ve bu yolla da millet fertlerinin sıhhatli vücutlar hâlinde yetişmesini temin etmek" olarak tespit edilmiştir ![]() Bu politika doğrultusunda 1930'da "Umumî Hıfzısıhha Kanunu" çıkarılmış, 1921'de "Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti (Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu)" ve tıp odaları kurulmuş, Hemşire Okulu, Numune Hastahaneleri, Doğum ve Çocuk Hastahaneleri açılmıştır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|